Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/103 E. 2020/561 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1122 Esas
KARAR NO:2020/534

DAVA:MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ:20/12/2017
KARAR TARİHİ:13/10/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında imzalanan 01/01/2017 başlangıç tarihli “İşyeri Kira Sözleşmesi” ile, davacı taralından … … Mahallesi, … Sokak No;15 …/… adresinde bulunan … Otel’in otopark alanının kiralandığı, yine taraflar arasında imzalanan 21/12/2016 tarihli “Vale ve Oto Yıkama Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca, davacının kiralanan bu alanda oto yıkama ve vale hizmeti verdiği, davacının, sözleşme doğrultusunda 218.300,00 TL bedel karşılığında oto yıkama ve vale faaliyetlerini yerine getirmek için çeşitli makine ve teçhizatlar satın aldığı, dolayısıyla bu ekipman ve teçhizatın mülkiyetinin davacıya geçtiği, davacı tarafından alınan bu ekipmanların, kiralanan yerde bulunduğu, bu bedelin ödenmesinin davacı tarafından birden fazla çek vasıtasıyla yapıldığı ve 218.300,00 TL bedelin ödenmemiş son kısmı olan 18.300,00 TL ile ilgili çekin vade tarihi olan 25/12/2017 tarihinde yapılması konusunda anlaşıldığı, davalının, taraflar arasında imzalı Kira Sözleşmesi’ne aykırı olarak, 25/10/2017 tarihinden beri davacıyı, kiracısı bulunduğu taşınmaza sokmadığı, davalının, davacının ekipman ve teçhizatına el koyduğu ve işini yerine getirmesine engel olduğu, davalının, 21/12/2016 tarihli hizmet sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini iddia ettiği ve bu nedenle davacıyı işyerine sokmadığını belirttiği; taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği; bu hususta davalıya …. Noterliği’nin 25/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının gönderildiği; feshin haksız olduğu, kiracılık ilişkisinin devam etmesi nedeni ile davalının tahliye hakkının bulunmadığının ihtar edildiği; davacının ve çalışanlarının, işyerine, otelin ana giriş kısmında yer alan ve davalıya ait güvenlik görevlilerinin başında bulunduğu turnikelerden ulaşabildiği; davalının güvenlik görevlileri vasıtası ile davacıya ve çalışanlarına turnikeleri açmayarak ve girilmek istenmesi üzerine cebirle davacının taşınmaza girişi ve taşınmazda bulunan teçhizat ve ekipmanını almasının engellendiği; davacının, kendisi ve çalışanlarının haksız olarak işyerine alınmaması nedeni ile, …Polis Merkezi Amirliği’ ne başvurduğu, davalı hakkında şikayette bulunduğu, 06/11/2017 tarihinde …. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan …D. İş sayılı delil tespit davasının ardından hakim ve bilirkişi tarafından 16/11/2017 tarihinde yapılan keşif ile davacıya ait malların davalının adresinde bulunduğu ve bu malların neler olduğunun tespit edildiği; davacının satın aldığı malları kullanamamakta olduğu, bu malların davalı tarafından adeta gasp edilmiş bulunduğu, ilgili olayda davalının, üstlendiği edimi yerine getirmediği; satılanın zilyetliğini elinde bulundurmakta olduğu ve davacının ilgili malları almasına izin vermediği; dolayısıyla iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olan satış sözleşmesinin diğer tarafı olan davacının “bedel ödeme borcu”nun ortadan kalkmış bulunduğu öne sürülerek dava konusu çek bedelinin tahsili halinde, davacı şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve işbu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, 25/12/2017 tarih ve 18.300,00 TL bedelli dava konusu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerini durdurmak amacıyla ihtiyati tedbir kararının verilmesine, davanın kabulüne ve ilgili satış sözleşmesinden dolayı davacının herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesi, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının 21/12/2016 tarihli hizmet sözleşmesi ile davalı şirketin sahibi ve işleteni olduğu beş yıldızlı … Otelin vale ve oto yıkama işlerini üstlendiği; dava konusu yapılan 18.300,00 TL bedelli çekin 26/12/2016 tarihinde üçüncü kişi tarafından tahsil edildiği; dava konusu çekin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve 18.300,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespiti taleplerinin konusuz kaldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi olduğu; tahsis edilen alanda verilecek hizmet bedelinin 218.300,00 TL olarak belirlendiği ve davacıya fatura edildiği! davacı tarafın satış sözleşmesi iddiasının ne anılan sözleşmenin mahiyetiyle ne tarafların ticari defter kayıtlarıyla ne de davalı şirketin faaliyet alanı ile uyuşmadığı, davacının, taraflar arasında imzalanan 21/12/2016 tarihli sözleşmeyi açıkça ihlal ettiği, bu ihlalin giderilmesi için keşide edilen ihtarlara rağmen ihlali sürdürmekte ısrar etmesi üzerine sözleşme hükmüne dayanılarak fesih bildiriminde bulunulduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafından tahsis edilen araçların iade alındığı ve tahsis edilen alandaki malzemelerinin de alınarak alanı terk etmelerinin istendiği, ancak sözleşme kapsamında davalı şirkete tahsis edilen araçları bizzat yetkili imzası ve tutanak ile iade alan davacının, tahsis alanında bulunan deterjan ve kıymeti harbiyesi olmayan eşyaları almaktan imtina ettiği, bu durumun otel güvenliği tarafından tutanak ile imza altına alındığı, davacının gasp iddiasının iftira ve atfı cürüm olduğu, davacının, mezkur hizmet sözleşmesinin 3.6. maddesi uyarınca teslimle yükümlü olduğu … marka aracı ve bunun yanı sıra sözleşmenin 3.3.2.11, 3.3.2.12, ve 3.3.2.14 maddeleri uyarınca çalıştırılan personele ait SGK kayıtlarını, iş güvenliğine ilişkin personele verilen eğitim belgelerini ve personel özlük dosyalarını müteaddit defalar uyarılmalarına rağmen davalı şirkete teslim etmediği, davacının çalışma izni olmayan yabancı uyruklu kişileri çalıştırdığının tespit edildiği; bu nedenle …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 12/09/2017 tarihli ihtarnamesi ile davacıya sözleşmeye aykırı davranışlarına derhal son vermesi gerektiğinin bildirildiği; ancak davacının sözleşmeye aykırı davranışlarını sürdürmekte ısrarcı davrandığı ve …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 11/10/2017 tarihli ihtarnamesi ile ikinci ve son kez aykırılıkların giderilmesi hususunda davacının bir kez daha ihtar edildiği; aksi halde sözleşmenin feshedileceği hususunun bildirildiği; bunun üzerine davacının oto yıkama alanını tahliye edeceğini belirterek davalı şirkete tahsis ettiği dört adet aracın iadesini talep ettiği; 10/10/2017 ve 11/10/2017 tarihlerinde söz konusu araçların tutanak karşılığında davalı şirketten teslim alındığı, sözleşmenin feshedilmesi akabinde davalı şirkete tahsis edilen araçların davacı tarafından geri alınmış olmasına rağmen, oto yıkama alanının davacı tarafından tahliye edilmediğinden bu kez …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı 23/10/2017 tarihli ihtarnamesinin Noter Memuru vasıtasıyla davacıya tebliğ edilerek, sona eren sözleşme nedeniyle 25/10/2017 tarihinden itibaren otel bölgesine alınmayacakları hususunun ihtar edildiği, davacının anılan demirbaş ve teçhizatı davalı şirketten almaktan bizzat imtina ettiği, şifahi taleplerin neticesiz kalması üzerine …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı 23/11/2017 tarihli ihtarnamesi ile davacının almaktan imtina ettiği teçhizatın ivedilikle davalı şirketten teslim alınması gerektiğinin bildirildiği, davacının yaratmaya çalıştığı algının aksine, davalı şirketin ivedilikle oto yıkama alanında gereksiz yer işgal eden teçhizattan kurtulma amacında olduğu, davacının mevcut bakiye borcundan kurtulmak adına söz konusu teçhizatı bu zamana kadar teslim almaktan imtina ettiği öne sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmektedir.
G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 72. Maddesi uyarınca “Menfi Tespit” davası olarak açılmış olup , dava açıldıktan sonra dava konusu çekin 22.12.2017 tarihinde ödenmesi üzerine istirdat davasına dönüşmüştür.
Taraflarca gösterilen deliller celp edilmiş, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişinin 17.12.2019 havale tarihli raporunda özetle: Davacı … İmal. Paz. Ltd. Şti.’nin aşağıda dökümü verilen 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin tasdik mükellefiyetlerinin TTK 64., HMK 222. ile VUK 182. ve 221. maddelerine uygun olarak tam ve eksiksiz yerine getirilmiş olduğu, davalı … … San. ve Tie. A.Ş.’nin 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterleri 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 242. maddesinin 2. Fıkrasına, 5766 saydı Kanun’un 17. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca 14.12.2012 tarihinde yayımlanan 421 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine uygun şekilde e-defter olarak tutulduğu, bu kapsamda envanter defteri dışındaki yasal defterlerin tasdiki uygulaması ortadan kalktığı, incelenen ticari defterlere ilişkin mükellefiyetlerin tam ve eksiksiz yerine getirilmiş olduğu, tarafların ticari defterlerindeki kayıtlarla örtüşen muavin kayıtları incelenerek; dava konusu menfi tespit talebinin dayanağı hesap ilişkisinin 2016 ve 2017 yıllarındaki faturalar ve ödemelerden oluştuğunun anlaşıldığı, 20/12/2017 dava tarihi itibarıyla davacı şirket ticari defterlerindeki kayıtlara göre davacı davalıdan 12.152,78 TL alacaklı görünmekteyken, davalı şirket ticari defterlerindeki kayıtlara göre hesabın kapandığının görüldüğü, aradaki farkın kaynağı davacı şirket ticari defterlerindeki toplam 3.596,25 TL tutarındaki 3 adet kaydın ve davalı şirket ticari defterlerindeki toplam 8.556,53 TL tutarındaki 6 adet kaydın, karşı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı tespit edildiği, fatura satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli olmadığını, akdi ilişkiyi ve mal veya hizmet verildiğini ispat yükü faturayı düzenleyen tarafta olduğunu, davacı şirket tarafından düzenlenen 30/09/2017 tarihli ve 908,60 TL tutarındaki fatura “etkinlik fark ücretleri bedeli” açıklamasıyla düzenlendiği, faturanın dayanak belgelerinin incelemeye sunulması talep edilmiş olmasına rağmen sunulmadığından fatura karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmediğinin değerlendirildiği, davacı şirket tarafından düzenlenen 30/09/2017 tarihli ve 1.400,00 TL tutarlı fatura ile 13/10/2017 tarihli ve 1.287,65 TL tutarlı fatura, HGS geçiş bedellerine ilişkin olup taraflar arasında akdedilen Vale ve Oto Yıkama Hizmetleri Sözleşmesinin 3.6.2 maddesinde “TEDARİKÇİ, …’ya tahsis ettiği araçların OGS ve HGS harcamalarının yıllık toplam 600,00 TL’ye kadar olan kısmını kendisi karşılayacak, bu kotanın üzerinde olan OGS ve HGS harcamalarını aşımın başladığı aydan itibaren aylık olarak …’ya fatura edecektir” hükmü bulunduğunu, davalıya tahsis edilen araçlara ilişkin HGS dökümleri ekte sunulmuş olup toplam 6.844,35 TL tutarındaki HGS bedeline ilişkin olarak 22/03/2017 tarihli 184,00 TL tutarlı, 31/08/2017 tarihli 1.400,00 TL tutarlı, 30/09/2017 tarihli 1.400,00 TL tutarlı, 13/10/2017 tarihli 1.287,65 TL tutarlı faturaların düzenlendiği, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 30/09/2017 tarihli ve 1.400,00 TL tutarlı fatura ile 13/10/2017 tarihli ve 1.287,65 TL tutarlı faturanın taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği, davalı şirket tarafından düzenlenen toplam 8.556,53 TL tutarındaki 6 adet fatura “Ağustos 2017 personel yemeği yansıtma”, “Ağustos elektrik yansıtma”, “Eylül 2017 personel yemeği yansıtma”, “Eylül 2017 elektrik yansıtma”, “Ekim 2017 personel yemeği yansıtma” ve “elektrik yansıtma” açıklamalarıyla e-fatura olarak düzenlenmiş olup ilgili sistem üzerinden davacı şirkete ulaştırıldığı anlaşıldığından, davacı şirket tarafından süresi içinde itiraza uğramayan faturalar karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğunun değerlendirildiği, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı, dava konusu 25/12/2017 tarihli ve 18.300,00 TL bedelli çekin ödenmemesini gerektirecek davacı alacak bakiyesinin bulunmadığı, sonuç olarak; Davalı şirketin davacı şirkete, 30.09.2017 tarihli ve 1.400,00 TL tutarlı fatura ile 13.10.2017 tarihli ve 1.287,65 TL tutarlı faturadan kaynaklı olarak toplam 2.687,65 TL borcu bulunduğu, dava konusu 25.12.2017 tarihli ve 18.300,00 TL bedelli çekin 2.687,65 TL’lik kısmı için davacının davalıya borçlu olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Tarafların itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
19.02.2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; İncelemeye sunulan teslim tutanaklarına göre … Plakalı araç 10.010.2017 tarihinde, …ve … Plakalı araçlar ise 11.10.2017 tarihinde davacı şirket yetkililerine teslim edildiği, kök rapor ekinde sunulan HGS dökümleri incelendiğinde … plakalı aracın teslim edildiği tarihten sonrasına ait toplam 34,45 TL tutarında 9 adet ödemenin bulunduğunun tespit edildiği, 34 RP 9972 Plakalı aracın 2017 yılı Haziran ayı sonunda davacı şirkete iade edildiği öne sürülmüş ise de herhangi bir teslim tutanağı düzenlenmediğinden değerlendirme yapılamadığı, taraflar arasındaki sözleşme gereği 600,00 TL’nin ve … Plakalı aracın teslim tarihinden (10.10.2017) sonrasına ait olduğu anlaşılan toplam 34,45 tutarındaki 9 adet ödemenin tenzil edilmesi durumunda dahi halen fatura edilebilecek 1.938,25 TL’nin kaldığı göz önünde bulundurulduğunda, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmayan 30.09.2017 tarihli ve 1.400,00 TL tutarlı fatura ile 13.10.2017 tarihli ve 1.287,65 TL tutarlı faturanın taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği, sonuç olarak; Davalı şirketin davacı şirkete, 30.09.2017 tarihli ve 1.400,00 TL tutarlı fatura ile 13.10.2017 tarihli ve 1.287,65 TL tutarlı faturadan kaynaklı olarak toplam 2.687,65 TL borcu bulunduğu, dava konusu 25.12.2017 tarihli ve 18.300,00 TL bedelli çekin 2.687,65 TL’lik kısmı için davacının davalıya borçlu olmadığı, çekin tahsil edilmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda 2.687,65 TL’nin davacıya istirdatının gerekeceği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun birlikte değerlendirilmesinde;
Davacı tarafça, taraflar arsında bir kira sözleşmesinin varlığından bahsedilmiş ise de dosyaya kira sözleşmesi sunulmamış, bu kapsamda kiracılık ilişkisini ispatlar bir delilde sunulmamıştır.
Taraflar arasında, 21.12.2016 tarihli “VALE VE OTO YIKAMA HİZMETLERİ SÖZLEŞMESİ” başlıklı bir sözleşmenin düzenlendiği görülmüştür. Sözleşmenin incelenmesinde; Konusunun, Davalı şirketin (…) işletmecisi olduğu … Mahallesi … Sokak No:15 … … adresinde bulunan otel ve kongre merkezinde, … müşterilerine vale hizmeti ve otel otoparkında tahsis edilecek alanlarda oto yıkama konularında davacıdan (TEDARİKÇİ) hangi şartlarda ve nitelikte hizmet alınacağını ve işbu hususta tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin oluşturduğu, sözleşmenin ödemelere ilişkin 3.5 maddesinde, Tedarikçinin …’ya iş bu sözleşmedeki hizmetlerin sunulması için iş bu sözleşmede belirtilen demirbaş ve peştamaliye bedeli olarak 218.300,00 TL (KDV DAHİL) fatura karşılığı ödeyeceği, ödemelerin iş bu sözleşmenin imzalanmasını takiben 12 adet (20.000 TL, 20.000 TL, 25.000 TL, 25.000 TL, 15.000 TL, 15.000 TL, 15.000 TL, 15.000 TL, 15.000 TL, 15.000 TL, 20.000 TL, 18.300 TL) tutarlı ve ödeme tarihleri bir yıl içerisinde her ayın 20’si gününde olan çeklerle ödeneceği, tedarikçinin …’ya araç tahsisine ilişkin 3.6 maddesinin bulunduğu, 3.6.1 maddesine göre tedarikçinin sözleşme süresince …’ya masrafları tedarikçiye ait olmak üzere araç tahsis edeceği, tahsis edilecek araçların tüm maliyetinin aylık 2.625 Euro ya kadar tedarikçinin karşılayacağı, bu tutarı aşan kısmın …’ya fatura edileceği, buna mukabil olarak …’nın tedarikçiden yer tahsisi hususunda sözleşme süresinde herhangi bir talepte bulunmayacağı, sözleşmenin 3.6.2 maddesinde, iş bu araçların tüm sigorta bedelleri, OGS, HGS, bakım, lastik bedelleri ile akaryakıt masraflarının tedarikçiye ait olacağı, tedarikçinin …’ya tahsis ettiği araçların OGS VE HGS harcamalarının yıllık 600,00 ‘ye kadar olan kısmını kendisinin karşılayacağı, bu kotanın üzerinde olan OGS VE HGS harcamalarını aşımın başladığı aydan itibaren …’ya fatura edeceği, sözleşmenin 4. Maddesine göre, sözleşmenin 3 yıl süreli olduğu, mutabık kalınması halinde sözleşmenin 2 yıl süre ile uzatılabileceği, sözleşmenin taraflarca haklı nedenlerle feshedilebileceği, …’nın iş bu sözleşmeyi haksız nedenler ile 3 yıl dolmadan feshetmesi halinde tedarikçinin uğrayacağı maddi ve manevi zararları tazmin edeceği hususları düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin, taraflar arasındaki ihtarnameler ve karşılıklı beyanlardan ve 10/10/2017 ve 11/10/2017 tarihlerinde söz konusu araçların tutanak karşılığında davacı tarafça davalı şirketten teslim alındığı hususlarının değerlendirilmesinde 11.10.2017 tarihi itibarı ile feshedilmiş olduğu değerlendirilmiştir.
Dava konusunun haksız fesih nedeniyle tazminat olmadığından feshin haklı olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılmamıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 21.12.2016 tarihli “VALE VE OTO YIKAMA HİZMETLERİ SÖZLEŞMESİ” başlıklı sözleşme kapsamında davacı tarafından davalı yana verilen ve davadan sonra ödenen 25.12.2017 tarihli ve 18.300,00 TL bedelli çek’ten dolayı istirdat şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme ve taraf defterleri üzerinde uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmış ve rapor ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporu ve ek raporu ayrıntılı ve denetime elverişli olup karar vermeye uygun bulunmuştur.
Bilirkişi raporu ve ek raporunda taraflar arasındaki ticari ilişki ve sözleşme kapsamındaki sorumluluk durumu detaylı olarak irdelemiş ve buna göre, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmayan 30.09.2017 tarihli ve 1.400,00 TL tutarlı fatura ile 13.10.2017 tarihli ve 1.287,65 TL tutarlı faturanın taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği, davalı şirketin davacı şirkete, 30.09.2017 tarihli ve 1.400,00 TL tutarlı fatura ile 13.10.2017 tarihli ve 1.287,65 TL tutarlı faturadan kaynaklı olarak toplam 2.687,65 TL borcu bulunduğu, dava konusu 25.12.2017 tarihli ve 18.300,00 TL bedelli çekin 2.687,65 TL’lik kısmı için davacının davalıya borçlu olmadığı, çekin tahsil edilmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda 2.687,65 TL’nin davacıya istirdatının gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmış, davacı yanın fazlaya dair iddia ve talepleri ile davalı yanın tespit edilen miktar yönünden savunmalarına itibar edilmemiş davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 2.687,65 TL.’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya dair istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 183,59 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 312,52 TL’ den mahsubu ile fazla yatırılan bakiye 128,93 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı yana iadesine, davacı tarafından peşinen karşılanan 183,59 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 134,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.165,90 TL yargılama masrafının davanın kabul- red oranına göre hesaben 171,23 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan masrafın ise davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 2.687,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’ sen iadesine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza