Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1000 E. 2021/740 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1000 Esas
KARAR NO:2021/740 Karar

DAVA :İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/10/2018
KARAR TARİHİ:25/10/2021

DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında tedarik başlangıç tarihi 01.05.2016 tarihinden itibaren 24 (yirmidört) ay geçerli olmak üzere, 16.03.2016 tarihinde “Elektrik Abonelik Sözleşmesi” ve eki olan “Tarife Paketi Kullanım Şartları” sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden de KENDİSİNE AİT TİCARİ İŞLETMEDE KULLANILMAK ÜZERE elektrik enerjisi tahsis edildiğini, davalı-borçlunun söz konusu enerji kullanımına ilişkin aylık faturalarını sürekli olarak aksatmakta ve ödemelerini kendisiyle imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı olarak geciktirmekte olduğunu, ilgili faturaların, ödenmesi yönünde kendisiyle birçok kez telefon görüşmesi yapılmış, ayrıca sms ve e-posta yoluyla, borcunu ödemesi gerektiği aksi hâlde sözleşme hükümlerinin uygulanarak sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceği ve yasal yollara başvurulacağı ihtarında bulunulduğunu, ancak davalı yana yönelik tüm bu başvuruların sonuçsuz kaldığını, davalının Temmuz 2017 ve Ağustos 2017 dönemlerine ait tüketiminin karşılığı olarak düzenlenen faturalarını son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin, davalı ile imzalanan sözleşmeye istinaden, Tarife Paketi Kullanım Şartları’nın davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı feshedeceğini ve dönem sonu itibariyle fesih sebebiyle oluşacak cayma bedelinin faturaya yansıtılacağını davalıya bildirdiğini, bu bildirimden sonra da davalının, fatura ödeme yükümlüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine, fatura ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı karşısında müvekkili şirket yönünden sözleşmenin katlanılamaz hale geldiğini ve daha fazla zarara uğramamak adına fesih hakkını kullanıldığını, müvekkili şirketin, davalı ile imzalanan sözleşmenin 6.2. Maddesi ve Tarife Paketi Kullanım Şartları’nın davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini 20.09.2017 tarihinde davalıya bildirerek dönem sonu olan 30.09.2017 tarihinde portföyden çıkarmış ve sözleşme gereğince davalıya en yüksek fatura tutarında 2 aylık cayma bedelini ve sağlanan indirimleri 16.10.2017 tarih ve … nolu 3.568,65 TL tutarlı faturasına yansıttığını, Cayma bedeli hesaplanırken en yüksek faturası olan 09.09.2016 tarih ve … nolu 1.363,87 TL tutarlı faturanın baz alındığını, davalıya işbu sözleşme kapsamında indirimli olarak elektrik enerjisi tahsis edildiğini, davalının, sözleşme süresi içinde üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup, sözleşmenin tek taraflı feshedilmesine sebebiyet verdiğini, davalının yukarıda bilgileri bulunan fatura kendisine tebliğ olmasına ve tüm uyarılara rağmen ödemesini yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, açıklanan nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı yana, tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, ancak cevap süresi geçtikten sonra sunmuş olduğu 26/03/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle;
“Dava dilekçesini tebliğ aldığı zaman içinde, babasının tedavi görmesi nedeniyle elinde olmayan sebeplerden dolayı cevap veremediğini, şimdi cevap verebildiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği: Sözleşme gereğince en yüksek fatura cayma bedeli ve sağlanan indirimlerine ilişkin, 16.10.2017 tarihli ve … nolu 3.568,65 TL tutarlı cayma bedelinin hukuka aykırı olduğunu, TBK’nın 21. Maddesi uyarınca; “karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşul kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve koşulları kabul etmesine bağlı olduğunu, aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağını, cayma bedelinin hukuka aykırı olduğunu, davacının tarafını bilgilendirmediğini, Davacının tek taraflı fesih beyanının geçersiz olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini” beyan etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyamızda delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, İstanbul Ticaret Müdürlüğü müzekkere cevabı, … odası müzekkere cevabı, İstanbul Vergi Müdürlüğü müzekkere cevabı, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası mündericatı, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 3.568,65 TL fatura (asıl alacak) ve 334,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam; 3.902,65-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca ve faize itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Ayrıca dava dosyamız kapsamından; taraflar arasında ticarethane abone grubunda elektrik enerjisine satışına dair 16/03/2016 tarihli sözleşme yapıldığı, sözleşmede elektrik tüketiminin aylık 220 TL/MWh birim bedeli üzerinden sabit kalacak şekilde ücretlendirildiği, ayrıca aylık elektrik tüketim bedeline ilaveten faturalarda belirtilecek olan aylık hizmet bedeli,… maliyeti, … tarifesinde düzenlenen perakende satış hizmet faturalama bedeli de dahil olmak üzere, diğer tüm tarife bileşenlerinin toplamının ve elektrik tedarik ve satışına ilişkin olarak ilgili mevzuatta belirtilen mali yükümlülüklerin faturalara yansıtılacağı, gecikme faizi ve herhangi bir faturanın tam ve zamanında ödenmemesi halinde sözleşmeden kaynaklanan fesih, kesme ve diğer haklar saklı kalmak kaydıyla cayma bedeli ödeneceği hususlarının belirtildiği, davalının 2017/7, 2017/8 ve 2017/9. Dönemlere ait 3 adet faturayı ödememesi (Not: fesihten sonra ilgili faturalar ödenmiş) üzerine davacı yanca sözleşmenin 20/09/2017 tarihinde fesih edildiği ve takip dayanağı 16.10.2017 tarih ve … nolu 3.568,65 TL tutarlı cayma faturasının düzenlendiği ve iş bu faturaya ilişkin olarak da, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı ve davalı-borçlunun itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, elektrik cayma bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda taraflar arasındaki hukuki ihtilafın ise; cayma bedeli altında düzenlenen faturadan dolayı davacı-alacaklının davalı-borçludan alacak talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Elektrik Mühendisi bilirkişi …tarafından hazırlanarak mahkememize ibraz olunan 21/06/2019 tarihli kök raporun incelenmesinde özetle de; “Borcunu zamanında ödemediğinden dolayı davalının kusurlu olduğunun, müşterisinin borcunu aksatması veya zamanında ödememesinde dolayı yazılı olarak ikinci bir bildirimde bulunmamasından dolayı davacının kusurlu olduğunun, müşterinin borcunu ödememesinde kaynaklı tek taraflı fesih yapılmadan önce elektrik kesintisi yönteminin kullanılmamasından dolayı davacının kusurlu olduğunun ve müşteriye yazılı olarak ikinci bildirim yapılarak elektriğin kesilmiş olması ve ödememezlik durumunun buna rağmen devam etmiş olması halinde, abonelik sözleşmesi gereği cayma bedelinin tahakkuk ettirilebileceğinin, ancak bildirim yapılmadığından ve elektrik kesilmediğinden cayma bedelinin talep edilmesinin mevzuata aykırı olduğunun tespit edildiği” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı yanın bilirkişi raporuna yönelik itirazları kapsamında yapılan değerlendirme sonucu, dosyanın daha önce raporu düzenleyen bilirkişiye tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından iş bu kerre, 26/06/2021 tarihli ek rapor düzenlenerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Borcunu zamanında ödemediğinden dolayı davalının kusurlu olduğu, söz konusu dönemde davacı tarafın bahsetmiş olduğu 30.05.2018 tarih ve 30436 sayılı yönetmeliğin henüz yayımlanmamış ve yürürlükte olmadığı, İlgili dönemde 08.05.2014 tarih ve 28994 sayılı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin yürürlükte olduğu, bütün değerlendirmelerin bu yönetmeliğe göre mevzuat dışına çıkılmadan yapıldığı, kök raporun, dava konusu dönem yürürlükteki mevzuat hükümleri doğrultusunda yorum katılmadan hazırlandığı, Müşterinin borcunu ödememesinde kaynaklı tek taraflı fesih yapılmadan önce elektrik kesintisi yönteminin kullanılmamasından dolayı Davacının kusurlu olduğu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin (RG: 08.05.2014-28994) 15. Maddesinin 2 nolu fıkrasına göre “Tüketicinin elektrik enerjisi tüketimine ilişkin ödemelerini son ödeme tarihine kadar yapmaması durumunda tedarikçi tarafından tüketiciye yazılı olarak ikinci bildirimde bulunulur” hükmünün davacı tarafça ihlal edildiği, müşteriye yazılı olarak ikinci bildirim yapılmadığından ve elektrik kesilmediğinden cayma bedelinin talep edilmesinin mevzuata aykırı olduğu, Cayma bedelinin tahakkuk edilebilmesi için gerekli şartlar olgunlaşmadığından tahakkuk edilen ve tahsili istenen 3568,65 TL’lik cayma bedelinin mevzuata aykırı olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, elektrik cayma bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden davalı-borçlu aleyhine 3.568,65 TL fatura (asıl alacak) ve 334,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam; 3.902,65-TL alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda her ne kadar cayma bedelinin tahakkuk edilebilmesi için gerekli şartlar olgunlaşmadığından, tahakkuk edilen ve tahsili istenen 3.568,65 TL’lik cayma bedelinin mevzuata aykırı olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiş ise de; davaya konu somut olayda her iki tarafta tacir sıfatına haiz olup, aralarında da her iki tarafın kabulünde olduğu üzere elektrik satış sözleşmesinin mevcut olduğu, sözleşmede, gecikme faizi ve herhangi bir faturanın tam ve zamanında ödenmemesi halinde sözleşmeden kaynaklanan fesih, kesme ve diğer haklar saklı kalmak kaydıyla cayma bedeli ödeneceği hususlarının açıkça kararlaştırıldığı, taraflar arasında sözleşme düzenlenirken davalının basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünün söz konusu olduğu (TTK md. 18/2) ve tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesini gerektiği, ayrıca diğer yandan hukuk sistemimizde sözleşmeye bağlılık ve sözleşme serbestliği ilkelerinin kabul edildiği, bu ilkelere göre de sözleşmenin yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması, eş söyleyişle sözleşme koşullarının borçlu için sonradan ağırlaşmış ve edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeniyle değişmiş olsa bile borçlunun sözleşmedeki edimini aynen ifa etmek zorunda olduğu, kaldı ki somut olayda böyle bir durumun dahi söz konusu olmadığı ve her iki tarafın da sözleşmeye bağlılık ilkesi (…-…Sunta Servanda) ilkesi gereği sözleşme koşulları ile bağlı olduğu anlaşıldığından, bilirkişinin tahakkuk edilen ve tahsili istenen 3.568,65 TL’lik cayma bedelinin mevzuata aykırı olduğu şeklinde görüş ve kanaatine iştirak edilmemiş ve davacının cayma bedeli olarak düzenlenen faturadan dolayı alacak talep etmek de haklı ve hukuki yararının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından davanın kabulüne, ayrıca davacı yanca her ne kadar icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, alacağın taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin yorumlanması sonucu tespit edilmiş ve bu haliyle de alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı anlaşıldığından, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı-Borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile; takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden, davacının icra-inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 266,59 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 66,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 199,94 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 66,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 35,90 TL, posta gideri 227,50 TL, bilirkişi ücret gideri 600,00 TL olmak üzere toplam: 863,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 3.902,65 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile davalı yanca yatırılan delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
7-Aslı dosyamız arasında yer alan, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde ilgili icra müdürlüğüne İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, HMK’nun 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 25/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır