Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/100 E. 2022/301 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/100
KARAR NO :2022/301

DAVA:İtirazın İptali (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/01/2018
KARAR TARİHİ:10/05/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlunun müvekkili şirket ile Abonelik Sözleşmesi imzaladığını, elektrik enerjisi kullandığını ve kullandığı enerji bedelini ödemediğini, müvekkili şirkete borçlu olduğunu, davalıya tahakkuk edilen elektrik faturasıyla sabit olduğunu, işbu faturaların tahsilini gerçekleştirmek için …. İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyası 06/04/2015 tarihinde borçlu aleyhine açılmış olduğunu, Borçlu … ve Dış Tic. A. Ş. takibe itiraz ettiğini, borcun tahsili sebebiyle açılmış olan icra takibini haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak icra takibini durduğunu, borçlu elektrik faturalarında da görüleceği üzere, müvekkilinden elektrik hizmeti aldığı adreste ticari faaliyet gerçekleştirdiğini, … ve Dış Tic. A. Ş.’nin, müvekkilinin kurumsal müşterisi olması sebebiyle, her iki tarafta tacir olduğundan itirazın iptali davasında görevli mahkemenin, Yargıtay İçtihatlarına göre Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek, borçlunun yetkiye, takibe, faize olan itirazının iptaline ve …. İcra Dairesi … E. sayılı icra takip dosyası üzerinden icra takibinin devamına karar verilmesini, borçlunun haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazı sebebiyle, borçlunun asgari yüzde yirmi icra inkâr tazminatını müvekkiline ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalı borçluya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında ticari satım olmadığını, ticari ilişki bulunmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olmadığını, müvekkili şirketin adresi itibarı ile yetkili icra müdürlüğü ve mahkemenin İstanbul Anadolu icra müdürlükleri ve mahkemeleri olduğunu, icra takibine konu alacağın bağlı olduğu tarihte müvekkili şirketin mecurda kiracı olmadığından, mecuru icra kanalı ile tahliye etmiş olduğundan alacağın müvekkili şirket ile ilgisi olmadığını, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, alacağın zaman aşımına uğramış olduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğunu, müvekkili şirketin o yeri tahliye ettiğini, kullanmadığını, aboneliğin kendisine ait olmadığını, borcu bulunmadığını savunarak, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini arz ve talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine abonelik sözleşmesi fatura alacağına istinaden ödenmeyen enerji bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu…. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyası ve …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası (Kapatılan … 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası) uyap kayıtları, abonelik dosyası, tüketim ekstreleri, faturalar celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine ödenmeyen elektrik faturasından dolayı davalıya tahakkuk ettirilen 2.330,38 TL enerji bedeli, 433,98 TL gecikmiş gün faizi ve 78,08 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 2.842,44 TL üzerinden 06/04/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlunun 27.04.2015 tarihinde takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, icra dosyası içinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğ edildiğine dair bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır.
…. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile, dava konusu mecurun tahliyesine yönelik olarak davalı şirket aleyhine dava açıldığı, 30.09.2010 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından 07.04.2011 tarihinde onandığı, bu kararın …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası (Kapatılan … 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası) ile infaz edildiği anlaşılmıştır.
Abonelik dosyasınına ilişkin kayıtların incelenmesinde; Davalı şirketin abonelik başlangıç tarihinin 10.04.2006, abonelik bitiş tarihinin 12.11.2014 tarihi olduğu, aboneliğin ticarethane niteliğinde ticari abonelik olduğu, icra takibine konu 24.03.2014 son ödeme tarihli alacağın bu dönem içerisinde tahakkuk ettiği anlaşılmıştır.
19/10/2021 tarihli celse de dinlenen davalı tanığı … ifadesinde özetle; Davalı şirkette genel müdür olarak çalışmakta olduğunu, dava konusu icra takibinin konusu olan faturaların düzenlendiği İnönü Mah. Yedikuyular Caddesinde bulunan iş yerini mahkeme tahliye kararına istinaden 2011 yılında tahliye etttiklerini, tahliye sonrası abonelikler de iptal edildiğini bildiğini beyan etmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/03/2022 tarihli rapor ile; Davalı … ve Dış Tic, Ltd. Şti (258741 Abone No’lu) davacı … ile 10/04/2006 tarihinde imzaladığı “Elektrik Satışına İlişkin Sözleşme’yle gereksinim duyduğu elektrik enerjisini, ilgili mevzuat çerçevesinde söz konusu süreçte Davacı Şirket’ten tedarik ettiği, “Rapor” içeriğinde de açıklandığı üzere icra konusu “Asıl Alacak”ı oluşturan toplam 2.541,10 TL’lik (Enerji Bedeli) Elektrik Faturası; Davalı Tüketici’nin Aboneliğini sonlandırmadığı süreçte (Abone Detay bilgisinden, Abonelik’in 12/11/2014 tarihinde sonlandığı anlaşılmıştır), Davacı Elektrik Şirketi tarafından, EPDK’ca hazırlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin (12). Maddesi (3). Fıkrası kapsamında, usule uygun olarak düzenlendiği, ayrıca konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi’nin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun birçok ilamında; abonenin, aboneliğini iptal etmediği sürece, sorumluluğunun devam edeceğinin….” benimsendiği, dolayısıyla, Davacının icra takip tarihi itibarı ile alacağının “2.541,10 TL’lik Asıl Alacak(Enerji Bedeli) “440,94 TL Gecikmiş Gün Faizi”, “79,37 TL Faiz’in KDV’si” olmak üzere, “Toplam 3.061,41 TL” hesapladığını, davacı şirketçe icra takibinde daha düşük miktarda talepte bulunulduğu, Davacının; “2.541,10 TL’lik Asıl Alacak(Enerji Bedeli) “433,98 TL Gecikmiş Gün Faizi”, “78,08 TL Faiz’in KDV’si” olmak üzere, “Toplam 2.842,44 TL” likit bedelle 06/04/2015 tarihinde başlattığı “İcra Takibi”nin yerinde olduğu, Mahkeme masrafları, vekalet ücreti, icra inkar tazminatı vs. Diğer hususlar ile ilgili kararların, Sayın Mahkeme’nin takdiri içinde kaldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre yapılan değerlendirmede;
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyası ile davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine ödenmeyen 24.03.2014 son ödeme tarihli elektrik faturasından dolayı 2.330,38 TL enerji bedeli, 433,98 TL gecikmiş gün faizi ve 78,08 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 2.842,44 TL üzerinden 06/04/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlunun 27.04.2015 tarihinde takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, icra dosyası içinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğ edildiğine dair bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça icra dosyasına itirazda, icra dairesinin yetkisine ve borca ve ferilerine itiraz edilmiştir.
Davacı vekilince, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
Davalı vekilince, davacı ile müvekkili şirket arasında ticari satım olmadığı, ticari ilişki bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olmadığı, müvekkili şirketin adresi itibarı ile yetkili icra müdürlüğü ve mahkemenin İstanbul Anadolu icra müdürlükleri ve mahkemeleri olduğu, icra takibine konu alacağın bağlı olduğu tarihte müvekkili şirketin mecurda kiracı olmadığından mecuru icra kanalı ile tahliye etmiş olduğundan alacağın müvekkili şirket ile ilgisi olmadığı, alacağın zaman aşımına uğramış olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğu, müvekkili şirketin o yeri tahliye ettiği, kullanmadığı, aboneliğin kendisine ait olmadığı, borcu bulunmadığı savunulmuştur.
Davalı vekilince, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olmadığı savunulmuş ise de, davalı şirketin tacir olduğu, aboneliğin ticari abonelik olduğu anlaşıldığından eldeki davada mahkememizin görevli olduğu değerlendirilerek bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı vekilince icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olmadığı savunulmuş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 10. TBK’nın 89. Maddeleri uyarınca sözleşmeden doğan para borçlarında alacaklının ikametgahında ifa söz konusu olduğundan, bu kapsamda alacaklının ikametgahı mahkemesinde de icra takibi ve dava açılabileceğinden, davacının ikametgahı itibarıyla İstanbul mahkeme ve icra daireleri yetkili olduğundan, bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Davalı vekilince alacağın zaman aşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de, dava konusu takibe konu alacağın 24.03.2014 son ödeme tarihli olduğu, icra takibinin 06.04.2015 tarihinde başlatılmış olduğu, davanında 29.01.2018 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmakla TBK’nın 146 ve 147. Maddeleri uyarınca alacağın zaman aşımına uğramadığı değerlendirilerek bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Davalı vekilince, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de, Dava konusu icra dosyası içerisinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair bir kaydın bulunmadığı, bu kapsamda davalı tarafın bir ispatının da bulunmadığı anlaşılmakla yerleşik yargıtay uygulamaları da dikkate alınarak, davanın İİK’nın 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı değerlendirilmiş, bu kapsamda davalı tarafın bu savunmasına da itibar edilmemiştir.
Davalı vekilince, davalının dava konusu mecuru mahkeme kararına istinaden yapılan icra takibi sonrasında tahliye ettiği, aboneliğin sonlandırıldığı, müvekkilinin dava ve takip konusu borçtan sorumluluğunun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, abonelik dosya kayıtlarına göre, davalı şirketin abonelik başlangıç tarihinin 10.04.2006, abonelik bitiş tarihinin 12.11.2014 tarihi olduğu, aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı, icra takibine konu 24.03.2014 son ödeme tarihli alacağın davalının abonelik dönemi içerisinde tahakkuk ettiği anlaşıldığından, bu savunmalara da itibar edilmemiştir.
Alınan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre, davacının icra takip tarihi itibarı ile alacağının “2.541,10 TL’lik Asıl Alacak(Enerji Bedeli) “440,94 TL Gecikmiş Gün Faizi”, “79,37 TL Faiz’in KDV’si” olmak üzere, “Toplam 3.061,41 TL” olduğu, davacı şirketçe icra takibinde daha düşük miktarda talepte bulunulduğu, taleple bağlı kalınarak icra takip tarihi itibarıyla davacının; “2.541,10 TL’lik Asıl Alacak(Enerji Bedeli) “433,98 TL Gecikmiş Gün Faizi”, “78,08 TL Faiz’in KDV’si” olmak üzere, “Toplam 2.842,44 TL” alacak talebinin yerinde olduğu, davalının bu miktar yönüyle bir ödeme iddiası ve ispatı olmadığından, icra takibine itirazlarında haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenler ile, davanın kabulü ile, davalı borçlunun dava konusu…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı itirazlarında haksız bulunduğundan hükmolunan 2.842,44 TL alacağın %20 si oranında hesap ve takdir edilen 568, 49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
2-Hükmolunan 2.842,44 TL alacağın %20 si oranında hesap ve takdir edilen 568, 49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 194,17 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 48,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 145,62 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 48,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 161,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.196,90 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.842,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK 120. maddesi gereğinde taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır