Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/995 E. 2021/820 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/995 Esas
KARAR NO:2021/820

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/11/2017
KARAR TARİHİ:23/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … Şirketi tarafından davalı … Mobilya için “99/92/AT Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik kapsamında “PATLAMADAN KORUNMA DOKÜMANI” nın 3800 ‘TL + KDV (toplam 4.484 TL ) hizmet bedeli ile hazırlanması konusunda ekteki teklif onayından da anlaşılacağı üzere anlaşıldığını ve 14.07.2016 tarihinde taraflarca imza altına alındığını, ardından müvekkili tarafından anlaşmaya uygun olarak 20.03.2017 tarihinde davalı … Mobilya için ekteki “Patlamadan Korunma Dokümanı” hazırlanıp davalıya gönderildiğini, davacı müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edim borcunu yerine getirdiğini, Patlamadan Korunma Dokümanının müvekkili tarafından anlaşmada/ teklif onayında belirtilen koşullar çerçevesinde hazırlandığını, davalının teslim almak suretiyle menfaatini yerine getirdiğini, hatta ve hatta davalının hiçbir hata, ayıp İtiraz veya ihbarının da olmadığını, Öte yandan, müvekkilinin tüm iyi niyetiyle davalıya defalarca faturaya dayalı borcunu ödemesi için ikaz ettiğini, hatta ihtarname gönderdiğini, dahası, davalı tarafından bu ihtarnameye cevap verildiğini, zikredilen 3.800 TL + KDV (4.484 TL) üzerinden anlaşmanın da ikrar edildiğini, yine cevabi ihtarnamelerinde müvekkilinin edimini yerine getirmediği şeklindeki beyanlarına açıkça itiraz ettiklerini, zira ekteki Patlamadan Korunma Dokümanının müvekkilinin edimini yerine getirdiğini açıkça gösterdiğini davacı müvekkili … tarafından sözleşmeden kaynaklanan hizmetten ötürü ekte sunulan 4.484 TL bedelli faturayı muhasebeleştirerek davalıya gönderdiğini, davalı tarafından 1.900 TL ödeme yapıldığını kalanı 2.584 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının davaya konu faturanın kendisine iletilmesine ve muhasebeleştirmesine rağmen faturaya yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, belirterek; davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalının haksız ve kötü niyetli iddiaları neticesinde takibin durmuş olması sebebiyle davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Yetkili icra dairesinin Kemalpaşa icra daireleri olduğunu, davacı … Şirketi ve davali müvekkil … Mobilya arasında 14.07.2016 tarihinde müvekkil şirketin sahasının incelenmesi sonucunda ve ilgili yönetmelik kapsamında “Patlamdan Korunma Dokümanı Hazırlanması ve Raporlanması” konusunda sözleşme hazırlanmış olduğunu, Sözleşme bedeli 3.800.-TL * KDV olup toplamda 4.484.-TL olduğunu, müvekkilimizce 24.08.2016 tarihinde ilk peşinat olarak 1,900.-TL ödenmiş olduğunu, Peşinat ödemesinin ardından davacı … Şirketi’nden bir yetkilinin müvekkili şirkete keşifte bulunmaya ve inceleme yapmaya geldiğini, fakat bu yerinde incelemenin ardından davacı şirket tarafından hiçbir işlem yapılmadığını ve sözleşmedeki edim gibi herhangi bir rapor hazırlanıp müvekkiline sunulmadığını ve bu rapor hakkında bilgi verilmediğini, müvekkili şirketin, edimini yerine getirmeyen davacıya karşı 10.10.2016 tarihli gerekli ilginin gösterilmesine yönelik e-postasının da mevcut olduğunu, söz konusu e- postaya göre 14.07.2016 tarihinde onay e-postasinın davacıya gönderildiğini, 04.08.2016 tarihinde peşinat ödemesinin yapıldığını ve bu tarihten beri davacı tarafça gerekli belgenin hazırlanmadığının belirtildiğini, davacı şirketin, müvekkili şirkete edimini yerine getirmediği gibi bir de müvekkili şirkete bila tarihli ihtarname çektiğini ve bakiye kalan 2.584.-TL’nin taraflarına ödenmesini talep ettiğini, bunun üzerine müvekkil şirketin 12.10.2017 tarihinde davacının ihtarnamesine cevap vererek, davacının edimini yerine getirmediğini ve bu sebeple bir alacağa hak kazanmadığını, davacıya ödenen 1.900.-TL peşin ödemenin de taraflarına iadesini talep ettiklerini, bununla ilgili olarak, davacının söz konusu Patlamadan Korunma Dokümanı’nın hazırladığını iddia etmekteyse de, davacının bu belgenin müvekkili şirkete teslim edildiğine dair herhangi bir teslim tesellüm belgesi sunamadığını, davacı alacağının ispatı olarak 09.03.2017 tarih ve … sıra numaralı faturayı dayanak gösterdiğini, 09.03.2017 tarihli faturanın müvekkili şirkete teslim dahi edilmediğini, kaldıki bir an için söz konusu faturanın müvekkili şirkete teslim edildiği düşünülse bile faturanın tek başına alacağın varlığına yeterli delil oluşturmayacağını, bu noktada davacının, müvekkili şirketin 8 günlük süre içerisinde söz konusu faturaya itiraz etmediğine ve alacağın bu sebeple varlığının kabulüne ilişkin iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, belirterek; Öncelikle yetkiye ilişkin itirazlarının göz önünde bulundurularak davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddiyle dosyanın yetkili … İcra Dairelerine gönderilmesine; Eğer sayın mahkeme aksi kanaatteyse ve esasa ilişkin incelemeye geçecekse; davanın esastan reddine, davacının %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama masrafların davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
G E R E K Ç E /
Dava; Fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptıroılmıştır.
Celp edilen dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine 2.584,00 TL asıl alacak 154,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.738,62 TL üzerinden “09/03/2017 tanzim ve 09/03/2017 vade tarihli fatura” açıklamasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilince 31.10.2017 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile borca, faize ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, yetkili icra dairesinin belirtilmediği, davalı borçlu vekilince 07.11.2017 tarihinde 2. İtiraz dilekçesi sunularak yetkili icra dairesinin Kemalpaşa icra daireleri olduğunun bildirildiği, ancak bu ikinci dilekçenin 7 günlük itiraz süresi dolduktan sonra sunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağını oluşturan teklif ve teklif onayına ilişkin belgelerin incelenmesinde; Davacı tarafça, davalı tarafa Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlanması için 29.06.2016 tarihli teklif sunulduğu, teklifte, hizmet bedelinin 3.800,00 TL +KDV olarak, ödemenin sözleşmenin imzalanmasını müteakip teklif tutarının %50’sinin denetimden önce, geriye kalan kısmın denetim sonrasında yapılacağı şeklinde belirtildiği, bu teklifin davalı borçlu tarafça 14.07.2016 tarihinde onaylandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalı şirkete ilişkin hazırlanan 20.03.2017 tarihli Patlamadan Korunma Dokümanı başlıklı dosyanın tamamlanmış halde dosyamıza sunulmuş olduğu görülmüştür.
Talimat yoluyla dinlenen davalı tanığı … ifadesinde özetle; Davalı şirkette çalıştığını, davalı şirketin patlamadan korunma dokümanı hazırlatmak üzere davacı şirket ile anlaştığını, davacı şirketten personellerin gelip davalı iş yerinde incelemeler yaptığını, davalı şirketçe 1.900,00 TL ödeme yapıldığını, ancak davacı şirketin patlamadan korunma dokümanını hazırlayıp davalı şirkete teslim etmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … ise ifadesinde özetle; Davacı şirkete iş sağlığı ve güvenliği konusunda danışmanlık yaptığını, patlaman korunma dokümanı konusunda davalı iş yerine gittiklerini, gerekli incelemeleri ve fotoğraflandırmaları yaptıklarını, sonra dokümanı İstanbul’da hazırladıklarını, davalı şirketin çağrısı üzerine davalı iş yerine gittiklerini, davalı tarafça ödeme yapılmadığını, dokümanı davalı tarafa teslim etmek istediklerini, ancak dokümanı teslim almadıklarını ve sonra gelin dediklerini beyan etmiştir.
Talimat yoluyla alınan 02/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacıya ait hesap kayıtları ve ticari defterleri, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada ibraz olunmuş belgeler üzerine araştırma, inceleme, hesaplama ve değerlendirmeler yapılmış: ve yukarıda arz olunan tespit ve incelemeler neticesinde dosya içeriğindeki mevcut belgeler, davalının yasal defterleri ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, dava konusu Cari (Muavin) hesap hareketlerinin ve bakiyesinin yasal zorunlu defterlerle birbirlerini teyit ettiğini, Davacı ve davalı arasında Ticaret Kanunu hükümlerine göre herhangi bir hesap Mutabakatı yapılmadığı, davalı yanın yasal defterlerinin 6102 sayılı TTK md.64 ‘de ve HMK. 222 de belirtildiği üzere açılış ve kapanış noter onayının zamanında yapıldığı ve yasal delil niteliğine haiz olduğu, davacı yanın, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediği , Sözleşme konusu “Patlamadan Korunma Dökümanını” ve kesmiş olduğu faturayı davalıya teslim ettiğini gösterir herhangi bir belge sunmadığı dosya münderecatından ve davalının resmi defter kayıtları ve dosya evraklarından tespit edildiği, davacının, davalıya 1.900,00 TL, “BORÇLU” olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 05/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda: Taraflar arasında akdedileri sözleşmenin her iki tarafında kabulünde olduğu, Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2016 ve 2017 yılları yasal defterlerinin e- deftere tabi olduğu, E-Deftere tabi olanı 2016 ve 2017 yılları envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, E-Defter beratlarının ise yasal süresinde verildiği, … 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nden Talimatla Aldırılan Bilirkişi Selami Aslan Tarafından Düzenlenen 02.10.2018 Havale Tarihli Bilirkişi raporunda; Davalı tarafın yasal defterlerinin 6102 sayılı TTK md.64 ‘de ve HMK. 222 de belirtildiği üzere açılış ve kapanış noter onayının zamanında yapıldığı ve yasal delil niteliğine haiz olduğu, davacının, davalıya 1.900,00 TL, “BORÇLU” olduğu” hususlarının tespit edildiği, Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan 2.584 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu, taraf yasal defter kayıtlarının örtüşmediği, taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafça davalı adına düzenlenen 09.03.2017 tarih ve … nolu 4.484,00 TL bedelli “Patlamadan Koruma Dökümanı Hazırlanması Hizmet Bedeli” muhteviyatlı faturadan kaynaklandığı, Raporumuzun “4.6-Değerlendirmeler” kısmında detaylı açıklandığı üzere; taraflar arasında akdedilen sözleşme konusu “patlamadan korunma dökümanı”nın davacı tarafça hazırlandığı ancak davalı tarafça davacıya bakiye ödeme yapılmaması nedeniyle tesliminin yapılmadığı yönündeki tanık beyanları ve dosya kapsamı çerçevesinde takdir yüce mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 2.584 TL işlemiş faiz tutarı 136,47 TL olmak üzere toplamda 2.720,47 TL olarak hesaplandığı hususları bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan tanık beyanları ve bilirkişi raporlarnın bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Tarafların, davacı tarafça, davalı şirkete Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlanması ve davalı tarafça bunun karşılığında 3.800,00 TL +KDV olmak üzere toplam 4.484,00 TL ödemesi konusunda anlaştıkları, davalı tarafça da 24.08.2016 tarihinde ilk peşinat olarak 1.900,00 TL ödeme yapıldığı, bakiye 2.584,00 TL kısmın ise ödenmediği, bunun üzerine davacı tarafça davalı taraf aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İşbu itirazın iptali davasının davacı tarafça İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça itirazın haksız olduğu, davacı tarafça sözleşme ediminin yerine getirildiği ancak davalı tarafça bakiye alacaklarının ödenmediği iddia edilerek davalı tarafça icra takibine vaki itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça ise, takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı, davacı tarafça sözleşme ediminin yerine getirilmediği, patlamadan korunma dokümanının teslim edilmediği savunularak davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Öncelikli olarak davalı tarafça icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz değerlendirilmiş ve ödeme emrinin davalı borçluya 30.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilince 31.10.2017 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile borca, faize ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, yetkili icra dairesinin belirtilmediği, davalı borçlu vekilince 07.11.2017 tarihinde 2. İtiraz dilekçesi sunularak yetkili icra dairesinin Kemalpaşa icra daireleri olduğunun bildirildiği, ancak bu ikinci dilekçenin 7 günlük itiraz süresi dolduktan sonra sunulduğu anlaşılmakla, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında, davacı tarafça, davalı şirkete Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlanması ve davalı tarafça bunun karşılığında 3.800,00 TL +KDV olmak üzere toplam 4.484,00 TL ödemesi konusunda anlaştıkları, davalı tarafça da 24.08.2016 tarihinde ilk peşinat olarak 1.900,00 TL ödeme yapıldığı hususlarında bir ihtilaf yoktur.
İhtilaf, davacı tarafından dava konusu patlamadan korunma dokümanının hazırlanıp hazırlanmadığı, hangi tarafın edimini önce ifa edeceği noktalarında toplanmaktadır.
Davacı tarafça sunulan 29.06.2016 tarihli teklifte, hizmet bedelinin 3.800,00 TL +KDV olarak, ödemenin sözleşmenin imzalanmasını müteakip teklif tutarının %50’sinin denetimden önce, geriye kalan kısmın denetim sonrasında yapılacağı şeklinde belirleme yapıldığı ve bu teklifin de 14.07.2016 tarihinde davalı tarafça onaylandığı anlaşılmakla, bu anlaşmaya göre, davalı taraf sözleşme bedelinin %50’sini peşin olarak kalan kısmı ise davacı tarafça denetimler yapıldıktan sonra ödeyecektir.
Her iki tarafında kabulünde olduğu üzere davalı tarafça 1.900,00 TL peşinat ödemesi yapılmıştır. Ancak bedelinin kalan kısmı olan 2.584,00 TL’yi ödememiştir.
Davacı tarafça davalı iş yerinde dava konusu dokümanın hazırlanması için gerekli inceleme ve denetimlerin yapıldığı, raporun hazırlandığı, davacı tarafça edimin yerine getirildiği anlaşılmakla ve taraflar arasındaki sözleşmede ödemenin dava konusu dokümanın teslimi sonrası yapılacağı hususunda bir hüküm bulunmadığı da değerlendirildiğinde, davalı tarafın dava konusu dokümanın hazırlanmadığı ve kendilerine tesliminin yapılmadığından bahisle borçlarının doğmadığına yönelik savunmasının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin olarak davacı tarafça davalı adına düzenlenen ve icra takibinin dayanağı olan 09.03.2017 tarih ve … nolu “Patlamadan Koruma Dökümanı Hazırlanması Hizmet Bedeli” muhteviyatlı faturanın KDV dahil 4.484,00 TL bedelli olduğu, davacı tarafça, bu bedelden davalı tarafça peşinat olarak ödenen 1.900,00 TLbedelin düşülmesi suretiyle 2.584,00 TL asıl alacak 154,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.738,62 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, bilirkişi … tarafından sunulan ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporunda davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 2.584,00 TL işlemiş faiz tutarı 136,47 TL olmak üzere toplamda 2.720,47 TL olarak tespit edildiği, davalının bu miktar yönüyle bir ödeme iddiası ve ispatının olmadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 2.584 TL asıl alacak, 136,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 2.720,47 TL alacaklı olduğu kanaatine ulaşılarak davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazının 2.584,00 TL asıl alacak, 136,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.720,47 TL alacak yönünden iptali ile takibin bu toplam miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, edimlerin yerine getirilip getirilmediği ve alacak miktarının mahkememizce yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları ile tespit edildiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş ve bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazının 2.584,00 TL asıl alacak, 136,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.720,47 TL alacak yönünden iptali ile takibin bu toplam miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 185,84 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 33,08 TL’ nin mahsubu ile bakiye ‭152,756 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşinen karşılanan 33,08 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, ‭305,94‬ TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti masrafı olmak üzere toplam; ‭‭1.537,34‬ TL’ yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 1.527,15 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 2.720,47 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen ‭18,15‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341/2 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza