Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/989 E. 2019/1036 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/989 Esas
KARAR NO : 2019/1036

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Davalı aleyhine Istanbul … İcra Dairesi’nın… E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, dosyadan gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine davalı “talep olunan alacağın bir kısmını kabul etmek mümkün değildir gerekçesi ile borca itiraz etmiş olup, davalının itirazın neticesinde takip durdurulduğunu, davalının icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın müvekkile borçlu olduğu yapılacak yargılama ile de ortaya çıkacağını, müvekkil davalıya sunmuş olduğu mal ve hizmetler için muhtelif tarih ve meblağlı faturalar kestiğini, davalı almış olduğu mal ve hizmetlerin bedelini ödemeyerek müvekkili mağdur ettiğini, bu nedenlerle davalı yanın icra takibine yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile davalı yanın alacağın %20 ‘sinden az olmamak kaydiyla icra İnkar tazminatına mahkum edilmesini, takip tarihinden itibaren reeskont avans faizine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken davalı şirket yetkilisi tarafından sunulan 28/12/2018 tarihli dilekçede özetle; fatura düzenlenebilmesi için öncelikle taraflar arasında akdi ilişkinin bulunması gerektiği,davacı tarafın taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ispata yönelik bir sözleşmeyi dosyaya sunmadığı, temel ilişkiyi ispat edemeyen davacı tarafın salt olarak düzenlenmiş faturaya dayanarak alacağının olduğunu iddia etmesinin hukuken korunur bir yanının olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde: davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine 12.151,75 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı- borçlunun takibe itiraz etmesi üzerinde icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların usulüne uygun bildirdiği deliller toplanmış, aradaki ticari ilişkinin kayıtlara yansıyış şeklini tespit bakımından öncelikle talimat yoluyla davacı kayıtlarının incelemesine karar verilmiştir. Tanzim ettirilen bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı taraf resmi defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı ile davalı arasında davacı taraf resmi defterlerine göre ticari bir ilişkinin bulunduğunu, davalı adına düzenlenmiş 78 adet fatura ile ilgili davalı tarafa tebliği ile İlgili herhangi bir imzalı belge olmadığını, davalı tarafından anılan faturalara yasal süresinde itirazı ile ilgili de bir belge bulunmadığını, davacı taraf incelenen resmi defterlerine göre davalı şirketten 23.03.2017 icra takip tarihi itibariyle 13.874,80 TL cari bakiye alacağı olduğunu belirtilmiştir.
Davacı vekilince takip/dava konusu alacağa ilişkin bir kısım fatura ve irsaliye sunulmuşsa da sunulan belgeler üzerinde davalı şirkete ve/veyahut şirket adına atılı imza bulunmadığı görülmüştür.
Akabinde ticari ilişkinin davalı kayıtlarına yansıyış şeklini tespit bakımından bilirkişi incelemesi ara kararı oluşturulmuş, bilirkişi ücretinin ikmaline dair davacı vekilinin yüzüne karşı ihtarat da bulunulmuşsa da davacı vekilince 22/11/2019 tarihli duruşmada aynen; “Müvekkil şirket ile görüştüğümüzde davalı tarafın müflis durumunda olması sebebiyle yeniden incelemede yapılacak masrafı karşılayamayacaklarını beyan ettiler, zaten dosyamızda alınmış bir rapor mevcuttur, alınan rapor dikkate alınarak davamızın mevcut hali ile kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmak suretiyle bilirkişi ücretini yatırmayacaklarını bildirmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan tüm deliller ile dosyada alınan bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı yanca davalı adına sunulan taşıma hizmetleri kapsamında keşide edilen faturalar nedeniyle alacaklı olduğu iddiasında bulunulmuş ve bu kapsamda kendi kayıtları itibariyle alacaklı görünmekte ise de, bahse konu fatura ve irsaliyelerde davalı şirket adına atılı imza bulunmaması, fatura konusu hizmetlerin verildiğinin ispatına ilişkin elverişli deliller sunulmamış olması, alacak iddiası kapsamında davalı kayıtlarının incelenmesi yönünde kurulan ara karara istinaden bilirkişi ücretinin de yatırılmaması sebebiyle alacağın bu surette ispatının da mümkün olmaması sebebiyle ve öte yandan dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmamış olması nazara alınarak ispat olunamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspat olunamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 207,53-TL’den mahsubu ile fazla yatan 163,13-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Tarafların yatırdıkları gider ve delil avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …