Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/981 E. 2019/891 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/981 Esas
KARAR NO : 2019/891

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan; “Maddi Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilerkçesinde özetle; Davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan dava dışı … Şti adına kayıtlı … plakalı aracın 30/06/2016 tarihinde …’ a ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, …’ ın bu kazadan meydana gelen hasara ilişkin alacağını müvekkili şirkete temlik ettiğini, kaza neticesinde … plakalı araçta oluşan değer kaybının tazmini için işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğu belirtilerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300,00 TL’ nin kaza tarihinden, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiziyle birlikte 354,00 TL ekspertiz ücreti, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karışan… plakalı aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalandığını, poliçe limitinin 31.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin bu miktardan fazla sorumlu olamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazadaki kusurun tespit edilmesi gerektiğini, istenilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
İstem, davacının alacağını temlik almış olduğu dava dışı …’ ın 30/06/2016 tarihinde aracında oluşan değer kaybı miktarının kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen aracın sigortacısından tazminine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davanın mahiyeti itibariyle alanında uzman bilirkişiden rapor aldırılmış ve tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle ve netice olarak; iki şeritli yolun sol şeridinde U dönüşü için sol sinyalini vererek karşı yolun uygun hale gelmesini beklediği sırada arkadan hızla gelen aracın sadmesine maruz kalan davacının kazada kusurunun olmadığı, davalı sigorta şirketine kayıtlı… plakalı araç sürücüsünün KTK 52/b,c ve KTK 84 maddeleri kapsamında tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde araçta oluşan değer kaybının ise 1.250,00 TL olarak saptandığı, davalı sigorta şirketinin bu bedelden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafça bilirkişi raporuna göre talep artırımı yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu, özellikle kazanın meydana geldiği tarih itibariyle uygulanması gereken genel şartlara göre yapılan değer kaybı tespiti ile yine meydana gelen kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitine yönelik inceleme ve ulaşılan sonucun ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve bu haliyle de raporun hüküm kurmaya da elverişli olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; Dava dışı araç sahibi … ile davacı arasında yazılı olarak yapılan 03.10.2017 tarihli temlik sözleşmesi ile dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağı ve TTK’ nun 1426. Maddesindeki makul giderlerin tamamı, TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca davacıya temlik edilmiştir. Bu nedenle dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi alan davacı, taraf sıfatını da kazandığından bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahip olduğu anlaşılmıştır.
Alınan ve hüküm kurmaya uygun bulunan bilirkişi raporuna göre, davacının temlik aldığı dava dışı araç sahibi … aracının değer kaybı tazminatının 1.250,00 TL. olduğu, kazada davalı sigorta şirketine sigorta şirketince ZMMS ile sigortalanan aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, KTK ve TTK Sigorta hükümleri ve ilgili mevzuatlar gereği davalının bu bedelden ve davacının yapmış olduğu makul gider olan 354,00 TL ekspertiz ücretinden sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından da, her ne kadar kaza tarihinden, kabul görmediği taktirde ihtar tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak davalı sigorta şirketi yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 27/05/2019 Tarih ve 2016/15678 Esas-2019/6806 Karar sayılı kararı) ve davalının kazanın tarafı olmadığı, davacı tarafça ihtarname çekildiği belirtilmiş ise de tebliğine ilişkin bir belgenin sunulmadığı, davalının davalının dava tarihinden temerrüte düşürmediği anlaşıldığından dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KABULÜ İLE;1.250,00 TL davacıya ait aracın değer kaybına ilişkin tazminat ile 354,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.604,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 109,57 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve ıslah suretiyle yatırılan 47,62 TL’ nin mahsubu ile bakiye 61,95 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 47,62 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 86,30 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 917,70 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.604,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Dair, karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip

Hakim