Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/977 E. 2019/978 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/977
KARAR NO : 2019/978

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı dava dışı …’nün malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 12/04/2017tarihinde dava dışı …’e ait… plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen hasar neticesinde… plakalı araçta değer kaybı oluştuğunu, değer kaybının ZMM poliçesi kapsamında olup, poliçe limitleri dahilinde ödenmesi gerektiğini, davalı şirkete değer kaybı alacağının ödenmesi için 18/08/2017 tarihinde başvuru yapılmışsa da herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 28/08/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, dava dışı …’in davalıdan alacağını alacağın temliki yoluyla müvekkiline devrettiğini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 250,00 TL değer kaybı bedelinin poliçe limitleri dahilinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın trafik sigortası teminatları altında olduğunu, davacının çok sayıda araç sahibinden temlik aldığını, araçları kendi bünyesindeki serviste onardığı ve hasarı abartarak sigorta şirketlerinden haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, bu nedenle tebliğin geçerli olmadığı ve temerrüde düşmedikleri, kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sebebiyle, araçta meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, davacı yanın talep edebileceği değer kaybının bulunup bulunmadığı ve miktarının tespiti bakımından konuda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “… plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, … plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, tazminata konu … plakalı aracın 1 yıl, 2 ay ve 15.176 km kullanıldıktan sonra kazaya karıştığını,… adına tescilli hususi değer kaybının 10.113 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile … plakalı kamyonetin 14.12.2016-14.12.2017 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 12.04.2017 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde araç başına maddi teminat limitinin 33.000 TL olduğu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının A.3 maddesi gereğince mağdur aracın değer kaybı gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğu, … plakalı aracın 10.113 TL değer kaybının temerrüt tarihi 29/08/2017 itibariyle yasal faiz talep edilebileceği.. ” tespitleri yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu, özellikle kazanın meydana geldiği tarih (12/04/2017) itibariyle uygulanması gereken yeni genel şartlara (01/06/2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren) göre yapılan değer kaybı tespiti ile yine meydana gelen kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitine yönelik inceleme ve ulaşılan sonucun ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve bu haliyle de raporun hüküm kurmaya da elverişli olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağı davacıya temlik edilmiştir. Bu nedenle dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi alan davacı, taraf sıfatını da kazandığından bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahip olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından, 03/12/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 9.863,00 TL arttırılmak suretiyle, 10.113,00 TL’ye çıkartılmış ve harcı da yatırılmıştır.
Davacı vekili tarafından da, her ne kadar 28/09/2017 tarihinden itibaren en yüksek avans faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak davalı sigorta şirketi yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 27/05/2019 Tarih ve 2016/15678 Esas-2019/6806 Karar sayılı kararı) sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Ayrıca mahkememizce faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde, dava tarihinden önceki döneme yönelik hesaplanmış bir faiz miktarı olmadığı, faizin, asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olduğu ve dosyada hesaplanmış ve miktar itibari ile talep edilmiş faiz de bulunmadığından, feri nitelikteki bu talep yönünden davalı yan lehine ücreti vekalete hükmedilmemiştir (Benzer bir konuda: İstanbul BAM 19. H.D. 07/12/2017 tarih ve 2017/2290 Dosya No-2017/1665 Karar sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, mahkememizce, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporunda, davalı şirkete sigortalı, 09 CCF 93 plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, davacı tarafın alacak haklarını temlik aldığı … plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, davacının davalı şirketten talep edebileceği toplam değer kaybı zararının 10.113,00-TL olduğunun tespit edildiği, mahkememizce iş bu rapora, hukuki yönleri ayrık olmak üzere itibar edildiği, davacı vekili tarafından, 03/12/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin, bilirkişi raporu doğrultusunda 9.863,00-TL artırmak suretiyle 10.113,00-TL’ye çıkartıldığı, harcının yatırıldığı, ayrıca dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiği ve bu nedenle de dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacının, taraf sıfatını da kazandığı ve iş bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahip olduğu ve ayrıca davacı vekili tarafından her ne kadar avans faizi talep edilmiş ise de, yukarıda yazılı gerekçelerle yasal faiz talep edebileceği kanaatine ulaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-10.113,00 TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi olan 28.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin faiz isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 690,81 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL ile ıslah ile alınan 170,00 TL olmak üzere toplam:201,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 489,41 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 201,40 TL harç parasının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri 78,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 700,00 TL olmak üzere toplam: 809,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip

Hakim
¸