Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/974 E. 2019/983 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/974
KARAR NO : 2019/983

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözeşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı …’ın malik ve işleteni olduğu … plakalı araç 11/07/2017 tarihinde…’e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, davalının hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atandığını ve aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 5.341,46 TL tespit edildiğini, yapılan ekspertize rağmen davalının tamir bedelini ödemekten imtina ettiğini, hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alındığını ve bu rapor için 250,00 TL espertiz ücreti ödendiğini, davalı şirketine hasar bedelinin ve değer kaybı alacağının temlik alan taraflarına ödenmesi için 18/09/2017 tarihinde yapılan başvuruya bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının temerrüde düştüğünü, … Eş’in davalı sigorta şirketinden alacağını temlik yoluyla müvekkiline devrettiğini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 650.-TL hasar bedeli ile 100,00 TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan araçların sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi ve sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tespit ettirilmesi gerektiğini, davacının eksper ücreti talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde yasal isabet bulunmadığını, müvekkinin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

G E R E K Ç E /
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf, tazmin hakları davacı şirkete temlik edilen araçta değer kaybı ve hasar meydana gelip gelmediği ve miktarı ile davalı yanın sorumluluğunda olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafından talep edilebilecek hasar tazminatı ve oluşmuş ise, değer kaybı zararının belirlenmesi açısından konuda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın hatalı sevk ve idaresinin, tam ve takdiren %100 oranında etkili bulunduğu, … plakalı numaralı davacı taraf otomobilinin dava dışı sürücüsü …Eş’in etkili herhangi bir hatalı davranışının sabit görülmediği, tazminata konu … plakalı aracın hasar tutarının 2.360 TL olduğu, değer kaybının 3.860 TL olduğu, ekspertiz ücretinin KDV dahil 177 TL olduğu, ancak davacının eksper ücreti talep edilemeyeceği, toplam zararının 6.220 TL olduğu, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın kazanın meydana geldiği tarihi de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin 33.000.-TL olduğu, mağdur aracın hasar tuturı ile değer kaybının gerçek zarar ve sigorta teminatı altında olduğu, temerrüt tarihi olan 28/09/2017 itibariyle yasal faiz talep edilebileceği” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu, özellikle kazanın meydana geldiği tarih olan 11/01/2017 tarihi esas alınmak suretiyle, Sigorta Genel Şartları ekinde yayınlanan formüle göre hesaplama yapılmasının, Yargıtay ve İstanbul BAM yerleşik uygulamalarına uygun olduğu anlaşıldığından, rapora itibar edilmiş ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere hükme esas alınmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Somut uyuşmazlıkta; Dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağı davacıya temlik edilmiştir. Bu nedenle dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacının, taraf sıfatını da kazandığından bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara da sahip olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan, bila tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri, bilirkişi raporu doğrultusunda 5.470,00-TL artırmak suretiyle 6.220,00-TL’ye çıkartılmış ve harcı da yatırılmıştır.
Davacı vekili tarafından da, her ne kadar 28/09/2017 tarihinden itibaren en yüksek avans faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak davalı sigorta şirketi yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 27/05/2019 Tarih ve 2016/15678 Esas-2019/6806 Karar sayılı kararı) sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Ayrıca mahkememizce faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde, dava tarihinden önceki döneme yönelik hesaplanmış bir faiz miktarı olmadığı, faizin, asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olduğu ve dosyada hesaplanmış ve miktar itibari ile talep edilmiş faiz de bulunmadığından, feri nitelikteki bu talep yönünden davalı yan lehine ücreti vekalete hükmedilmemiştir (Benzer bir konuda: İstanbul BAM 19. H.D. 07/12/2017 tarih ve 2017/2290 Dosya No-2017/1665 Karar sayılı kararı).
Davacı tarafça, 250,00 TL eksper ücretinin yargılama gideri olarak davalı tarafa yüklenmesi talep edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından da eksper ücretinin KDV dahil 177,00 TL olduğu, ancak davacı tarafça sigorta şirketine ihbar edilmeden eksper ataması yapıldığından eksper ücretinin talep edilemeyeceği kanaat edilmiş ise de, Yargıtay yerleşik uygulamaları gereği, (Yargıtay 17. H.D. 10/05/2016 tarih ve 2016/966 Esas-2016/5728 Karar, Yargıtay 17. H.D. 20/11/2014 tarih ve 2014/19873-2014/16461 Karar sayılı kararları) makul sayılacak eksper ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı anlaşıldığından, bilirkişi tarafından tespit edilen 177,00 TL’lik eksper gideri, makul yargılama gideri kabul edilerek yargılama giderleri içine ilave edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, mahkememizin 20/03/2018 tarihli celsesinde verilen 2 nolu ara karar gereği, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi heyeti raporunda, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın hatalı sevk ve idaresinin, tam ve takdiren %100 oranında etkili bulunduğu, davacı tarafın alacak haklarını temlik aldığı … plakalı otomobilinin dava dışı sürücüsü … Eş’in etkili herhangi bir hatalı davranışının sabit görülmediği, davacının davalı şirketten talep edebileceği toplam değer kaybı zararının 6.220,00-TL olduğunun tespit edildiği, mahkememizce iş bu rapora, hukuki yönleri ayrık olmak üzere itibar edildiği, davacı vekili tarafından, bila tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin, bilirkişi raporu doğrultusunda 5.470,00-TL artırmak suretiyle 6.220,00-TL’ye çıkartıldığı, harcının yatırıldığı, ayrıca dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiği ve bu nedenle de dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacının, taraf sıfatını da kazandığı ve iş bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahip olduğu ve ayrıca davacı vekili tarafından her ne kadar avans faizi talep edilmiş ise de, yukarıda yazılı gerekçelerle yasal faiz talep edebileceği kanaatine ulaşıldığından, davanın kısmen kabulüne, ayrıca yine yukarıda yazılı gerekçelerle, 177,00 TL eksper giderinin yargılama giderlerine ilave edilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M Yukarıda izah edildiği üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-2.360,00 TL hasar bedeli ve 3.860,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam: 6.220,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine,
2-Alınması gereken 424,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 393,48 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
– Davacının peşin olarak yatırdığı 31,40 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri 123,80 TL, bilirkişi ücreti gideri 900,00 TL ve Eksper gideri 177,00 TL olmak üzere toplam: 1.232,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; davacı yanca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır