Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/944 E. 2020/213 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/944
KARAR NO : 2020/213

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/10/2017
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı …’nin malik ve işleteni olduğu… plakalı aracın 13/05/2017 tarihinde …’ya ait …plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kaza tespit tutanağına göre %100 kusurlu olduğunu, davalının hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atandığını ve aracın tamir bedeli olarak 8.214,44 TL tespit edildiğini, yapılan ekspertize rağmen davalının tamir bedelini ödemekten imtina ettiğini, davalı şirketin temerrüde düştüğünü, …’nun davalı şirketten olan alacağını müvekkiline devrettiğini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 3.350,00 TL hasar bedeli ile 50,00 TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, dava konusu hasarın, somut kaza sonucu meydana gelmediği, çarpma noktaları ve hasar miktarları itibariyle araçlar arasında uyumsuzluk bulunması sebebiyle davaya konu taleplerin poliçe teminatı dışında kaldığını, her halükarda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, davacının dayandığı hasar bedeline ilişkin ekspertiz raporunun ve fahiş olarak belirlenen hasar bedeli ile ekspertiz masrafının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin değer kaybından sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise değer kaybının belirlenmesi gerektiğini, davacının faiz başlangıç tarihine ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

G E R E K Ç E :
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, davacı yanın talep edebileceği değer kaybının bulunup bulunmadığı ve miktarının tespiti bakımından konuda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 02/01/2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… davalı … şirketine sigortalı… plakalı aracın sürücüsü…’nin, kavşakta geçiş önceliğine uymamaktan dolayı, kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya temlik edilen …plakalı aracın sürücüsü …’ya mevcut dosya içeriği ile kusur izafe edilemeyeceği, araçta ortaya çıkan gerçek zarar tutarının KDV dahil 967,60 TL olduğu, kusur oranı doğrultusunda bu zararın tamamından davalı şirketin sorumlu olacağı, aracın kilometre bilgisinin 187.251 km olduğu, daha önceki hasar kayıtları nedeniyle orjinalliğini kaybetmiş bir araç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, yapılan onarım nedeniyle bir değer kaybı oluşmayacağı …” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizin 01/10/2019 tarihli celsesinde verilen ara karar gereğince; mahkememizce alınan bilirkişi raporu, dosyaya sunulan ekspertiz raporu, dosyada mevcut fotograflar ve tüm belgeler birlikte değerlendirilmek suretiyle dava konusu araçta meydana gelen hasar bedeli ve varsa değer kaybı miktarının, mahkememizce alınan bilirkişi raporuyla ekspertiz raporu arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde ayrıntılı olarak tespiti bakımından yeni bir bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi İTÜ Makina Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. …tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 08/01/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; “…dava konusu olayda… plakalı aracın sürücüsü …’nun % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı şirketin ilgilisi olduğu …plakalı araçtaki gerçek hasar miktarının KDV dahil 820,00 TL olduğu, dava konusu …plakalı araçta bir değer kaybı oluşmadığı…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, rapora itibar edilmiş ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere hükme esas alınmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Somut uyuşmazlıkta; Dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağı davacıya temlik edilmiştir. Bu nedenle dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi alan davacı, taraf sıfatını da kazandığından bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahip olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, 250,00 TL eksper ücretinin davalı tarafa yüklenmesi talep edilmiş ve davalı yanca eksper ücreti kabul edilmemiş işe de, Yargıtay yerleşik uygulamaları gereği, (Yargıtay 17. H.D. 10/05/2016 tarih ve 2016/966 Esas-2016/5728 Karar, Yargıtay 17. H.D. 20/11/2014 tarih ve 2014/19873-2014/16461 Karar sayılı kararları) makul sayılacak eksper ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı anlaşıldığından, 250,00 TL’lik eksper gideri, makul yargılama gideri kabul edilerek yargılama giderleri içine ilave edilmiştir.
Davacı vekili tarafından da, her ne kadar temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 27/05/2019 Tarih ve 2016/15678 Esas-2019/6806 Karar sayılı kararı) sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından, 08/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile Hasar bedeline ilişkin talepleri 4.850,00-TL arttırılarak, 8.200,00-TL’ye çıkartılmış ve ayrıca 50,00-TL değer kaybı bedeli ve 250,00-TL Ekspertiz Ücretinin de davalı taraftan temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş ve arttırılan kısım yönünden de ıslah harcı yatırılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkin tazminat davası olduğu, mahkememizin 01/10/2019 tarihli celsesinde verilen ara karar gereği, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporunda, davalı şirkete sigortalı… plakalı aracın dava dışı sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin, tam ve takdiren %100 oranında etkili bulunduğu, davacı tarafın alacak haklarını temlik aldığı …plakalı otomobilinin dava dışı sürücüsünün etkili herhangi bir hatalı davranışının sabit görülmediği, davacının davalı şirketten talep edebileceği gerçek hasar miktarının KDV dahil 820,00 TL olduğu, dava konusu …plakalı araçta herhangi bir değer kaybının oluşmadığının tespit edildiği, mahkememizce iş bu rapora, hukuki yönleri ayrık olmak üzere itibar edildiği, davacı vekili tarafından, 08/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile Hasar bedeline ilişkin talepleri 4.850,00-TL arttırılarak, 8.200,00-TL’ye çıkartıldığı ve ayrıca 50,00-TL değer kaybı bedeli ile 250,00-TL Ekspertiz Ücretinin de davalı yandan talep ediliği ve arttırılan kısım yönünden de ıslah harcı harcının yatırıldığı, ayrıca dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği hasar ve değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiği ve bu nedenle de dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacının taraf sıfatını da kazandığı ve iş bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahip olduğu ve ayrıca davacı vekili tarafından her ne kadar avans faizi talep edilmiş ise de, yukarıda yazılı gerekçelerle yasal faiz talep edebileceği kanaatine ulaşıldığından, davanın kısmen kabulüne, ayrıca yine yukarıda yazılı gerekçelerle, 250,00 TL eksper giderinin yargılama giderlerine ilave edilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-820,00 TL hasar bedelinin 19/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin hasar bedeli ile değer kaybı istemlerinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 56,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 62,34 TL nispi harç ile 83,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam: 145,34 TL harcın mahsubu fazla yatırılan 89,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri 180,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.200,00 TL ve Eksper gideri 250,00 TL olmak olmak üzere toplam: 1.661,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 166,00 TL’lik kısmının, davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 820,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesi gereği taktir olunan 820,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, … Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır