Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/932 E. 2022/65 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/932 Esas
KARAR NO :2022/65

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/10/2017
KARAR TARİHİ:09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının 15 adet elektrik faturasını ödemediğini, ayrıca farklı tarihlerde yapılan muayenelerde kaçak elektrik kullanımı yapıldığının tespit edildiğini, davacı şirket tarafından kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiğini, bu tahakkukların tahsili için 24/11/2015 tarihinde …. İcra Dairesinin … Sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini borcun tahsili sebebiyle açılan icra takibinin davalının itirazı nedeniyle durduğunu, davalının itiraz dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, icra dosyasının incelemesi sırasında itiraz dilekçesinin tespit edildiğini, davalının davacı şirketten elektrik hizmeti aldığı adreste ticari faaliyet yürüttüğünü, bu nedenle işbu davada ticaret mahkemelerinin görev alanına girdiğini, beyanla, davalının itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa
yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafın işe başlama tarihinin 01.05.2007, işi terk tarihinin 10.04.2008 olduğunu, bu tarihten
Sonra yerine işyerine kimin geldiğinin bilgileri dahilinde olmadığını,
davacı tarafın kendilerine bilgi vermeden 3. kişilere elektrik kullandırdığını, elektriğin kesilmesi gibi bir işlemde bulunulmadığını, mevzuat hükümlerine aykırı davranıldığını, güvene ve ahlaka
aykırı hareket edildiğini, kötüniyetli davranıldığını, beyanla, davanın reddini, davacı tarafın
aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa
yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Dairesinin … Esas Sayılı takip dosyası, Abonelik Dosyası, Vergi Dairesi kayıtları, Kira Sözleşmesi, Bilirkişi Raporu ve Ek Raporları.
Bilirkişi Prof. Dr. …, 22/11/2018 tarihli raporunda özetle: 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, EPDK Kurul Kararları, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetler Yönetmeliği ile dosya içeriğindeki, bilgi, belge ve deliller üzerinde yapılan inceleme kapsamında; davalı … (… Numaralı Abone); davacı … … Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi (…) ile imzaladığı “SATIŞ SÖZLEŞMESİ”yle gereksinim duyduğu elektrik enerjisini ilgili mevzuat çerçevesinde söz konusu süreçte davacı şirketten tedarik etmekte olduğunu, davalının; dava dosyasında sunulan elektrik enerjisi tüketimine ilişkin “Elektrik Faturaları” incelendiğinde de görüleceği üzere ilgili tesisatı “Ticarethane Grubu”nda olduğunu, tüketmiş olduğu elektrik enerjisinin tarifesinde belirtilen abone grubuna ait “Tek Terimli, Tek zamanlı A.G, Ticarethane Aktif Enerji Tarifesi”ne göre faturalandırıldığını, icra konusu asıl alacağı oluşturan ve ödenmeyen 40.254,15 TL’lik 15 adet normal tüketim ve 1 adet kaçak tüketim faturalarının; davalı tüketicinin aboneliğinin devam ettiği 2008/03-….. -2010/10 süreçlerindeki tüketim dönemlerinde davacı tarafından, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından hazırlanan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği (EPTHY) 12. Maddesi 3. Fıkrası ve 26 ve devam maddeleri kapsamında, usule uygun olarak düzenlendiğini, davalı abonenin dava konusu işyerini 10/04/2008 tarihinde terkettiği, “Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 26/04/2018 tarihli, E.413801 sayılı yazısı”ndan anlaşılsa da EPTHY’nin (9). Maddesi (1). Fıkrası’na aykırı hareket ettiğini, yine davalı …’nün; imzaladığı sözleşmenin (6). ve (10/c) Maddeleri’ne göre, aboneliğini davacı idareye bildirerek sonlandırması gerektiğini, dolayısıyla davacının itirazın iptali davasında haklı olduğunu belirtmiştir.
Davalı yanın itirazları kapsamında bilirkişi Prof. Dr. …’dan alınan 23/10/2019 tarihli ek raporda bilirkişi özetle: Mahkemeye sunulan kök raporun sonuç ve kanaat bölümünde belirtilen hususları değiştirecek yeni bir bulgu ve belgenin dosyaya sunulamadığını, dolayısıyla rapor içeriğinde dökümü verilen ödenmeyen 40.254,15-TL’lik 16 adet “15 adet normal tüketim, 1 adet kaçak kullanım” elektrik faturasının davalı tüketicinin aboneliğini iptal ettirmediğini 2008/3-….-2010/10 tüketim dönemleri arasındaki süreçte davacı elektrik şirketi tarafından Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından hazırlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 12. Maddesi 3. Fıkrası, 26. ve devam eden maddeleri ile taraflar arasında düzenlenen alçak gerilim elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesinin 6. Ve 10/c maddeleri kapsamında usule uygun olarak düzenlendiğini, bu bağlamda dava esas değerine konu bedelin 40.254,15-TL enerji bedeli + 48.264,86-TL gecikmiş gün faizi + 8.687,65-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 97.206,66-TL olarak davacı şirket tarafından doğru olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 26/02/2020 tarihli ek raporda bilirkişi özetle: 23/10/2019 tarihli ek rapor ve 22/11/2018 tarihli kök raporun sonuç bölümünde tespit edilen hususları değiştirecek yeni bir bulgu ve belgenin dosyaya sunulamadığını, dolayısıyla rapor içeriğinde dökümü verilen ödenmeyen 40.254,15-TL’lik 16 adet “15 adet normal tüketim, 1 adet kaçak kullanım” elektrik faturasının davalı tüketicinin aboneliğini iptal ettirmediğini 2008/3-….-2010/10 tüketim dönemleri arasındaki süreçte davacı elektrik şirketi tarafından elektrik piyasası düzenleme kurulu tarafından hazırlanan elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliği’nin 12. Maddesi 3. Fıkrası 26 ve devam eden maddeleri ile taraflar arasında düzenlenen alçak gerilik elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesinin 6. Ve 10/8c maddeleri kapsamında usule uygun olarak düzenlendiğini, bu bağlamda dava esas değerine konu bedelin 40.254,15-TL enerji bedeli + 48.264,86-TL gecikmiş gün faizi + 8.687,65-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 97.206,66-TL olarak davacı şirket tarafından doğru olarak hesaplandığı yönünde sonuç ve kanaate ulaşıldığını belirtmiştir.
Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen kök ve ek raporlar hüküm kurmaya elverişli görülmediğinden, bu kez elektrik mühendisi … ve mali müşavir …’dan rapor alınmasına karar verilmiş, görevlendirilen bilirkişiler dosyayı inceleyerek ayrı ayrı raporlarını sunmuşlardır.
Bilirkişi …, 22/02/2021 havale tarihli raporunda özetle: davalının yasal abonesi olduğu … sayılı tesisatta kullanma döneminde sarf edildiği halde ödenmeyen ve dava dosyasına ibraz edilen 15 dönem elektrik faturası ile 1 dönem kacak elektrik bedelinin 24.11.2015 takip tarihi itibariyle kesme tarihine kadar hesaplanan gecikme zammı + %18 KDV ve kesme tarihinden sonra hesaplanan yasal faiz + %18 KDV ile kaçak kullanım için hesaplanan gecikme zammı + %18 KDV ile birlikte toplam takip tutarının 70.680,36 TL olduğunu, hesaplanan miktar için davalı itirazının iptaliyle takibin yalnızca 34.947,15 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9 ve değişen oranlarda yasal faiz ve KDV 5.307.00 TL tutarındaki asıl alacağa ise %16,8 ve değişen oranlarda gecikme zammı + %18 KDV ilavesiyle birlikte yürütülmesinin gerektiğini belirtmiştir.
Bilirkişi …, 22/02/2021 havale tarihli raporunda özetle: davalının işyerini açık tuttuğu ve faaliyette bulunduğu dönemlere denk gelen elektrik faturalarından sorumlu olduğunun kabulü halinde; davalının ….lcra Müd…. E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmi iptali ile takibin 4.571,90 asıl alacak, 38,12 TL Gecikme Zammı, 6,86 TL gecikme zammı KDV’si, 3.1154,21 TL yasal faiz, 560,73 TL yasal faiz KDV’si olmak üzere toplam 8.292,82 TL üzerinden devam ettirilmesi gerektiği, tespitlerinde bulunmuştur.
22/02/2021 tarihli raporlardaki tespitler ile dosya kapsamında düzenlenen önceki raporlardaki tespitler arasında çelişki oluştuğundan yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak görevlendirilen elektrik mühendisleri … , … ve mali müşavir …, 21/11/2021 tarihli raporlarında özetle: yapılan inceleme ve tespitler sonucunda, davacı tarafın 2008-2009-2010 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı …’ye ait ticari defterler üzerinde yapılan incelemede, dosya muhteviyatında bulunan … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 26.04.2018 Tarihli Yazısında, davalı tarafın mükellefiyet türünün gerçek usulde ticari kazancın, işe başlama tarihinin 01.05.2007, işi terk tarihinin 10.04.2008 olduğunu, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği 16 adet fatura olduğunu, faturaların toplam tutarının KDV dâhil 40.478,15 TL olduğunu, davacı tarafın 40.254,15 TL tutar üzerinden takibe geçtiğini, iş bu faturaların davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiğini ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle 40.254,15 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediğini, faturalara davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak
ya da belgeye rastlanılmadığını, tarafların iddia ve savunmaları ile yönetmelik maddeleri birlikte incelendiğinde iki opsiyonlu görüş bildirmek zorunluluğu hasıl olduğunu, bunlardan birincisine göre “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21– (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığını, davacı tarafın takip talebinde 40.254,15 TL asıl alacak için 48.264,86 TL işlemiş faiz ve işlemiş faizin KDV tutarı olarak 8.687,65 TL toplam olarak 97.206,66 TL talep ettiğini, davacı tarafın takip tarihi itibariyle asıl alacağının 40.254,15 TL olarak hesaplandığını, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatına tevsik edici belge sunulmadığını, davacı tarafın fatura son ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin bulunduğunu, bu husustaki nihai takdir mahkememize bırakılarak takip tarihine kadar olan işlemiş faiz tutarının toplam 48.246,02 TL olarak, KDV tutarının da işlemiş faiz üzerinden %18 oranı ile 8.684,28 TL olarak hesaplandığını, TTK madde 21’e göre davacı tarafın itirazın iptali talebinde haklı olduğunu ve takibin icra takip formunda belirtilen meblağda devamı gerekeceği kanaatine varıldığını, ikinci görüşe göre ise, kaçak elektrik kullanmanın suç olduğunu, kaçak kullanım tespit edildiğinde üzerine gidilerek bir daha gerçekleşmemesi, oluşan zararın bir an önce tahsil edilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini, bu konuda …’ın yeterince donanımlı olduğunu, kaçak kullanıma ait fatura ve sonrasındaki normal tüketim faturalarından, davalı tarafın sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, ancak ilk sekiz adet fatura bedeli, faizi ve KDV’sinden davalı tarafın aboneliğinin basit bir müracat ile fesh etmemesi nedeniyle sorumlu olacağını, Mahkememizce bu kanaatleri uygun bulunursa davalının icra takip tarihi
itibariyle borcunun 23.163,78-TL hesaplandığını belirtmişlerdir.
GEREKÇE :
Dava, davalı adına düzenlenen ve ödenmemiş fatura alacaklarının tahsiline yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Dava konusu kapsamında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiştir. Takip dosyasında davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğ tarihine nazaran süresinde sunduğu borca itirazlarını içerir dilekçe üzerine takibin durdurulduğu, itirazın iptali davasının da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca, abonelik ilişkisi kapsamında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği iddia edilmiş,; davalı yanca ise, aboneliğin bulunduğu işyerindeki mükellefiyetin 10/04/2008 tarihinde terkle sonlandırıldığı, bu dönmeden sonra düzenlenen faturalardan sorumluluğun bulunmadığı savunulmuştur. Davalı yanca aboneliğin sonlandırıldığı iddia edilmemiş, yapılan yargılamada da bu yönde bir tespit yapılmamıştır.
Benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/3193 E, 2016/12186 K. sayılı kararında, “Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.” içtihadına yer verilmiştir.
Davalının, adına kayıtlı aboneliği sonlandırmadığı açık olduğundan, davalının aboneliğin tesis edildiği yerdeki elektrik kullanımından fiili kullanıcı ile birlikte sorumlu olduğu, bu nedenle iş yeri terkinden sonraki dönemde oluşturulan faturalardan sorumlu olmadığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığı, tüm fatura bedellerinden sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacının ise, elektrik tüketim bedeline esas faturaların uzun bir süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmesi gerekirken, emredici hükme aykırı davranarak elektriği kesmemesinin davacı açısından müterafik kusur teşkil ettiği, ancak; bu kusur, tüketilen enerji bedelinin aslından davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, yerleşik içtihatlar da dikkate alınarak olsa olsa abonenin normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirimi gerektireceği değerlendirilmiştir.
Bu bağlamda, alacağın dayanağını oluşturan faturaların ilgili dönemde yürürlükte bulunan mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğu dosya kapsamında temin edilen 22/02/2021 tarihli rapor dışındaki tüm raporlarda tespit edilmekle davacı yanın 40.254,15 TL asıl alacak talebinin yerinde olduğu kabul edilmiştir. Öte yandan 21/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı yanca elektriğin kesilmesi gerektiği dönem 2008/08 olarak tespit edilmekle bu döneme kadar düzenlenen faturaların işlemiş faizinden ve faizin KDV’sinden davalının tam sorumlu olduğu, bu faturalara istinaden talep edilebilecek işlemiş faiz ve faizin KDV’sinin 14.651,88 TL olduğu; elektriğin kesilmesi gerektiği 2008/08 döneminden sonra oluşturulan faturalara yönelik talep edilen faiz ve faizin KDV’sinden ise davacının elektriği kesmeyerek zararın artmasına sebebiyet vermesi nedeniyle takdiren %50 oranında indirim yapılması suretiyle davalının sorumlu tutulabileceği, 2008/08 dönemi sonrasında düzenlenen faturalara yönelik hesaplanan faiz ve faizin KDV’si 42.278,42 TL olmakla %50’si oranında yapılan müterafik kusur indirimi sonucu davacının bu dönemlere ilişkin faiz ve faizin KDV’si olarak 21.139,21 TL talep edebileceği; neticeten davacının itirazın iptali talebinin 40.254,15 TL asıl alacak ve 35.791,09 TL işlemiş faiz ve faizin KDV’si yönüyle yerinde olduğu, davalının aksi yöndeki savunmaları ile davacının fazlaya dair istemlerinin yerinde olmadığı, hüküm altına alınan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna varılmış; davacı yanca talep edilen alacak miktarından yalnızca takdiri indirim yapılmış olmakla davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeksizin, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 40.254,15 TL asıl alacak ile 35.791,09 TL işlemiş faiz ve KDV olmak üzere toplam 76.045,24 TL üzerinden takip talebindeki kayıt ve koşullarla kaldığı yerden DEVAMINA, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 15.209,05 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 5.194,65 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.660,05-TL’nin mahsubu ile bakiye ‭3.534,60-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılıp da karar ve ilam harcına mahsup edilen 1.660,05 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan 36,00 TL dava açılış gideri, 4.550,00-TL bilirkişi ücreti, 256,3‬0 TL tebligat posta gideri toplamı ‭4.842,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.685,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/02/2022

Katip …
e-imzalıdır.
Hakim …
e-imzalıdır.