Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/919 E. 2022/855 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/919 Esas
KARAR NO :2022/855

DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/10/2017
KARAR TARİHİ:14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.08.2017 tarihinde … sevk ve idaresi altında bulunan … tescil plakalı aracıyla … Mahallesi … Caddesi üzerinde park halindeyken araç kalkış kurallarına riayet etmeksizin ters yönden dönüş alması sonucu, aynı cadde üzerinde motosikletiyle seyretmekte olan ve kurye olarak çalışan müvekkili …’a çarptığını ve müvekkilinin ciddi derecede ağır yaralanmasına, sol ayak kaval kemiğinin parçalı olarak kırılmasına ve komple platin takılmasına asli kusuruyla sebep olduğunu, kazadan hemen sonra kazazedenin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatışı yapılarak tedavisine başlandığını, acilen ameliyata alınan müvekkilinin sol ayak kaval kemiğinin parçalı olarak kırıldığını, 06.09.2017 tarihli ameliyatla sol bacağına komple platin takıldığını, müvekkilinin platin takılan ayağının soğuk havalarda dayanılamayacak derecede ağrıdığını, müvekkilinin koltuk değnekleri ile zar zor yürüyebildiğini ve eğilip kalkamadığını, müvekkilinin bedensel bütünlüğünün ihlal edildiğini, kazanın hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına ve koltuk değneklerine mahkum olmasına ve mesleğini icra edemeyecek duruma düşmesine neden olduğunu, 02.10.2017 tarihinde … Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliğince iş göremezlik raporu düzenlendiğini, 04.10.2017 tarihinde … Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden engelli sağlık kurulu raporu hazırlandığını, engelli sağlık kurulu raporunun sonuç kısmında, müvekkili kazazedenin maluliyet derecesinin (engel oranı) %30( yüzde otuz) olarak belirlendiğini, trafik kazasına asli kusuru ile sebep olan … hakkında şikayetçi olunduğunu, soruşturma başlatıldığını ve … Polis Merkez Amirliği’nin … olay numarası üzerinden tahkikata devam edildiğini, davalı sürücü … ile aracın işleteni konumundaki … A.Ş’nin bu olayın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunu, kazanın gerçekleşme anını gösterir kamera kayıtlarının delil listesiyle ibraz olunacağını, kazadan sonra zarar görenin vücut bütünlüğünde meydana gelen zararın çalışma gücüne olan etkisinden başkaca zararlara da uğradığını, birçok tasarrufu kısıtlanarak ekonomik geleceğinin sarsıldığını, beden bütünlüğünde kalıcı olarak gerçekleşen sakatlıklar sebebiyle günlük yaşantı ve emeklilik döneminde daha fazla güç sarf edecek olması sebebiyle müvekkili lehine efor kaybı tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, kazazede müvekkili lehine bakıcı giderlerine hükmedilmesi gerektiğini, sakatlık oranı verilemeyen vücuttaki kemik kırıkları, kol ve bacaklarda oluşan kas erimesi, morarmalar, ameliyat izleri sebebiyle estetik zararların tazminine hükmedilmesini, tedavi- iyileşme giderlerinin hüküm altına alınmasını, Yargıtayın yerleşik kararlarına göre tedavi ve iyileşme için yapılan masrafların dışında, kişinin iyileşmesi için ilerde yapılması zorunlu tedaviler ve henüz yapılmayan ameliyat masrafları, yaşam boyu kullanılacak ilaçlar, protez ve benzeri aygıtlar için yapılacak masraflar gerçekleşmiş zarar olarak nitelendiğini, beyanla, 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … A.Ş.’den tahsiline, belirsiz ikame edilen davada şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça KTK’nın 97. Maddesinde öngörülen başvuru şartının gereği gibi yerine getirilmediğini, eksik olduğu bildirilen bir kısım belgelerin sunulmadığını, davanın bu yöndeki eksiklik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, kazaya sebebiyet verdiği bildirilen … plaklaı aracın 30.12.2016-2017 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde zorunlu trafik sigortassı ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe teminatlimitiyle sınırlı olduğunu, davacı tarafından dosyayay sunulan engellilik raporunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili davalının geçici iş göremezlik, tedavi giderleri ve bakıcı giderlerinden sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürümediğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi Vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet verdiği bildirilen … plaklaı aracın kaza tarihinde Unilever San. Ve Tic. Türk A.Ş’ne uzun dönem kiralama sözleşmesiyle kiralandığını, müvekkili davalının işleten sıfatına haiz olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, olaya ilişkin tutulan trafik kazası tespit tutanağının ve taraflara atfedilen kusurun kabul edilmediğini, tazmin talebinin yalnızca … Sigorta A.Ş.’ne yöneltilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkili davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, davacının kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, sunulan delillerin iddianın ispatına elverişli olmadığını, davacıda oluştuğu bildirilen sağlık sorunlarının kaza sonucu oluşup oluşmadığının tespitinin gerektiğini, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağını, kazanın iş kazsası olduğunu, beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 26.08.2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu davacıda oluşan bedensel ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Poliçe ve hasar dosyası, trafik kayıtları, hastane evrakları ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası celbedilerek incelenmiştir.
Davacı yanın maluliyet iddiasına ilişkin olarak ATK’dan rapor alınmasına karar verilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulunun 28.08.2019-19261 karar sayılı raporunda; Selahattin oğlu, 1972 doğumlu …’ın 04.10.2015 ile dava konusu olan 26.08.2017 tarihlerinde iki ayrı trafik kazası geçirdiği, kazada aynı bölgere ait yaralanmaların meydana gelmesi dolayısıyla kişide mevcut diz hareket kısıtlılığı rahatsızlığının hangi kazadan kaynaklandığının tıbben ayrımının yapılamadığı cihetle, kişinin 26.08.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği kapsamında maluliyet oranı konusunda görüş bildirilemeyeceği, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
Rapora itirazlar noktasında alınan ATK 2. İhtisas Kurulunun 15.06.2020-7820 karar sayılı raporunda; Selahattin oğlu, 1972 doğumlu …’ın 26.08.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği, Kas İskelet Sistemi, Alt Ekstremite Tablo 3.33b ye göre: %7 olup Tablo 3.2 ye göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
ATK 2. İhtisas Kurulunun 24.03.2021-5481 karar sayılı raporunda da; Kişinin 04.10.2015 ve 26.08.2017 tarihlerinde iki ayrı kaza geçirdiği, her iki kazada da meydana gelen yaralanmların birbirine yakın bölgede meydana geldiği ve ilk kaza tarihi ile ikinci kaza tarihi arasında herhangi bir tıbbi belgenin dosya da bulunmadığı, bu nedenle kişinin dizinde meydana gelen hareket kısıtlılığının hangi yaralanmadan kaynaklandığının tıbben ayrımının yapılamadığı, kişinin 04.10.2015 ile 26.08.2017 tarihleri arasındaki takip, tedavi ve sağlık kurulu raporlarına ait belgeler gönderildiğinde dosyanın tarafımızdan yeniden değerlendirilebileceği cihetle, dosyada mevcut tıbbi belgelere göre; Selahattin oğlu 1972 doğumlu …’ın 26.08.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a………………1)A%5, E cetveline göre:%5.2 (yüzdebeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, Aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği mütalaa olunmuştur.
Kazanın oluşumundaki kusur durumu ve davacı yanca talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti noktasında alınan 08.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Hatalı Davranış (Kusur) Durumu: Davalı sürücü …’in hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve tam, % 100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, Davacı sürücü …’ın, etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının mevcut olmadığı, Tazminat Durumu: Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 37.312,69 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 3.555,00 TL olduğu, Davacının talep edilen tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespiti gerektiğinden heyetimizce bu hususta değerlendirme yapılamadığı, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 02.10.2017 tarihi; Davalı sürücü ve işleten yönünden ise 26.08.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Tedavi ve bakıcı giderlerine yönelik talepler kapsamında Mahkememizce görevlendirilen hekim bilirkişi 15.01.2022 tarihli raporunda; Sağlık/Hastane giderlerinin: Davacının 26.08.2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile tedavi ve kontrollerinin … Hastanesinde yapıldığı, bu hastanedeki tüm tedavi giderlerinin ( yatış, operasyon, tetkik, tahlil, tıbbi bakım, alçı, pansuman, ilaç vs.) tamamının Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı, Bakıcı giderlerinin: Davacının gerek kazada yaralanan vücut bölgesinin hareketlerine etkisi, iyileşmesi dikkate alındığında ve Adli Tıp Kurulunun bu konuda verdiği 19 Nisan 2021 tarihli mütalaasında; başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmekle ve 08.11.2021 tarihinde dava dosyasına sunulan bilirkişi raporunda Aktüerya hesaplamasının da bu mütalaa sonucuna göre yapılmakla, brüt asgari ücrete göre 2 aylık bakıcı gideri hesabı sonucunda 3.555,00 TL tutarının ortaya çıktığı, Sağlık Uygulama Tebliği kapsamı dışında kalan bu harcama tutarlarının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda bulunmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Dosyaya rapor sunan kusur, hesap ve hekim bilirkişilerden raporlara yönelik itirazlar noktasında alınan 28.10.2022 tarihli raporda; Hatalı Davranış (Kusur) Durumu: Tarafların itirazları doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde kök rapordaki tespit görüş ve kanaatlerde değişiklik gerektiren bir hususun bulunmadığı, Davalı sürücü …’in hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve tam, % 100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, Davacı sürücü …’ın, etkili herhangi bir kural ihlalinin ve hatalı davranışının mevcut olmadığı, Tedavi giderleri Yönünden: Sağlık/Hastane giderlerinin: Davacının 26.08.2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile tedavi ve kontrollerinin … Hastanesinde yapıldığı, bu hastanedeki tüm tedavi giderlerinin ( yatış, operasyon, tetkik, tahlil, tıbbi bakım, alçı, pansuman, ilaç vs.) tamamının Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı, Bakıcı giderlerinin: Davacının gerek kazada yaralanan vücut bölgesinin hareketlerine etkisi, iyileşmesi dikkate alındığında ve Adli Tıp Kurulunun bu konuda erdiği 19 Nisan 2021 tarihli mütalaasında; başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirlenmekle, 08.11.2021 tarihinde dava dosyasına sunulan bilirkişi raporunda Aktüerya hesaplamasının da bu mütalaa sonucuna göre yapıldığı, brüt asgari ücrete göre 2 aylık bakıcı gideri hesabı sonucunda 3.555,00 TL tutarının ortaya çıktığı, Sağlık Uygulama Tebliği kapsamı dışında kalan bu harcama tutarlarının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda bulunmadığı, İş Göremezlik Maddi Zararları Yönünden: Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 8.963,69 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 71.606,06 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 02.10.2017 tarihi; Davalı sürücü ve işleten yönünden ise 26.08.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ile alınan maluliyet, kusur ve aktüer raporlarının bir bütün halinde değerlendirilmesinde;
Davacının 26.08.2017 tarihinde meydana gelen kazada yaralandığı, davacı yanca kaza nedeniyle uğranılan bedensel zararların tazmini için kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu trafik sigortacısı olan davalı sigorta şirketine karşı maddi tazminat aracın sürücüsü ve işletenine karşı da manevi tazminat istemli olarak işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… plakalı araca ilişkin olarak sunulan 0001-0210-18631226 poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin 30.12.2016- 30.12.2017 vadeli olduğu, kaza tarihini kapsadığı, sakatlanma ve ölüm teminatının kişi başına 310.000,00, kişi başına sağlık gideri teminatının da 310.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Dava açılmadan önce davacı yanca 15.09.2017 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, hasar dosyası oluşturulduğu, davacı yanın başvurusuna ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı asil … tarafından 16.01.2020 havale tarihli dilekçe ile davalı …’e karşı açılan davadan feragat edildiği bildirilmişse de, davacı vekili ise 29.01.2020 tarihli dilekçesi ile feragat dilekçesinin başka bir dosyaya sunulmak üzere hazırlandığını, sehven bu dosyaya sunulduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili 21.11.2022 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davalı … Sigorta A.Ş yönünden 83.124,75 TL arttırmıştır.
Dava dosyasından adli yardım talebinin reddine dair verilen karara karşı yapılan itiraz üzerine…. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 04/12/2017 tarih ve … D.İş Esas, …D.İş Karar sayılı kararla itirazın kabulü ile dava sırasında yapılması gereken tüm giderlerin Devlet tarafından avans olarak ödenmesine karar verildiğinden ıslah harcı yatırılmamıştır.
Yargılama devam ederken davalı … Sigorta A.Ş vekili 15/09/2022 tarihli dilekçesi ile davacının ceza soruşturmasında sigortalı araç sürücüsü ile uzlaştığını ve soruşturma dosyasında uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini bildirmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinden; 26.08.2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına ilişkin taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçuna ilişkin yürütüldüğü, mağdurun …, Şüphelinin … olduğu, uzlaşma görüşmeleri neticesinde 25.12.2019 tarihli toplantıda … tarafından davacının tüm zararlarına ilişkin olarak 12.000,00 TL ödenmesi ve … tarafından İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/919 Esas sayılı dosyasından feragat edilmesi suretiyle uzlaşma sağlandığı, … tarafından … tarafından bildirilen Şengül Saldak’ın hesabına uzlaşma tutarı açıklaması ile 12.000,00 TL ödeme yapılıp dekontun dosysaya sunulduğu, … tarafından da davadan feragate ilişkin tutanakların dosyaya sunulduğu, uzlaştırma raporu düzenlendiği, soruşturma dosyasından 31.01.2020 tarih ve 2020/11772 Karar sayılı kararla kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği, karara karşı itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38’inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Soruşturma dosyası kapsamında uzlaşma sağlandığından, uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olup, uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından ve açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağından, davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunması hususu da dikkate alınarak, davacı tarafından uzlaşmaya konu trafik kazasına dayalı açılan maddi ve manevi tazminat istemli davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalılar … ve … Anonim Şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının REDDİNE
3-Alınması gereken maddi tazminat talebi bakımından 80,70 TL ve manevi tazminat talebi bakımından 80,70 TL toplamı 161,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,‬‬‬‬
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Suçüstü ödeneğinden sarf edilen 834,10 TL posta gideri, 4.450 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.284,1‬0 TL yargılama masrafının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,‬‬‬‬
6-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından sarf edilen 70,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak işbu davalıya VERİLMESİNE,
7-Davalı … Anonim Şirketi tarafından sarf edilen 68,75 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak işbu davalıya VERİLMESİNE,
8-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, maddi tazminat istemli dava bakımından karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4. maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
9-Davalılar … ve … Anonim Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat istemli dava bakımından karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/3, 4. maddeleri gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak işbu davalılara VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
11-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı ve vekili ile davalı … Anonim Şirketi vekilinin yüzüne karşı, diğer taraflar yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır . e-imzalıdır .