Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/918 E. 2022/170 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/918 Esas
KARAR NO :2022/170 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:20/10/2017
KARAR TARİHİ:21/03/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.07.2017 tarihinde müvekkilinin yaya halinde iken dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki tescilsiz ve plakasız aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, kazada davalı kurumun sorumlu olduğunu, araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin inşaat ustası olduğunu, kaza nedeniyle vücut fonksiyonların kaybettiğini ve hayatını devam ettirmekte sıkıntı yaşadığını, sakatlık tazminatı talebi yönünden dosyanın aktüer bilirkişiye sevkinin gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500.-TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usül yönünden 26.04.2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu’nda değişiklik yapıldığı ve müvekkili kuruma dava açılmadan önce başvuru yapılması şartı getirildiğini, davacı tarafından dava tarihinden önce müvekkili kuruma gerekli evraklar ile başvuru yapılmadığını, bu şart yerine getirilmeden ikame edilen iş bu davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak da; kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve kazaya karışan tescilsiz aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğu, bu nedenle adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının maddi zararının ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini, geçici iş göremezlik döneminin tazminat hesabına dahil edilmemesi gerektiğini, ayrıca zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına göre dolaylı zararların teminat kapsamı dışında olduğunu, yapılacak hesapta bu hususun da dikkate alınmasını, iş görülemeyen dönemin hesabında %100 üzerinden uygulanmamasını, bunun yanında, davacının SGK’dan geçici iş görmezlik ödeneği alıp almadığının da tespitinin talep edildiğini, zira, SGK’nın ödediği ödenekleri kuruma rücu etmekte ve kurumun mükerrer ödeme yapmak durumunda kalmakta olduğunu, davaya konu aracın trafiğe çıkış ehliyeti olmadığının sabit olduğunu, bu aracın kanuna aykırı olarak trafiğe çıkarıldığını, hal böyle olunca burada genel hükümlere göre araç sahibinin haksız fiil sorumluluğunun (adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerinin) söz konusu olduğunu, tescilsiz aracın trafiğe çıkışı yasak olduğu için bu araç nedeniyle KTK kaynaklı işleten sorumluluğu devreye giremeyeceğini, zira, bu araca zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılabilmesinin kanuna göre mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkil kuruma yöneltilen davanın reddini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, … Adli Tıp A.B.D.Başkanlığı’ndan alınan kurul raporu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 14/06/2021 tarihli kurul raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava; kaza tarihi itibariyle ZMM sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan maddi tazminatının (sürekli sakatlık), davalı … Hesabı’ndan tazmini isteğine ilişkindir.
… Hesabı’na, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 Sayılı Yasa’nın 14/2. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa başvurulabilecektir (Yargıtay 17.H.D. 09/03/2021 Tarih ve 2020/2282 Esas-2021/2440 Karar sayılı kararı).
Yine … Hesabı’nın, … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesine göre, trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına aldığı aşikar olup, somut olayda kazaya zarara sebep olan tescilsiz ve plakasız aracın kaza tarihi itibariyle ZMM sigortasının bulunmadığı ve davalı … hesabının da somut olayda davalı taraf sıfatının bulunduğu anlaşılmış olup, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla mahkememizin 31/05/2021 tarihli duruşmasında verilen ara kararla; “Davacının sürekli maluliyet oranının tespiti yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna sevkinin sağlanarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre maluliyet raporunun aldırılmasına” karar verildiği, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından, 14/06/2021 tarih, …-101.01.02-2021/71004/10619 sayılı ve 10500 karar nolu kararı ile; “Davacı …’in 24/07/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralamasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolaysıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz ) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütaala olunur” şeklinde görüş bildirildiği, ATK raporunun taraflara tebliğ edildiği, taraflarca yasal süresi içerisinde ATK raporuna yönelik herhangi bir beyan ve itirazlarının bulunmadığı, davacı vekili tarafından 21/10/2021 tarihli, “Müvekkilin KTÜ adli tıp kurumuna müracaat ettiğine ilişkin belge” konulu dilekçe ile; “Dosya kapsamında alınan raporda her ne kadar müvekkilin %0 malul olduğu bildirilmişse de, fiziki muayene yapılmadan müvekkilin iyileşmiş olduğuna dair alınan raporu kabul etmediğimizi bildirir, müvekkilin 19.10.2021 tarihinde kuruma müracaat ettiğine dair tarafımızca alınan resmi yazıya (Ek.1) istinaden raporun beklenilmesini talep etmek zorunluluğu doğmuştur.
NETİCE VE TALEP: Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, KTÜ Adli Tıp’tan alınacak raporun beklenilmesine, ayrıca raporda maluliyet oranı belirlenmesi halinde aktüerya hesaplaması için dosyanın bilirkişiye tevdini vekaleten talep ederim” şeklinde beyanda bulunulduğu, aynı minvalde 25/10/2021 tarihli celsede de beyan sunulduğu ve bu kapsamda davacı vekiline süre verildiği, davacı vekili tarafından, … Adli Tıp A.B.D. Başkanlığı’ndan alınan 05/11/2021 tarih ve 2021/921 rapor nolu maluliyet raporu sunulduğu, raporun incelenmesinde rapora esas alınan yönetmeliğin, kaza tarihi olan 24/07/2017 tarihinde uygulanması gereken, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği” göre değil, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre düzenlendiği, davacı vekili tarafından da her ne kadar 21/03/2022 tarihli celsede; “Dosyaya ibraz etmiş olduğumuz kurul raporu doğrultusunda müvekkilimizin fiziki muayenesinin yapılarak yeniden maluliyet rapor alınması amacıyla ATK’ya sevkini ve adli tıp raporu alınmasını talep ediyoruz” şeklinde beyan ve talepte bulunulmuş ise de, davacı yanca dosyaya ibraz edilmiş olan maluliyet raporu ile mahkememizce ATK’dan alınan maluliyet raporunun farklı yönetmeliklere ilişkin olduğu, bu durumda, raporlarda tespit edilen maluliyet oranlarındaki farklılığın sebebinin, farklı yönetmelik uygulanmasından kaynaklandığı, bu durumun çelişki oluşturmadığı, mahkememizce hükme esas alınan ATK maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğunun anlaşıldığı ve iş bu gerekçelerle davacı vekilinin yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verildiği ve sonuç itibariyle de; davacı yanın talebinin de sadece “Sürekli Sakatlık” tazminatına ilişkin olması ve toplanan deliller ve ATK’dan alınan ve hükme esas alınmasına karar verilen maluliyet raporu ile davacı yanın sürekli sakatlığının da bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 9,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,

Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21.03.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır