Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/860 E. 2020/505 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/860
KARAR NO:2020/505

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:15/04/2016
KARAR TARİHİ:05/10/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında farklı abonelikler için elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre müvekkili şirket tarafından sözleşme süresi boyunca davalıya elektrik satışı yapıldığı, bunun sonucunda fatura keşide edildiği, davalı sözleşmelerin geçerli olduğu 01/12/2015 – 01/12/2017 dönemi içerisinde sözleşmeyi erken feshederek başka bir tedarik şirketi ile ikili anlaşma yaptığı, davalının bu eylemi ile sözleşmenin 71. Maddesini ihlal ettiği, davalıya keşide edilen faturaların gönderildiği ancak fatura bedellerinin ödenmediği, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalının takibe haksız şekilde itiraz etmesi üzerine iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğu belirtilerek, itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen 4 ayrı faturanın da Tüketici Hakem Heyeti sınırının altında olduğunu, bu nedenle hakme heyeti kararı olmadan icraya konulamayacağını, mahkemenin yetkisiz görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince 0.195 TL birim fiyat esas alınarak fiyatlandırma yapılması gerekirken, davalı kurumun hiçbir zaman bu fiyattan ücretlendirme yapmadığını, sözleşmede davacı tarafın feshine ilişkin herhangi bir madde olmamasına rağmen, kendisi açısında ağır cezai şartların ön görüldüğünü, davacı tarafın iddia ettiği gibi son bir yıl içerisinde kesilen iki ceza faturasının tarafına tebliğ edilmediğini savunmuş, davanın reddine karra verilmesini talep etmiştir
G E R E K Ç E /
Dava, İİY 67.maddesi uyarınca açılmış “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
İş bu dava dosyasının …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Davacı-alacaklı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 29/02/2016 tarihinde davalı-borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle takip tarihinden itibaren 4.917,46- TL asıl alacak ve 51,53 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 4.969,09-TL alacağın tahsili talep edilmiş, ödeme emrinin davalı tarafa 07/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da 08/03/2016 tarihinde itirazda bulunduğu ve takibin bu haliyle durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında tanzim edilen 01/11/2015 tarihli sözleşme örneği ve ekleri dosya arasına alınmış, incelenmiştir. Buna göre;
Davacının “Tedarikçi”, davalının “Abone” olarak anıldığı (madde 1),
Sözleşmenin konusunun davacının davalıya elektrik tedarikine ilişkin olduğu (madde 2),
Faturaların tedarikçi hesabına düzenleme tarihinden itibaren 5 iş günü içerisinde ödeneceği (madde 4.1),
Vadesinde ödenmeyen fatura tutarına aylık %4,5 gecikme zammı uygulanacağı, abonenin sözleşme hükümleri veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde icralık her faturanın %12’si kadar icra ceza bedeli talep edebileceği (madde 4.2),
Sözleşmenin anılan haller dışında ve süresi içerisinde abone tarafından feshedilemeyeceği, sözleşmenin imzalanmasının ardından tedarikçi tarafından herhangi bir dönem faturası çıkıp çıkmadığına bakılmaksızın abone tarafından süresi içinde sözleşmedeki fesih koşulları dikkate alınmadan herhangi bir tarihte sözleşmenin feshedilmesi halinde abonenin her bir sayaç ayrı ayrı hesaplanmak üzere 12 dönem faturalarının en yüksek faturasının 2 katı kadar cezai şartı tedarikçiye ödeyeceği, son 12 dönem faturaları baz alınırken önceki dönem tedarikçinin faturalarının da dikkate alınacağı (madde 7.1),
Uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu, PMUM tüketim verileri ve tedarikçinin defter, kayıt ve belgelerinin münhasır delil olduğu (madde 8),
Sözleşmenin imzalandığı tarih olan 01/11/2015 tarihinde yürürlüğe gireceği (madde 10),
Sözleşme eki protokolde tedarik başlangıç tarihinin 01/12/2015, sözleşme bitiş tarihinin ise tedarik başlangıç tarihinden itibaren 24 ay sonrası olduğu belirtilmiştir.
Tüm bu bağlamda, mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, davacı yanın varsa takip tarihi itibariyle alacak miktarının tespiti bakımından konuda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 10/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacının sözleşmede belirtilen elektrik satış birim fiyatı üzerinden fatura hesabı yapmadığı, bu sebepten ötürü kusurlu olduğu, davalının, tedarik şirketine abonelik feshi için yazılı olarak başvuruda bulunmadığını ve bundan dolayı kusurlu olduğu, tedarik şirketi (davacı) mevzuat gereği süreli ikili anlaşma yapmaması gerekirken 2 yıllık süreli sözleşme yaptığından kusurlu olduğu, netice itibari ile söz konusu abonelere ait tüketilen elektrik enerjisi miktarı 0.195 TL/kwh üzerinden, tüketicinin yeni tedarik şirketi ile anlaştığı tarih ile 01.11.2015 tarihi arasında vergiler de dahil edilerek yeniden hesaplanarak fatura edilmesi gerektiği, ilgili mevzuatın 23.maddesine istinaden (tedarikçilerin yükümlülükleri ) “İkili anlaşmalarda ilgili mevzuata aykırı hükümlere yer verilemez” denilmekte olduğu, burada sözleşmede belirtilen elektrik satış birim fiyatlarını uygulamayan tedarik şirketinin mevzuata aykırı ceza kestiği…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen raporun denetlenmesinde, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, teknik açıdan yeterli araştırma yapılmadığı ve mevzuat konusunda da yeterli değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, mahkememizin 11/02/2020 tarihli celsesinde yeniden bilirkişi görevlendirmesi yapılmasına karar verilmiş ve rapor alınmıştır.
Yeniden görevlendirilen bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 10/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle de; “…davalının sözleşme süresi dolmadan sözleşmeyi feshederek başka bir tedarikçiye geçtiği, bu durumda davacının, taraflar arası sözleşmenin ilgili 7.1 maddesi gereği davalıdan ceza faturası bedelini 4.969,09 TL olarak talep ettiği, ancak davacının talep ettiği alacağa ait faturada uyguladığı birim fiyatın, sözleşme eki protokolde taraflar arasında kabul edilen “Sabit Birim Fiyatınız 0,195 TL /kWH olacaktır.” tanımlamasına uymayan “0,212136 TL/kHV” kullanıldığı, bilirkişilikçe davacı şirketin bu hatası yukarıda görüldüğü şekilde düzeltilerek, davacı tarafın davalı taraftan, takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı, fatura alacağı (asıl alacak) 4.520,22 TL, takip öncesi faiz 46,81 TL olmak üzere toplam: 4.567,03 TL olarak hesaplandığı….” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, ödenmeyen ceza faturalarından kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacı alacaklı şirket tarafından, davalı borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından, 4.917,46- TL asıl alacak ve 51,53 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 4.969,09-TL alacak için ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlendiği, davalı/borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, dava konusu uyuşmazlığın, icra takibine dayanak faturalardan dolayı davacı/alacaklının davalı/borçludan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı, bu bağlamda taraflarca sunulan ve celbi gereken tüm delillerin dosyamız arasına katıldığı, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği ve rapor alındığı, bilirkişi … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan raporunun denetlenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, tüm bu haliyle yapılan değerlendirmede de davacının davalıdan 4.520,22 TL asıl alacak ve 46,81 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam; 4.567,03 TL alacaklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından davacı tarafından açılan davanın, asıl alacak ve faiz alacağı yönünden kısmen kabulüne ve ayrıca takip konusu alacakların likit olduğu ve davalı/borçlunun takibe itirazlarının da haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından hükmolunan itirazlı alacakların %20’si üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı borçlunun …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 4.520,22 TL asıl alacak ve 46,81 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam: 4.567,03 TL yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden (4.520,22 TL asıl alacak + 46,81 TL işlemiş faiz ) takip talebindeki şartlarla devamına, fazla ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağı %20 si oranında hesaplanan 913,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 311,97 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 84,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 227,11 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 84,86 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Tarafların dava sonucundaki haklılık oranına ve harçtan davada kısmen de olsa haksız çıkan davalının sorumlu olması gerektiği prensibine göre yapılan oranlama uyarınca başvuru harcı 29,20 TL, posta gideri 166,50 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.250,00 TL olmak üzere toplam: 1.445,70 TL kısmının davalıdan alınıp, davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
7-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.05/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır