Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/859 E. 2019/411 K. 13.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/859 Esas
KARAR NO : 2019/411
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/10/2017
KARAR TARİHİ: 13/05/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; davanın davacı özel hastane ile davalı Tıbbi malzeme tedarikçisi firma arasında olduğunu, 03.02.2014 tarihinde bir hastaya yapılan ameliyat sırasında davalı firma tarafından tıbbi malzeme tedarik edildiğini ve hastaya kullanıldığını, firma malzemenin bedelini hastaneden tahsil ettiğini, hastane de malzeme bedelini SGK’ ya fatura etmiş ve tahsil ettiğini, SGK, ödemeyi önceden yaptıktan bir süre sonra faturaları incelemiş ve kullanılan tıbbi malzemenin son kullanma tarihinin geçmiş olduğunu görmüş ve 3.388,00-TL malzeme bedeli ve 30.000,00-TL de cezai olmak üzere hastaneden 33.388,00-TL’ yi 21.10.2016′ da mahsuplaşma yoluyla tahsil ettiğini, davacı hastane, ödediği 33.388,00-TL bedelden tedarikçi firmanın sorumlu olduğunu ileri sürerek iş bu davayı açtığını, bu nedenle davanın kabulü ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Açılan davada uyuşmazlığın davalı tarafça tedarik edildiği iddia olunan tıbbi malzemenin dava dışı hastada kullanılması akabinde söz konusu malzemenin son kullanma tarihinin geçmiş olduğu gerekçesiyle davacı tarafa SGK gereğince uygulanan cezai şarttan davalı tedarikçi şirketin sözleşmesel edim kapsamında sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmış olduğu tespiti yapılmıştır.
Bilirkişi raporuna göre; Davalı firmanın ilişkisi davacı hastane ile olduğu, davalı firma ile SGK arasında sözleşmesel bir ilişki olmadığını, dava dilekçesi ekindeki sözleşme, davaya konu satıştan daha sonra düzenlendiğini, davacı hastane SGK ile arasındaki ilişkiden doğabilecek malzeme kaynaklı cezaları davalı firmaya yansıtmak istediğini, ticari teamül olarak da doğru olmamakla birlikte arada sözleşmeye madde konması durumunda dahi genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi yönündeki kanaatinin net olduğunu, SGK’ nın özel hastaneye uyguladığı sözleşmesel ceza da hastanenin tedarikçi firmaya yansıtmak üzere koyduğu sözleşmesel ceza da genel işlem koşulu olduğunu, piyasa baskıları altında sözleşme serbestisi iradesi olmaksızın zayıf tarafın kabul etmeye mecbur kaldığı madde olduğunu, tedarikçi firma tarihi geçmiş ayıplı ürünü satmakla hastaneye karşı sorumlu, hastane de hemen görünür nitelikte olan ayıbı görmeyerek kontrol yükümlülüğünü yerine getirmeyerek dava dışı hastaya ve hastanın bir nevi temsilcisi durumundaki SGK’ ya karşı sorumlu olduğunu, tedarikçi firmanın davacı hastaneye karşı sorumluluğu malzeme bedeli olan 3.880,00-TL olduğunu, SGK’ nın davacı hastaneye uyguladığı 30.000,00-TL cezadan sorumlu olmadığını belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı, mahkememizce alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; dava açılmadan önce davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarname cevabında davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi inkar olunmayıp, kullanılan malzemenin koro ilaç tarafında tekrar uygun şartlarda steril paket haline getirildiği ve barkod ile ameliyat sonrası hastane yönetimine teslim edildiği, kusurun hastane yönetimi tarafından eski barkod kullanılmak suretiyle davacıya ait olduğu cevabı, mahkememizce bilirkişi tarafından yapılan teknik incelemede ise tedarikçi davalı şirketin tarihi geçmiş ayıplı ürün sattığı tespiti yapılmış olmakla, tıbbi malzemenin ayıplı olduğunun mahkememizce kabulü yönünde kanaat oluşması, her ne kadar bilirkişi tarafından hukuki değerlendirme yapılmak suretiyle görüş bildirilmiş ise de ayıp ihbarı bakımından davalı tarafça yargılama aşamasında herhangi bir savunma veya def’ide bulunulmaması nedenleriyle davalının sözleşmedeki edimini ayıplı olarak ifa ettiği ve bunun sonucunda davalı tarafa kesilen cezai şartla arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ İLE,
2-33.388,00 TL’nin 07.11.2016 tarihinden itibaren ticari faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.280,73-TL harçtan peşin alınan 570,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.710,54-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 570,19-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.006,56-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 43,25-TL, bilirkişi ücreti 1.200,00-TL, posta gideri 123,00-TL olmak üzere toplam 1.366,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider/delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır