Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/856 E. 2018/756 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/782
KARAR NO : 2018/537
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2013
KARAR TARİHİ : 04/06/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İş Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyasında davalı şirketin çalışanı … tarafından kıdem tazminatı ve diğer alacaklar için tazminat davası açtığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilip Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, mahkeme ilamı gereğince Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına 13.219,58 TL ve ayrıca faiz talebi olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına 2.663,68 TL ödeme yaptıklarını, hizmet alımı sözleşmesi ve şartname hükümlerine göre asıl borçtan sorumluğun davalı yüklenici firmada olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 15.883,26 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı yan duruşmaya gelmemiş,cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacı yanın iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının dava dışı işçiye ödediği kıdem tazminatı ve diğer alacaklarını davalı şirkete rücu edip edemeyeceği noktasındadır.
Taraflar arasındaki … Müdürlüğü’nün abonelerinin sayaçlarının okunmasına ,kaçak tespiti yapılmasına, sayaç sökme ve takma ile elektrik açma kapama işlerine dair sözleşmenin 13. Maddesindeki düzenlemeye göre ; İş Kanunu ve … dan kaynaklanan tüm işçilik hak ve alacaklarının yüklenici davalının sorumluluğunda olduğu kararlaştırılmıştır.
Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacı şirketin, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin, iş akdinin feshedilmesi sebebiyle açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ve eki olan şartnamelerde, tarafların asıl ve alt işvereni oldukları işçilerin, fiili işçilik hakları ve İş kanunundan SGK dan ve umumi Hıfzısıhha Kanunundan doğan tüm yükümlülüklerin davalının sorumluluğunda olduğu tazminat hak ve alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına dair açık bir hüküm düzenlenmiştir. ( Sözleşmenin 13. Maddesi) . Dava konusu rücuen tazminat istemi, dava dışı işçinin iş akdinin feshedilmesi sebebiyle İş Kanunu’ndan kaynaklanan kıdem v.b tazminat haklarına dair olup, işçiye karşı olan bu yükümlülük sebebiyle asıl ve alt işverenler 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/6.maddesi gereğince müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır. Burada Kanun’dan doğan bir teselsül hali söz konusudur.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. ( Mülga Borçlar Kanunu’nun 146. ) maddesinde, müteselsil sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişki düzenlenmiş olup, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki bu hükümde, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği belirtilmiştir.
Somut olayda ise, dava dışı işçinin iş akdinin feshedilmesi sebebiyle doğan davaya konu tazminat alacaklarından, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/6.maddesi gereğince işçiye karşı müteselsilen sorumlu olan tarafların, aralarındaki iç ilişkide ( taraflar arasındaki mevcut sözleşme ve şartnamelerde ) bu sorumluluğun nihai olarak hangi tarafa ait olacağı konusunda düzenleme yapılmıştır. Buna göre davacının bilirkişi raporu ile tespit edilen alacağının tamamından davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek grekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜNE, 15.883,26 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alınması gereken 1.070,97 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 271,25 TL kısmın mahsubu ile bakiye 799,72 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin ve başvuru harcı toplamı: 295,55 TL, posta gideri 190,00 TL , bilirkişi ücreti gideri 350,00 TL olmak üzere toplam: 835,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde ürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …