Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/834 E. 2021/689 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/834 Esas
KARAR NO:2021/689 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/09/2017
KARAR TARİHİ:11/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirket ile imzaladığı Abonelik Sözleşmesi kapsamında elektrik enerjisi kullandığı ve kultandığı enerji bedelini ödememesi üzerine giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı yan duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 19.424,60-TL enerji bedeli, 27.963,69 TL gecikmiş gün faizi ve 5.033,48 TL faizin kdv’si olmak üzere toplam: 52.421,77 alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, asıl alacak olan 19.424,60 TL dışında kalan, 27.963,69 TL gecikmiş gün faizine, 5.033,48 TL lik KDV’ye ve bunlara işlemiş ve işleyecek faiz miktarına, oranlarına ve yetkiye itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Davalı/borçlu tarafından, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası’na yapılan itirazda, İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra müdürlüğü’nün, Büyükçekmece icra daireleri olduğunun beyan edildiği, böyle bir durumda Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre (YHGK, 28.03.2001 tarih ve 2001/19-267 Esas-2001/311 Karar; 20.03.2002 tarih ve 2002/13-241 Esas-2002/208 Karar, Yargıtay 3. H.D. 26/03/2018 tarih ve 2016/14324 Esas-2018/2929 Karar, Yargıtay 19. H.D. 05/04/2018 tarih ve 2016/17418 Esas-2018/1859 Karar sayılı kararları), öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin 25/11/2019 tarihli celsesinde verine ara karar ile; “Davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine olan itirazının TBK 89. Maddesi gereği İstanbul İcra daireleri ve Mahkemeleri de yetkili olduğundan reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, elektrik aboneliği nedeniyle düzenlenen fatura alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan kısmi itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilafın ise; taraflar arasında imzalanan elektrik aboneliği sözleşmesi nedeniyle davacı yanın davalı yandan, davalı yanca itiraz edilen faiz ve KDV alacaklarından dolayı alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı ve miktarının tespiti yönünden dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi Tekin Paşaoğlu tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; ” …Yapılan incelemede, davacının davalı hakkında, …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosya ile İcra takibine başladığı toplam 8 adet faturaya faiz dahil 52.421,77 TL tutarındaki talebine ilişkin, Söz konusu ödenmeyen toplam 8 adet fatura toplamının asıl alacak tutarının 19.426,03 TL olarak hesaplandığı, Elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihten önceki tüketim yönünden faiz dahil borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise, davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davalı için gecikme zammından indirim sağlayacağı, bu indirimin cn fazla (Söz konusu indirim oranının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu) Sayın Mahkemeniz yasal faiz kadar indirim yapılması yönünde karar vermesi durumunda müterafik kusurdan dolayı indirimli faiz tutarının, 36.194,41 TL—12.874,28 TL * 23.320,13 TL hesaplandığı, Davalı tarafından ödenmeyen ve dava konusu olan toplam 8 adet tüketim faturalara ait;Asıl alacak toplamı; 19,426,03 TL Elektriğin kesilmesi gereken tarihe kadarki faiz tutarı; 159,61 TL Muterafik kusur kesintisinden sonraki KDV dahil faiz tutarı 23.320,13 TL olmak üzere, davacının davalıdan 42.905,77 TL alacaklı olduğu….” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporun denetlenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından her ne kadar, bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçesinde; “Borçlunun temerrüdünün, TBK m. 117/1’de; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” şeklinde düzenlendiği, buna göre yasal olarak borçlunun temerrüdü için alacağın muaccel olması ve alacaklının borçluyu ihtar etmesi gerektiği, elektrik satışı sözleşmesinde fatura alacağı ödenmediği takdirde esas alacağa gecikme zammı işletileceğine dair bir hüküm yer almadığı, esas alacağa ancak yasal faiz ilave edilebileceği, ayrıca Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre de abonelikden doğan fatura borcu uzun süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmeyen dağıtım şirketinin de müterafik kusuru olacağı bu kusur nedeniyle yasal faizden %50 indirim yapılacağının gözetilmediği, …. İcra Dairesi’nin, … Esas sayılı icra dosyasının takipsizlik ile kapatıldığı, icra dosyasındaki asıl alacak yönünden takibin düştüğü, icra dosyasına yapmış oldukları itirazda ana parayı kabul edip faize itiraz ettikleri, icra dosyasında ana para yönünden takibe devam edilmediği için takibin ana para alacağı yönünden de düştüğü, ana para borcu olmayınca faiz borcu da olmayacağından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmesi” talep edilmiş ise de; taraflar arasında akdedilen “Abonelik Sözleşmesi”nin “Endeks Tespitleri, Faturalama, Ödeme ve Enerjinin Kesilmesi” madde başlıklı 5. Maddesinin f bendinde yer alan; “Fatura ve ödeme bildirimde belirtilen son ödeme tarihine kadar borç ödenmediği taktirde, müşteriye son ödeme tarihinden 6183 sayılı Kanun’un 51. Maddesine göre belirlenen oranları aşmamak koşuluyla şirket yönetim kurulunca belirlenen yürülükteki gecikme zammı oranında günlük olarak gecikme zammı tahakkuk ettirilir” hükmü gereği, davalı yanın “temerrüt için ayrıca ihtar çekilmesi” yönündeki savunmasına iş bu gerekçeyle ve ayrıca “…. İcra Dairesi’nin, … Esas sayılı icra dosyasının takipsizlik ile kapatıldığı, icra dosyasındaki asıl alacak yönünden takibin düştüğü, icra dosyasına yapmış oldukları itirazda ana parayı kabul edip faize itiraz ettikleri, icra dosyasında ana para yönünden takibe devam edilmediği için takibin ana para alacağı yönünden de düştüğü” şeklindeki savunmasına da, yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67. maddesinden alan itirazın iptali davasının, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamakta olduğu, itiraz edilmeyen asıl alacağın takipsiz bırakılmış olmasının, itiraz sonucu duran faiz ve fer’ilere ilişkin alacakları da takipsiz bırakıldığı sonucunu doğurmayacağı, ayrıca davalı yanca davalı yanca asıl alacağın ödendiği şeklinde bir savunma da sunulmadığı anlaşıldığından, davalı yanın bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemiştir.
Ayrıca davacı yanca, dava dilekçesinde 52.421,77 TL harca esas değer bildirilmek ve dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında da, borçlunun yetkiye, borca ve faize olan itirazlarının iptali ile ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibinin devamına karar verilmesi talep edilmiş ise de; az yukarıda icra dosyasına ilişkin olarak izah edilen hususlardan da açıkça anlaşılacağı üzere davalı yanın süresi içerisinde, asıl alacak olan 19.424,60 TL dışında kalan, 27.963,69 TL gecikmiş gün faizine, 5.033,48 TL lik KDV’ye ve bunlara işlemiş ve işleyecek faiz miktarına, oranlarına ve yetkiye itiraz ederek takibi durduğu anlaşıldığından ve icra takibindeki takip konusu yapılan borcun davalı borçlu tarafından kabul edilen kısma ilişkin miktar yönünden icra takibi kesinleştiğinden ve davacının da kesinleşen takiplere karşı dava açmasında hukuki yararı bulunmadığından, davalı yanca icra takibinde itiraz edilmeksizin kesinleşen 19.424,60 TL asıl alacak yönünden, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından, asıl alacağa yönelik davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ve itiraz edilen alacak kalemleri yönünden de bilirkişi tarafından belirlenen miktarlar ve bu miktarlar üzerinden belirlenen faizin KDV’si yönünden takibin devamına karar verilmiş ve ayrıca somut olayın özelliği itibariyle de alacağın likit ve muayyen bulunmadığı ve bilirkişi incelemesi sonucu tespit edildiği anlaşıldığından, icra inkar tazminatı isteminin de reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanca icra takibinde itiraz edilmeksizin kesinleşen 19.424,60 TL asıl alacak yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından asıl alacağa yönelik davanın HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Takip tarihine kadar işlemiş gecikmiş gün faizi ve faizin kdv si yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki faiz ve faizin kdv sine yönelik itirazının KISMEN İPTALİ ile; takibin 19.585,64 TL işlemiş gecikmiş gün faizi ve 3.525,41 TL faizin KDV’si yönünden DEVAMINA,
3-Davacının, icra inkar tazminatı isteminin, istem konusu hususun yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.578,71 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 895,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 683,47 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 985,24 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri 119,00 TL, bilirkişi ücret gideri 700,00 TL olmak üzere toplam: 850,40 TL’nin 323,00 TL’lik kısmının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.396,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
8-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile davalı yanca yatırılan delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
9-Aslı dosyamız arasında yer alan, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde ilgili icra müdürlüğüne İADESİNE,
10-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14.10.2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır