Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/815 E. 2018/352 K. 30.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/810 Esas
KARAR NO : 2018/554
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin 18/09/2017 tarihinde vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 22/12/2016 tarihli iletişim sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince müvekkil şirketin, davalı şirket markasının bir yıl boyunca tanıtım pazarlama faaliyetlerine ve sözleşmenin 3. Maddesi kapsamında belirtilen hizmetlere danışmanlık edeceği, bunun karşılığında müvekkil şirkete hizmet bedeli olarak da aylık 5.000,00 TL+%18 KDV ödeme yapılacağı hususunda anlaştıklarını, müvekkil şirket üzerine düşen bütün sorumluluklarını yerine getirirken sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshedilme girişiminin olduğunu, akabinde mayıs ayına ilişkin ücret davalı tarafından ödenmediğini, Bunun üzerine, davalı şirket aleyhine İstanbul …İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin icra takibine itiraz ettiğini, Bu nedenlerden dolayı davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkil şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirememesinden dolayı söz konusu sözleşmenin fesih edildiğini, davacı müvekkile hizmet veremediği için 2017 yılı mayıs ayına ilişkin 5.900 TL tutarında hizmet bedelini haksız şeklide talep ettiğini, Davacı tarafından başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, sonucunda da davacı tarafından işbu davanın açıldığını, Bu nedenle haksız davanın reddine, Davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Her ne kadar davacı dilekçesinde gösterdiği gerekçelerle dava açmış ise de davanın esasını teşkil eden ” taraflar arasındaki iletişim sözleşmesi gereği mayıs ayına ilişkin ücret için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ” talebi bakımından davacı tarafında delil olarak açıkca dayanmış olduğu ticari defter ve kayıtlar üzerinde mahkememizce seçilen mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların alacak ve borç durumunun tespiti için bilirkişi inceleme hususunda ara karar oluşturup, ara karada bilirkişi görevlendirilip bilirkişi için gerekli olan masraf bakımından kesin süre verilmesine karşın bu süre içinde giderin tamamlanmasından dolayı inceleme yapılamamış ve verilen ihtarat gereği davacı taraf bu delille dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığından ve davacı tarafın yeninden inceleme yapılmasına dair talebinin reddine reddine karar vermek gerekmiştir.
Kesin süreye ilişkin ara kararının verilmesiyle karşı taraf lehine usulü kazanılmış hak doğmaktadır. Bu ilkenin doğal sonucu, yargısal kesin süreyle sadece tarafların değil, hakimin de bağlı olduğu, dolayısıyla hakimin bu tür bir ara kararından dönmesinin hukuken geçersiz bulunduğudur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 gün ve … E., … K. sayılı ilamında da bu ilkeler benimsenmiştir. Gider avansının yatırılmaması halinde açılan dava, dava şartı yokluğundan reddedilir (Yön. m. 45/3); delil avansının yatırılmaması halinde ise, o delilden vazgeçilmiş sayılır(Yön. m. 45/3). Bir davanın açılmasıyla başlayan yargılama faaliyetinde karara ulaşmak bakımından mahkeme ve taraflarca yapılması gereken belirli işlemler bulunmakta olup, her işlemin belli bir zaman aralığında yapılması gerekmektedir. Usul hükümleri ile normatif bir değer kazanan bu zaman aralıklarına süre denilmektedir. Böylece usul işlemlerinin yapılması zamansal olarak tarafların ya da mahkemenin arzularına, inisiyatifine bırakılmamış olmaktadır.
Bu açıklama ve içtihatlardan da anlaşılacağı üzere kesin süre gereği taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamamış dosyada mübrez deliller uyarınca yargılamaya devam olunmak durumunda kalınmıştır. Davalı tarafça davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği ve bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği savunması bulunmaktadır. Davacı tarafça davalının talep ettiği ve sözleşmede kararlaştırılan özel işlerin yapıldığına dair dosyada delil olmaması, davalı tarafından sunulan e-posta yazışmalarından maison française isimli dergi ile doğrudan yazışılmış olması, davacı tarafından da söz konusu dergi yetkilileri ile de e-posta yazışmaları olmasına karşın sözleşmede yer alan diğer özel yükümlülüklerin yerine getirilmediği sebebiyle sözleşmenin davalı tarafından fesih edilmiş olması nedeniyle davacı tarafında bu diğer hizmetlerin yapıldığının ispat edilememiş olması ve bu nedenle de davalının sözleşmenin feshinde haklı olduğu, fesih sonrasındaki dönem için davacının ücrete hak kazanamayacağı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No :…, Karar No: … sayılı ilamında da “Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davaya konu 01.10.2010 tarihli faturaya konu alacağın davacı şirket tarafından verilen hangi tarihli hizmetlere ilişkin olduğunun ve bu hizmetlerin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğinin tereddüte mahal vermeyecek şekilde davacı yanca ispat edilmesi gereklidir. ” içtihadına yer verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspat olunamayan davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 71,26 TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 35,36 TL harcın davacı yana İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
5-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı,kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır