Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/798 E. 2020/631 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/798
KARAR NO :2020/631

DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2017
KARAR TARİHİ: 23/11/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 17/06/2016 tarihinde sözleşme imzaladığı, sözleşmede işin 20/06/2016 tarihinde başlamasının ve 12/08/2016 tarihinde ise tamamlanmasının öngörüldüğü, ilerleyen süreçte alt sözleşmede yer almayan ek işlerin yapılmasını öngören bir taahhütnamenin imzalandığı, bu taahhütnamede ek işler için ödenecek tutar ile işlerin 30/08/2016 tarihine kadar tamamlanması halinde ödenecek ek bir tutarın da yer aldığı, ancak davalı tarafından yapılan revizyonlar nedeniyle, sözleşmede ve taahhütnamede öngörülen işlerin öngörülen tarihte tamamlanamadığı, gecikmenin diğer taşeron firmaların işlerindeki aksamalar ve davalı tarafça talep edilen revizyonlardan kaynaklandığı, davalının revizyonlar ve ek işler nedeniyle ortaya çıkan tutarı da ödemekten kaçındığı, tamamlanamayan iki kalem işin eksik kalmasında kendilerinin hiçbir sorumluluğunun olmadığının yazılı delillerle sabit olduğu, 28/10/2016 tarihli ek işlere ilişkin sözleşmenin gereğinin de davalı tarafça yerine getirilmediği, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile sözleşmeye aykırı şekilde ödenmeyen ve sözleşmede bonus olarak adlandırılan, işin erken bitirilmesine ilişkin ek ödeme tutarı 55.000 TL kendilerince tamamlanan ancak bedeli ödenmeyen malzeme ve imalat gideri tutarı olan 5.000 TL olmak üzere toplam 65.000 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işleri sözleşmede belirtilen sürede tamamlayamadığı, bu nedenle davacının işleri 12/08/2016 tarihine kadar bitirmesi hususunda yazılı olarak uyarıldığı, davacının işlerin eksik kalmasında kendi sorumluluğunun bulunmadığı iddiasının haksız ve dayanaksız olduğu, buna ilişkin yazışmaların mevcut olduğu., her ne kadar davacı taahhütnamede 31/08/2016 tarihi öngörülen işlerin bitirilememesinin yapılan revizyonlar olduğu iddia edilmiş ise de 24/08/2016 tarihli yazışmalardan da görüldüğü üzere bu konu hakkında taraflarınca davacının uyarıldığı, uygunsuzlukların da raporlanarak davacıya bildirildiği, işlerin gecikmesi ve zamanında tamamlanamamasının müvekkili şirketten kaynaklanmadığı, davacının işin zamanında bitirilmesi halinde öngörülen 350.000 TL’lik ek ödemeye hak kazanamadığı gibi sözleşmede öngörülen işin zamanında bitirilememesi nedeniyle 350.000 TL cezai şart ödemeyi de kabul ettiği, bu tutarın davacının hak edişinden kesildiği , eksik işlerin başka firmalara yaptırılacağı ve masrafın davacıya yansıtılacağının belirtildiği, bunların davacının da imzası bulunan hak ediş raporu ile davacı hak edişinden kesildiği, ancak davacının 28/10/2017 tarihli hak ediş belgesini imzalamış olmasına rağmen kendilerince düzenlenen KDV dahil 563.922 TL’lik yansıma faturasını haksız olarak iade ettiği, halbuki fatura edilen tutarın davacının hak ediş ödeme belgesinde gösterilen 350.000 TL cezai şart bedeli ile başka firmaya yaptırılan eksik işler bedeli olan 107.900 TL ‘den oluştuğunu belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, tanık beyanı, talimat yoluyla ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, yapılan işin erken bitirilmesi halinde ödenmesi taahhüt edilen bonus bedeli ile ödenmediği iddia edilen malzeme ve imalat giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla, talimat yoluyla tanık beyanı alınmış ve yine talimat yoluyla ve mahkememiz tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Dava konusu işteki gecikmelerin nereden kaynaklandığı hususunda tanık dinlenmesi amacıyla … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından beyanı alınan davacı tanığı … yeminli beyanında özetle; “… Ben Çelik Konstrüksiyon işi yaparım, … İnş. Şti’nin sahibi … Bey ile … fabrikalarının nizamiye giriş park korkuluklarının yapımı konusunda anlaştık ve bu kapsamda korkulukları hazırlayarak sahaya götürdüm, montaj yapmaya başlamadan fabrika yetkilisi olarak bildiğim ancak adını hatırlamadığım İzmirli olarak bildiğim kişi sahanın temizlenmediğini bu sebeple montaja hazır olmadığını belirterek montaj işini yapmamıza engel oldu, bunun üzerine biz montaj işini yapamadık ve malzemeleri fabrika sahasında bırakarak sahayı terkettik, daha sonra montajını bizzat … Bey tarafından yapıldığını biliyorum, ben yapmış olduğum işin karşılığını … Bey’den almıştım, bu ücrete yapamadığım montaj işi de dahildir, benim bilgim bundan ibarettir…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 27/02/2018 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile, yapılan işin yerinde görülüp eksik, geç ve ayıplı bir imalat bulunup bulunmadığının tespiti yönünden mahallinde keşfen inceleme yapılması amacıyla, … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesi olan …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, … Talimat sayılı dosya üzerinden, İnşaat Mühendisi …’den rapor alınmış olup, raporun raporun incelenmesinde özetle; “…taraflar arasında çekişmeye konu olan … İli, … İlçesi, … mahallesi hudutlarında kain; tapunun 106 ada 3 parsel numarasında kayıtlı arsa üzeride bulunan … … fabrikasında yapılan tespit ve gözlemlerde; davacı/alt yüklenicinin üstlendiği ve yapmış olduğu işlerin bitirildiği, mahalde eksik ve noksan işin kaldığına dair taraflarca keşif sırasında herhangi bir ifadede bulunulmadığı gibi böyle bir imalat da gösterilmediği, davacı alt yüklenici tarafından yapılan işlerin ana yüklenici ve işveren tarafından da kabul edilmiş olduğu, söz konusu imalatların mahalde halen kullanılmakta olduğu, yapılan bu imalatın davacı alt yüklenici ile bir ilgisinin bulunmadığı, davacı alt yüklenicinin sözleşmedeki ilgili maddeler gereğince bonus kazanımını hak edip etmediği hususun ise sadece mahalde yapılacak tespit ve gözlemler ile belirlenemeyeceği…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce, davacı yan ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından alınan muhasip bilirkişi raporunda özetle de; “… davacı yan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı şirket 120.001 hesap kodunda müşteri olarak takip edildiği, cari hesap özelliği arz eden kayıtların 2016 yılında başladığı ve bittiği, davacının davalıyı muhatap alınarak düzenlediği ve toplamı 1.434.824,19 TL olan 3 adet hakediş faturası, veresiye hakediş geliri olarak davalının borcuna kayıt edildiği, karşılığında (27.440,00 + 243.567,91 + 148.201,52 +401.305,66) 820.515,09 TL tahsil edildiği ve alacaktan mahsup edildiği, ilave olarak davacının 3 adet toplam (2.645,34 +6.726,00 + 3.164,39 =) 12.535,73 TL olan yansıtma faturası toplam alacaktan mahsup edildiği, dolaysıyla davacının hakediş faturaları karşılığında davalının 31.12.2016 tarihi itibariyle gerçekleştirdiği toplam ödeme miktarı (820.515,09 + 12.535,73 ) 833.050,82 TL olduğu, cari hesap alacağı olarak bakıldığında ise, davacı 31.12.2016 tarihi itibariyle davalıdan (1.434.824,19 – 833.050,82) 601.773,37 TL alacaklı olduğu …” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizin 07/05/2019 tarihli celsesinde verilen ara karar gereğince; davalı yan kayıtlarının incelenmesi ve talimat yolu ile alınan raporlar da irdelenerek birleştirici rapor alınmasına karar verilmiş, İnşaat Mühendisi … ile Muhasip bilirkişi … tarafından 28/08/2019 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle de; “… dosyaya sunulan 28.10.2016 tarihli hakediş formunun, her iki tarafça da imzalanıp onaylandığı, bu hakediş formunda, …’nun teklifi için onay formunun 5. maddesinde belirtilen 350.000 TL’lik tutarın, kesinti olarak gösterildiği, bu kesintinin yapılmasının işin 30.08.2016 tarihine kadar tamamlanmadığını ifade ettiği, bu sebeple davacı tarafından bu hakediş raporunun kaşelenip onaylanmış olması sebebi ile davacının, Schimizu’nun teklifi için onay formunda belirtilmiş olan 50.000 TL’lik bu bonus ödemesine hak kazanamadığı, taraflar arasında yapılmış olan anlaşma gereği, davalı firma 50 ve 52. maddelerde yer alan iş kalemlerini davacı firmaya yaptırma zorunluluğunda olmadığı, dava dosyasına, davacı tarafından sunulan 26.10.2016 tarih ve … numaralı ‘Tutanak-01’ belgesinde davacı firma kaşesi ve yetkili imzası ile başkaca imzaların yer aldığı, ancak bu başkaca imzaların kime ait olduğunun bilinmediği ve tutanakta davalı kaşesi yer almadığı, dolaysıyla bu tutanağın kabul edilip edilmeyeceği hususundaki mahkemede olduğu, tutanağın açıklama kısmında tüm malzeme, yevmiye, işçilik ve nakliye bedellerinin dahil olduğunun belirtildiği, sayın mahkemece tutanağın kabul edilmesi durumunda, davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken, ek işler, malzeme ve imalat giderleri bedelinin, tutanak sonunda belirtilmiş olan 9.626,25 TL olması gerektiği …” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce davacı yanın bilirkişi kök raporuna olan itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi ek raporunda özetle de”…. numaralı Tutanak 01 belgesinde belirtilmiş olans9.626,25 TL tutarındaki davacı alacağının ödendiğinin hak ediş raporunda yer aldığı ancak, ancak kök raporda sehven gözden kaçırıldığı, davacı vekili, dava dosyasına sunmuş olduğu dilekçesinde müvekkilinin hakkedişi imzalamış ve onaylamış olmasının, hakkedişi kabul anlamına gelmediğini, ihtirazı kayıt koyulmasının Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinde yer aldığını ve bu şartnamenin davaya koııu sözleşmenin eki olmadığını, hakedişin onaylanmış olması sebebiyle işin gecikmiş sayılacağına ve 50.000 TL ek ödeme almaya hak kazanılmayacağına itiraz ettiklerini belirtmiştir. Bu hususta kök raporda detaylıca açıklama yapılmış olup görüşlerimizde her hangi bit değişiklik bulunmamaktadır. Nihaî takdir Sayın Mahkemeye aittir. Davacı vekilinin itiraz etmiş hususlar arasında; raporun 12.say fasında dava dosyasına sunulan yazışmalardan bir kısım gecikmelerin davacıdan kaynaklanmadığının anlaşıldığı belirtildiği halde, hemen önceki cümlede gecikmelerin davalıdan kaynaklandığını ispatlar delilin dosyada bulunmadığının iddia edildiğini ve buna karşın taraflarınca dosyaya sunulan ve gecikmelerin neden kaynaklandığını kalem kalem açıklayan belgeye yet verilmediği hususudur. Davacı vekilin bahsetmiş olduğu gecikme nedenlerinin kalem kalem açıklandığı belgeye raporun 11. say fasında yer verilmiştir. Yine raporun 12. s ay fasında kalem kalem açıklanan bu gecikme nedenlerinin davalıdan kaynaklandığını ispat eder bir belgenin dava dosyasında bulunmadığı, bir kısım gecikmelerin de davacıdan kaynaklanmadığının anlaşıldığı belirtilmiştir. Bu ifadelerde her hangi bir çelişki bulunmamaktadır. Gecikme nedenlerinin davalıdan kaynaklandığını ispat eder bir belgenin dava dosyasında bulunmadığı, bir kısım gecikmelerin de davacıdan kaynaklanmadığı yönündeki görüşümüzde herhangi bir değip İkşik olmamıştır. Bazı gecikmelerin davacıdan kaynaklanmamasından, davacının hiçbir gecikme yaşamadığı anlamı çıkarılmamalıdır. Hukuki takdir Sayın Mahkemededir. Dava dosyasına sunulmuş olan deliller incelendiğinde, sözleşmede yet aJan 50. ve 52. Maddelerdeki iş kalemlerine ilişkin olarak, 14.250,00 TL tutarındaki, 52 ma d d ede yer alan işin açıklamsinda ‘iptal Edilebilir? İfadesinin yer aldığı görülmektedir. Dolayısıyla davalı, bu işi davacıya yaptırmakla yükümlü değildir.50.maddede yer atan işin açıklama kısmında ise. iptal edilebileceğine do ir herhangi bir ifade yer almamaktadır. Ancak taraflar atasında imzalanmış olan sözleşmenin 5 numaralı maddesinde; “/lif yüklenici/ taşeron mücbir sebep mutabakat ha/i hariç olmak üşşere, süresi içinde işi tamamlama^ ise ya da // programına uyum kontrollerinde işveren işin yamanında tamam/anamayacagtna kanaat getirir ise işveren, söyleşmeyi, aliyüklenici/ taşeron un kusuru sebebiyle ayma hiçbir ihtar, ihbar ye hükme gerek dnymaksuştn, tek taraflı olarak fetih etme ve uğradığı yararlan talep etme hakle rina sahip olduğu gibi, ait yükleniti/ taşerona işten ti çektirerek şantiyeden ufaklaştırmak re matişeme/ere el koymak gerektiğinde ati yük/eniti/ taşeron un namı hesabına işi tamamalatmak ya da kendi nam w hesabına başka bir firmaya yaptırmak hakkına sahiptir, .ti’ şeklinde belirtilmiştir. Dolayısıyla, davalının yukarıdaki 5 numaralı maddede belirtilmiş olan hakkını kullanması, davalı firmanın 50 ve 52.maddelerde yer alan iş kalemlerini davacı firmaya yaptırma zorunluluğu bulunmaması sebebiyle tarafımızca taraflar arasındaki sözleşmeye uygun bulunsa da bu konudaki hukuki takdir Sayın Mahkemededir. Bu husustaki görüşümüzde de herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 28/08/2019 tarihli birleştirici kök raporun ve 16/12/2019 tarihli ek raporların incelenmesinde, raporların birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğu, bu haliyle de raporların, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, yapılan işin erken bitirilmesi halinde ödenmesi taahhüt edilen bonus bedeli ile ödenmediği iddia edilen malzeme ve imalat giderlerinin tahsili istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin topladığı, gelen yazı cevaplarının dosyamız içerisine alındığı, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ile dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacaklarının ortaya konulduğu, ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla, talimat yoluyla tanık beyanı alındığı ve yine talimat yoluyla ve mahkememiz tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alındığı, alınan bu raporlardan mahkememizce alınan 28/08/2019 tarihli birleştirici heyet raporunun, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, alınan raporda, bonus ödemesine yönelik davacı yan iddiasına ilişkin olarak dosyaya sunulan 28.10.2016 tarihli hakediş formunun, her iki tarafça da imzalanıp onaylandığı, bu hakediş formunda, …’nun teklifi için onay formunun 5. maddesinde belirtilen 350.000 TL’lik tutarın, kesinti olarak gösterildiği, bu kesintinin yapılmasının, işin 30.08.2016 tarihine kadar tamamlanmadığını ifade ettiği, bu sebeple davacı tarafından bu hakediş raporunun kaşelenip onaylanmış olması sebebi ile davacının, Schimizu’nun teklifi için onay formunda belirtilmiş olan 50.000 TL’lik bu bonus ödemesine hak kazanamadığının tespit edildiği, yapılan tespitin dosya kapsamına uygun olduğunun ve davacı yanın bonus ödemesi adı altında bir ödeme talep edebilmesi için gerekli koşulların oluşmadığının anlaşıldığı, ödenmediği iddia edilen ekişler, malzeme ve imalat giderlerine ilişkin olarak da, ek bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, söz konusu ödemelerin hakkediş tutanağında yer aldığı, bu haliyle de davacı yanın iş bu alacak kalemlerine ilişkin herhangi bir alacağı kalmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.110,04 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.055,64 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde yanlara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır