Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/775 E. 2019/119 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/775 Esas
KARAR NO : 2019/119
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 08/09/2017
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 28/01/2013 tarihinde… İnşaatı ile …İnşaatı’nın … Betonarme işlerinin görülmesi için sözleşme imzalandığını, bu sözleşme kapsamında altyüklenici sıfatını haiz davalı şirketin çalıştırdığı sigortalıların sigorta pirimini …’ya ödememiş olduklarını, ilgili primlerin yüklenici sıfatını haiz müvekkili şirket tarafından …’ya ödendiğini, davalı şirketin söz konusu takibe 09/12/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile borçları olmadığı gerekçesiyle borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, iş bu itirazın iptali davasının ikamesi zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkili şirketçe ödenmesine istinaden rücu ilişkisi kapsamında başlatılan takibe yapılan haksız itirazın bertaraf edilmesi için açılan itirazın iptali davası olduğunu, davalı şirketin söz konusu prim borçlarını ödemediğini ve söz konusu borçları yüklenici sıfatıyla ödemek ve rücu etmek durumunda kalan müvekkili şirketçe başlatılan takibe de haksız şekilde borcu olmadıkları gerekçesiyle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı şirketin takibe itirazının dayanaktan yoksun ve gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği davalı şirketin ödemesi gereken … prim tutarlarını ödemediğini ve bu tutarların gecikme cezası ile birlikte müvekkili şirket tarafından ödendiğini, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında dava dışı … A.Ş nin asıl işveren sahibi olduğu anlaşma ve eklerinin imzalandığını, bu anlaşma dahilinde detayları anlaşma ve eklerinde belirlenen bir kısım kalıp işleri ile betonarme demir imalatı, nervürlü çelik hasırların yerine konulması, betonarme beton dökümü ve kalıba konulması ile makineli yüzey perdahı vs işlerin müvekkili şirket tarafından yerine getirilmiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre müvekkili şirketin sadece kalıp ve demir işçiliği yapacak olduğunu, beton pompa ucunda olacak şekilde anlaşmaya varıldığını, davacı ve asıl işveren şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini süresinde ve gereği gibi yerine getirmediğini, davacı ve asıl işverenin kusuru nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarar ziyan bedellerinin ödenmediğini, müvekkilinden cezai şart kapsamında talep edilen alacak talebinin dayağının davacı tarafça izah edilemediğini, müvekkili şirketi zarara uğratmak, haksız ve gerekçesiz olarak müvekkilinin hak edişlerinden kesinti yaptığı gibi müvekkilinden haksız olarak ceza bedeli talebinde bulunduğunu, davacı tarafından talep edilen ceza bedelinin dayanağını açıklayamadığını, taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasal düzenlemelere açıkça aykırı olduğunu, davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu alacakların davacı tarafından talep edilip edilemeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğini, icra inkar tazminatının talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, davanın reddi ile davacının takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; davalı şirket çalışanlarının davacı tarafça…’ya ödenen sigorta primleri ile cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı-alacaklı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 24/11/2016 tarihinde davalı-borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, takip tarihinden itibaren 261.500,25-TL asıl alacak, 12.111,40-TL işlemiş faiz, 65.375,06-TL sözleşmeden doğan cezai şart, 3.027,85-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 342.014,56-TL ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsili talep edilmiş, ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği ve davalı tarafça 09/12/2016 tarihinde süresinde yaptığı borca itiraz üzerine takip durmuş ve buna göre itirazın iptali istemli davada hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan ve 28/01/2013 tarihinde …İnşaatı ile…Merkezi İnşaatı’nın … Betonarme işlerinin görülmesi için sözleşme imzalandığı, bu sözleşmede davacının yüklenici, davalının ise Alt Yüklenici olarak sözleşmeyi imzaladıkları, imzalanan 27/06/2014 tarihli Fesih ve İbra Protokolü ile feshedildiği, Fesih ve ibra protokolüne göre; “1 Temmuz 2014 tarihi itibariyle kapama işlemi … firması tarafından yapılacaktır, … firması bünyesinde çalışan Ekip başı … olan demirbaş ekibi ile Ekip başı … olan kalıp ekipleri görevlerine başka bir firma bordrosunda devam edebilecektir. Bunun dışındaki tüm personelin çıkışları verilecektir. … İnşaat kesin hesabını ayrıca yapacak ve onaya sunacaktır. Kesin hesapta sözleşme ve iş bu ibraname kapsamında yapılması gereken mahsuplar sonrasında Alt Yükleniciye ödenecek tutar çıkıyor ise nakden ödenecektir. Burada bulunan kalıp malzemeleri için işin sonuna kadar kullanımı ile ilgili toplam herşey dahil 30.000-TL ilave ödeme … firmasına ödenecektir. … vinç sözleşme ve hükümleri aynen geçerli olup devam edecektir.” Altyüklenici …Şti. “… Betonarme” işlerine ilişkin 28/01/2013 tarihli Anlaşma’nın Yüklenicisi … A.Ş.’den kaynaklanan herhangi bir sebeple değil kendi talebi doğrultusunda karşılıklı mutabakata varılmak sureti ile feshedildiğini, fesih tarihi itibari ile Yüklenici … A.Ş’den iş bu protokolün 5 maddesi saklı kalmak kaydı ile hiçbir hak ve alacağının kalmadığını, Yüklenici … A.Ş’ni anılan anlaşmadan kaynaklanan tüm hak ve alacakları sebebiyle ibra ettiğini, kar mahrumiyeti dahil olmak üzere, hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını gayri kabili rücu şekilde kabul ve beyan, taahhüt eder.” İş bu taraflar arasında sözleşmenin feshinden sonra davalı tarafından fesih sözleşmesinde kabul edilen Kule Vinç Hakediş bedeli olan faturanın davacı tarafından kabul edildiği, ticari defter kayıtlarına göre 16.06.2016 tarihinde davalı şirket borç toplamının 261.500,75 TL olduğu, bu miktarın SGK’nun banka hesabına davacı şirket tarafından davalı şirket borcu olarak, banka dekontu ile ödendiği ve yasal defterlerine de 16.06.2016 tarih ve … yevmiye maddesi ile kaydedildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı, taraf ticari defter ve kayıtları ile alınan rapor ile birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, usule uygun tutulduğu ve lehe delil olabileceği, davalı şirket tarafından defterlerin açılış tasdiklerinin yapıldığı, ibraz edilen 2014 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmamış olduğu, taraflar arasında 28/01/2013 tarihinde imzalanan bu sözleşmenin tarafların karşılıklı mutabakata ile 27/06/2014 tarihli Fesih ve İbra Protokolü ile feshedildiği, fesih edildikten sonra davalının 2013 yılında çalışanlarına ait prim borcu ve gecikme zamlarını ödememiş olduğu, davalıya bu yönde ihtar yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığı, davacının 16/06/2016 tarihinde 261.500,25-TL tutarında SGK’ya ödeme yaptığı, davalının yanında çalıştırdığı işçilerin ve personelin prim tutarının ödenmesinden sorumlu olduğu, taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin İş Sağlığı ve Güvenliği Protokolü Başlığı altındaki Ek-3 İş Sağlığı ve Güvenliği Ve İş Hukuku Yönetmeliği 2. maddesi a bendinde yer alan (Altyüklenici, işyerinde hiç bir şekilde sigortasız işçi çalıştırmayacaktır. İşçilerin Sigorta Primleri Altyüklenici tarafından ödenecektir) hükmü ve sözleşmenin de 12.5. maddesinde yer alan düzenleme doğrultusunda alt yüklenicinin sözleşmenin ayakta kaldığı süreye ait ödenmemiş prim borç ve gecikme faizlerinden sorumlu olduğu ve prim borcu ve ferilerinin davacı tarafından SGK’ya ödenmiş olmasından dolayı davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 261.500,25-TL asıl alacak ve (06.06.2016 tarihinde tebliğ olunan ihtarname ve verilen üç günlük süreye ve takip tarihine nazaran işlemiş faiz miktarı 12.127,07 TL olarak hesaplanmakla birlekte, daha düşük işlemiş faiz talep miktarı ile bağlı sayılarak) 12.111,40-TL işlemiş faiz talep edilebileceği sonucuna varılmıştır. Ayrıca davalı yanın bilirkişi rapor ibrazından sonra ileri sürdüğü takas-mahsup talebi, davacı yanın savunmanın genişletilmesi itirazına uğraması karşısında dikkate alınmamıştır. Sözleşmenin her iki tarafı da tacir olup yapılan işin niteliği dikkate alındığında davalı şirketin bizzat faaliyet konusu içerisinde bulunan bir iş niteliğinde olmakla, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etme gerekliliği karşısında sözleşme koşullarını da serbest iradesiyle kabul etmesi ve sözleşmenin taraflarının onayı ile feshedildiğinden ve 27.06.2016 tarihli fesih ve ibra protokolü ile tarafların karşılıklı olarak birbirlerine ibra etmiş olmaları karşısında sözleşmenin 16/3. maddesine dayalı cezai şart talebi bakımından, fesih edilmiş bir sözleşmeye dayalı olarak herhangi bir alacaktan kaynaklanan cezai şart talebinin ibra protokolü ve anılan düzenleme karşısında yerinde olmadığı, buna göre alacak talebinin kısmen yerinde olduğu kanaatine varılmış ayrıca alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı yararına icra inkar tazminatı tayinini de kapsar şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 261.500,25-TL asıl alacak ile 12.111,40-TL işlemiş faiz üzerinden iptali ile takibin toplam 273.611,65-TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda faiz yürütülmesi suretiyle devamına,
2-Davalının, hükmedilen alacağın % 20 olan 54.722,33- TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı yanın fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 18.690,41- TL nisbi ilam harcından peşin alınan 4.097,19 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 14.593,22 -TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 4.097,19 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 43,25 TL, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 139,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.432,75 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.146,20-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 22.366,70-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı 12,80-TL (vekalet pulu+vekalet harcı) yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 2,55 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.874,32-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider/delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …