Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/765 E. 2018/1130 K. 26.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/765 Esas
KARAR NO : 2018/1130
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/09/2017
KARAR TARİHİ: 26/11/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; dava dışı 3. Kişi …’ a ait … plakalı sürücüsü olan …’ nın kullandığı araç tarafından 17.03.2017 tarihinde …’ e ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağını araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkili … Şti. Ne temlik edildiğini, kaza sonucu müvekkilin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybı her ne kadar kesin bir rakam olarak olarak belirlenemese de bağımsız eksper tarafından 5.400,00-TL ile 6.480,00-TL aralığında olacağı tespit edildiğini bu değer kaybının tespitinin sağlanabilemesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354,00-TL ekspertiz ücreti ödediğini, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigrota şirketi kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından davalıya 15/08/2017 tarihinde ihtraname gönderildiğini ve 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bldirmiş olmasına rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkile bir ödeme de yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan değer kaybının davalı … şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; davacı vekilinin değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat talebi yerinde olmadığını, zira söz konusu kazanın davacı tarafından müvekkili sigorta şirketine ihbarı sonrasında müvekkili şirket nezdinde…numaralı hasar dosyası açıldığını ve davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı miktarının tespiti için eksper ataması yapıldığını, alınan eksper rapounda değer kaybı talep edilen aracın, daha evvel kaza geçirmiş olduğunu iş bu davaya konu trafik kazasında aracnı hasar göre nparçaları olan ön kısımlarının sağ yan kısımlarının ve arka kısımlarının daha evvelki kazalarında da hasarlı olduğunu ve aynı parçaların onarımının yapıldığını, hal böyle iken … plakalı aracın daha evvel yapmış olduğu kazalar dolayısıyla değer kaybına uğradığını, aynı parçalar üzerinden yeniden değer kaybı uğramayacağı bu nedenle davaya konu değer kaybı talebi ile kaza arasında illiyet bağı olmadığı kanaati getirildiğini, izah edildiği üzere müvekkili sigorta şirketi davacının başvurusunu davaya konu kazadan kaynaklanmadığından bahisle haklı olarak reddetmiş olup davaya konu edilen değer kaybı bedeli ilgili müvekkili sigorta şirketinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini, kaza tarihinden itibaren temerrüt faiz talebinin reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporuna göre; Davalı …Ş.’ ne Z.M.M. Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsü davalı … %100 oranında kusurlu olduğunu, değer kaybı alacağı … Şti’ne temlik edilen … plakalı minibüsün sürücüsü … kusursuz olduğunu, … adına kayıtlı iken değer kaybı alacağı … Şti. Timlik edilen … plakalı … model … marka, … ( 16+1) tipi, 162 856 km’ de olan minibüste, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giden Zorunlu Trafik Sigortası ekindeki yönteme göre araçta aracın 15 00 KM’den düşük kmde olması halinde 5.425,00-TL değer kaybı heaplanmış olmakla birlikte, 162 856 km aracın kmsi göz önüne alındığında, km yüksekliği sebebiyle araçta 78,00-TL değe rkaybı hesaplandığını, bu değerin geçerliliği mahkemenin takdirinde olduğunu, gerçek piyasa şartlarına göre aracın markası, modeli, piyasa değeri, yenilenen parçalar, onarım ayrıntısı, onarılan yüzey büyüklüğü, birlikte göz önüne alındığında onarım sonrasında orjinal yapısı kanaat olarak, takdiri mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No: … ve 25.1.2016 tarihli kararında “Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, zarar veren taraf, kusuru oranında, gerçek zarardan sorumlu olur. Zarar verenin aracını Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalayan sigorta şirketi de zarar veren ile birlikte zarar görenin gerçek zararından sorumludur. Dairemiz’in yerleşik uygulamasına göre; trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren hem de zorunlu trafik sigortacısı sorumludur. Bu nedenlerle, davalı … şirketlerinin de araç değer kaybından sorumlu olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle, belirtilen şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.” görüşüne yer verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11431, Karar No: 2016/2962 sayılı ilamında da ” Yukarıda açıklanan nedenlerle ZMSS şirketi, kaza sonucu meydana gelen gerçek zarardan azami poliçe limitine kadar kusur oranında sorumludur. Araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek ve doğrudan zararlardandır.” görüşüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Yargıtay içtihatları doğrultusunda değer kaybının doğrudan ve gerçek zarar oluşu, araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olması 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85/1 maddesi uyarınca kusur oranında ve davalı … şirketinin poliçe limiti dahilinde davalı tarafın sorumluluk kapsamında kalıyor olması sebebiyle değer kaybı bakımından bilirkişilerce hesaplanan 78,00 TL miktar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yargılama giderine dahil edilen faturası ibraz olunan ekspertiz gideri bakımından; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3828, Karar No: 2015/12514 sayılı ilamında “Ancak yargılama giderlerinden olan ekspertiz masrafı ile ilgili karar verilmemiştir. Ekspertiz gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemiş olması doğru değil bozma sebebi ise de…” şeklinde görüş doğrultusunda karar verilmiştir. ( Aynı yönde bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18436, Karar No: 2017/9572 sayılı ilamı)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12792, Karar No: 2016/1800 sayılı ilamında “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109/1. maddesinde, talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 109/2. maddesinin değişiklik yapılmadan önceki halinde, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz, hükmü yer almakta iken; 01/04/2015 tarihinde kabul edilen ve 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi gereğince; bu düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır. Kaldı ki eksper raporu mahkemeyi de bağlamaz. Bu durumda mahkemece, ileri sürülüşe göre kısmi dava açılabilmesi mümkün bulunduğundan” içtihadı gereği daha önce davacı tarafça zararın tespitine dair ekspertiz incelemesi yaptırıldığı, bu veriler ışığında davacı nezdinde artık tazminat talebinin belirlenebilir hale geldiği, açılan bu davanın da belirsiz alacak değil kısmi dava olarak nitelendirilmesi gerektiği nazara alınmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile,
2-Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre hesaplanan 78,00 TL değer kaybı bedelinin 01.09.2017 tarihinden itibaren ticari faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin 222,00 TL bakımından yerinde olmayan davanın REDDİNE,
3- Alınması gereken 5,33-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 26,07- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 31,40-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 43,25 TL, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 233,80-TL posta gideri, kspertiz masrafına dair 354,00 TL ücreti olmak üzere toplam 1.431,05-TL’nin red ve kabul oranına göre 280,33-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının Mapfre Sigortanın yaptığı 7,25-TL vekalet pul giderinin red ve kabul oranına göre 5,36-TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 78,00-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 222,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı …’ye VERİLMESİNE,
7-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı ve davalı asil yüzüne karşı, diğer davalılar yokluğunda malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2 gereğince 3.560,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
E-İMZALIDIR
Hakim …
E-İMZALIDIR