Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/762 E. 2019/904 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/762
KARAR NO : 2019/904

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/08/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 11.11.2016 günü davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı işleten/sigortalı Malih Köhrem sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline çarparak yaralanmasına ve sürekli maluliyetinin oluşmasına neden olan trafik kazasının meydana geldiğini, kaza tarihinde 60 yaşında olan mağdurun oluşan maddi zararının tahsili amacı ile 08.12.2016 tarihinden sonra sigorta şirketine başvura bulunduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu kaza neticesinde işgücü kaybından doğan geçici iş göremezlik ve daimi sakatlık tazminatını alabilmesi için iş bu davanın ikame olunduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.-TL geçici iş göremezlik ve 500-TL daimi sakatlık tazminatının 07.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı yan duruşmaya gelmemiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacı yanın iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.

G E R E K Ç E /
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosya mündericatında yer alan ve dava dışı …’e ait … Plaka sayılı araca ilişkin, 05/08/2016 Başlangıç, 05/08/2017 Bitiş Tarihli, … Poliçe Numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi incelendiğinde, davalı tarafça tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ATK’dan maluliyet ve kusur raporları ile aktüer raporu ve kusur raporu alınmıştır.
Mahkememizce toplanmasına karar verilen tüm delillerin toplanmasına müteakiben, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf, davacının kaza nedeni ile sürekli ve geçici iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, var ise oranı, davalı yanın kusur durumu ve buna göre talep edebileceği tazminatın ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davacının İşgörmezlik Oranı: Davcının kaza sonrası tedavi gördüğü tüm sağlık kuruluşlarından getirtilen tıbbi belgeleri ile birlikte muayene olunarak aldırılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …İhtisas Kurulu’nun 26/09/2018 tarihli raporuna göre davacının kaza nedeni ile % 45.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği geçici işgörmezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Davacı yanın ATK raporunda tespit olunan iş gücü kaybı durumuna göre talep edebileceği tazminat olup olmadığı ve miktarının saptanması açısından kusur uzmanı … ve hesap uzmanı … marifetiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Alınan bilirkişi raporuna göre;
Kusur Oranı : Davalı şirkete sigortalı … plakalı otomobilin dava dışı sürücüsü …’in hatalı sevk ve idaresinin, tali kusurlu olarak % 40 oranında etkili bulunduğu, davacı …’un ise olayda % 60 oranında asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Aktüer Hesap: Maluliyet oranı ve kusur durumuna göre yapılan hesaplamada, davacının geçici ve kalıcı işgörmezlik süresine göre yapılan hesaplamada; talep edilebilecek geçici işgöremezlik maddi zararının 4.512,51 TL, sürekli kısmi işgöremezlik maddi zararının 47.387,01 TL olduğu ve davacının toplam maddi zararının ise 51.899,52 TL anlaşılmıştır.
Davacı yan bilirkişi raporu doğrultusunda belirsiz alacak olan talebini, 10/05/2019 havale tarihli talep arttırım dilekçesi doğrultusunda yükseltmiş ve harcını da yatırarak makbuzunu dosyaya ibraz etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili tarafından sunulan bilirkişi raporuna ilişkin itiraz dilekçesinde, geçici iş göremezlik, hastane ve tedavi giderlerinden müvekkili sigorta şirketinin mesuliyetinin olmadığı beyan edilmiş ise de; trafik kazası neticesi yaralanan ve geçici ya da sürekli işgöremez hale gelen kişinin giderlerinin sadece bir sağlık kuruluşunda yapılan tedavi harcamalarından ibaret olmadığı, trafik kazası sonucu beden bütünlüğü zarara uğrayan kişinin tedavi gördüğü süre ile iyileşeceği süre içinde işlerini göremeyeceği ve bu süre içinde normal hayatını sürdüremeyeceğinden bu dönem içinde tam işgöremez olarak kabul edilip buna göre tazminat hesabı yapılacağı, geçici işgöremezlik nedeniyle hükmedilecek tazminatın kusurlu sürücü, işleten ve zorunlu trafik sigorta poliçesini düzenleyen şirketin sorumluluğu kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği (Yargıtay 17. H.D. 26/09/2018 Tarih ve 2015/12543 Esas-2018/8251 Karar sayılı kararı) anlaşıldığından, davalı … A.Ş. vekilinin, geçici iş görememezliğe ilişkin taleplerin teminat dışında olduğu ve müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Yine davalı … vekili tarafından, bilirkişi raporuna ilişkin itiraz dilekçesinde yeni bir aktüer bilirkişisinden rapor alınması talep edilmiş ise de; mahkememizce, bilirkişiden alınan 17/04/2019 tarihli raporun, incelenmesinde, raporun ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yeniden aktüer raporu alınması isteminin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili tarafından da, her ne kadar 16/12/2016 tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak davalı … şirketi yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 27/05/2019 Tarih ve 2016/15678 Esas-2019/6806 Karar sayılı kararı) ve ayrıca, davalı sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nın 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacının maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşeceği (Yargıtay 17. H.D. 05/02/2018 tarih ve 2015/6613 Esas-2018/556 Karar sayılı kararı) anlaşıldığından, davacının 20/12/2016 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Ayrıca mahkememizce faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde, dava tarihinden önceki döneme yönelik hesaplanmış bir faiz miktarı olmadığı, faizin, asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olduğu ve dosyada hesaplanmış ve miktar itibari ile talep edilmiş faiz de bulunmadığından, feri nitelikteki bu talep yönünden davalı yan lehine ücreti vekalete hükmedilmemiştir (Benzer bir konuda: İstanbul BAM … H.D. 07/12/2017 tarih ve… Dosya No-… Karar sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan kusura, maluliyete ve zarar miktarına ilişkin tüm raporlar birlikte değerlendirildiğinde de, davalı … şirketinin sigortalısı olduğu aracın dava dışı sürücüsü …’in dava konusu kazanın meydana gelmesinde % 40 oranında tali kusurlu olduğu, davacının ise, % 60 oranında asli kusurlu olduğu, meydana gelen kaza sonucu, mahkememizce alınan ATK raporu ile davacının % 45.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan, ATK maluliyet ile Kusur ve Aktüerya raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu, ayrıca davalı … A.Ş. vekili tarafından sunulan bilirkişi raporuna ilişkin itiraz dilekçesinde her ne kadar, geçici iş göremezlik, hastane ve tedavi giderlerinden müvekkili sigorta şirketinin mesuliyetinin olmadığı beyan edilmiş ise de; trafik kazası neticesi yaralanan ve geçici ya da sürekli işgöremez hale gelen kişinin giderlerinin sadece bir sağlık kuruluşunda yapılan tedavi harcamalarından ibaret olmadığı, trafik kazası sonucu beden bütünlüğü zarara uğrayan kişinin tedavi gördüğü süre ile iyileşeceği süre içinde işlerini göremeyeceği ve bu süre içinde normal hayatını sürdüremeyeceğinden bu dönem içinde tam işgöremez olarak kabul edilip buna göre tazminat hesabı yapılacağı, geçici işgöremezlik nedeniyle hükmedilecek tazminatın kusurlu sürücü, işleten ve zorunlu trafik sigorta poliçesini düzenleyen şirketin sorumluluğu kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği (Yargıtay 17. H.D.26/09/2018 Tarih ve 2015/12543 Esas-2018/8251 Karar sayılı kararı) anlaşıldığından, davalı … A.Ş. vekilinin, geçici iş görememezliğe ilişkin taleplerin teminat dışında olduğu ve müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilmemiş ve ayrıca, davacı vekili tarafından da, her ne kadar 16/12/2016 tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak davalı … şirketi yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 27/05/2019 Tarih ve 2016/15678 Esas-2019/6806 Karar sayılı kararı) ve yine ayrıca, davalı sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nın 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacının maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşeceği (Yargıtay 17. H.D. 05/02/2018 tarih ve 2015/6613 Esas-2018/556 Karar sayılı kararı) anlaşıldığından, davacının 20/12/2016 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve davacı vekilinin, bila tarihli değer arttırım dilekçesi doğrultusunda, geçici ve sürekli iş görememezliğe ilişkin maddi tazminat taleplerinin kabulüne, faiz oranı ve başlangıç tarihine ilişkin olarak da, yukarıda izah edilen gerekçelerle, fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
1-4.512,51 TL geçici iş göremezlik ve 47.387,01 TL sürekli iş görememezlik olmak üzere toplam: 51.899,52 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 20/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine,
2-Alınması gereken 3.545,25 TL nispi karar ve ilam harcının peşin ve ıslah ile alınan 207,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.337,85 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından peşin ve ıslah ile yatırılan 207,40 TL harç parasının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri 180,00 TL, ATK raporu gideri 564,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.800,00 TL olmak üzere toplam: 2.575,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.057,85 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan bakiye avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır