Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/723 E. 2019/485 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/723 Esas
KARAR NO: 2019/485

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 15/08/2017
KARAR TARİHİ: 14/06/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalının davacıya olan borcundan dolayı davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafın 02/05/2017 tarihinde haksız bir şekilde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve bunun üzerine 02/05/2017 tarihinde alınan kararile durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının davalı tarafla var olan iş ilişkisi sebebiyle sunduğu hizmetlerin bedellerini içeren 01/09/2016 tarih, … numaralı faturayı tanzim ederek davalıya gönderdiğini, davalı tarafça bu faturanın 20.000,00-TL lik kısmının 31/12/2016 tarihinde ödendiğini, ancak kalan tutar olan cari hesap alacağının davalı tarfça davacıya ödenmediğini, davacının alacağını tahsil amacıyla icra takibi yoluna gitmekten başka çaresinin kalmadığını, bu nedenlerle davalı/borçlunun İstanbul … İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı/borçlu vekilinin İstanbul …İcra Dairesi … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itiraz dilekçesi özetle; Davalı aleyhine başlatılmış olan ödeme emrinin 24/04/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı şirketin takip talebinde belirtildiği şekilde alacaklı görünen şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle davalı aleyhine başlatılan icra takibinde borcun tamamına, talep edilen faize, faiz oranına ve diğer tüm ferilere itiraz ettiklerini bildirerek davalı aleyhine yapılan icra takibinin durdurulmasını talep etmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ :
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkide davacı yanca sunulan hizmetlere yönelik tanzim edilen faturalardan kaynaklı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …1 Esas sayılı takip dosyası ile 18/04/2017 tarihinde başlatılan Genel Haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; 23.416,96-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte tahsili talep olunmuş, ödeme emri davalıya tebliğ olunmuş, davalının süresinde yaptığı borca itirazı üzerine takip durmuş, ödeme emrine itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla itirazın iptali istemli dava da hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davacı vekilince takibe dayanak alacak iddiası kapsamında cari hesap kayıtları, fatura suretleri, taraflar arasındaki yazışmaları gösterir mail kayıtları dosyaya sunulmuştur. Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır. Ön inceleme duruşmalı yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup alınan 07/11/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle; “Davacı kayıtları üzerinden yapılan incelemede, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 01/09/2016 tarih, … nolu KDV dahil 43.416,96-TL tutarındaki faturanın davalı cari hesabına 10/09/2016 tarih, … yevmiye no ile borç kaydedildiği, dava dışı …Şti. Tarafından davalı firma adına keşide edilen 27/09/2016 tarih, … nolu, 20.000,00-TL tutarındaki … Bankası çekinin davacı tarafından 20/07/2016 tarih, … yevmiye nolu kayıt ile 120.1.284 kodlu dava dışı…Şti. Cari hesabına alacak kaydedildiği, daha sonra ilgili tutarın 31/12/2016 tarih, 392 yevmiye nolu kayıt ile davalı cari hesabına virmanlandığı, 31/12/2016 dönem sonu itibariyle davalı cari hesabının 23.416,96-TL borç bakiye verdiği, davacı firmanın 2016 yılı envanter defterlerinde de aynı bakiyenin yer aldığı, 2017 yılında davalı cari hesabının hareket görmediği, 23.416,96-TL olarak açılan hesabın aynı tutarla yıl sonunda kapandığı, 2017 yılı envanter defterlerinde de aynı bakiyenin yer aldığı, sonuç olarak davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan 23.416,96-TL alacaklı olduğu, davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü, takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının bulunmadığı” bildirilerek rapor sunulmuştur.
Davacı yan takip dosyasında borcun sebebini “… nolu 23.416,96 TL tutarında cari hesap alacağı” olarak göstermiştir. Ödeme emri davalı yana tebliğ edilmişse de davalı yan taraflar arasındaki cari hesapla takibi yapılan ticari ilişkiye itirazda bulunmamış, davacıya borçlu olmadığını savunmuştur. Davalının savunmaları, davacı yanca dosyaya sunulan mail yazışmaları ve fatura suretlerinden taraflar arasında mal teslimi ve hizmet ifası şeklinde gerçekleşen ticari ilişki bulunduğu anlaşılmıştır. Tarafların ticari defter ve dayanak kayıtlarını da kapsar şekilde alınan bilirkişi raporunda davacı şirkete ait ticari defterlerin TTK 64 vd. ve VUK 220 vd. Maddeleri hükümlerine uygun olduğu, süresinde açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı ve birbirini doğruladığı tespit edilmiştir. Davalı yanca davacının ticari defterlerinin aksini ispata yarar bir delil dosyaya sunulmadığından davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu kabul edilmiştir. Davaya konu cari hesap ilişkisinde davalı yan adına 20.000 TL bedelli kısmi ödeme yapılmış olması, bilirkişi raporuyla tespit edilen bakiye 23.416,96 TL alacağın ödendiğine yönelik dosyaya yansıyan bir delil de bulunmaması sebebiyle davacının alacak isteminin yerinde olduğu, davalı yanın aksi yöndeki savunmalarının ispat olunamadığı sebeple davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı lehine %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatını da içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 23.416,96-TL asıl alacak yönüyle İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacağın %20’si nispetinde hesap ve takdir olunan 4.683,39-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.599,61-TL harçtan peşin alınan 282,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 1316,78-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 282,83-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.810.04-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 36,00-TL, bilirkişi ücreti 450,00-TL, posta gideri 100,00-TL olmak üzere toplam 586,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim …