Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/718 E. 2019/110 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/718
KARAR NO : 2019/110
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/08/2017
KARAR TARİHİ: 19/02/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılanİtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile Borçlu şirket arasında mal alım satımı yapıldığını, borçlu hakkında müvekkil tarafından fatura düzenlendiğini, davalı yanca da bu faturanın kabul edildiğini, bu durumun ticari defter kayıtlarından da anlaşılacağını, Fatura bedeli olan 17.987,68-TL’nin müvekkiline ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, karşı yan itiraz dilekçesinde, hiçbir belge sunmadan böyle bir borcu olmadığını beyan ettiğini, bu iddiaların tamamen farazi olduğunu, bu hususun ticari defter kayıtlarında da mevcut olduğunu, hal böyle iken edimini müvekkiline ifa etmeyen borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi müvekkilinin alacağını almasının borçlu tarafça engellenmesi amaçlı olduğunu, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde haklı olduklarının ortaya çıkacağını, açıklanan nedenlerle borçlunun itirazının yerinde olmadığını, yargılama aşamasında gösterecekleri deliller ışığında haklılıklarının ortaya çıkacağını, borçlunun itirazının iptali ile takibin fatura tutarı üzerinden takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm feriler ile devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı …Ş.’nin tek ortağı … olduğunu, dava dışı …A.Ş.’nin ortakları ise … ile… olup, iki şirket birbirinden tamamen farklı tüzel kişiliklere sahip olup, sadece ortaklardan birinin aynı olduğunu, 03/03/2017 tarihinde dava dışı … için davacı … Şirketi’nden tanesi 820 USD + KDV değerinde 5 adet… Laptop siparişi verilmiş olduğunu, bahse konu Laptoplar için de …’a 07/03/2017 tarihinde… Bilgisayar tarafından fatura kesilmiş ve sipariş edilen laptopları … tarafınca teslim alınmış olup, bu faturanın altındaki “eksiksiz teslim alan” ibaresinin altına …’ın kaşesi üzerine atılan imza bu hususu ispatlar nitelikte olduğunu, taraflar arasındaki e-posta mesajlarının çoğunun konusu da “…” olarak yazılmış olup, zira, laptopların … şirketi için … tarafından alınmış olduğu şüphesiz olduğunu, buna rağmen davacı … Bilgisayar fatura üzerindeki muhatabın üzerini el ile çizmiş ve fatura muhatabını … İnşaat olarak değiştirmiş olup, davacıdan sadır olan düzeltme parafı dışında ne bir e-posta mesajında ne de fatura üzerinde …İnşaat ile Laptop alım-satımına ilişkin bir emare bulunmadığını, davaya konu laptopların siparişi ve takibi …’ın henüz kuruluş aşamasında olması ve e-posta adresi uzantılarının alınmamış olması sebebi ile … Grup Şirketleri üzerinden yürütüldüğünü, …’a teslim edilen makinelere karşılık kesilen fatura bedeli … tarafından ödenmemiş olduğunu, bunun üzerine rem Bilgisayar tarafından sözleşme ve fatura ile hiçbir alakası bulunmayan müvekkili … İnşaat şirketi aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili … İnşaat şirketinin de haklı olarak borca itiraz ettiğini, faturaya dayalı icra takibi başlatırken, icra tikibi faturanın muhattabına yöneltilmesi gerektiğini, keza sözleşme, faturayı düzenleyen ve fatura muhatabı arasında akdedilmiş sayılır ve zaten faturanın tarafları arasındaki ticari ilişkiye dayanarak bir icra takibi başlatılabileceğini, huzurdaki davada, davacı şirket düzenlediği fatura üzerinde keyfi bir biçimde el yazısıyla tek taraflı olarak değişiklik yapılmış ve faturanın muhatabını değiştirmiş, daha sonra değiştirdiği bu fatura fotoğrafını müvekkili şirkete göndermiş ve akabinde müvekkili şirkete bir icra takibi başlatmış olduğunu, Davacı yanın müvekkili şirket ile bir sözleşme akdettiği iddiasının ise gerçek dışı olup, davacı şirket bu bilgisayarların … tarafından alındığını bildiğini ve sözleşme ilişkisi … ile davacı şirket arasında kurulmuş olduğunu, zira davacı şirket çalışanı … tarafından gönderilen ve Rem Bilgisayarın şirket yetkilisinin de bilgide tutulduğu e-posta mesajının başlığını … “…” olarak değiştirmiş olduğunu, öte yandan, bahse konu laptoplar ve fatura dava dışı … tarafından teslim alındığını, zaten gerek gerçek faturada gerek davacı şirketin sonradan üzerinde oynama yaptığı fatura resminde de bu hususun ispatlandığını, açıklanan sebeplerle, müvekkili şirketin pasif dava ehliyeti bulunmadığından, husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddini talep etmektedir,
Sözleşme tarafının ve fatura muhtabının müvekkili şirket olmadığının delillerle ispatlanmış olunduğunu, mahkemece gerekli görüldüğü halde ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile de bu husus yeniden ispatlanmış olacağını, yine de sayın mahkemenizce aksi düşünüldüğü takdirde, malların teslim edilmemesi sebebi ile temerrüde düşen satıcı ile yapıldığı iddia edilen sözleşmeden dönmekte ve Türk Borçlar Kanunu’nun 212. Maddesine dayanarak sözleşmeye konu ürünlerin tesliminde vazgeçtiklerini, yukarıda arz edilen ve resen dikkate alınacak sebeplerle, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak yönelttiği davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında 16/06/2017 tarihli ödeme emrine itiraz dilekçesinde özetle; İstanbul …İcra Müdürlüğü …Esas sayılı ilamsız takip ödeme emrinin müvekkili şirkete 12/06/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin, alacaklı sigorta şirketine herhangi bir borcu bulunmaması sebebiyle söz konusu takibe, borca, borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini; takibe, borca, faize, borcun tüm fer’ilerine itirazları sebebiyle icra takibinin durdurulmasını vekaleten talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ :
Davadaki talep; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında tutulan cari hesap bakiyesinin tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı tarafından 06/06/2017 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; 17.987,68 TL asıl alacak ve 07/03/2017 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 418,03 TL faiz alacağının, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili isteminde bulunulduğu, ödeme emrinin davalı borçluya 12/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı-borçlu tarafından 16/06/2017 tarihinde süresinde yaptığı borca itiraz üzerine takibin durduğu ve buna göre itirazın iptali istemli davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır. Bu doğrultuda tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri deliller celp edilmiş, uyuşmazlık teknik çözümü gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; alınan bilirkişi raporunda özetle; “Davacı şirketin inceleme günü 2017 yılı defterlerini ibraz ettiği, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, usulünde tutulduğu ve lehe delil olabileceği, davalı şirketin inceleme ara kararını 12/04/2018 tarihinde tebellüğ ettiği ve tebliğ tarihinden 35 gün sonra yapılan incelemede defter ve belgelerini ibraz etmediği, mahkemenin 04/04/2018 tarihli incelemeye ilişkin ara kararında “… Taraflara ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtlarını inceleme gün ve saatinde mahkememizde hazır bulundurmaları, aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve bu sonuca göre aleyhlerine karar oluşturulabileceğinin” ihtarı edilmesine rağmen, davalı şirketin defterlerini ibraz etmekten imtina ettiği, Davacının incelenen defterlerinde davalı şirketten 17.987,68-TL alacaklı olarak görüldüğü, davalı şirketin fatura muhatabı olmadığını ve faturadan dolayı borçlu olmadığı yönündeki itirazını destekleyen defter ve belge sunmadığı, bu durumda, davacının takip ve dava tarihi itibariyle 17.987,68-TL alacaklı olduğu” tespitleriyle rapor sunulmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davaya konu edilen alacak, davacı şirket tarafından satışı yapılan 5 adet … marka dizüstü bilgisayarın bedeline ilişkindir. Takip dayanağı belgelerin incelemesinde ilgili faturanın dava dışı …A.Ş. Kaşe ve imzasına teslim edildiği, muhatap kısmında davacı tarafça değişiklik yapıldığı görülmektedir. Her ne kadar faturada dava dışı şirket imzası bulunmakta ise de ticari ilişki kapsamında dosyaya mübrez mail yazışmalarında, davalı şirket namına mail gönderen …tarafından davacı yana faturanın teslim alındığına ilişkin teyit mesajı gönderildiği, fatura üzerindeki muhatap değişikliğinin de aynı hesaplar üzerinden yapılan yazışmalardan bilgi ve talimatla gerçekleştirildiği hususu anlaşılmaktadır. Davalı yanın aşamalardaki beyan ve dilekçeleri kapsamında uyuşmazlık takibe konu faturalarda farklı bir tüzel kişiliğe sahip şirket muhatap olarak gösterilmesine rağmen yalnızca ortaklarından biri aynı olan davalı şirkete takip yapılıp yapılamayacağı, davalının eldeki davada pasif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Toplanan deliller kapsamında tarafların ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi suretiyle bilirkişi raporu alınması konusunda taraflara HMK 220, 222 ve TTK 18 ve 64. Maddeleri uyarınca ihtarat yapılıp, davetiye gönderilmesine rağmen davalı yan defter ibrazından kaçınmıştır. Davacı şirkete ait kayıtlar ve yazışmalar üzerinden dava dışı şirket ile davalı şirketin … Şirket Grubu içerisinde yer aldığı, her iki şirketin de aynı adreste bulunduğu tespit olunmakla; davalı taraf husumete yönelik beyanlarını destekler mahiyette delil sunmadığı gibi bu hususun ispatı amacına yönelik defter ibrazından da kaçındığından davalının bu yöndeki savunmaları yerinde görülmemiştir. Bilirkişi incelemesinde davacı yanın ibraz edilen ve incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfı taşıdığının tespitiyle davacı yanın davalıdan 17.987,68 TL alacaklı olduğu hesaplanmış; davalının aksi yöndeki savunmalarını ispatlayamaması ve ödeme yaptığı yönünde savunmada bulunmaması ve ödeme hususunun dosya kapsamından anlaşılamaması sebebiyle davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten takipteki asıl alacak miktarıyla uyumlu şekilde alacaklı olduğu; bilirkişi raporunda bu yönde tespit yapılmamışsa da bahse konu fatura irsaliyeli fatura olup, bu husus emtianın teslim edildiğinin de göstergesi olduğundan, davalının faturayı teslim almasına rağmen itirazda bulunmaması ve ödeme yapmaması da dikkate alınarak TTK 1530/4 maddesi gereğince faturanın teslim tarihinden 30 günlük sürenin sonunda yani 07/04/2017 tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğü, bu tarihten takip tarihine kadar 288,29 TL işlemiş faiz talep hakkının bulunduğunun kabulüyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı yararına %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı tayinini de içerir şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalı yanın İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 17.987,68-TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 288,29-TL faiz alacağı yönüyle İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesi suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 3.655,19-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Fazlaya ilişkin işlemiş faiz istemin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.248,43-TL harçtan peşin alınan 307,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 941,24-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 307,19-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı ilk masraf 38,65-TL, bilirkişi ücreti 750,00-TL, posta gideri 164,00-TL olmak üzere toplam 952,65-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kısmen reddedilen alacak tutarı üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 129,74-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …