Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/700 E. 2021/835 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/700 Esas
KARAR NO:2021/835 Karar

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/08/2017
KARAR TARİHİ:29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından icra takibi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, … 1. İcra Müd. …/… Tal. sayılı icra takibi ile 01.08.2017 tarihinde yapılan hacizde ihtiyati haciz ve menkul mal muhafaza esnasında haberdar olduklarını, davalı-alacaklı kötü niyetli olarak müvekkili şirketin tüm bilgisayarlarını, klimalarını, araçlarını ve televizyonunu muhafaza altına alıp yediemine teslim etmek istediğini, bu talebinin … 1. İcra Müd. …/… Tal. haciz tutanağına da yansıdığını, bunun üzerine müvekkili şirketin ticari itibarı zedelenmesin, tüm muhasebe kayıtlarını ve ticari müşteri alacak-borç listesinin kayıtlı olduğu bilgisayarları muhafaza altına alınması ve menkul mal muhafaza tehdidi altında, imzaya, borca ve takibe itiraz ederek ve teminatın iadesine muvafakat etmeyerek takibe konu olan 25.323,60-TL alacaklıya ödenmemek kaydı ile haciz esnasında muhafaza işlemi dursun diye dosyaya yatırıldığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, takip alacaklısı ve takibe konu çek olan, “… A.Ş.-…- … Şubesinin keşide yeri …, miktarı 25.000,00-TL olan” keşidecisi … ile bir borç ilişkisi bulunmadığını, kendi kayıtlarında da böyle bir çek de bulunmadığını, takip konusu çekte lehdar olarak gösterilen ve sahte imzalı ciro ile devredilen şirket unvanının müvekkili şirket unvanı ile uyuşmadığını, takip konusu çekin, usul ve yasaya aykırı olarak müvekkili şirket namına düzenlenmiş gibi gösterilerek, müvekkili şirket unvanı da eksik/yanlış yazılarak, diğer borçlu-ciranta … tarafından alacaklı-davalı …’e verildiğini, “… san. tic. ltd. şti.”nin müvekkil şirketin unvanı olmadığını, müvekkili şirket unvanının “…i olduğunu, ancak takip talebine müvekkil şirketin vergi numarası eklenerek borçlu yapıldığını, haciz sırasında yapılan itirazlara rağmen haciz yapılmak istendiğini ve muhafaza tehdidi ile müvekkili tarafından borcun ödendiğini, çekin sahte olduğunu, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek; müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, dosyaya yatırılan 25.323,60-TL’nin ve alacaklı-davalının teminatının kararı kesinleşene kadar tedbiren ödenmemesine, dosyaya yatırılan 25.323,60-TL meblağ ve eksik bedel (alacak miktarı oranınca) oranınca teminat karşılığı takibin durdurulmasına, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile çekte yazılı miktar olan 25.000,00-TL’nin %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; usül yönünden dava konusu çekte davacı- borçlunun imzaya itirazı üzerine takip durduğundan davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; davacının borcu bulunmadığına ilişkin iddiası iyiniyetli hamil olan müvekkile karşı ileri süremeyeceğini, davacının gerçek unvanının, çekte yazılan unvan ıle uyuşmaması söz konusu çekin sahte olduğunu kanıtlayacak nitelikte olmadığını, çekin sahte olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde ; davalılar duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası mündericatı, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası mündericatı, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası mündericatı, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası mündericatı, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, talimat yoluyla alınan ve davacı şirket yetkililerine ait olan ıslak imzalı belge asılları ile mahkememizce toplanan ıslak imzalı belge asılları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, Davalı-alacaklı tarafça davacı-borçlu ve dava dışı 3. kişiler hakkında, … A.Ş. … Şubesine ait … seri nolu keşidecisi … Keşide yeri İstanbul olan 25.000,00 TL bedelli çekten dolayı, lehtarı … San. Tic. Ltd. Şti. Olarak yazılı lehtar-cirantası ise … … San. Tic. Ltd. Şti. Olarak yazılı olan bir adet çek alacağı dayanak gösterilmek suretiyle icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davacının davalılara, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan … A.Ş. … Şubesine ait, … seri nolu, keşidecisi …, Keşide yeri İstanbul olan, 25.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır.
Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davadır (Kuru, Baki- İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s.136).
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır (İstanbul BAM 44. H.D. 2020/2536 Esas-2020/455 Karar sayılı kararı).
Mahkememizde görülüp karara bağlanan dava, sahtelik (imza inkarı) nedenine dayalı olarak açılmış olup, böyle bir durumda öncelikte sahtecilik iddiasının incelenmesi dava ve takip konusu senetteki imzanın davacı borçluya ait olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir (İstanbul BAM 44. H.D. 2020/2536 Esas-2020/455 Karar sayılı kararı).
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve çek aslı, davacı şirketi temsile yetkili …, … ve …’e ait ıslak imzalarını içerir belgeler, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda, takip dayanağı çekteki lehtar-ciranta imzasının, davacı şirketi temsile yetkili kişiler eli ürünü olup olmadığının tespiti bakımından Grafoloji konusunda uzman bilirkişi marifetiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan, 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; “İnceleme konusu ve mukayese belgelerin, laboratuar ortamında, büyüteç ve UV ışık kaynağı, beyaz ışık ve değişik açılardan verilen ışık ışınları, stereo mikroskop altında ve yüksek çözünürlü scanner tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranarak analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirildikten sonra grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan gerekli ve mukayeseli incelenmesinde; karşılaştırma Tablosunda; inceleme konusu l. ciro imzası ile şahıslara ait imzalar arasında; imza tasarımı, genel şekil, başlangıç ve bitim bölümleri, ritmik hareketlerin imza formuna aktarılması, grama örgüsünün yapısı, kalem dönüş özellikleri, seyir, hız ve baskı derecesi v.b. gibi tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığı ve sonuç olarak da; İnceleme konusu … A.Ş. … Şubesi, … seri nolu, İstanbul/30.04.2016 (aylar bölümündeki rakamlar üzerinden gitme izlenimi ve imza bulunan) yer ve keşide tarihli 25.000,00 TL. tutarlı çek aslı arka yüzündeki 1. ciro imzası ile …, …, …’e ait imzalar arasında; yukarıda tarifi yapılan tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …,…, …’ in eli ürünü olmadığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce, … Ticaret ve Sanayi Odası’ndan celp olunan davacı şirkete ait sicil kayıtlarının incelenmesinde davacı şirketin, yetkililerinin …, … ve … olduğu ve bu kişilerin davacı şirketi, 02/01/1995 tarihinden 22/04/2023 tarihine kadar temsil yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca bilirkişi tarafından tanzim edilen raporun incelenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik inceleme ve tespitler bakımından dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacının davalılara, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan … A.Ş. … Şubesine ait, … seri nolu, keşidecisi …, Keşide yeri İstanbul olan, 25.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davası olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, iddia ve savunmaların değerlendirilmesi amacıyla Grafoloji konusunda uzman bilirkişiden imza incelemesine yönelik rapor alındığı, alınan raporda, İnceleme konusu yapılan, … A.Ş. … Şubesine ait, … seri nolu, Keşide yeri İstanbul, Keşide tarihi 30.04.2016 olan, 25.000,00 TL. tutarlı çek aslı arka yüzündeki 1. ciro imzası (lehtar-ciranta) ile davacı şirketi temsile yetkili …, … ve …’e ait imzalar arasında; tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığı, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …, … ve …’in eli ürünü olmadığının net bir şekilde tespit edildiği, raporun dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu ve hükme esas alınmasına karar verildiği, mahkememizce … Ticaret ve Sanayi Odası’ndan celp olunan davacı şirkete ait sicil kayıtlarının incelenmesinde de, davacı şirketin yetkililerinin …, … ve … olduğu ve bu kişilerin davacı şirketi, 02/01/1995 tarihinden 22/04/2023 tarihine kadar temsil yetkisinin bulunduğunun anlaşıldığı ve ayrıca sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği ve davacının da menfi tespit isteminde haklı olduğu ve dava açmakta da hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne; ayrıca davacı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş olmakla, davacı yanın dava konusu çekteki gerek lehtar unvanı ve gerek se cirodaki unvanlarının farklı olması ve bu hususun çekte açıkça anlaşılıyor olması karşısında davalıların kötü niyetli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılarak, kötü niyet tazminatı isteminin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının davalılara, dava ve …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan … A.Ş. … Şubesine ait, … seri nolu, keşidecisi …, Keşide yeri İstanbul olan, 25.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı isteminin kabulü ile çek bedeli olan 25.000,00 TL bedelin %20’si oranında hesaplanan, 5.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.098,43 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 524,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.573,82 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 524,61 TL harcın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta ve bilirkişi ücreti gideri 1.246,30 TL olmak üzere toplam: 1.277,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.607,90 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile davalı yanlarca yatırılan delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır