Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/697 E. 2018/1203 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/697 Esas
KARAR NO : 2018/1203
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 04/08/2017
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Şirket davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ortakları ararısnad ortaklık ilişkisini devam ettirme imkanı kalmadığını, müvekillerinden …’nun hisse payı sahte imza ile azaltıldığını, müvekkilleri yerine sahte imza atılarak dışarıdan müdür atandığını, müvekkillerinin şirket iş ve işlemleriyle ilgili bilgi almalarının engellediğini, bilgilendirilmediklerinden toplantılara katılmalarının mümkün olmadığını, şirketin uzun zamandır kar etmediğinden kar payı dağıtılmadığını, vergi kayıtlarından da görüldüğü üzere şirketin her yıl zarar ettiğini, ruhsat iptaliyle karşı karşıya kalındığını, kira borçlarını dahi ödemeyecek duruma geldiğini, 11 yıldır usulüne uygun genel kurulu toplantısı yapılmadığını, öyönerge hazırlanmasını emreden yasa hükmü yerine getirilmediğini, şirketin amacını gerçekleştirmeye yönelik sermaye ve malvarlığı olmadığını gösterdiği gibi diğer ortak ve müdürlerce yapılan usulsüz işlemlerin suç tdeşkil edilebilecek fiiler ile sadece kendilerine çıkar elde etmeyi amaçladıkları bir yer haline geldiğini, davalı şirketin feshine ve yargılama sonuna kadar davalı şirkete ait ruhsat üzerine tedbir konmasına, keyfiyetin Sağlık Bakanlığına bildirilmesine, davalı şirketin yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Talep; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Şirketin müseccel adresine nazaran mahkememiz yargı çevresi içerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan belge ve delillerden davacılar tarafından gönderilen 13/03/2013 tarihli ihtarnamede davalı şirketin 04/09/2009 tarihli genel kurul toplantısına çağrılmadıkları, bu toplantıya katılmadıkları halde ticaret sicil kayıtlarından bu toplantılara katılmış gibi gösterildiklerini bildikleri, davacılar tarafından gönderilen 05/04/2013 tarihli ihtarnamede de davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri oldukları halde bilgi alma ve inceleme haklarının engellendiği, bu hakkı kulmamk üzere yönetim kurulunu toplantıya çağırdıkları, davalı şirketin 2006,2007 ve 2008 yıllarına ait genel kurul toplantısına ilişkin hazirun cetvelinin incelenmesinde davalılardan …’nun 200 …’in de 1 hisseye sahip olduğu, davacıların yönetim kurulu üyesi olarak seçildikleri, davacıların bilgi alma ve inceleme haklarını kullanamadıkları gerekçesiyle İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile mahkemenin bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmak üzere davacılar lehine karar verdiği, davacılar tarafından müdür olarak atanan …aleyhine İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile resmi evrakta sahtecilik suçlamasıyla dava açıldığı ve bu davada genel kurul tutanağında, hazirun cetvelinde, yönetim kurulu toplantılarında ve hisse devirlerinde, davalının davacılar yerine sahte imza atmak suretiyle davacıları genel kurula katılmış gibi ve yine hisse senetlerini devretmiş gibi gösterdiği gerekçesiyle ceza aldığı, davacıların davalı şirketin 04/09/2009 tarihli genel kurulunu ve bu genel kurula dayanılarak seçilen yönetim kurulunun almış olduğu kararların iptalini sağlamak amacıyla İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla dava açtıkları ve mahkemece verilen kararda dava konusu kararların batıl olduğunun tesbitine karar verildiği, şirketin 2016 dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin incelemesinde 6.605 TL kar elde ettiği, 9.960-TL vergi, 246 TL de gecikme zammının olduğu, 2011 yılında 32.037 TL zarar ettiği ve 315.919 TL vergi borcunun bulunduğu, 2012 yılınında 62.212 TL, 2015 yılında 87.447-TL, 2013 yılında ise 113.885 TL zarar ettiği, … Vergi Dairesinden gönderilen yazıda şirketin 621.339-TL vergi borcu ve 162.119-TL de gecikme faizinin bulunduğu, davalının kira borcunu ödememesi üzerine İstanbul… İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla 129.600-TL lik icra takibi başlatıldığı, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla davalının tahliyesine karar verildiği, davalı şirkete haciz uygulandığı ve dosya borcunun kapatılmadığı, davalı şirketin son on yılda kar payı dağıttına ilişkin herhangi bir somut veriye de rastlanmadığı anlaşılmıştır. Haklı sebeplerle fesih kavramının temelinde dürüstlük kuralı ve kişilik haklarının korunması ilkesi bulunmaktadır. Kendisi için çekilmez hale gelen hukuki ilişkinin devam ettirilmesi hiç kimseden beklenemez. Buna göre de haklı sebep her olayın özelliklerine göre değerlendirilmek durumundadır. Şirket ortakları arasındaki anlaşmazlık ve husumet, mali hakların ve özellikle de kar payı hakkının ihlali ve uzun süre kazanç sağlamama ve kazanç ihtimalinin ortadan kakması ve bu durumda maksadın imkansızlaşması, ortaklığa katılım ve bilgi alma ve denetleme haklarının sürekli olarak engellenmesi, ortaklığın işlevsiz ve çalışamaz hale gelmesi, kötü yönetim veiş göremezlik, kişisel anlaşmazlıklar haklı sebepler arasında sayılmakta ve ortakların davranışlarının ortaklığın faaliyetini önleyecek, zarara uğratacak ya da karşılıklı güveni sarsmış ve ortakların artık birarada olamayacakları ve ortaklık faaliyetini sağlıkloı şekilde sürdüremeyecekleri hallerde haklı sebebin varlığı kabul edilmelidir.
Davalı şirketin uzun süreden beri kar payı dağıtmaması, genel kurul toplantılarını yapmaması, genel kurul toplantı tutanakları ile yönetim kurulu toplantı tutanaklarının sahte imzalarla oluşturulması, bu konuda açılan kamu davası ve butlanın tesbitine dair mahkeme ilamları gibi hususlar ve son on yılda herhangi bir kar payı dağıtmayan, uygulanan hacizlerle tahliye edilen ve icra borçlarını ödemeyez duruma gelen davalı şirketin sermayesinin arttırılmamış olması nedeniyle 6102 sayılı TTK 531. madde de düzenlenmiş olan haklı sebeple fesih şartalarının oluştuğu, yine TTK 376/2.maddesinde yer alan düzenleme doğrultusunda, son on yılda kar payı dağıtmayan, borçlarını ödeyemez hale gelen takip ve tahliyeye muhatap olan davalı şirketin sermaye arttırımına gitmemesi dikkate alıhndığında TTK 661/3.maddesi ve TTK 529/1-b madde hükmü uyarınca şirketin kanun gereği münfesih hale geldiği, bu nedenlerle şirketin feshi talebin yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Keza bu tespit karşısında söz konusu haklı sebeplerin, duruma uygun düşen ve kabul edilebilir alternatif bir çözümle ortadan kaldırılması mümkün olmayıp bu durumun şirketin feshini gerektirecek ağırlıkta olması karşısında davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ve bu amaçla tasfiye memuru olarak davacı …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicili’nin 584694 sicil numarasında kayıtlı davalı şirket FGK SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. TİCARET A.Ş.’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
Şirket ortaklarından davacı …’nun tasfiye memuru olarak GÖREVLENDİRİLMESİNE, Aynı yöndeki beyana nazaran tasfiye memuru için ücret taktirine de yer olmadığına,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafın peşin olarak yatırdığı 31,40 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine,
4-Davacıların yaptığı ilk masraf 50,50 TL, bilirkişi ücreti 4.500 TL, posta gideri 175,80 TL olmak üzere toplam 4.726,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine,
5-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğnuda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …