Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/660 E. 2021/131 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/660 Esas
KARAR NO:2021/131

DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:25/07/2017
KARAR TARİH:24/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; müvekkili davacı şirket ile davalı abone arasında 25/10/2016 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede …. Mahkemeleri ve İcra Daireleri yönüyle yetki şartı bulunduğunu, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı itirazının yerinde olmadığını, sözleşme uyarınca müvekkili şirket nezdinde davalının işyerine … abone numarasıyla indirimli elektrik enerjisi tedarik edildiğini, davalının borçlu olmadığına yönelik itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, alacağın imza edilmiş olan sözleşmenin davalı/borçlu tarafından ihlali nedeni ile doğduğunu, itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olduğunu beyan ederek, davalının…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili; müvekkilinin davacı firmadan herhangi bir hizmet temin etmediğini, müvekkilinin Ayedaş’ın abonesi olduğunu, elektrik ihtiyacını bu firmadan temin ettiğini, müvekkili ile davacı arasında iddia edilen abonelik sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu durumun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, ayrıca dava konusunda yetkisiz yerde dava açıldığını, müvekkilin Anadolu yakasında ikamet ettiğini, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddini, davacı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK 67. maddesi kapsamında itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu kapsamında…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş; davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine 04/04/2017 tarihinde toplam 269,52-TL alacağın (asıl alacak, icra cezai şart, gecikme zammı) tahsili talebinde bulunulduğu, davalı- borçlunun ödeme emrini tebliğ aldığını bildirdiği 03/05/2017 tarihine nazaran süresinde 06/05/2017 tarihli dilekçesiyle borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin davacı- alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi- belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca İcra Dairesinin ve Mahkemenin yetkisine itirazda bulunulmuşsa da, takip/ dava konusunun para alacağına ilişkin olması ve davacı adresi … olmakla yargı sınırlarımız içerisinde bulunması nedeniyle TBK 89. maddesi uyarınca yetki itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı yanca takip/ dava konusunu oluşturan alacağın dayanağı olan 25/10/2016 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinde abone olarak atılı bulunan imzanın davalının eli ürünü olmadığı iddia edilmekle sözleşme aslı dosyamız arasına alınmış, davalının mahkeme nezdinde yeterli miktarda imza örnekleri alınmış, davalının önceki dönemde kullandığı mukayeseye esas imzalarının bulunduğu belgeler de dosyamız arasına alınarak sözleşmede atılı bulunan imzanın davalının eli ürünü olup olmadığı noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi, 16/07/2020 tarihinde sunduğu raporunda; inceleme konusu “… enerji – …” antetli, 25/10/2016 tarihinde … isimli şahıs adına “… Mah. … Sokak No:… …” adresindeki mesken için, … elektrik Enerji Dağıtım bayisi yetkilisi … tarafından düzenlenmiş gözüken, 4 sayfadan ibaret perakende müşteri (ticarethane) için Elektrik enerjisi Satış Sözleşmesi aslı sayfaları alt tarafındaki “abone” haneleri alt bölümünde basılı ” … …” ibareleri ile başlayan kaşe basım izi üzerinde atılı imzaların, … isimli şahsın dosya içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun belirlenmiş olması sebebiyle … isimli şahsın eli mahsulü olmadığı, adı geçen şahsın hakiki imzası model alınmak suretiyle adına takliden (sahte) olarak atılmış imzalar oldukları yönünde tespitte bulunulmuştur.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı yanca davalı adına 25/10/2016 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesine istinaden faturalar düzenlendiği, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davalının farklı bir tedarikçi şirketten elektrik enerjisi aldığını beyan ettiği, sözleşmedeki imzaları da inkar ettiği, iddia ve savunmaya nazaran taraflar arasındaki ihtilafın ise 25/10/2016 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesindeki davalı adına atılı bulunan imzaların davalının eli ürünü olup olmadığı ve bu kapsamda davacının takip/ dava konusu alacak istemlerinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davalının imza inkarına yönelik yaptırılan bilirkişi incelemesinde, sözleşmede davalı adına atılı bulunan imzaların davalının eli ürünü olmadığı, sahte olarak atıldığı tespit edilmiştir. Davacı, yasal ve diğer tüm düzenleyici işlemlerle yüklenen yükümlülüklerini yerine getirmeden oluşturulan abonelik sözleşmesine istinaden fatura düzenlemişse de sözleşmedeki imzanın davalının eli ürünü olmaması nedeniyle fatura içeriğinin denetlenmesi olanağının bulunmaması, kaldı ki, iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı dava dilekçesinin verilmesiyle başlamakla davalıya elektrik satışı gerçekleştirildiğinin elverişli delillerle ispat olunamaması karşısında davacının takip/ dava konusu alacak isteminin yerinde olmadığı; öte yandan sözleşmenin tarafı olmakla ve düzenleyici işlemler gereği imzanın davalının eli ürünü olup olmadığı davacı yanca bilinmesi gerekmekle davacının, davalının imzası takliden atılmış bulunan sözleşmeye istinaden faturalandırma yapması ve davalı aleyhine takip başlatması nedeniyle haksız ve kötüniyetli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Takip/ dava konusu alacağın %20’si oranında 53,90 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40-TL’nın mahsubu ile eksik kalan ‭27,90-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalının yaptığı 66,50-TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı, vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 269,52-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, reddedilen dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341/2-4. maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .