Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/644 E. 2019/59 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/644
KARAR NO : 2019/59
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/07/2017
KARAR TARİHİ: 04/02/2019
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında “…adresinde kain ve tapu sicilinde , 135 ada, 24 Parselde” kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerine taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun işleticiliği hususunda 30.06.2012 tarihli 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi ve yine aynı tarihli protokol akdedildiğini, davalının her bir sözleşme yılında asgari 500 ton akaryakıt ürünleri ve bir ton madeni yağ satmayı eksik alımları için ton başına 100 USD cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, davalının taahhüt ettiği 2.500 ton ürün satış miktarına karşılık toplamda 62,15 ton miktarda ürün aldığını, tahahhüde rağmen almadığı 2.4,7,87 ton ürün için 243.786,90 USD cezai şart borcunun doğduğunu, protokol uyarınca davalı gerçek şahsın diğer davalı şirketin müvekkili nezdindeki borçlarının 399.051 USD’sine kadarını müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak ödemeyi garanti ettiğini ,müvekkili tarafından keşide edilen ihtarname ile borçların ödenmesi hususunun taraflara bildirildiğini, ancak davalılar tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadığını, açıklanan nedenlerle; 243.786,90 USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin verdiği tahahhüdü yerine getirememesinin nedeni önünden geçen Muğla -Kale karayolunun tadilata girmesinin olduğunu, müvekkilinin yol tadilatı nedeniyle istasyonu kullanamaz hale geldiğini ve batma noktasına geldiğini, müvekili yönünden istasyonun önünden araç geçmemesine sebep olacak kadar büyük bir yol tadilatının mücbir sebep teşkil ettiğini, zira yol tadilatının müvekkilinin önceden öngöremeyeceği ve önleyemeceği bir durum olduğunu, bu nedenle davacı yanın cezai şart isteminin yasal olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının davalıdan cezai şart isteyip isteyemeyeceği ve miktarı noktasındadır.
Taahhüt edilen ürün miktarına ulaşılamamış olması bir akde aykırılıktır.
Ancak somut olay açısından akde aaykırı durum davalının eylem ve işlemleri nedeniyle değil fiili durumla illiyet bağını kesen mücbir sebepten kaynaklanmaktadır.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına göre istasyonun bulunduğu kesimdeki yol yapım çalışmaları 25.11.2011 tarihinde menfez yapımı ile başlamış kısmi zamanlı olarak bu aşamada yolun trafiğe kapandığı, 23.02.2012 tarihinde harfiyat işlerinin başladığı ve yine bu tariheten itibaren yol kapama işlerinin aralıklarla uygulandığı, 5.9.2012 tarihinden itibaren de alttemel seriminin başlandığı ve yolun trafiğe tamamen kapandığı 9.10.2012 tarihine kadar bu şekilde devam ettiği, ayrıca 24.08.2013 tarihine kadar da kısmi zamanlı yol kapamalarının devam ettiği belirtilmiştir
Görüldüğü gibi 2011 yılından 2014 yılına kadar seyreden büyük bir zaman aralığında kimi zaman kısmen kimi zaman tam zamanlı uzun süreli yol kapanması nedeni ile istaasyonun günlük faaliyetini yapma imkanı bulunmadığı, kamu otoritesinin aldığı karara karşı ve kamu hizmeti de sözkonusu olmakla yol yapımı sırasında istasyonun çalışamayacağı şekildeki durumlara davalının katlanmak zorunda olduğu, bu hususun ise olayda illiyet bağını kesen önlenemez ve mücbir bir sebep olarak kabulü zorunlu olmakla davalıdan cezai şart istemenin MK 2 ye aykırı olduğu nedenle davanın reddine karar verme kgerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL ret harcının peşin alınan 60,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 16,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalılara VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …