Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/642 E. 2021/630 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/642 Esas
KARAR NO :2021/630 Karar

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/07/2017
KARAR TARİHİ:27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; KTK Zorunlu mali Sorumluluk poliçesi Davalı şirket nezdinde hazırlanmış olan ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı aracın, 27.09.2016 tarihinde … sevk ve idaresinde iken müvekkiline ait ve … idaresinde ki … plakalı araca çarptığını ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, trafik tespit tutanağında yer aldığı gibi … idaresindeki … plakalı aracın seyir halinde iken … sola dönüş kurallarına riayet etmediğinden aracın ön sol tarafına çarparak trafik kazasına asli kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, kaza sonucu aracın ön sol çamurluğunda, ön sol kapısında ve diğer kısımlarında önem teşkil eden hasarlar meydana geldiğini, bu hasarlar için ikamet ettiği …’da motorlu araç zararları ve kıymet takdiri konusunda yetkili bir bilirkişilik bürosu olan, “…” tarafından 11.10.2016 tarihinde ekspertiz raporu düzenlendiğini, Rapora göre toplam tamirat ücretinin 3.934,47 Euro olduğunu, buna ilişkin ekspertiz fatura ücretinin 839,72 Euro ( Bilirkişi raporu ve yeminli tercüme ) olduğunu, toplam ücretin 4.774,69 Euro’dan davalı şirketin dava dışı yollarla ödediği 1.142,15 Euro kısmi ödemenin mahsubu ile kalan bakiye zarar olan 3.652,54 Euro’nun tahsili için iş bu davanın açıldığını, davacının mağduriyetini ortadan kaldırmak amacıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97. maddesi gereğince davalı şirkete bildirimde bulunulduğunu, hasar dosyası açıldığını ve zararın kısmen karşılanarak 1.142,15 Euro’luk kısmının giderildiğini, kalan bakiye zarar için davalı şirketin eksik ödeme tarihi olan 15.11.2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, davacının …’da ikamet ettiğini Türkiye’ye ziyaret amaçlı geldiğini, aracın …’da satın alındığı, sicilini …’da kaydettirdiğini ve sigortalattığını, bu sebeple kazaya uğrayan aracın değerini … malvarlığı değeriyle değerlendirmesi gerektiğini, yapılan ekspertiz ücretinin Yargıtay kararları uyarınca onarım giderine dahil edilmeyip yargılama giderleri kısmında ele alınmasını gerektiğini, davacının maddi zararının tespiti ile (poliçe limitlerini geçmemek kaydı ile) 3.652,54 Euro’nun davalı … şirketinden aynen tahsiline, aynen tahsil mümkün değilse ödeme gününde ki Merkez bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak tazminine ve eksper ücretinin de yargılama giderlerine eklenerek kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın … sigorta tarafından 04.01.2016/2017 vadeli … no’lu Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, öncelikle sigortalı aracın dava konusu kazaya karıştığının davacı yan tarafından ispatlanması gerektiğini, araç ruhsatının davacı yana ait olup olmadığını, söz konusu araç üzerinde üçüncü bir kişinin dain mürtehin olup olmadığının sorulmasını, davaya konu olan talebin zaman aşımına uğraması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, Davalı şirket tarafından 16.11.2016 tarihinde 1.142,15 EUR ödeme yapılarak sorumluluğunun yerine getirildiğini, davacının aracı Türkiye’de tamir ettirmeyerek zararlandırıcı işlemde bulunduğunu, bu nedenle Türkiye’deki tamir bedellerinin dikkate alınması gerektiğini, …’daki tamiratın Türkiye’den pahalı olmasının imkansız olduğunu, bu nedenle söz konusu raporun gerçeği yansıtmadığını, davacının, davalıya tebliğ etmesi gereken delilleri tebliğ etmediği bu nedenle belge asılları ve deliller tebliğ edildikten sonra cevap verme ve karşı delil ibraz etme hakkının saklı tutulduğunu, Dosyada kusur durumunu ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, kusur dağılımı tespiti sonrası maddi taleplerin belirlenmesi için bilirkişiden hasar raporu alınmasını, hasar raporu için davacı tarafın yaptığı masrafları ispatlayıcı belge sunmasının talep edildiğini, temerrüt süresinin ihbar tarihinden itibaren değil, delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün davalı şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başladığını, (Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik sigortası genel şartları B2 Maddesi gereği, hasarın sigorta tazminat kapsamında yer alıp almadığının kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdü gerçekleşmez) bu nedenle davacı şirket yapmış olduğu ödeme ile sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan, sürücüye atfı kabil kusur bulunmaması nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, bilirkişi kök ve ek raporları, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle araçta meydana gelen hasar bedeli ve eksper ücretinin ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda, davalı şirket … plakalı aracın ZMMS şirketi olup, meydana gelen gerçek zarardan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, sigorta hukukuna ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısımda yer alan 1426/1. maddesindeki; rizikonun ya da tazminatın kapsamının belirlenmesi bakımından yapılacak makul giderlerden poliçe miktarı oranında ve sigortalının kusuru oranında sorumludur.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Bilirkişiler tarafından tanzim edilerek mahkememize sunulan 18/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle de; “…Sigorta Şirketinin yurtdışı eksper raporunda belirlenen bedeller oranında ödeme yapma sorumluluğunun bulunmadığı, Davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsünün olayda %75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu ve davacının ise olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, Davacının davalı şirketten talep edebileceği bakiye araç hasarı zararının 170,35 Euro olduğu, Davacının davalı şirketten talep edebileceği ekspertiz ücreti zararının 629,79 Euro olduğu…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Taraflarca bilirkişi raporuna yönelik itirazlar sonucu, mahkememizin 13/08/2018 tarihli ara kararı ile tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi yönünden mahkememizce resen seçilen konuda uzman … ve … marifetiyle dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişiler tarafından 02/12/2018 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “… … sevk ve idaresindeki … plakalı ve davalı … şırkeline ZMM poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün (Asli Kusurlu) %75 olduğu, diğer davacı … … plakalı araç sürücüsünün ise %25 oranında (Tali kusurlu) kusurlu olduğu, Davacı tarafça hasar bedeli ve eksper ücreti olarak talep edilen 4.774.69.Euro bedelin % 75’i olan 3.581.00.Euro bedelin 1.142.15.Euro’su ödenmiş olduğundan davalı sigortacının 2.439.00 Euro bakiye bedelden sorumlu olduğu, davalının eksper bedelinden de sorumlu olduğu, Her ne kadar eksik ödeme dosya kapsamında 16.11.2016 tarihinde yapılmış ise de davacının faiz talebinin 15.11.2017 den itibaren olduğu hususundaki takdirin tamamen sayın hakimliğe ait olacağı, yine davalı şirket vekili tarafından yapılmış olan tazminat ödemesine ilişkin güncelleme yapılması gerektiği hususundaki iddianın ispata muhtaç olduğu…”şeklinde tespit yapılmıştır.
Taraflarca bilirkişi raporuna yönelik itirazlar sonucu mahkememizin 07/05/2019 tarihli celsesinde, tarafların itirazlarını karşılar şekilde bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından 24/06/2019 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle; “Bilirkişiler tarafından kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 22/10/2019 tarihli celsesinde, dosyanın daha önce raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile özellikle davalı … tarafından davadan önce yapılan ve davacı tarafında kabulünde olan 1.142,15 Euro nun ödemenin yapıldığı gün olan 15/11/2016 ile tazminatın hesaplandığı tarih olan 02/12/2018 (kök rapor tarihi) tarihine kadar geçen sürede ki faizinin de hesaplanarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından 09/12/2019 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle; “Tutar: 1.142,15 Euro, 15.01.2016-02.12.2019 (1417 gün yıllık %6)=266,04 Euro” şeklinde tespit yapılmıştır.
İş bu kerre mahkememizin 26/04/2021 tarihli celsesinde, dosyanın raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile mahkememizin 22/10/2019 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararında belirtilen tarihler esas alınmak suretiyle ivedi olarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş ve bilirkişiler tarafından da 21/06/2021 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Asıl alacak: 1.142,15 Euro, Faiz başlangıç tarihi 16.11.2016-02.12.2018, İşlemiş gün sayısı: 747 gün, yıllık %6 dan işlemiş basit faiz miktarı=140,24 Euro” şeklinde tespit yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından her ne kadar, mahkememizce dava öncesi davalı … tarafından yapılan ödemeye ilişkin olarak alınan faiz hesabına yönelik ara karara ve rapora itiraz edilerek, söz konusu tarihler arasında yapılacak faiz hesabının iş bu davanın konusu bakımından herhangi bir önemi bulunmadığı beyan edilmiş ise de; davalı tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacının, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde ettiği, Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince de, davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiği anlaşıldığından (Benzer bir hususta bknz. Yargıtay 17. H.D.20/07/2019 Tarih ve 2016/5293 Esas-2017/8012 Karar sayılı ilamı), davacı yanın bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı vekili tarafından da her ne kadar, trafik sigortasının (ZMMS) yalnızca aracın verdiği doğrudan maddi zararları temin ettiği, dolayısıyla davacı yanın talep ettiği eksper giderinin dolaylı bir zarar olduğu ve sigorta şirketinin dolaylı zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı ve ayrıca davacı yanın aracını Türkiye’de tamir ettirmeyerek zararlandırıcı işlemde bulunduğu ve bu nedenle de Türkiye’deki tamir bedellerinin nazara alınması gerektiği savunulmuş ise de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, sigorta hukukuna ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısımda yer alan 1426/1. maddesinde; sigortacının, rizikonun ya da tazminatın kapsamının belirlenmesi bakımından yapılacak makul giderleri ödemekle yükümlü olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 323. maddesi gereğince, geçici koruma tedbirlerinden olan delil tespiti için yapılan giderlerin yargılama giderlerinden olup, HMK 332. madde gereğince mahkemece resen hükmedilmesi gerektiği, davacıyanca davaya konu trafik kazası nedeniyle yabancı plakalı aracında oluşan hasarın tespiti için dava açmadan önce yurt dışında eksper incelemesi şeklinde delil tespiti yaptırdığı, davasını yaptırmış olduğu delil tespitine dayandırarak açtığı, dava dilekçesinde de eksper ücretini yargılama gideri olarak talep ettiği, talep edilen bu miktarın yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerektiği (Benzer Yönde Bknz. Yargıtay 17. H.D. 07.03.2016 Tarih ve 2015/14634 Esas ve 2016/2848 Karar sayılı ilamı), ayrıca kaza yeri Türkiye olsa bile yurtdışında kayıtlı aracın meydana gelen kaza nedeniyle tamir ettirilmeden yurtdışına götürülmesi halinde, tamir bedelinin yurtdışındaki malzeme ve işçilik fiyatları ile değerlendirilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafın bu açıdan aracını Türkiye’de tamir ettirmeye ya da Türkiye koşullarındaki hasar bedeli ile tazmine zorlanamayacağı (Benzer yönde Bknz. Yargıtay 17. H.D. 18.06.2013 Tarih ve 2013/8078 Esas ve 2013/9341 Karar sayılı ilamı) anlaşıldığından, davalı yanın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası sebebiyle araçta meydana gelen hasar bedeli ve eksper ücretinin ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, celbi talep olunan tüm belge ve kayıtların getirtilerek dosyamız arasına katıldığı, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alındığı, alınan raporlar sonucu az yukarıda özetleri verildiği üzere, davacı yanın davalıdan zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi uygulanmaksızın 2.439.00 Euro bakiye hasar bedeli ve eksper ücreti talep edebileceği, ancak zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi sonucu davacı yanın davalıdan talep edebileceği bakiye hasar bedelinin 2.298,76 Euro olduğu, davacı yanca her ne kadar denkleştirme kapsamında alınan rapora itiraz edilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere davacı yanın bu yöndeki beyanlarına itibar edilmediği, ayrıca davacı yanca da her ne kadar trafik sigortasının (ZMMS) yalnızca aracın verdiği doğrudan maddi zararları temin ettiği, dolayısıyla davacı yanın talep ettiği eksper giderinin dolaylı bir zarar olduğu ve sigorta şirketinin dolaylı zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı ve ayrıca davacı yanın aracını Türkiye’de tamir ettirmeyerek zararlandırıcı işlemde bulunduğu ve bu nedenle de Türkiye’deki tamir bedellerinin nazara alınması gerektiği savunulmuş ise de, yine az yukarıda izah edilen gerekçelerle davalı yanın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği ve sonuç olarak da yukarıda yazılı gerekçelerle davacı yanca açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-2.298,76 Euro’nun 15/11/2016 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca; işletilecek faizi ile birlikte ve fiili ödeme günündeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden TL karşılığının poliçedeki teminat limitleri kapsamında davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının hasar tespitine yönelik eksper masraf talebinin kabulü ile, yargılama giderleri faslında DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Alınması gereken 640,40 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 252,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 388,11 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 252,29 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri 315,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 2.400,00 TL ve eksper gideri 3.416,82 TL (839,72 EuroX4.0669) olmak üzere toplam: 6.163,22 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplama göre 3.882,00 TL’lik kısmının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan ve kabul edilen dava değeri (2.298,76 EuroX4,0669=9.348,83 TL) üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan ve reddedilen dava değeri (494,06 EuroX4,0669=2.009,30 TL) üzerinden hesaplanan 2.009,30 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır