Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/619 E. 2019/1005 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/619 Esas
KARAR NO : 2019/1005

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 12/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 28.12.2009 tarihinde mali müşavirlik hizmetlerinin verilmesine ilişkin olarak sözleşme imzalandığını, müvekkilinin son dönem için (28.12.2016- 28.12.2017) tarihleri arasında aldığı aylık hizmet bedeli KDV dahil 1.798,00 TL olduğunu, sözleşmenin davalı tarafından tamamen kendi insiyatifi doğrultusunda başka biri ile çalışmak istediklerini belirten 31.05.20I7 tarihli mail ile feshedildiğini, sözleşmenin fesih koşullarının tarafların karşılıklı sorumlulukları ve yükümlülükleri başlığı altında 4.10 maddede belirtildiğini, davalı tamamen kendi kararı ile sözleşmeyi fesih ettiğini, sözleşmenin özel hükümler başlığı altında 5.8 maddede açıkça taraflardan herhangi birinin sürelerin sona ermesinden iki ay önce yazılı bildirimde bulunmaması halinde gelecek yıllar içinde aynen devam edeceğinin belirtilmekte olduğunu, sözleşmenin 31.05.2017 tarihinde davalı tarafından feshedilmiş olup, kendiliğinden yenilenen sözleşmenin başlangıç tarihinin 28.12.2017 ve sona erme tarihinin (sözleşme gereği fesih bildirimi yapılması halinde ) 28.12.2017 tarihi olduğunu, ancak davalı firmanın hiçbir haklı gerekçe göstermeden bir mail ile 31.05.2017 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı fesih ettiklerini bildirdiğini, sözleşmeye göre sözleşmenin sona erme tarihinin 28.12.2017 olduğunu, sözleşme gereği ödenmesi gereken Haziran-Temmuz-Ağustos- Eylül-Ekim-Kasım-Aralık aylarına ait ücretlerin müvekkiline ödenmesi amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak, davalı, borçları olmadığı gerekçesi ile takibe itiraz ettiğini, buna göre davalının kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçlunun borcun %20’sindcn az olmamak üzere icra inkar tazıhinatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle, davacı tarafça Mali Müşavirlik Hizmet Ücreti olarak aylık 1.298,00 TL bedel belirtilmiş olup, işbu aylık ücret miktarını sözleşmede belirlenmiş olan artış oranlarının çok çok üstünde bir bedel olduğunu, sözleşmenin 6. Maddesinde Hizmet bedelinin tutarı ve ödeme şekli belirlenmiş olduğunu, davalı müvekkili şirketin sözleşmenin fesih koşularının belirtilmiş olduğunu, tarafların karşılıklı sorumluluk ve yükümlülükleri başlıklı 4.Maddesinin 4.10 maddesinde belirtildiğini, davacı tarafın kusurlu ve ihmali davranışları tespit edilmiş olması nedeniyle fesh ettiğini, bu nedenle davacı tarafın davalı müvekkil şirketten hizmet sözleşmesinden kaynaklı muaccel bir alacağı bulunmadığını, davalı şirketin … park Geliştirme Merkezinde 2015 Şubat ayından 2015 Temmuz ayına kadar faydalanması gereken Gelir vergisi stopajı, Damga vergisi ve Sigorta işveren desteğinin yanlış hesaplanmasından dolayı teşviklerden eksik yararlandırılmış olduğunu, bu hususta …’si … ile yapılan rutin toplantısında müvekkiline sigortalı gün sayısının hesaplanmasında hata yapıldığı bilgisi verildiği ve bu hususta davacı … Denetime bilgi verilmiş olduğunu, davalı şirketçe yapılan incelemelerde 2015 Mayıs ayından – 2017 Nisan ayına kadar hesaplanan ücret bordroları yanlış hesapladığının tespit edildiğini, “net ücret vergi teşvikleri dikkate alınmaksızın brüt ücret bulunup, bulunan brüt ücret üzerinden Sigorta işveren pirim desteği hesaplanması” gerekirken… Firması ücret bordrosu hesaplatırken teşviksiz kalan üzerinden brüt ücreti tespit edip SGK’ya öyle bildirim yaptığını, bu nedenden dolayı eksik pirim beyan edildiğini, …nın müvekkili … firmasına verdiği danışmanlık ve muhasebe konusunda… muhasebesi ve kanunlarında yetersiz olduğu için haklı nedenlerden dolayı sözleşme fesih edilmiş olduğunu beyanla işbu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67. maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celp edilen icra dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine 7 adet olmak üzere 1.300,00′ er TL’ den toplam 9.100,00 TL 15/06/2017-10/12/2017 tarihleri arasındaki sözleşme alacaklarının takip konusu yapıldığı, davalı- borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller, taraflar arasında akdolunan 28/12/2009 tarihli sözleşme dosya arasına alınmış incelenmiştir. Davacı yanın alacak iddiası kapsamında alacağın kayıtlara yansıyış şekli ile varlığı ve miktarının tespiti noktasında dava dosyası muhasip bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda özetle; davacının incelenen 2017 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin ve yıl sonu yapılması zorunlu yevmiye defteri kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, davalının incelenen 2017 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin ve yıl sonu yapılması zorunlu yevmiye defteri kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığını, davacı ile davalı arasında 28.12.2009 tarihinde düzenlemiş bir yıl süreli Mali Müşavirlik Hizmet Sözleşmesinin akdedildiği, 2017 yılı sonuna kadar uzatılmış olan sözleşmenin hitamından 7 ay önce davalı tarafından tek taraflı olarak 31.05.2017 tarihli e-posta mesajı ile feshedilmiş olduğunu, davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten faturaya dayalı bir alacağının bulunmadığını, davalı tarafından davacıya gönderilmiş olan 31.05.2017 tarihli e-posta mesajında, muhasebenin şirket içine alınacağını, diğer bir ifadeyle şirket dışından mali müşavirlik hizmeti alınmayacağını ve muhasebe işleminin şirket içinden yapılacağından defter ve belgelerin …’a devrinin yapılması bildirilmiş olup, ayrıca davacının 31.05.2017 kadar yaptığı verdiği hizmetler için teşekkür edildiğini, davalının davaya cevap dilekçesinde sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine ilişkin iddialarını destekleyen bilgi/ belgelerin raporun yazıldığı tarihe kadar ibraz edilmemiş olduğunu, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin kabul edilmesi halinde davacının muaccel aylara ilişkin davalı adına fatura düzenlemediğinden 7 aylık süre için KDV yükümlülüğü altına girmediğinden takip tarihi itibariyle alacağının 7.700.-TL olarak hesaplanacağını belirtmiştir.
İddia, savunma, toplanan tüm deliller ile alınan bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; taraflar arasında 28/12/2009 tarihinde bir yıllık mali müşavirlik hizmeti verilmesine yönelik sözleşme akdolunduğu, sözleşmenin 5.8 maddesinde tarafların sözleşme bitiminden iki ay öncesine kadar sözleşmenin feshine ilişkin yazılı bildirimde bulunmadıkları takdirde her defasında bir yıl daha uzayacağının hüküm altına alındığı, davalı şirketin 3568 sayılı yasa kapsamında davacı şirketten 28/12/2009 tarihinden 31/05/2017 tarihine kadar mali müşavirlik hizmet aldığı, 2017 yılı Ocak- Şubat- Mart- Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin hizmetlerin sunulduğu ve karşılığı fatura bedellerinin tahsil edildiği, davalının takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklı borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirket yetkilisi … tarafından davacı şirket yetkilisi…’e gönderilen 31/05/2017 tarihli e-posta ile “… sizin tarafta tutulan muhasebeyi de bu vesileyle içeri almayı planlıyorum. Bu zaman kadar vermiş olduğunuz bütün destekler için size ve çalışma arkadaşlarınıza çok tesşekkür ederim. Sizden ricam, muhasebe devri için Derya ile iletişime geçebilir misiniz” ifadesi ile davacı şirketten bu tarihten sonra hizmet alınmayacağı ve sözleşmenin tek taraflı olarak davalı şirketçe sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davalı yan fesih sebebinin sözleşmenin 4.10 maddesinde yazılı hususlara yönelik olduğunu savunmuştur. Sözleşmenin 4.10 maddesi; “Taraflar haklı nedenlerle veya karşılıklı rızaları ile aralarındaki sözleşmeyi her zaman feshedebilirler. Bu takdirde alınmış olan defter ve belgeler iş sahibine geri verilir. Tarafların tazminat hakları genel hukuk kurallarına tabidir. Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın bırakan meslek mensubu iş için almış olduğu ücreti geri vermek zorundadır. Buna alınan avnslar da dahildir. İş sahibi adına zorunlu olarak yapılan giderleri geri ödenmez. Sözleşmenin müşteri tarafından feshi halinde sözleşmede belirtilen sürelerin tamamı meslek mensubuna iş sahibince ödenir. Şu kadar ki; meslek mensubunun bu duruma kendi kusur ve ihmali ile yol açmış olmasının yetkili adli mercilerce tespit edilmiş olması kaydıyla ücret geri ödenir. …” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan madde hükmü kapsamında davalı savunmaları incelendiğinde, davacının sözleşme hükümlerinin üzerinde ücret belirlediği bildirilmişse de sözleşmede yazılı ücretin TÜFE endeksine göre revize edileceğinin kararlaştırılması, davacı yanca bu kapsamda artış yapılarak gönderilen faturalara davalı yanca yasal sürede itiraz edildiğinin elverişli delillerle ispatlanamaması sebebiyle bu yöndeki iddiaların yerinde olmadığı, davalı yanın davacının hizmetin yürütümü sırasında kusurlarına yönelik iddialarının ise genel olarak 2015 yılına ilişkin olmasına rağmen sözleşmeyi feshetme imkanı varken 2016 ve 2017 yıllarını kapsar şekilde sözleşmenin iki defa yenilenmesi ve yine aynı hususlara ilişkin kusurlu/ hatalı işlemlerinden dolayı davalının zarar uğradığının da ispat olunamaması kaldı ki, fesih bildirimine esas e-postada da haklı nedenle feshe dair herhangi bir gerekçeye dayanalmadığı gibi sözleşmede kusurlu ve ihmalli davranışların yetkili adli mercilerce tespit edilmiş olması şartına tabi tutulmuş olması sebebiyle davalının savunmalarının yerinde olmadığına kanaat getirilmiştir. Davalı yanın sözleşme ilişkisini haklı nedene dayanmaksızın tek taraflı feshetmesi sebebiyle sözleşmenin 4.10 maddesi uyarınca davacının yenilenen sözleşme dönemi kapsamında Haziran- Temmuz- Ağustos- Eylül- Ekim- Kasım- Aralık 2017 aylarına ilişkin ücret talebinde bulunabileceği, bu aylara ilişkin istemler tazminat mahiyetinde olup KDV yükümlülüğü doğurmayacağından, nitekim davacı yanca bu aylara ilişkin faturalandırma işlemi de yapılmadığından davacının aylık 1.100 TL üzerinden 7 ay için 7.700 TL alacak talebinin yerinde olduğuna kanaat getirilmiş ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı lehine alacağın % 20’si nispetinde icra inkar tazminatı tayinini de içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 7.700,00 TL asıl alacak yönüyle KISMEN İPTALİ ile; takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep gibi değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde (1.540,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 525,99-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 155,17-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 370,82-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 155,17-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 43,25- TL, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 151,20-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 994,45-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 842,75-TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.386,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Tarafların yatırdığı gider ve delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …