Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/591 E. 2022/435 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/591 Esas
KARAR NO:2022/435

DAVA:TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/07/2017
KARAR TARİHİ:29/06/2022

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 03.08.2009 tarihinde …’da davalı … tarafından kullanılan ve davalı …ne ait … plakalı aracın kaldırımda yürüyen müvekkilinin sigortalısı …’ya çarpmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiği kazada sürücünün tamamen kusurlu bulunduğunu, 1davalı …Ş’nin kaza yapan … plakalı aracın ZMSS poliçe düzenleyicisi olduğunu, kaza neticesinde yaralanan sigortalı …’nun tedavisi için müvekkilinin 8.129,28 EURO tedavi gideri ödediğini, bu halde müvekkilinin TTK hükümleri gereği halefen kazada mağdur olan sigortalısı adına rücu talebinde bulunduğunu, müvekkilinin yaptığı masraflar için davalı …’ya yaptığı başvurulardan sonuç alamadığını, taleplerinin karşılıksız kaldığını, tedavinin yurtdışında yapılması zorunluluğu olduğu için harcamalara ilişkin olarak dava dışı sigortalıya ve ilgililere döviz cinsinden ödeme yapıldığını, beyan ederek ve fazlaya ilişkin talep hakları tutularak, 8.129,28 EURO’nun davalı … ve davalı …için tamamından, davalı …Ş için …’nın sorumluluğu dışında kalan kısımdan ve … içinse sorumlulukları nispetinde müştereken ve müteselsilen tahsil tarihindeki TL karşılığının temerrüt tarihinden itibaren faiz masraf ve vekâlet ücreti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin … Mahkemeleri olduğunu, 5510 sayılı yasanın 101. Maddesi uyarınca eldeki davada görevli mahkemelerin iş mahkemeleri olduğunu, davacının rücu hakkı bulunmadığından davada dava şartı noksanlığının bulunduğunu, 2918 sayılı KYTK’nun 109 maddesinin “Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlendiğini, dolayısıyla davacı tarafın iş bu davayı açarak talep etmiş olduğu rücuen tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını ve davanın zaman aşımı yönünden reddinin gerektiğini, davacının sigorta poliçesi özel sigorta hukukuna tabi bir sigorta poliçesi olsa dahi davacı yabancı bir şirket olduğundan TTK’nun 1301 ve YTTK’nun 1278 ve 1281 maddelerine istinaden ve davacı poliçesinin can sigortası olması nedeniyle bu poliçe üzerinden rücu hakkının bulunmadığını, özel sağlık sigortalarının, can sigortaları kapsamında yer aldığını, halefiyet kuralının sadece mal ve sorumluluk sigortalarında öngörüldüğünü, can sigortalarında sigortacının rücu hakkının bulunmadığını, sağlık sigortası poliçesi üzerinden Kuruma rücunun esasen sigortacılık ilkelerine aykırı olduğunu, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 27.08.2011tarih ve 23038 sayılı resmi gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle Sunuları Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İliskin Usul Ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 7. maddesi uyarınca isteğe bağlı sigortalıların sorumluluğu kapsamında olduğundan dava konusu tutarlarla ilgili olarak …’nın sorumluluğunun bulunmadığını, beyan ederek, yetki ve görev itirazlarının kabulünü, davanın dava şartı, zamanaşımı ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddini, müvekkili kurum yönünden davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili şirket tarafından sigortalı bulunduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 150.000,00-TL olduğunu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğradığı bedeni zararlardan kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulduğunu, müvekkili şirket adına açılan … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasında 150.000,00-TL tazminata hükmedildiğini, müvekkili şirketin toplam 207.138,18-TL ödediğini, bu nedenle poliçe teminat limitinin tükendiğini, tedavi giderlerinin Zorunlu Trafik Poliçesi kapsamından çıkartıldığını, beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun olarak tebliğ edilmişse de süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, davacı … şirketinin sigortalısının tedavisine ilişkin yaptığı ödemelerin davalılardan halefiyet dolaysıyla rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı yanca delil olarak, kaza tutanağı, tedavi evrakları, yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar, davalılar ile yapılan yazışmalar ve yabancı dilde hazırlanan belgelere ilişkin tercümeler ibraz olunmuştur.
Mahkememizce davalı …Ş’den poliçe ve hasar dosyası, davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası, … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas (Eski Esas:2010/…) sayılı ceza dosyası, dava dışı sigortalı … tarafından davalı …Ş’ne karşı açılan … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı tazminat dosyası getirtilmiş, dava dışı …’nun nüfus kayıtları dosyamıza alınmıştır.
.. 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas (Eski Esas:2010/…) sayılı ceza dosyasının incelenmesinden; 14/04/2015 günlü ve 2015/… karar sayılı karar ile, dosya kapsamındaki bilirkişi raporu doğrultusunda kazanın oluşumunda sanık sürücü …’in asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçundan mahkumiyetine hükmedildiği anlaşılmıştır.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı tazminat dosyasının incelenmesinden; 16/12/2014 günlü ve 2014/… Karar sayılı karar ile; dosya kapsamında temin edilen maluliyet, 24/03/2014 havale tarihli kusur ve 20/11/2014 havale tarihli hesap raporlarına itibar edilerek sürekli iş göremezlikten kaynaklı olarak150.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı …Ş’den alınarak davacı …’ya verilmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davalı …Ş tarafından anılan ilama istinaden … 6. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında alacaklı …’ya 150.000,00 TL anapara olmak üzere toplam 207.138,18 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Davalı … vekili tarafından görev itirazında bulunulmuşsa da, eldeki davanın, davacının kendi sigortalısına ödediği tedavi giderlerini halefiyet ilkesi uyarınca …’dan, kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu trafik sigortacısından rücuen tazmini istemiyle açılmış olması ve zorunlu trafik sigortacısı olan … Sigorta A.Ş’nin davada taraf olması karşısında davanın mutlak ticari davalardan olması nedeniyle görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı … vekili tarafından görev itirazında bulunulmuşsa da, HMK’nun 6, 7, 16 maddelerinin birlikte değerlendirilmesinde haksız fiilden kaynaklı tazminat davalarında davacıya tanınan yetkinin seçimlik yetki olması ve davacı tarafından davalı …Ş’nin adresi itibariyle seçimlik yetkisini doğru bir şekilde kullanması karşısında davalının yetki itirazının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı … vekili tarafından zamanaşımı def’inde de bulunulmuşsa da, davacı …, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, zamanaşımı süresinin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekmektedir. Kaza tarihi, dava tarihi, Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi hükümleri ve ceza zaman aşımı süreleri dikkate alındığında davanın zamanaşımına uğramadığı değerlendirilerek bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Tarafların usulünce bildirdikleri tüm delilleri toplanmış, dosya kapsamına alınan kayıt ve belgeler incelenmiş, uyuşmazlık dosya üzerinden teknik çözümü gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen sigortacı, hekim ve tazminat hesap uzmanı bilirkişiler 16/09/2019 tarihli raporlarında; davalı … Şirketinin, … numaralı ZMMS poliçesi kapsamında diğer davalı ve sigortalısı olan … Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait … plakalı aracın sürücüsü …’ in söz konusu kazaya sebebiyet vermesi ve asli kusurlu, kusur oranın (%100) olması sebebiyle, kazada yaralan …’nun maluliyeti nedeniyle 29.12.2014 tarihinde poliçede belirtilen teminat limiti doğrultusunda sorumlu olduğu 150.000 TL’lik tazminat tutarını … 6. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası kapsamında ödediğini, 2918 Sayılı Kanunun 98. Maddesi kapsamında trafik kazalarına bağlı olarak oluşan tedavi giderleri yönünden sorumluluğun … Kurumuna geçmesi sebebiyle, somut uyuşmazlıkta davacı … şirketinin, sigortalısı için ödediği 8.129,28 EURO tutarındaki tedavi masraflarını “Hastalık sigortasında ilaç, hastane ve tedavi masraflarının niteliği itibariyle zarar sigortası sayılması nedeniyle” yasal çerçevede sorumlu bulunan … Kurumundan rucüen talep edebileceğini, ancak …’nın kaza tarihinde sosyal güvencesi olmayan kişilerin ve yabancı uyruklu kişilerin trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle yurt içindeki tedavi giderlerini karşılamakta, fakat yurt dışındaki tedavi giderlerini (2012/5 tarihli genelgesine göre) karşılamaması sebebiyle davacının rücu talebinden kaçınabileceğini, dava konusu tetkik ve tedavi giderlerinin SUT fiyatları esas alındığında toplam tutarının 3.582,31 TL + ( Plak- Vida SUT fiyatı + %8 KDV) olduğunu, dosya içeriğinde operasyonda kullanılan plak vida çeşidi, sayısı ve faturasının olmadığını, …’nin yurt dışındaki tedavi giderlerini ödememesi sebebiyle söz konusu giderlerden dolayı sorumlu olup olmayacağı ve …’nın sorumlu kabul edilmesi halinde SUT fiyatları esas alınarak (3.582,31 TL) üzerinden sorumlu olabileceği hususu ve bu tutar çıktıktan sonra kalan kısımdan diğer davalıların sorumlu olup olmayacakları yönündeki nihai değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Rapora itirazlar noktasında aynı bilirkişi heyetinden alınan 29/09/2020 tarihli ek raporda, bilirkişiler; Tıbbi ve SUT’a göre yapılan değerlendirmede, davacıya yapılan tedavilerin kazada yaralanması ile ilgili ve yerinde olduğunu, yapılan tedavilerin fiyatı SUT’a göre 3.582,31 TL + ( Plak- Vida SUT fiyatı %8 KDV) olduğunu, SUT’a göre …’nın yurt dışı tedavi giderlerini ödemediğini, tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının Mahkemenin takdirinde olduğunu, Sigorta Hukuku Yönünden yapılan değerlendirmede davalı … Şirketinin, … numaralı ZMMS poliçesi kapsamında diğer davalı ve sigortalısı olan … Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait … plakalı aracın sürücüsü …’in söz konusu kazaya sebebiyet vermesi ve asli kusurlu (%100oranında) olması sebebiyle, kazada yaralanan …’nun maluliyeti nedeniyle 29.12.2014 tarihinde poliçede belirtilen teminat limiti doğrultusunda sorumlu olduğu 150.000 TL’lik tazminat tutarını … 6. İcra Dairesinin … sayılı dosyası kapsamında ödediğini, söz konusu ödemenin, tedavi giderleri teminatı kapsamında kalmadığından davalının tedavi giderleri yönünden sorumluluğunun devam ettiğini, 2918 Sayılı Kanunun 98. maddesi kapsamında trafik kazalarına bağlı olarak, hastane ve tedavi masraflarının niteliği itibariyle zarar sigortası sayılması nedeniyle yasal çerçevede sorumlu bulunan …’ndan rücuen talep oluşan tedavi giderleri yönünden sorumluluğun … Kurumuna geçmesi sebebiyle, somut uyuşmazlıkta davacı … şirketinin, sigortalısı için ödenen 8.129,28 EURO tutarındaki tedavi masraflarını hastalık sigortasında ilaç edebileceğini, 8.129,28 Euro tutarındaki tedavi masraflarının dava açılış tarihindeki MB döviz kuru üzerinden Türk Lirası olarak karşılığının 31.911,48 TL olduğunu, davacı … şirketinin, sigortalısına sorumluluğu kapsamında ödediği tedavi masrafına ilişkin rücu talebinin yerinde olduğunu bildirmişlerdir.
Dosyada alınan kök ve ek raporlar uyuşmazlığın aydınlatılması bakımından yeterli görülmediğinden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mahkememizce görevlendirilen bilirkişilerden hekim bilirkişi tarafından sunulan 05/07/2021 tarihli raporunda bilirkişi;
Dava dosyası içeriğindeki belgelerin incelenmesi neticesinde 03.08.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanan …’ nun sağlık giderlerinin … tarafından karşılanan 8.129.28 € tedavi giderlerini, Sağlık Uygulama Tebliği Kapsamında olan tutarın 4.671,31 TL + %8 KDV olduğunu, Sağlık Uygulama Tebliği Kapsamında bulunmayan bakiye tutar ile dosyada bulunan Türkiye’de iken almış olduğu medikal sarf malzemelerine ait 123,00 TL nin poliçe kapsamında davalı … şirketine ait olduğunu bildirmiştir.
Sigorta uzmanı ve hekim bilirkişi tarafından ortak olarak hazırlanan 20/04/2022 tarihli raporda, bilirkişiler; 05/07/2021 tarihli rapor ile aynı yönde olarak dava dosyası içeriğindeki belgelerin incelenmesi neticesinde 03.08.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanan …’ nun sağlık giderlerinin … tarafından karşılanan 8.129.28 € tedavi giderlerini, Sağlık Uygulama Tebliği Kapsamında olan tutarın 4.671,31 TL + %8 KDV olduğunu, Sağlık Uygulama Tebliği Kapsamında bulunmayan bakiye tutar ile dosyada bulunan Türkiye’de iken almış olduğu medikal sarf malzemelerine ait 123,00 TL nin poliçe kapsamında davalı … şirketine ait olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı yanın iddia ve talepleri ile davalıların savunmaları karşısında rapora yönelik itiraz sebeplerinin Mahkememizce de değerlendirilebilecek mahiyette olması nedeniyle ek veyahut yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, dosya kapsamında temin edilen bilirkişi raporları teknik yönlerden yeterli görülmüştür.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilmiştir. Buna göre;
Eldeki davada davacı yanca, 03/08/2009 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan ve … sigorta numaralı sağlık/ hastalık sigorta poliçesi ile davacı şirkete sigortalı olan …’nun tedavisine ilişkin olarak yapılan ödemelerin davalılardan rücuen tahsili talep edilmiştir.
Davacı şirkete sigortalı … kimlik numaralı …’nun İçişleri Bakanlığı’nın 08/06/2010 tarihli ve 2010/29 sayılı kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilip Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşlığına geçtiği ve 16/12/2010 tarihinde Türk vatandaşlığını kaybettiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Dosyaya mübrez fatura ve belgelerden, davacı şirket tarafından dava dışı sigortalısı …’nun 29/10/2009 tarihinden 23/12/2016 tarihine kadar süren tedavilerine ilişkin olarak toplam 8.129,28 Euro ödeme yapıldığı, dosya kapsamında görevlendirilen hekim bilirkişiler tarafından ödemeye konu tedavilerin dava dışı sigortalının dava konusu yaralanmasına uygun olduğu tespitlerinde bulunulmuştur. İncelenen ceza dosyası ve tazminat dosyasından yaptırılan bilirkişi incelemelerinde davaya konu kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü davalı …’in asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edilmesi karşısında davacı yanca TBK’nun 50. maddesi kapsamında zararın ve zarar verenin kusurunun ispatlandığı sonucuna varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi ve 27/08/2011 tarihli Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tedavi gideri bedellerinden sorumluluk noktasında öncelikle …’na yükümlülük getirildiğinden davalıların sorumluluk miktarlarının belirlenmesi noktasında değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Davalı … vekili tarafından, dava dışı sigortalının Türk vatandaşı olmaması nedeniyle …’nın tedavi gideri bedellerinden sorumluluğunun bulunmadığı savunulmuşsa da, nüfus kayıtları itibariyle kaza tarihinde davacının sigortalısı …’nun Türk vatandaşı olduğu, Türk vatandaşlığını kaza tarihinden sonraki bir dönemde 16/12/2010 tarihinde kaybettiği sabit olduğundan, öte yandan, 10/04/1965 tarihli ve 11976 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01/11/1965 tarihinde yürürlüğe giren 30/04/1964 imza tarihli Türkiye Cumhuriyeti İle Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında … Sözleşmesi mevcut olup, kaza ve ödeme tarihleri itibariyle uygulama alanı bulan 25/5/2007 tarihli ve 26532 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan … Sağlık Uygulama Tebliği, 25/3/2010 tarihli ve 27532 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan … Sağlık Uygulama Tebliği ve 24/03/2013 tarihli ve 28597 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan … Sağlık Uygulama Tebliği hükümlerine göre de davalı …’nın sorumluluğu bulunduğundan, dava dışı davacı sigortalısının Türk vatandaşı olmadığı yönündeki savunma yerinde görülmemiştir.
Davalı … vekili tarafından ayrıca davacı ile dava dışı sigortalı arasındaki sigortanın can sigortalarından olması nedeniyle halefiyet ilkesinin uygulanmayacağı savunulmuşsa da, hayat sigortası nevi olarak kabul edilen hastalık sigortasında tedavi giderleri açısından sigortacının halefiyete dayalı rücu hakkı benimsenmiştir. Y.11.HD, T.2.7.01, E.01/3702, K.01/5993- (ULAŞ, CSH, s.235- 236); Yargıtay bu görüşünü değişik kararlarında tekrarlamıştır. Y.11.HD, T.16.2.1995, E.94/7663, K.94/1254- (ULAŞ. I., Can Sigortası Hukuku, 2.B, Ankara 2002, s.234- 235). Çünkü hastalık sigortalarında tedavi giderleri bakımından yapılan ödemeler, gerçek zararı karışılmak amacı ile yapıldığından bu tür ödemeler mal sigortası (zarar) hükümlerine göre değerlendirilmiştir.
Davalı …Ş vekili tarafından ise 150.000,00 TL olan poliçe teminat limitinin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/12/2014 günlü ve … sayılı kararına istinaden … 6. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında alacaklı …’ya yaptığı 150.000,00 TL anapara olmak üzere toplam 207.138,18 TL ödemeyle tükendiği savunmasında bulunulmuşsa da, yapılan ödeme poliçedeki kişi başı sakatlık/ ölüm teminatına ilişkin olup, eldeki davanın konusu ise tedavi giderine ilişkin olduğundan, öte yandan tedavi giderine ilişkin poliçe teminatı kapsamında herhangi bir ödeme yapıldığı yönünde iddiada bulunulmadığı gibi elverişli bir delil ibrazında da bulunulmadığından adı geçen davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamında hekim ve sigortacı bilirkişiler tarafından tanzim edilen 20/04/2022 tarihli raporda, SUT kapsamındaki tedavi giderleri 4.671,31 TL + %8 KDV = 5.045,01 TL olarak hesaplanmışsa da, dava dışı sigortalının Almanya’da yerleşik olması, tedavilerinin de Almanya’da yapılmış olması ve davacı yanca ödemelerin Euro cinsinden yapılmış olması nedeniyle davacının oluşan zararı Euro cinsinden talep edebileceği; davalı …’nın başvurunun reddine ilişkin 06/01/2016 tarihli yazısıyla temerrüde düştüğü, 06/01/2016 tarihindeki kur (1 Euro =3.2361 TL) üzerinden ve yine bilirkişiler tarafından tespit edilen sorumluluk miktarına göre yapılan hesaplama doğrultusunda davalı …’nın 1.558,98 Euro maddi tazminattan sorumlu olduğu; diğer davalıların sorumluluğu ise … tarafından karşılanmayan tedavi gideri kadar olduğundan 6.570,30 Euro olduğu; davalı … bakımından temerrüt başlangıcının 06/01/2016 olduğu; 2918 sayılı Kanun’un 99. Maddesine uygun olarak temerrüde düşürüldüğü ispat olunamadığından davalı …Ş bakımından temerrüt başlangıcının dava tarihi olduğu; kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ve işleteni bakımından ise temerrüt başlangıcının ödeme tarihleri olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmış; tüm bu nedenlerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın KABULÜ ile, 1.558,98 Euro tazminatın 06/01/2016 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince Euro cinsinden hesaplara Merkez Bankası tarafından uygulanan avans faizi yürütülmesi suretiyle fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalı …’ndan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı tarafından davalı …Ş aleyhine açılan davanın KABULÜ ve davalılar …ile … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 6.570,30 Euro tazminatın davalı …Ş yönünden dava tarihinden, davalılar …ile … yönünden ise 3.807,12 Euro’suna 03/11/2009 ödeme tarihinden, 2.049,80 Euro’suna 29/03/2010 ödeme tarihinden, 713,38 Euro’suna 23/12/2016 son ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince Euro cinsinden hesaplara Merkez Bankası tarafından uygulanan avans faizi yürütülmesi suretiyle fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalılar … Sigorta A.Ş, …ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, davalılar …ve … aleyhine açılan davadaki fazlaya dair istemlerin REDDİNE,
3-Alınması gereken 2.179,87-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 544,97-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.634,90-TL harcın davalı … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin harç olarak yatırdığı 544,97-TL’nın (davalı …’nun bu tutarın 418,04 TL’ndan sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 31,40-TL, 3.900,00-TL bilirkişi ücreti, ‭900,9‬0- TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam ‭4.832,3‬0-TL yargılama giderinin (davalılar …ile … bu miktarın 3.905,59 TL’ndan sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı … aleyhine açılan dava bakımından karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL ücreti vekaletin adı geçen davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar … Sigorta A.Ş, …ve … aleyhine açılan dava bakımından karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL ücreti vekaletin adı geçen davalılardan müştereken ve müteslesilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Vekil ile temsil olunan davalı … aleyhine açılan dava bakımından, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2022

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .