Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/588 E. 2022/5 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/588 Esas
KARAR NO :2022/5 Karar

DAVA:Tazminat (Sigorta -Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/01/2017
KARAR TARİHİ:10/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Sigorta-Rücuen) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından … nolu ve 27.07.2015/2016 tarihleri arasında geçerli kasko sigorta poliçesi ile sigorta ettirilen… plakalı aracın; 25/08/2015 tarihinde …’nın sevk ve idaresinde olan …plakalı aracın %50 kusurlu olarak sebep olduğu kazada kullanılamaz hale geldiğini ve hurdaya çıktığını, kaza nedeni ile tutulan tutanakta davalı …’ne ait olan aracın 4/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini bu kaza nedeni ile davacı şirket tarafından sigortalıya 95.000,00 TL ödeme yapıldığını, kazanın oluşumunda %50 kusurlu olan dava dışı… plakalı aracın ZMM ve Kasko sigortalarını yapan sigorta şirketinden kusur oranına tekabül eden 41.250,00 TL’lik tutarın tahsil edildiği, davalı şirketin sigorta şirketi olan … A.Ş.’den de poliçe teminatı kapsamında 11.330,50 TL tahsil edildiği, tahsil edilemeyen 29.919,50 TL’nin TTK 1472. Maddesinde yer alan halefiyet ilkesi gereği ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde, davalılar duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davanın ilk olarak; ….Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, anılan mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize geldiği ve esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/04/2021 tarihli raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu doğan hasar bedelini kendi sigortalısına ödeyen kasko sigortacısı davacının, meydana gelen hasar bedelini TTK 1472. maddesindeki halefiyet ilkesi gereği davalı yandan rucüen tahsili istemine ilişkin ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı yanın talep ettiği tazminatın yerinde olup olmadığı ve miktarı ile ilgili olarak ayrıca bu zarardan davalıların sorumlu olup olmadığının tespiti yönünden dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve raporlar alınmıştır.
Bilirkişiler … ve … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan, 14/12/2019 tarihli raporun incelenmesinde özetle; “…plaka numaralı otobüsün dava dışı sürücüsü …’un hatalı sevk ve idaresinin, tam ve takdiren %100 (yüzde yüz) oranında etkili bulunduğu, davalı adına kayıtlı, …plaka numaralı otomobilin sürücüsü, davalı …’nın, hatalı bir davranışının sabit görülmediği, Kazaya karışan diğer sürücüler, dava dışı …, … (davacı şirkete sigortalı, … plaka numaralı minibüsün sürücüsü), dava dışı … ve dava dışı …’nın, etkili herhangi bir hatalı davranışlarının bulunmadığı, Tazminata konu… plakalı, … … marka tipi, 2011 model, 25.08.2015 tarihinde kazaya karışmış ticari minibüsün teknik ve ticari yönden tam hasarlı pert durumunda ve hasar tutarının 82.500 TL olduğu, dava dışı kazaya karışanlardan ve davalıların trafik sigortacısından yapılan tahsilatlar sonrasında davacının ödenmemiş bakiye 29.919,50 TL zararının kaldığı, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığı için davalılardan tazminat talep edilemeyeceği” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Gerek bilirkişi heyeti raporuna yönelik itirazlar ve gerek se tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucu, dosyada yer alan kusura yönelik tespitler arasında çelişki doğduğu anlaşıldığından, mahkememizin 24/06/2019 tarihli celsesinde verilen ara karar gereğince, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ tarafından, 13/04/2021 tarihli kusur raporu tanzim edilerek mahkememize gönderilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “Davalı sürücü …’nın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu, Sürücü …’un %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, Sürücüler …, …, … ve …’nın kusursuz olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davalı Karmete şirketi vekili tarafından ATK kusur raporuna yönelik itirazda bulunulmuş ise de; mahkememizin 24/05/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile, davalılardan Karmete vekilinin ATK Trafik İhtisas Dairesinden ek rapor alınmasına ilişkin isteminin Mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporun ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından reddine ve aynı cesede dosyanın, 14/02/2019 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden Makine Mühendisi …’a tevdii ile ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan kusur raporu da değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi … tarafından iş bu kerre, 08/07/2021 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, iş bu ek raporun incelenmesinde özetle de; “ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 13.04.2021 tarihli raporunda, kazanın meydana gelmesinde, …plakalı otomobil sürücüsü davalı …’nın %20 kusurlu, …plakalı halk otobüsü sürücüsü dava dışı …’un %80 kusurlu, dava dışı sürücüler …’in, …’nin, …’un ve …’nın kusursuz olduğu kanaatinin bildirildiği ve katıldığımı; davalı … Turizm Organizasyon Prodüksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin KTK’nın 85/1-5 maddesi gereğince sahibi olduğu …plakalı aracın sürücüsü …’nın kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu, tazminata konu …plakalı, … … marka tipi, 2011 model, 25.08.2015 tarihinde kazaya karışmış, ticari minibüsün, Hasar tutarının 82.500,00 TL olduğu, davalı sürücünün %20 kusur oranına denk kısmın 16.500,00 TL olduğu; davalıya ait …plakalı otomobilin ZMSS’ndan tahsil edilen 11.350,50 TL tutarın mahsubundan sonra davalı sürücünün %20 kusur oranı payına düşen bakiye hasar tutarının 5.149,50 TL kaldığı, …plakalı minibüsün hasar tutarının 5.149,50 TL kısmının ödenme tarihi olan 23.11.2015 itibariyle avans faizi ile her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen talep edilebileceği…” şeklinde tespitler yapmıştır.
Gerek ATK’dan alınan kusur raporu ve gerek se bilirkişi bilirkişi …’dan alınan 08/07/2021 tarihli raporların incelenmesinde, hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, yapılan teknik tespitler bakımında dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli oldukları (sadece bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda yer alan “11.350,50 TL” şeklindeki tespitin maddi hatadan kaynaklanması asıl miktarın “11.330,50” TL ve sonuç tazminatın da buna bağlı olarak “5.169,50” olması ve bu durumun da yeniden ek rapor alınmasını gerektirmemesi) ve hükme esas alınabilecekleri kanaatine ulaşılmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası sonucu doğan hasar bedelini kendi sigortalısına ödeyen kasko sigortacısı davacının ödediği bedeli, TTK 1472. maddesindeki halefiyet ilkesi gereği davalı yanlardan rucüen tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise, meydana gelen kaza sonucu sigortalısına ödeme yapan ve TTK 1472. Maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olan davacının, davalılardan alacak talep edip edemeyeceği, edilebilecek ise miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı, 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” madde başlıklı 1472/1. Maddesinin; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir” hükmünü içermekte olduğu ve bir mal sigortası türü olan kasko sigortasında, sigortacının, TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigortacısına halef olarak davalının kusuru oranında gerçek zararını isteyebileceğinin anlaşıldığı, mahkememizce bu bağlamda tüm delillerin celp edildiği, gelen yazı cevaplarının dosyamız arasına katıldığı, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden rapor alındığı, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya ibraz olunan raporda özetle, …plaka numaralı otobüsün dava dışı sürücüsü …’un hatalı sevk ve idaresinin, tam ve takdiren %100 (yüzde yüz) oranında etkili bulunduğu, davalı adına kayıtlı, …plaka numaralı otomobilin sürücüsü, davalı …’nın, hatalı bir davranışının sabit görülmediği, kazaya karışan diğer sürücüler, dava dışı …, … (davacı şirkete sigortalı, … plaka numaralı minibüsün sürücüsü), dava dışı … ve dava dışı …’nın, etkili herhangi bir hatalı davranışlarının bulunmadığının tespit edildiği, ancak yapılan bu tespit ile dosyada yer alan kusura yönelik tespitler arasında çelişki doğduğu ve mahkememizce raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ tarafından da 13/04/2021 tarihli kusur raporu tanzim edilerek mahkememize gönderilmiş olduğu, iş bu raporun incelenmesinde de; davalı sürücü …’nın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu, Sürücü …’un %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, Sürücüler …, …, … ve …’nın kusursuz olduğu şeklinde tespitler yapıldığı, ATK tarafından tarafından yapılan kusura yönelik tespitin dosyada yer alan raporlar arasındaki çelişkiyi giderir nitelikte olduğu, kusur yönünden hükme esas alınmasına karar verildiği, davacı … şirketi tarafından dava dışı kasko sigortalısına ait… plakalı araç için tanzim edilen … no’lu genişletilmiş kasko sigorta poliçesi’nin, 25/08/2015 tarihindeki meydana gelen
dava konusu hasarı teminat altına aldığı ve poliçenin geçerli bir poliçe olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından dava dışı sigortalısına…
plakalı araç için 23/11/2015 tarihinde … Bankası kanalı ile 95.000,00-TL ödeme gerçekleştirildiği, bu haliyle de sigortalısına hasar ödemesi yapan davacı kasko sigortacısının sigortalısının haklarına halef olarak TTK 1472. maddesi gereğince, sigortalısına ödediği bedeli davalılardan rücuen talep ve tazmin etme hakkına sahip olduğu, davacı yanca dava açılmadan önce… plakalı aracın ZMM ve Kasko sigortalarını yapan sigorta şirketinden kusur oranına tekabül eden 41.250,00 TL’lik tutarın tahsil edildiği yine davalı şirketin sigorta şirketi olan … A.Ş.’den de poliçe teminatı kapsamında 11.330,50 TL tahsil edildiği, tahsil edilemeyen 29.919,50 TL yönünden de davacı yanın dava açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu, ancak davacının rücu hakkının davalı sürücünün kusuru oranında ve gerçek zararla sınırlı olduğu ve bu bağlamda az yukarıda ayrıntıları yazılı olan ve hükme esas alınmasına karar verilen ATK Kusur ve Teknik Bilirkişi … tarafından hazırlanan raporlar sonucu davacı yanın davalılardan talep edebileceği rücu alacağı miktarının 5.169,50 TL olduğunun anlaşıldığı, bu haliyle de davacının davasının, 5.169,50 TL yönünden kısmen kabulüne ve kabul edilen miktara da davacı yanın dava dışı sigortalısına ödeme yaptığı tarih olan 23/11/2015 tarihinden faiz işletilmesine ve fazlaya ilişkin istemin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-5.169,25 TL’nin, 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 353,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan toplam 510,96 TL nispi harcın mahsubu ile fazla yatırılan 157,87 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri ile bilirkişi ücreti gideri 1.008,25 TL olmak üzere toplam: 1.039,65 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 176,63 TL’sinin davalılardan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı Karmete şirketi davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesine göre taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, iş bu davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince varsa, taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde, ilgili tarafa İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır