Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/58 E. 2021/843 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/58 Esas
KARAR NO :2021/843 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/01/2017
KARAR TARİHİ:29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.05.2016 tarihinde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı kazada, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın 2918 ayılı K.T.K’nın 67. Maddesini ihlal ettiği ve tek başına tamamen kusurlu olduğu, kaza sebebiyle müvekkilin yaralandığı, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde … Kooperatifi tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza nedeniyle müvekkilin sakatlanmasından doğan maddi zararın temini için 25.05.2016 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, ilgili belgelerin sigorta şirketine gönderildiği, müvekkilin maluliyet oranını bildirir engelli sağlık kurulu raporunun kaza tarihinden itibaren 1 yılı dolmamış olması nedeniyle temin edilme imkanı bulunmadığı, rapor alındıktan sonra sigorta şirketinin ödeme yapıp yapmayacağı hususunda sigorta şirketi tarafından dönüş yapılmadığı belirtilmiş olup, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.000,00 TL daimi maluliyet tazminatı ve 100,00 TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.100,00 TL tazminatın davalı şirkete başvuru yapılan 25.05.2016 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde, davalılar duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, Adli Tıp Kurumu Raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava; davalı sigortalı şirketi nezdinde sigortalı bulunan aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak açılmış iş göremezlik (geçici ve sürekli) tazminatının, davalıdan tazmini isteğine ilişkindir.
Bu bağlamda dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılarak raporlar alınmıştır.
Davacı yanın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 07/05/2019 tarihli raporunda özetle; “… Davacı …’nın Olay tarihli grafilerde sol femur boynunda nondeplase kırık izlendiği, pelvis ve kalçanın ileri derecede deforme görünümde olduğu, bu deformasyonun dava konusu kazadan önce geçirilmiş travmaya ait olduğu, femur cismi ve alt diafize kadar deforme kaynamış kırık sekelleri izlendiği, uyluk grafilerinde yumuşak dokuya ait atrofik imajlar izlendiği, femur boyun kırığının 24.04.2018 tarihli grafide kaynamış olduğunun görüldüğü cihetle, kişinin 06.03.2019 tarihli muayenesinde tespit edilen sol alt ekstremitede kalça fleksiyon, diz fleksiyon kontraktürü, sol ayak bileği ankilozu ve sol ayaktaki pes planus deformitelerinin daha önce geçirilmiş travmaya bağlı olabileceği, 08.05.2016 tarihli sol kollum femoris kırığının bu deformitelere katkısının olup olmadığı, varsa ne oranda olduğunun tıbben ayırt edilemediği cihetle, 08.05.2016 tarihli kazaya bağlı maluliyet oranının tespit edilemediği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği…
” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 29/11/2019 tarihli ara kararı ile dosyamız arasında yer alan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünden dosyanın ATK Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş olup, iş bu kerre Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından, 16/01/2020 tarih ve …-101.01.01/2019/…-… nolu maluliyet raporu tanzim edilerek mahkememize gönderilmiş olup, iş bu raporun incelenmesinde özetle de; “… … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Olay tarihli grafilerde sol femur boynunda nondeplase kırık izlendiği, pelvis ve kalçanın ileri derecede deforme görünümde olduğu, bu deformasyonun dava konusu kazadan önce geçirilmiş travmaya ait olduğu, femur cismi ve alt diafize kadar deforme kaynamış kırık sekelleri izlendiği, uyluk grafilerinde yumuşak dokuya ait atrofik imajlar izlendiği, femur boyun kırığının 24.04.2018 tarihli grafide kaynamış olduğunun görüldüğü cihetle, kişinin 06.03.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından yapılan muayenesinde tespit edilen sol alt ekstremitede kalça fleksiyon, diz fleksiyon kontraktürü, sol ayak bileği ankilozu ve sol ayaktaki pes planus deformitelerinin daha ziyade daha önce geçirilmiş birinci travmaya bağlı olabileceği, 08.05.2016 tarihli sol kollum femoris kırığının bu deformitelere katkısının olup olmadığı, varsa ne oranda olduğunun tıbben ayırt edilemediği cihetle, 08.05.2016 tarihli kazaya bağlı maluliyet oranının tespit edilemediği, Dava konusu 08.05.2016 tarihli kazaya bağlı iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur …” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Tarafların kusur durumları ile ATK raporunda tespit olunan maluliyet durumuna göre talep edebileceği tazminat olup olmadığı ve miktarının saptanması açısından, kusur uzmanı … ve hesap uzmanı … marifetiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi heyeti tarafından 20/06/2021 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “… 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Araç manevralarını düzenleyen kurallarından Madde 67/a;“Sürücülerin, park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından Madde 84/j; “Araç sürücüleri trafik kazalarında; Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar” maddelerini ihlal etmesi sebebiyle, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, Kendi şeridinde seyir halinde olan … plaka sayılı araç sürücüsü davacı …’nın meydana gelen kazanın oluşumda kusurunun bulunmadığı, 08.05.2016 tarihinde meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında …’nın yaralandığı, yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacının; gelir kaybından dolayı Geçici tam iş göremezlik maddi tazminatının 11.839,46 TL olarak hesaplandığı, dosyada mübrez Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulunun raporunda davacının 08.05.2016 tarihinde meydana gelen kazaya bağlı maluliyetinin tespit edilemediği belirtildiğinden sürekli maluliyet hesabı yapılamadığı, … plakalı aracın 08.05.2016 kaza tarihinde … Sigorta Aracılık Hizmetleri tarafından düzenlenmiş 07.04.2016-07.04.2017 tarihleri arasında geçerli, … nolu poliçe nolu, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatı limitinin kişi başına 310.000,00 TL olduğu, davalı sigortacı ZMSS poliçesi düzenlenmiş olmakla, araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu, davacının sigorta limitiyle sınırlı olmak kaydıyla sigortacıdan talep edebileceği, huzurdaki davanın davacılarının vekili tarafından açılan davada dava tarihinin 19.01.2017 olduğu, bu tarih itibarıyla KTK 97. Md.’sinin yürürlükte olduğu, sigorta şirketine davacı tarafından 25.06.2016 tarihinde yapılan müracaatta, maluliyet raporu dahil eksik evrak talebinde bulundukları, maluliyet raporunun bir yıllık bekleme süresi dolmadan raporun temin edilemediğinden Sigorta Şirketinin 19.01.2017 dava tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü sonucuna ulaşıldığı, faiz, masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, mahkemenin takdirleri içinde kaldığı” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce ATK’ 2. Üst Kurulu’ndan alınan maluliyet raporu ile kusur ve aktüer bilirkişisinden alınan raporlarının denetlenmesinde, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun oldukları anlaşıldığından hükme esas alınmalarına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar, bilirkişi heyeti raporuna yönelik itiraz dilekçesinde, Geçici İş Göremezlik Tazminatı hesaplaması yapılmasının genel şartlar hükümlerine aykırı olduğu, sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiği iddia edilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olduğu, kazanç kaybının da tazmini gereken zararlardan olduğu, anılan yasal düzenlemeyle, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmini gerektiğinin açıkça kabul edildiği, ayrıca, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğunun açıklanıp sınırlandırıldığı, KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderlerinin, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibaret olduğu, SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğunun kanunla belirlenmiş olduğu, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceğinin aşikar olduğu, açıklanan tüm maddi ve hukuki vakıalar kapsamında yapılan değerlendirmede de; Anayasa Mahkemesinin, KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp, TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan ve Sigorta Şirketlerinin sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmadığından, belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından davalı … şirketinin de sorumlu olduğu anlaşılmış ve davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı vekili tarafından, 24/09/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı 11.839,46-TL’ye çıkartılmış ve harcı da yatırılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, davalı sigortalı şirketi nezdinde sigortalı bulunan aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak açılmış iş göremezlik (geçici ve sürekli) tazminatının, davalıdan tazmini isteğine ilişkin olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan ve az yukarıda ayrıntıları yazılı olan ATK maluliyet ile Kusur ve Aktüerya raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu ve hükme esas alınmalarına karar verildiği, ayrıca her ne kadar davalı tarafça geçici iş görememezlik tazminatından sorumlu olmadığı iddia edilmiş ise de, yine az yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, bu bağlamda yapılan değerlendirmede de, 11.839,46 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin isteminin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-11.839,46 TL’nin (geçici iş göremezlik tazminatı) dava tarihi olan 19/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 808,75 TL nispi karar ve ilam harcının peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam, 91,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 717,35 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 91,30 TL harç parasının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 31,40 TL başvuru harcı, posta ve bilirkişi ücreti gideri 1.965,00 TL, Adli Tıp Fatura gideri 828,00 TL olmak üzere toplam: 2.824,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 2.259,20 TL’sinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre taktir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır