Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/571 E. 2018/434 K. 14.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/571 Esas
KARAR NO : 2018/434
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR TARİHİ : 14/05/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Davacı kooperatife üye ikin, üyeliğini yaklaşık 20 yıl önce devir ettiğini, kooperatif ferdileştirme gittiğini, inşaası biten gayrimenkullerin tapusunu üyeler adına tescil edildiğini, tarabaya Mahallesi … adresindeki yer alan üyeliğinin karşılığında verilecek olan daire de üyeliğini devir ettiği kişi adına tescil edildiğini, davalı taraından İstanbul … İcra Md. … Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yapılarak ödenmeyen kooperatif aidatlarının ödenmesi talep edildiğini ancak bu aidatların ait olduğu dönem müvekkilin üyeliğini devretmiş olduğu döneme tekabül ettiğini, bu nedenle aidat borcu varsa yeni üyeden talep edilmesi gerekirken müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı ve borçtan sorumluluğu bulunmadığını, hiçbir genel kurul toplantısına çağrılmadığı üyeliğin devretmiş olduğunu kanıtı olduğunu, genel kurullarda alınan kararlardan haberdar edilmediğini, icra dosyasında faiz yönünden hesaplanan faiz fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle menfi tespit ve istirdat davasının kabulü ile davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini, davalıya icra dosyasından ödenmiş olan kısmın müvekkile yasal faizi ile birlikte istirdadına davalı tarafından alacağın %20 den az olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Davacının beyanları gerçek dışı ve somut belgeler tapu kayıtları ile alenen çelişkili olduğunu, kooperatif üyeliğini 02/10/1995 tarihinde…’ dan devir aldığını, yönetim kurulunun 14.10.1995 tarih ve … sayılı kararı ile …. nolu ortaklık numarasıyla kooperatife ortak olunduğunu, tüm genel kurullara usulüne uygun çağrıldığını, davacı taşınmasını sattığını ve kooperatif üyeliğini devrettiğnii beyan temiş ise de üyeliğini sonlandırmadığını, kooperatif üyeliğinden ayrılma talebine ilişkin ana sözleşmeye uygun şekilde göndermiş olduğu yazılı bir talebinin söz konusu olmadığını, aynı zamanda icra dosyasına ödeme yapmamış olması nedeniyle istirdat davasının ve haksız davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporuna göre; davacının Kooperatif hissesini devir ettiğine dair belge ve devir beyanı dosyada mevcut olmayıp Üyeliğini devir ettiğine dair koopiratif yönetim kurulu tarafından alınan karar mevcut olmadığını, 2011-2016 yıllarında yapılan tüm olağan genel kurullarda davacıya çağrı mektubu gönderildiği anlaşıldığını, adres yetersizliğinden ulaşmamış olması üye olmadığının ispatı olarak nitelendirilmediğini, kooperatif üyeliği devam ettiği tespit edildiğini, kooperatif üyeliği devam etmiş olması nedeniyle Yargıtay’ ın yerleşik kararları gereği davacının takip tarihi itibariyle 4.142,75-TL Aidat borcu, 2.003,41-TL %2 gecikme faiz borcu olmak üzere 6.146,16-TL borcunun mevcut olduğunu, icra inkar tazminatının takdirinın mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : … , Karar No : …sayılı ilamında “……. kooperatif üyeliğinin devrinin, mutlaka o üyeye ait veya tahsisi yapılmış dairenin de devrini gerektirmeyeceği ve üyeliğin ve mülkiyetin devrinin ayrı hususlar olması sebebiyle davacının kooperatif üyeliğinin tespitinden sonra Kooperatifler Kanununda düzenlenen üyeliğin gereklerini yerine getirmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı kooperatife ortak olduğunun tespitine, diğer hususlardaki davacı talebinin reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 14.01.2016 tarih, … E., … K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, asıl davada davalı kooperatif vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.” şeklinde kararı bulunmaktadır.
Yine Yargıtay …Hukuk Dairesi Esas No: …, Karar No :… sayılı ilamında da ” Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamından; davalının bu şekilde ortaklık devriyle değil, bağımsız bölüm satın alarak malik olduğu, ortak olmayan malikin kooperatif aidat borcundan sorumlu tutulamayacağı, yapı kooperatiflerinde taşınmazın yanında ayrıca ortaklık payının da devri yapılmadığı taktirde eski ortağın kooperatif ortaklığı devam edeceğinden kooperatife karşı borçlu olan kişinin konutun devir edildiği kişi olmayıp; eski ortak olması gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davalının kötüniyet tazminatı talep edebilmesi için takibin haksız ve kötüniyetli olması lazımdır. Alacağın likit olmasının kötüniyet takdirinde bir önemi yoktur. Kötüniyet tazminatının bu gerekçe ile reddi doğru değil ise de somut olayda davacının kötüniyeti sabit olmadığından sonuç olarak doğru olan hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” içtihadına yer verilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf kooperatif yoluyla edinilen taşınmazı devrettikleri ve artık üye olmadıkları iddiasıyla kooperatif borçlarından sorumlu olmadıklarına dayalı olarak söz konusu davayı açmış iseler bilirkişi tarafından kooperatif defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda halen davacının üye kaydının devam ettiğinin tespit edilmiş olması kooperatif üye devri ile taşınmaz devrinin ayrı işlemler olması, taşınmazın devri ile otomatik olarak kooperatif üyeliğinin devredileceği sonucunun veya ortaklıktan ayrılmanın kabul edilmesinin mümkün olmaması, ortaklık payının devrine dair dosyada mübrez belgeler ve davalı defter ve kayıtlarında ispat vasıtası olmaması nedenleriyle yerinde görülmeyen ve ispat olunamayan davanın aşağıdaki şekilde reddine, karşı tazminat talebi olmadığından bu husu karara konu edilmeksizin karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Yerinde görülmeyen ve ispat olunamayan davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’den mahsubu ile eksik kalan 4,50-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 11,85-TL vekalet harcı ve pul giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Dava reddedildiğinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacından alınıp davalı tarafa VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır