Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/565 E. 2018/998 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/565 Esas
KARAR NO : 2018/998
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/06/2017
KARAR TARİHİ: 24/10/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; 24.09.2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigrota şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu … plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybederek kazası sonucu müvekkili … malül kaldığını, bu nedenle davalı … şirketinin … numaralı zorunlu mali mesuliyet poliçesi uyarınca sorumluluğu doğduğunu müvekkiline oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, davacının beden gücü kaybı oranının … Hastanesi ve… Hastanesinde tedavi görmüş ve …Hastanesinde 13.01.2017 tarih ve 164 sayılı engelli sağlık kurulu raporu bulunduğunu vücut fonksiyon kaybı %3 olarak tespit edildiğini, bu sebeple müvekkilinin beden gücü kayıp oranının belirlenerek ilgili tutarın ve bakıcı giderine ilişkin giderlerin davalıdan tahsiline karar verilmesini, kazaya bağlı olarak müvekkilinin sağkıl durumunda meydana gelen maluliyet gö önüne alınarak müvekkilinin tedavi süresince bakıcı gözetiminde olması ve iş göremezlik durumunun bilirkişi marifetiyle tespitinin mümkün olduğunu, müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere öncelikle 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; davacı vekilinin bakıcı giderleri ile ilgili taleplerinin kabulü mümkün olmadığını zira bu gibi talepler ile ilgili olarak müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı vekilinin geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat taleplerinde yasal isabet bulunmadığını, zira her ne kadar dava dilekçesinde belirtilmemiş ise de davacının söz konusu kaza sebebiyle müvekkili sigorta şirketine müracaat etmesi sonrasında müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını ve konu değerlendirildiğini, neticede kusur oranlarına ve davaının maluliyet oranlarına göre maddi tazminat hesabı yaptırıldığını ve sonuç olarak maluliyet tazminatı 17.896,14-TL olarak hesaplandığını, davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinde yasal isabet bulunmadığını, zira müvekkili sigorta şirketi davacının başvurusunu usul ve yasaya uygnu olarak değerlendirildiğini ve hesaplanan maddi tazminatı davacıya ödediğini, anılan nedenlerle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, bu nedenle davanın reddini, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Yargıtay …Hukuk Dairesi … Esas, … Karar sayılı ilamında “Çekişmeli yargıda kural olarak “tasarruf ilkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi davadan feragattir ve anılan kurum Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm kesinleşinceye kadar kullanılabilen bir hak niteliğindeki feragat, davacının istem sonucundan vazgeçmesi olup, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurmaktadır. Geçerliliği için davalının rızasına veya mahkemenin kabulüne gerek olmayıp, bu konudaki tek taraflı irade beyanının mahkemeye ulaşması yeterlidir. Mahkemece, yalnızca, feragatin gerçekten anılan anlamı içerip içermediğinin ve yasal yönteme uygun yapılıp yapılmadığının araştırılması ve koşullar gerçekleşmişse feragat nedeniyle davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekmektedir. Diğer taraftan, davacı tarafından feragat bildirimi yapıldıktan sonra mahkemece henüz buna dayalı olarak karar verilmemiş olsa da, feragatten dönülemez. Davacının bu tür durumlarda, hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatin geçersiz olduğunu aynı davada ileri sürebilme veya feragatin feshi için ayrı bir dava açabilme hak ve olanağı bulunmaktadır. Feragatin kesin hüküm oluşturma etkisi maddi anlamdadır ve feragat nedeniyle reddedilen dava, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeniden açılamaz.” görüşüne yer verilmiştir.
Davacı vekilinin 28/09/2018 tarihinde uyap sisteminden e-imzalı olarak göndermiş olduğu feragat dilekçesi ve ekinde göndermiş olduğu protokol ve uzlaşma tutanağı ile davalı … aleyhine ikamet ettikleri davadan ve dava konusu tüm haklarından feragat ettiklerini, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini bildirmiştir. Bu nedenlerle; HMK 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan davadan feragatin maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurması dikkate alınarak aşağıdaki gibi davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği hüküm ve sonucuna varılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. maddesi dikkate alınarak, alınması gereken 23,93-TL harcın peşin alınan 31,40 TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde fazla yatırılan 7,47-TL harç giderinin davacı yana İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan masrafların üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Protokol ve uzlaşma tutanağı dikkate alınarak yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır