Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/563 E. 2023/445 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/563 Esas
KARAR NO:2023/445

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:20/06/2017
KARAR TARİHİ:23/05/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 30/12/2015 tarihinde marketten alışveriş yaptıktan sonra evine varmak için caddeden karşıya geçmek üzereyken aniden … plakalı aracın müvekkiline çarptığını, müvekkilinin aracın altında kaldığını ve ağır derecede yaralandığını, davacı müvekkiline çarpan aracı kullanan … olmakla birlikte aracın işleteni … İndirim Mar. Gıda ve Kağ. San. Tic. A.Ş. Olduğunu, … ve araç işleteni … firması doğan zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle huzurda görülen davanın hem …’ye, hem araç işleteni … Firmasına, sadece maddi tazminat yönünden ise kazaya karışan aracın trafik sigortatacısı sigorta şirketine karşı açıldığını, yaralanma sonucu müvekkilinin bedeninde kalıcı hasar kaldığını, çalışamaz hale geldiğini, müvekkilinin karşıya geçmeye çalıştığı yer zorunlu olarak mahalle sakinleri tarafından da sıklıkla kullanılmakta olduğunu, müvekkiline şuanda ev işlerini dahi yapamayacak durumda olduğunu, ailesine destek olamamakta olduğunu, yaşadığı bu elem ve keder sebebiyle davacı müvekkili için 30.000,00 TL manevi, 3.500,00 TL tedavi giderleri (3.000,00 TL bakıcı gideri +500,00 TL tedavi masrafı) ve 1.500,00 TL kazanç kaybı için olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 35.000,00 TL tazminat talep etmekte olduğunu, müvekkillerinin dava sonunda hükmedilecek tazminat alacaklarına teminat teşkil etmesi bakımından davalı tarafın dava süreci içinde mal kaçırma şüphesi olduğundan teminatsız olarak davalı şirkete ait … plakalı araç ile davalının diğer araçlarının trafik tescil kayıtları üzerine tedbir konulmasını talep ettiğini, adli yardım kararı verilmesini, tazminat taleplerine olay tarihi olan 30/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı tarafın kusurunun tespitine, masraf ve vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkili nezdinde trafik sigorta poliçesi ile 28/05/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ZMMMS gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple Mahkememizce faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle, aleyhlerine açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta şirketi dışındaki diğer davalılara usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak yasal süresi içinde cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 30.12.2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiş, davacıların kaza nedeniyle gördüğü tedavilere ilişkin evraklar, SGK kayıtları, hasar dosyası, poliçe ile …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kayıtları celbedilmiş, sosyal ve ekonomik durum araştırması yaptırılmış, bildirilen davacı tanıkları dinlenilmiş, maluliyete, kusur ve aktüer hesaba ilişkin bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Dava konusu 30.12.2015 tarihli kazaya ilişkin açılan …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, katılanın … olduğu, müşteki sanığın … olduğu, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma olduğu, , kusura ilişkin olarak ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda, kazada davalı sürücü …’nin asli derecede ve davacı yaya …’ın tali derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
… plakalı araca ilişkin olarak sunulan … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin 28/05/2015-28/05/2016 tarihleri arasında olduğu, kaza tarihini kapsadığı, sakatlanma ve ölüm teminatının kişi başına 290.000,00 olduğu anlaşılmıştır.
… plakalı aracın kaza tarihinde davalı … … AŞ. Adına kayıtlı olduğu, kaza sırasında sürücüsünün davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava açıldıktan sonra 18.04.2018 teslim tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığı, açılan hasar dosyası kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
SGK yazı cevabına göre, davacıya dava konusu kaza nedeniyle rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacının maluliyet oranı ve iyileşme süresine yönelik iddiaları bakımından bildirilen hastane kayıtları celbedilerek dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 23/10/2019 tarihli raporda özetle; … kızı, 1962 doğumlu …‘ın 30/12/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre, özürlülük oranının kas-iskelet sistemi Tablo 3.33 b’ye göre; 1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %3 (yüzdeüç) olduğunu, 2.İyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının oluşumundaki kusur durumu ve davacı yanca talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti bakımından dosya 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 28/10/2020 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nin kazanın oluşumunda %70 oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …’ın ise kendi yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında %30 oranında kusurunun bulunduğunu, davacının geçici iş göremezlik zararının 7.795,93 TL olduğunu, kazada davacının %30 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.457,15 TL olabileceğini, maluliyet zararının %3 maluliyet oranı ile 13.986,72 TL olduğunu, kazada davacının %30 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 9.790,70 TL olabileceğini, talep edebileceği toplam maddi zararının 15.247,85 TL olduğunu, bakıcı gideri zararının 1.152,90 TL olduğunu, tedavi giderleri zararının 1.400,00 TL olabileceğini, dava öncesinde davacının davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair bir belgenin dava dosyasında bulunmadığını, 20/06/2017 de dava açılması sonrası 18/04/2018 de tebliğ edilen talep yazısının dosyada bulunduğunun görüldüğünü, 20/06/2017 dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve talep doğrultusunda ve yasal faiz işletilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşanın Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Rapora itirazların değerlendirilmesi noktasında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 20/06/2021tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, kök rapor sonrası sunulan itiraz dilekçelerinin ayrıntılı olarak değerlendirildiğini ve kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığı bildirilmiştir.
Güncel asgari ücret tarifesine göre hesaplama yapılması noktasında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 01/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, en son bilinen asgari ücret tarifesine göre, davacının geçici iş göremezlik zararının 7.795,93 TL olduğunu, kazada davacının %30 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.457,15 TL olabileceğini, maluliyet zararının %3 maluliyet oranı ile 30.283,02 TL olduğunu, kazada davacının %30 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 21.198,11 TL olduğunu, bakıcı gideri zararının 1.152,90 TL olduğunu, tedavi giderleri zararının 1.400,00 TL olabileceğini, takdir ve hukuki münakaşanın Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir
Güncel asgari ücret tarifesine göre hesaplama yapılması noktasında aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 01.01.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, en son bilinen asgari ücret tarifesine göre, davacının geçici iş göremezlik zararının 7.795,93 TL olduğunu, kazada davacının %30 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.457,15 TL olabileceğini, maluliyet zararının %3 maluliyet oranı ile 66.904,44 TL olduğunu, kazada davacının %30 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 46.833,11 TL olduğunu, bakıcı gideri zararının 1.152,90 TL olduğunu, tedavi giderleri zararının 1.400,00 TL olabileceğini, manevi tazminat konusunda takdir ve hukuki münakaşanın Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 17/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat taleplerini toplam 56.708,26 TL’ye artırmış ve eksik harcı ikmal etmiştir.
Davacı vekilince 03/04/2023 tarihinde sunulan dilekçe ile, davalı sigorta şirketi ile maddi tazminat konusunda sulh olduklarını, davalı sigorta şirketi tarafından, kendilerine, maddi tazminat, faiz masraf, dava vekalet ücreti icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 113.963,92 TL ödeme yapıldığını, maddi tazminat yönünden davanın konusuz kaldığını, maddi tazminat yönünden tüm taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini , davanın manevi tazminat yönünden sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden karara çıkartılmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilince 03/04/2023 tarihinde sunulan beyan dilekçesinde, davacı tarafla maddi tazminat konusunda asıl alacak ve ferilerine ilişkin ödeme yapıldığı, bu kapsamda davacı tarafın davadan feragat edeceği, müvekkilinin başkaca sorumluluğu kalmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı bildirilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, 111/2. Maddesinde, tazminat miktarlarına ilişkin olup ta, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebileceği düzenlenmiştir.
İddia, savunma, taraf beyanları, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirilmesinde;
Davacı …’ın 30.12.2015 tarihinde meydana gelen tarafik kazasında yaralandığı; Davacının kaza sırasında yaya olduğu; Kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından 28/05/2015-28/05/2016 tarihleri arasında sigortalandığı, poliçede sakatlanma ve ölüm teminatının kişi başına 290.000,00 olduğu, aracın kaza tarihinde davalı … … AŞ. Adına kayıtlı olduğu, kaza sırasında sürücüsünün davalı … olduğu, davacı tarafından davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava açıldıktan sonra 18.04.2018 teslim tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığı, açılan hasar dosyası kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, bilirkişi raporları alındıktan ve maddi tazminat yönünden dava ıslah edildikten sonra maddi tazminat konusunda davacı taraf ile davalı sigorta şirketinin sulh olduğu, davacı vekilinin beyanına göre davalı sigorta şirketi tarafından, davacı tarafa, maddi tazminat, faiz masraf, dava vekalet ücreti icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 113.963,92 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, alınan ve karar vermeye uygun bulunan;
Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 23/10/2019 tarihli raporuna göre, … kızı, 1962 doğumlu …‘ın 30/12/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre, özürlülük oranının kas-iskelet sistemi Tablo 3.33 b’ye göre; 1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %3 (yüzdeüç) olduğu, İyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 28/10/2020 tarihli bilirkişi kök raporuna göre, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nin kazanın oluşumunda %70 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise kendi yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında %30 oranında kusurunun bulunduğu tespit edilmiştir. Kusura ilişkin bu tespitin ceza dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor ile uyumlu olduğu anlaşıldığından yeniden kusura ilişkin rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 01.01.2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre, en son bilinen asgari ücret tarifesine göre, davacının geçici iş göremezlik zararının 7.795,93 TL olduğu, kazada davacının %30 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.457,15 TL olduğu, maluliyet zararının %3 maluliyet oranı ile 66.904,44 TL olduğunu, kazada davacının %30 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 46.833,11 TL olduğu, bakıcı gideri zararının 1.152,90 TL olduğu, tedavi giderleri zararının 1.400,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili ve davalı … Sigorta AŞ. Vekili tarafından maddi tazminat konusunda tarafların sulh olduklarına ilişkin sunulan beyan dilekçeleri ve sundukları sulh protokolünün incelenmesinde, davacı ve ve davalı sigorta şirketinin maddi tazminat konusunda sulh oldukları, maddi tazminat, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve diğer tüm ferileri konusunda anlaştıkları, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı anlaşılmıştır.
Maddi tazminat konusunda davacı ve davalı … Sigorta AŞ.’nin sulh olduğu, bu kapsamda maddi tazminat davasının tüm davalılar yönünden konusuz kaldığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak, Davacı tarafça açılan maddi tazminat davasının, konusuz kalmasından dolayı esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı tarafça, kazaya sebep olan aracın maliki davalı … … AŞ. ve sürücüsü olan davalı …’ndan 30.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; kaza tarihi, kazanın gelişim şekli, kusur durumu, yaralanmanın boyutu, tedavi süresi, davacının duymuş olduğu acı ve üzüntünün büyüklüğü, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ve yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutularak, davacı için 15.000,00 TL manevi tazminat miktarının makul olduğu değerlendirilmiş ve bu tazminat miktarından davalı …’nun %70 kusuru ile kazaya sebebiyet vermesinden dolayı, davalı … … AŞ.’nin araç malik ve işleteni olmasından dolayı sorumlu olduğu, temerrütün olay tarihi olan 30.12.2015 tarihinde oluştuğu, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği kanaatine ulaşılmış, bu kapsamda manevi tazminat davasının 15.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı Tarafça, Tüm Davalılara Karşı Açılan Maddi Tazminat Davasının konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı Tarafça, Davalılar … ile … … Ticaret Anonim Şirketine Karşı Açılan Manevi Tazminat Davasının Kısmen Kabulü ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın 30.12.2015 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine,
Maddi Tazminat Yönünden;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 179,90 TL maktu karar harcının peşin ve ıslah yoluyla alınan 1.480,77 TL harçtan mahsubu ile artan 1.300,87‬ TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Yargılama gideri yapan taraflarca karşılıklı yargılama gideri talep edilmediğinden bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına,
5-Davacı taraf davada kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de, maddi tazminat yönünden davacı tarafça vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına,
6-Davalılar … Sigorta AŞ ve …… AŞ. kendilerini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de, davadaki haklılık durumu dikkate alınarak maddi tazminat yönünden davadaki haklılık durumu dikkate alınarak bu davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Manevi Tazminat Yönünden;
7- Davacı taraf davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, Manevi tazminat yönünden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile … … Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama masraflarının maddi tazminattaki sulh kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığından ve bundan dolayı manevi tazminat yönünden davacının karşılanmayan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm tesisine yer olmadığına,
9-Davalılar … ile … … Ticaret Anonim Şirketi tarfaından yapılan masraf olmadığından bu hususta hüküm tesisine yer olmadığına,
10-HMK 333. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır