Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/548 E. 2020/347 K. 07.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/43
KARAR NO:2020/371

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/01/2016
KARAR TARİHİ:14/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalı banka tarafından müvekkili ve müvekkilinin daha evvel ortağı bulunduğu … Ltd. Şti. İle diğer ortaklar … hakkında aşağıda …. İcra Müdürlüğünün …-…5 ve …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyalarda icra takibine geçildiğini, takip borçlularına örnek 7 ilamsız takiplere müstenit ödeme emri tebliğe çıkartıldığını, müvekkilinin takiplerin bir kısmına itiraz ettiğini ve takiplerin durduğu bir kısım takipler yönünden tebligat usulsüz olduğunu ve müvekkilinin itiraz edemediğini takiplerin kesinleştiğini müvekkilinin davalı taraftan icra dosyasına konu edilen alacak kalemleri ile ilgili borcu bulunmadığını, icra takiplerine konu edilen kredi üyelik sözleşmesine kesinlikle borçlu veya kefil sıfatıyla imza atmadığını, ortağı bulunduğu şirketten 08/08/2012 tarihinde ortaklıktan çıktığını, kredi sözleşmesinin tanzim tarihininde bu tarihten sonra olduğunu, tek kabahatinin daha evvel bir firmanın ortaklığını yapmak olduğu ve bankaların bir şirkete kredi kullandırırken o şirketin eski ortak ve yöneticilerininde sorumlu olarak gösterdiklerini …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları ile …. İcra müdürlüğünün… esas sayılı dosyalarından borçlu olmadığının tespitini ve haksız takip nedeniyle asıl alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları ile … İcra müdürlüğünü … Esas sayılı dosyalarından icra takibinin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasını masraf ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının borçlu olmadığına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacı kredi ve kredi kartı dayanağı olan sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını hisse devri yaptıktan sonra ki süreçte kefaletinin ortadan kalkmasının mümkün olmadığını davacının şahsi bir kefaleti söz konusu olduğunu davacının mevcut durumu yorumlarken şirket hissenin devriyle ortadan kalkacağını düşünmekte olduğunu bu düşüncenin hatalı olduğunu şahsi teminat şirket hissesinin devriyle ortadan kalkmadığını dolayısıyla müvekkil bankanın davacının kefaletini ortan kaldırmadığı müddetçe de davacının şahsi sorumluluğun devam ettiğini icra takibinden sonra açılan menfi tespit davacısında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15 ten aşağı olamamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesinde paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini davacı tarafın hukuki mesnetten yoksun davasının reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, ….İcra Müdürlüğünün … Esas, … Esas, … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı icra dosyaları, cevabi yazı içerikleri, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile davacı adına atılı imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davalı yanca her ne kadar cevap dilekçesinde hesap kat ihtarından ve tebliğinden bahsedilmiş ise de, davacıya hesap kat ihtarının tebliği ve davacının hesap kat ihtarına itiraz etmemesi, sahtelik iddiasını ileri sürmesine de engel olmadığından, davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce, uygulamaya esas davacının imzalarını içeren yeterli sayıda belge aslı getirtilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına karar verildiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından, 04/07/2019 tarih ve … Sayılı raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği, raporun incelenmesinde özetle; “…. Ltd. Şti arasında düzenlenmiş 13/11/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve Ticari Kart Sözleşmesi (…) üzerindeki şirket kaşe izleri üzerinde atılı imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu şirket kaşe izleri üzerindeki imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığının” tespit edildiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından tanzim edilen raporunun denetlenmesinde, raporun, genel kredi sözleşmesindeki imza ile uygulamaya esas imza örneklerinin karşılaştırılması suretiyle düzenlediği ve bu haliyle de raporun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile davacı adına atılı imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, sahtecilik iddiası yönünden ATK Fizik İhtisas Dairesinden rapor alındığı, alınan rapor ile dava ve takip konusu sözleşmelerdeki imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla, …’nin eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu haliyle de, imza sahteliği iddiasının mutlak defilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne, ayrıca davacı yanca her ne kadar, İİK’nın 72/5. Maddesi hükmüne istinaden kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de, somut olayda, davacı borçlu tarafından davalı bankanın kötüniyetli olduğu usulüne uygun delillerle kanıtlanmadığından, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının …. İcra Müdürlüğünün … Esas, … Esas, … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyalarından dolayı davalı yana borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 4.942,11-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.235,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.706,58 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,,
4-Davacı tarafça yatırlan 1.235,53 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 33,50-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan(Tebligat ve dosya masrafı ) 323,20 -TL ve Adli Tıp faturası 385 TL olmak üzere üzere toplam 741,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıyaVERİLMESİNE,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.205,28-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
8-Tarafların HMK 120. maddesi gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ile temlik eden vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/09/2020

Katip …

Hakim …