Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/511 E. 2023/236 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/511 Esas
KARAR NO : 2023/236

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, bu ticari faaliyete ilişkin mal ve hizmet karşılığı olmak üzere 8.226,96 TL bedelli 27/07/2016 tarihli fatura düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, müvekkilinin edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davalı tarafa fatura içeriklerine herhangi bir itirazda bulunmadığını ve borcun 2.000,00 TL’lik kısmını ödediğini, müvekkilinin alacağının 6.226,00 TL’sinin müvekkilinin iyi niyetli taleplerine rağmen davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, söz konusu cari alacaklarında ispat yükü borcunu ödediğini, yahut böyle bir borcun olmadığını iddia eden tarafa ait olduğunu, davalı şirketin muhteviyatında böyle bir ödemeyi ispatlayabilecekleri bir belge olmadığını, müvekkilinin zararının her geçen gün artmakta olduğunu, alacağın likit olduğu tartışmasız olduğunu, esasında fatura belgesinde, borcun sebebi de açıkça belirtildiğini, buna göre; borcun sebebinin davalı şirketin, müvekkili şirkete bastırmış olduğu 3020 adet …Bedeli ve Mesai Ücreti olduğunu, bu durumun açık, sarih olmasına rağmen borçlunun itirazını anlamanın mümkün olmadığını, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ettiği üzere müvekkili şirketten alacağının bulunmamakta olduğunu, davacı ile yapılan anlaşma uyarınca, icra takibine konu edilen faturada belirtilen ürünlerin müvekkiline teslim edilmesi konusunda mutabık kalındığını, ancak icra takibine konu edilen ürünler müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili defalarca davacıyla irtibata geçtiğini, ancak davacı ürünlerde baskı hataları olduğunu ve tekrar imal edileceğini beyan ettiklerini ve sonrasında da ürünleri teslim etmediklerini, müvekkili, anlaşmaya rağmen davacının edimini getirmemesi nedeniyle benzer ürünleri çok daha yüksek bir bedelle başka bir firmadan satın almak zorunda kaldığını, bu nedenle en az 5.000,00 TL maddi zararı mevcut olduğunu, faturanın sipariş aşamasında düzenlenmesini fırsat bilen davacının, teslim etmediği ürünlerin bedelini talep etmesi kötü niyetinin göstergesi olduğunu, haksız ve kötü niyetli davanın reddiyle, davacı aleyhine kötü niyetli takip nedeniyle en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı tarafından davalıya karşı bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, tarafların 2016 yılına ait BA-BS formlarının celp edildiği, davalı şirkete ait 2016 yılına ait çalışan listesini celp edilmiş, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından 8.226,96 TL tutarlı fatura alacağından kalan bakiye alacağın tahsili amacıyla, davalı borçluya karşı 6.226,00 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 26/08/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 01/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 02/09/2016 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Emekli Banka Müdürü Hesap Uzmanı bilirkişi …’tan alınan 27/06/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Dava Konusu Cari Hesap Defter Hareketlerinin Tetkikinde; -Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 16/05/2016 yılında başladığını, davalı tarafından 2016 yılında kısmi ödemeler yapıldığını, -Davalı tarafından 01/07/2016 tarihinde 2.000,00 TL, 10/08/2016 tarihinde 326,96 TL, 22/08/2016 tarihinde 250,00 TL, yine 22/08/2016 tarihinde 250,00 TL olmak üzere davalı tarafından toplam 2.826,96 TL ödeme yapıldığını, başka da ödeme bulunmadığını, -2016 yılında davacı tarafından düzenlenen faturaya karşılık davalı tarafından muhtelif tarih ve tutarlarda yapılan ödemeler düşülmesinden sonra 02/09/2016 takip tarihi itibariyle cari hesabın 8.226,96 TL – 2.826,96 TL = 5.400,00 TL borç bakiyesi vermekte olduğunun tespit edildiğini, -Davacı tarafından gerek takip talebinde gerekse dava talebinde toplam 6.226,00 TL talep ettiğini, davacının tespitlerini aşan kısmının yerinde olmadığı hususunun takdirinin Mahkemeye ait olduğunu, Takip Tarihi İtibariyle Toplam Alacağın Belirlenmesi; davaya konu muhtelif tarihlerde kesilen ve kısmi ödemeden sonra 02/06/2019 takip tarihi itibariyle kalan cari hesap bakiye bedelinin toplam 5.400,00 TL olduğunu, davacı tarafından borcun ödenmesi amacıyla davalı aleyhine keşide edildiği herhangi bir ihtarname bulunmadığını ve borçlunun temerrüde düşürülmediğinin anlaşılmakta olduğunu, bu itibarla, taraflarınca herhangi bir hesaplama yapılmadığını, Sonuç: 1- Davalı … Ltd. Şti. İle davalı … Gastronomi Gıda A.Ş. Arasında cereyan eden ticari alışveriş neticesinde, davacı tarafın 6.226,00 TL alacağı olduğu gerekçesiyle davacının davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…nolu dosya ile takip başlattığını, takip talebinin 6.226,00 TL (asıl ve toplam alacak) olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takibine karşın davalı şirketin borca yaptığı itirazla durdurulduğunu, 2- Davacının 2016/2017 yılı ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını, TTK’na göre, yevmiye defteri için yıl sonunda yaptırılması zorunlu olan 2016-2017 yılı kapanış tasdikinin yaptırılmadığını ve ilgili yıla ait kapanış tasdikine ilişkin ispat edici belge sunulmadığını, dolayısıyla davacı defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulmadığı sahibi lehine delil teşkil eder nitelikleri taşıdığından söz edilmeyeceğini, 3- Davacı tarafından tutulan Muavin-Yevmiye ve cari hesap defteri kayıtlarına göre taraflar arsında dava konusu olan 31/05/2016 tarihinde … nolu 8.226,96 TL’lik 1 adet faturanın yevmiye ve cari hesap defterlerine işlendiğini ve davalının yaptığı ödemelerden sonra davalının 5.400,00 TL tutarında davacı tarafa borcu bulunduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın ise incelenmek üzere bir defter kaydı sunmadığını, 4-Davacı firma tarafından borcun ödenmesi amacıyla davalı aleyhine keşide edilen herhangi bir ihtarname bulunmadığını ve borçlunun temerrüde, davacı tarafından icra takibi aşamasında herhangi bir faiz talebinde bulunulmadığından taraflarınca herhangi bir hesaplama yapılmadığını, 5- Tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Emekli Banka Müdürü Hesap Uzmanı bilirkişi …’tan alınan 05/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dava ve takip konusu faturanın davacı tarafça BS Formu ile, davalının BA formu ile ilgili vergi dairelerine beyan edildiğinin tespit edildiğini, Sonuç olarak; 1-) Davacı …Ltd.Şti. ile davalı … Gastronomi Gıda A.Ş. arasında cereyan eden ticari alışveriş neticesinde, davacı tarafın 6.226,00 alacaklı olduğu gerekçesiyle davacının davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü nezdinde …nolu dosya ile takip başlattığını, takip talebinin aşağıdaki gibi olduğunu, 6.226,00’TL (Asıl Alacak), 6.226,00TL (TOPLAM) davacı tarafından başlatılan icra takibine karşın davalı şirketin borca yapmış olduğu itirazla takibin durdurulduğunu, 2-) Davacının 2016-2017 yılı Ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter Defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını dolayısıyla davacı defterlerinin T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil eder nitelikleri taşıdığını, 3-) Davacı tarafından tutulan Muavin- Yevmiye ve Cari Hesap Defteri kayıtlarına göre taraflar arasında dava konusu olan 31.05.2016 tarihinde …Nolu 8.226,96TL.lık 1 adet faturanınYevmiye ve cari hesap defterlerine işlendiği ve davalının yaptığı ara ödemelerden sonra davalının 22.08.2016 Takip Tarihi itibariyle kalan cari hesap bakiye bedelinin Toplam 5.400,00TL tutarında davacı tarafa borcu bulunduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın ise incelenmek üzere herhangi bir defter kaydı sunmadığını, 4-) Davacı firma tarafından borcun ödenmesi amacıyla davalı aleyhine keşide edilen herhangi bir ihtarname bulunmadığını ve borçlunun temerrüde, davacı tarafından icra takibi aşamasında herhangi bir faiz talebinde bulunulmadığından taraflarınca herhangi bir hesaplama yapılmadığını, 5-) Tarafların diğer taleplerinin Mahkememizin takdirlerinde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi rapor ve ek raporunun ayrıntılı ve denetime elverişliği olduğu anlaşılmakla, bilirkişi rapor ve ek raporunun bir bütün olarak, hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya karşı, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyası başlatılan icra takibine, davalının vaki itirazlarının haksız olduğu savunularak, itirazın iptali, takibin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuştur.
Davalı borçlu tarafça, icra takibinde, itiraz dilekçesi ile, alacaklı taraf herhangi bir borcunun olmadığı savunularak icra takibindeki borca ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu, cevap dilekçesi ile de, taraflar arasındaki dava konusu faturadan kaynaklı ticari ilişkinin kabul edildiği, ancak dava ve takip konusu faturada belirtilen ürünlerin kendisine teslim edilmediğinin ileri sürülerek, davanın reddi ile, davalı leline kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. İtiraz dilekçesinin davacı alacaklı tarafa tebliğine ilişkin icra dosyası içerisinde bir kayıt ve belge olmadığı, icra takibine davalı borçlu vekilince 02.09.2016 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, eldeki davanın 31.05.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmakla eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK’nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Somut olayda, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin olmadığı, davalı tarafın aradaki ticari ilişkiyi kabul ettiği ancak, dava ve takip konusu faturada belirtilen ürünlerin kendisine teslim edilmediğinin ileri sürüldüğü; Dava ve takip konusu faturanın 31.05.2016 tarihli KDV dahil 8.226,96 TL bedelli irsaliyeli fatura olduğu; Davacının, 2016 ve 2017 ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, dava ve takip konusu faturanın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, BS formu ile vergi dairesine bildiriminin yapıldığı, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan dava ve takip konusu faturadan dolayı, davalı tarafça yapılan ve davacı tarafça kayıtlarına alınan bedellerin mahsubu sonrası, 5.400,00 TL alacaklı olduğu; Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını mahkemece belirlenen tarihte incelemeye sunmayarak ibrazdan kaçındığı, bu kapsamda 6100 Sayılı HMK’nun 222/3 maddesi uyarınca davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebileceği; Davalının dava ve takip konusu faturayı BA formu ile ilgili vergi dairesine bildirdiği, davalı tarafın dava ve takip konusu faturaya 8 günlük yasal sürede itiraz edildiğine, faturanın iade edildiğine dair bir iddia ve ispatının olmadığı, bu kapsamda fatura içeriğini, fatura konusu mal ve hizmetin verildiğini kabul etmiş sayılacağı; Davacının delil niteliğine haiz kendi ticari defter ve kayıtlarına göre dava ve takip konusu faturadan dolayı davalıdan 5.400,00 TL alacaklı olduğu, davalının 5.400,00 TL’lik miktar yönüyle üzerine düşen ispat külfetini yerine getirdiği, davacının fazlaya dair isteminin yerinde olmadığı, davalının bu miktar yönüyle bir ödeme iddiası ve ispatı olmadığından icra takibine itirazlarında haksız olduğu ve savunmalarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenlerle; Davanın Kısmen Kabulü ile; Davalı borçlunun dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 5.400,00 TL asıl alacak yönünden kısmen iptaline, Takibin 5.400,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, Fazlaya dair istemin reddine, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı itirazında kabul edilen miktar yönüyle haksız bulunduğundan hükmolunan 5.400,00 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 1.080,00 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 5.400,00 TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİNE, Takibin 5.400,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan 5.400,00 TL alacağın %20’si oranında hesap ve takdir edilen 1.080,00 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 368,87-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 106,33-TL’nin mahsubu ile bakiye 262,54-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen karşılanan 106,33-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 247,70 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 879,1‬0 yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 762,47-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlasının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 13,27-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE, fazlasının kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 5.400,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 826,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır