Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/480 E. 2020/175 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/480 Esas
KARAR NO : 2020/175

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiği, yine aynı sektörde faaliyet gösteren davalı borçluya kumaş satışı yapıldığı, taraflar arasındaki bu ticari ilişki sebebiyle fatura ve cari hesaptan kaynaklanan 211.380,98 TL alacağın tahsili bakımından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı- borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğu belirtilerek; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin, %20 oranında icra inkar tazminatıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekilince süresinden sonra vekalet arzına ve mahkemenin yetkisine yönelik itiraz beyanı içerir dilekçe sunulduğu anlaşılmıştır.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
İcra dosyası celp edilmiş, deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından, davalı- borçlu aleyhine “faturalardan ve cari hesaptan kaynaklanan alacak” açıklamasıyla 211.380,98 TL asıl alacak üzerinden 05.10.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda özetle ve netice olarak; Davalı tarafın ticari defter ve kayıt sunmadığı, davacının incelemeye konu 2016, 2017 yılına ait ticari defterlerinin düzenli ve usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında toptan kumaş alım satımından dolayı ticari bir ilişkinin olduğu, davacının davalıya sevk irsaliyeleri ve bunlara bağlı olarak faturalar tanzim ettiği ve gününde ve usulüne uygun olarak yevmiye defterine kaydettiği, yine davacının davalı taraftan bir kısım tahsilatlar yaptığı ve bunları da usulüne uygun olarak yevmiye defterine kaydettiği, 05.10.2016 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 211.380,98 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın davacıya 05.10.2016 tarihli … nolu 83.259,20 TL + KDV bedelli toptan kumaş iadesi irsaliyeli fatura tanzim ettiği, fatura fiili sevk tarihinin 06.10.2016, olduğu davacının faturayı takip tarihi olan 05.10.2016 tarihinden bir gün sonra fatura fiili sevk tarihi olan 06.10.2016 tarihinde … nolu yevmiye maddesi ile yevmiye defterine kaydettiği, davacının davalıdan 08.02.2017 tarihinde de toplam 30.000,00 TL bedelli üç adet çek tahsilatı yaptığı 492 notu yevmiye maddesi ile yevmiye defterine kaydettiği, çek tahsilatlarının da, takip tarihi olan 05.10.2016 tarihinden sonra ancak dava tarihi olan 25.05.2017 tarihinden önce olduğu, davacının 2017 yılı dönem sonu kapanış yevmiye kaydı ile cari hesap bakiyesi 91.461,04 TL borç bakiyesini 2018 yılına devrettiği, davacının yasal defter kayıtlarına göre, davalının 05.10.2016 icra takip tarihinden sonra ancak davadan önce yaptığı mal iadesi ve ödemelerden sonra davalıdan takip sonrası 91.461,04 TL alacağı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasında toptan kumaş alım satımına ilişkin ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafça davalıya toptan kumaş satışı yapıldığı, bu satışlara ilişkin sevk irsaliyeleri ve faturalar düzenlendiği; Davacı alacaklı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı- borçlu aleyhine “faturalardan ve cari hesaptan kaynaklanan alacak” açıklamasıyla 211.380,98 TL asıl alacak üzerinden 05.10.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın 10.10.2016 havale tarihli dilekçe ile takibe, borca, faize, faiz oranına, yetkiye itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu; Bunun üzerine İİK’nın 67. Maddesinde belirtilen bir yıllık yasal süre içerisinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikli olarak mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine yapılan itirazlar değerlendirilmiştir. Buna göre;
1-Davalı borçlu tarafça Mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; dava dilekçesinin ve tensip zaptının davalı tarafa 16.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, yetki itirazının 31.07.2017 tarihinde yapıldığı, eldeki davada kesin yetki halinin bulunmadığı, yetki itirazının ilk itiraz olarak ve ancak iki haftalık cevap süresi içerisinde yapılmasının mümkün olduğu, ancak bu sürede yapılmadığı anlaşıldığından HMK’nın 19/2 maddesi uyarınca bu itirazın reddine karar verilmiştir.
2-Davalı borçlu tarafça İcra Dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş ve yetkili icra dairelerinin Ağrı İcra Daireleri olduğu belirtilmiş ise de; davalının tacir olduğu, faturalarda ve sevk irsaliyelerinden de anlaşıldığı üzere … ve … adresleri olarak birden fazla işyeri adresinin bulunduğu, ticaret sicil kaydına göre takip tarihi itibarı ile işyeri adresinin … adresi, ev adresinin ise …olduğu, alacağın para alacağı olduğu değerlendirildiğinde de davacı alacaklının adresinin de Şişli/İstanbul olduğu, davalı borçlu tarafça yetkili olduğu belirtilen Ağrı İcra Dairelerinin yetkili olduğunu gösterir ne davalı adresi ne de davacı adresinin bulunmadığı, buna göre yetkili icra dairelerinin İstanbul icra daireleri olduğu değerlendirilerek icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın da reddine karar verilmiştir.
Yetki itirazları karara bağlandıktan sonra davanın esasının değerlendirilmesine geçilmiştir. Buna göre;
Taraflar arasında toptan kumaş alım satımına ilişkin ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafça davalıya toptan kumaş satışı yapıldığı, bu satışlara ilişkin sevk irsaliyeleri ve faturalar düzenlendiği; Davacı alacaklı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile faturalar ve cari hesaptan kaynaklı alacak açıklaması ile 211.380,98 TL asıl alacak üzerinden 05.10.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın 10.10.2016 havale tarihli dilekçe ile takibe, borca, faize, faiz oranına, yetkiye itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Fatura, tek başına alacağın varlığını ispatlamasa da, davacı tarafça fatura konusu malların davalıya tesliminin ispatlanması gerekecektir. Somut olayda fatura konusu mallara yönelik sevk irsaliye fişleri düzenlenmiştir. Davacı tarafından düzenlenen sevk irsaliyelerinden sadece 21.03.2016 tarihli irsaliyede teslim alan isim ve imzasının olmadığı, diğerlerinde teslim alan isim ve imzasının anlaşılmıştır. Bu irsaliye ve bağlı faturalara davalı tarafça itiraz edildiğine dair dosya kapsamında bir iddia ve delil-ispat bulunmadığından ve sonrasında davacı tarafça başka faturalar ve sevk irsaliyeleri tanzim edilmesi, davalı tarafça ödemeler yapılmış olması ve iade faturası düzenlenmiş olması karşısında bu irsaliyedeki mallarında davalı tarafa teslim edilmiş olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmamıştır. Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Buna göre; davacının incelemeye konu 2016, 2017 yılına ait ticari defterlerinin düzenli ve usulüne uygun tutulduğu, delil niteliğine haiz olduğu, davacının davalıya sevk irsaliyeleri ve bunlara bağlı olarak faturalar tanzim ettiği, gününde ve usulüne uygun olarak yevmiye defterine kaydettiği, yine davacının davalı taraftan bir kısım tahsilatlar yaptığı ve bunları da usulüne uygun olarak yevmiye defterine kaydettiği, 05.10.2016 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 211.380,98 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Takip tarihinden sonra ancak dava tarihi olan 25.05.2017 tarihinden önce dava davalı tarafın davacıya 05.10.2016 tarihli 83.259,20 TL + KDV bedelli toptan kumaş iadesi irsaliyeli fatura tanzim ettiği, fatura fiili sevk tarihinin 06.10.2016 tarihi olduğu ve davacının faturayı takip tarihi olan 05.10.2016 tarihinden bir gün sonra fatura fiili sevk tarihi olan 06.10.2016 tarihinde yevmiye defterine kaydettiği, ayrıca davacının davalıdan 08.02.2017 tarihinde de toplam 30.000,00 TL bedelli üç adet çek tahsilatı yaptığı ve yevmiye defterine kaydettiği, davacının yasal defter kayıtlarına göre, davalının 05.10.2016 icra takip tarihinden sonra ancak davadan önce yaptığı mal iadesi ve ödemelerden sonra davalıdan 91.461,04 TL bakiye alacağı kaldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, eldeki davayı, 05.10.2016 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan alacaklı olduğu 211.380,98 TL üzerinden açmıştır. Ancak takipten sonra ancak davadan önce davalı tarafça yapılan mal iadesi ve ödemeleri düşülerek hüküm altına alınacak alacağın belirlenmesi gerekmektedir. Davacının, davalının icra takip tarihinden sonra ancak davadan önce yaptığı mal iadesi ve ödemelerden sonra, davalıdan 91.461,04 TL bakiye alacağı kaldığı, tarafların tacir olduğu, aradaki ilişkinin ticari nitelikte olduğu dolayısı ile takip tarihinden itibaren avans faizi talebinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 91.461,04 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden, bu miktara takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine, (alacak likit olduğundan, davalı borçlu taraf itirazında haksız bulunduğundan) hükmolunan alacağın %20′ sine tekabül eden 18.292,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 91.461,04 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden, bu miktara takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Fazlaya dair istemin REDDİNE
3-Hükmolunan alacağın %20′ sine tekabül eden 18.292,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 6.247,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.552,96 TL’ nin mahsubu ile 3.694,74 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.552,96 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 233,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 864,40 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 374,01 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 12.638,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .