Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/476 E. 2022/657 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/476 Esas
KARAR NO :2022/657

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/05/2017
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket sigorta poliöesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalılar tarafından hasara uğradığını ve bu sebeple sigortasına 23/09/2016 tarihinde 7.261,43 USD hasar tazminatı ödediğini, davacı müvekkili sigorta şirketinin ödediği 7.261,43 USD’sının davalılardan rücuen tahsilini teminen sigortalı emteanın hasara uğramasından sorumlu olan davalı aleyhine rücu mektubu gönderildiğini, davalı tarafın rücu mektubuna olumsuz yanıt verdiğini ve borç ödenmediğini, zarar kapsamında ödedikleri tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili imkanı bulunmakta olduğunu, rücuen talebine davacılar tarafından olumsuz yanıt verildiğini, bu sebeple işbu davanın açılması zaruretinde kalındığını, 7.261,43 USD’nın fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile 23/09/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Görev itirazında bulunduklarını, alacak iddiası ticari nitelikte olmadığını, davacı sigortacı ile müvekkili idare arasında sözleşme ve sair ticari ilişki olmadığını, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayda talep miktarı dövize dayalı olarak istenmekte olduğunu, bu talep Borçlar Kanunu 99. Maddesine ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından huzurda açılan davanın davacı şirketinin sigortalısına ödediğini hasar bedelinin tazmini istemine dayanmakta olduğunu, tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kusurunun olduğu, tazminat talep edilen hasar ile fiili arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, dava dosyasında davacının hasar nedeniyle ödeme yaptığı sigortalısının beyanı ile sair ödeme evrakı mevcut olmadığını, ayrıca idareye rücu belgesi tebliğ edilmediğini, bu itibarla idarenin mütemerrit olduğu da iddia edilemeyeceğini, davacı sigortalısına ödeme yaptığına ilişkin hiçbir belge sunmadığını, herhangi bir ekspertiz raporu da deliller arasında bulunmamakta olduğunu, davacı tarafından sadece sigorta poliçesi delil olarak sunulduğunu, herhangi bir ekspertiz raporundan bahsedilmemekte olduğunu ve deliller arasında ekspertiz raporunun mevcut olmadığını, sigortacı ve sigortalarının kusur durumunun irdelenmesi, sigortalı ve sigortacının kusur oranlarının tespiti gerektiğini, davalı idarenin dava konusu bedelden sorumlu olması için ortada bir zararın olması gerektiğini, bu zarar idarenin eylem ve işleminden kaynaklanması gerektiğini, bu zarar ile idari işlem veya eylem arasında uygun nedensellik bağı olması gerekmekte olduğunu, kusur-zarar-illiyet bağı şartlarının bir arada bulunmadığı dikkate alınarak usul ve esas bakımından hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, bir senelik dava zamanaşımı süresi geçirildiği için tüm alacak taleplerine karşılık zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu olayda müvekkili idarenin hukuka aykırı bir fiili bulunmadığı gibi kusuru da bulunmamakta olduğunu, işbu davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ve İnş.An.şti. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın görev yönünden ve dava şartı yokluğundan reddi gerekmekte olduğunu, taraflar arasında hiçbir ticari münasebet olmadığını, dava konusu istemin herhangi bir sözleşmeye dayanmadığı da ortada olduğunu, bu nedenle, dava talep konusunun dövize dayalı olması, en başta TBK 99.maddesine ve yerleşik içtihatlara açıkça aykırı olduğunu, dava konusu somut olaya ilişkin olarak; “Hasar Onarım Belgesi” adı altında, hangi gözlem ve gerekçelerle ve hangi objektif veriler temelinde doldurulduğu izaha ve ispata muhtaç bir tutanaktan başka dava dosyasına hiçbir bilgi ya da belge sunulmadığını, bu görevini ifa ederken de üzerine düşen bütün dikkat ve özeni eksiksizce göstermekte olduğunu kazı faaliyetinden evvel …, Elektrik Dağıtım, Gaz Dağıtım şirketi gibi ilgili alanda tesisatı bulunması muhtemel firmalara haber verilmekte olduğunu, yine bu meyanda davalı …’nin “21.03.2016 Saat: 09:22 iş emri tarih ve saatli, “…” iş emri no’su ile “… Mah. 2863. Sok. 0004 No’lu” adreste yapılan “Kanal Şebeke Faaliyetleri – Rabıt Bağlantısı Çalışması” İşinin yerine getirilmesinden evvel …, elektrik ve gaz dağıtım şebeke birimleri telefon ile aranarak civarın uygunluğu açısından teyit alınmak suretiyle harekete geçildiğini, ilgili olay günü de, her ne kadar bu biçimde teyit alınmış ise de kazı esnasında dava dışı sigortalı …’a ait hat olduğu anlaşılmış olup kazı hemen durdurulduğunu; … birimine tekrar haber verildiğini ve gelen … ekibine malzeme ile işçilik desteği dahi verilerek mahallinde ve sıcağı sıcağına her türlü kolaylık sağlandığını, bu şekilde, söz konusu hasar, müvekkilinin de desteği ile çok kısa sürede onarılmasına rağmen “Hasar Onarım Giderleri Belgesi” adlı belge, sonradan ihdas edilerek müvekkili çalışanlarının yokluğunda doldurulduğunu içeriği ve meblağların belirlenmesi usulü de izaha ve ispata muhtaç; müddeinin kendi iddiasına delil amacıyla oluşturulan mesnetsiz bir belge olduğunu, dava dışı sigortalı …’a ödendiği iddia olunan 7.261,43-USD siogarta tazminatının evveliyatı kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, Keza, dava dışı sigortalı …, 01.04.2016 tanzim tarihli “… Bölge Müdürlüğü Hasar Onarım Giderleri Belgesi” ‘ni 17.06.2017 tarihine kadar hiçbir şekilde müvekkiline ihbar etmeyip, hasar bedelini müvekkilinden talep etmeden davacı … Sigortadan tazmin yoluna gittiğini, Davacı … Sigorta da ilgi bedeli dava dışı sigortalı …’a ödeyerek kötü-niyetli olarak sigortacı … Sigorta ise Rücuen Alacak Tazminine ilişkin iddiasını yabancı para bedeli üzerinden ve yabancı paraya uygunlanmasını istediği avans faizi üzerinden talep edemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, alacak talebinin haklı olduğu bir an için farz edildiğinde dahi, bu talep ticari bir ilişkiye değil; haksız fiil isnadına dayanmakta olduğunu, bu sebeple de kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir faiz talep edilebilecek ise bunun en fazla yasal faiz olabileceğinde kuşku olmadığını, davacının faiz türüne itiraz ettiklerini, her ne kadar, dava dilekçesinde davacı vekilince “rücu mektubu gönderildiğinden” bahsedilmekte ise de müvekkili şirkete böyle bir mektup gönderilmediğini, zira, davacı vekilince dava dilekçesi ekinde, muhatabının “… ŞTİ.” olduğu, adres olarak da: “… Mah. … Tic. Mer. B Blok Kırmızı Avlu K:5 110 Şişli / İstanbul” adresinin belirtildiği bir mektup metni mevcut ise de; muhatap hanesinde belirtilen ünvan da, bunun altında yazılı adres de müvekkil şirkete ait olmadığını, davacının haksız, kötüniyetli ve hukuki dayanaktan yoksun davasının her halükarda esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen 7.261,43 USD’ nin rücuen davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Davalı …’a tebligat yapılamaması nedeniyle uzun bir süre adres araştırmaları yapılmış, taraf teşkili sağlandıktan sonra ön inceleme duruşması yapılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, hasar dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 12.01.2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davalı … A.Ş. şirketinin … adına yapılan yol kazıları esnasında, ilgili
kurumlara gerekli önlemlerin alınmasına fırsat verilmediği ve aynı zamanda yürüttükleri yol kazı bölgesinde doğalgaz hatlarının bulunup bulunulmadığı hakkında gerekli bilgilere haiz olmadan, izinsiz kazı yapılarak gerekli dikkat ve özeni göstermeden davacının sigortalısı … firmasının doğalgaz hatlarına hasar vermiş
oldukları ve tüm bu durumlar değerlendirildiğinde davalıların 1-… Genel Müdürlüğü ,2-… ve İnş. A.Ş. 3- … meydana gelen maddi hasarda müşterek ve müteselsilen tam kusurlu oldukları, Davacı … Sigorta T.T.K’nın 1472. Maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu, Halefiyet hükmü uyarınca; davacı sigorta şirketi, Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalısına yapmış olduğu tazminat ödemesi ile hukuken sigortalısının yerine geçtiği ve rücu yoluyla ödediği tazminatı sorumlulardan talep etme hakkında sahip olduğu, 21/03/2016 tarihli … İlçesi … Mah. 2863 Cadde/Sok. Bina No:4, adresinde İzinsiz kazı esnasında PE Ø63 hattına hasar verilmesi suretiyle oluşan 20,734,28 TL hasar tutarının riziko tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun bulunduğu ve hasar tarihinin poliçe vadesi içinde kaldığı, davacı sigorta şirketinin, sigorta ettirenine tazminatı ödediği tarihten itibaren (01/12/2016) yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine ve sonucuna ulaşıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 31.08.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Taraf itirazlarının değerlendirildiğini, kök bilirkişi raporunda yer alan görüşlerini muhafaza ettiklerini bildirmişlerdir.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; Dava dışı sigortalı … San. ve Tic. A.Ş’nin 01/02/2016-01/02/2017 tarihleri arasında …-… numaralı Ticari Paket Sigorta Poliçesiyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, …Cad. No:4 …/İstanbul adresinde bulunan sigortalı … Dağıtım San. Ve Tic.A.Ş. … hattında 21/03/2016 tarihinde meydana gelen hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 01.12.2016 tarihinde 7.261,43 USD ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında toplanan delillere göre, dava konusu kazı işlerinin davalı …’ye ait olduğu, … tarafından işin diğer davalı … ve İnş. A.Ş’ye verildiği, davalı …’ın davalı … ve İnş. A.Ş’nin çalışanı olduğu, mahalde kazı çalışmasını yapan olduğu, hasar tespit tutanağında isim ve imzasının olduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun değerlendirmesinde;
Dava dışı sigortalı … San. ve Tic. A.Ş’nin 01/02/2016-01/02/2017 tarihleri arasında …-… numaralı Ticari Paket Sigorta Poliçesiyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, …Cad. No:4 …/İstanbul adresinde bulunan sigortalı … Dağıtım San. Ve Tic.A.Ş. … hattında 21/03/2016 tarihinde meydana gelen hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 01.12.2016 tarihinde 7.261,43 USD ödeme yapıldığı , dosya kapsamına göre hasarın … tarafından davalı … ve İnş. A.Ş’ye verildiği, davalı …’ın davalı … ve İnş. A.Ş’nin çalışanı olduğu, mahalde kazı çalışmasını yapan olduğu, hasar tespit tutanağında isim ve imzasının olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince, dava dilekçesinde, davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen 7.261,43 USD’ nin rücuen davalılardan tazmini talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından cevap dilekçesinde, görev itirazında bulunularak, davaya bakma görevinin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, husumet itirazında bulunularak, davalı … ve İnş. A.Ş ile aralarındaki sözleşme kapsamında tüm sorumluluğun bu şirkete ait olduğu, dövize dayalı alacak talep edilemeyeceği, davacının zararını ve sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat etmesi gerektiği ileri sürülerek davanın usulden ve esastan reddi talep edilmiştir.
Davalı … ve İnş. A.Ş vekili cevap dilekçesinde, görev itirazında bulunularak, davaya bakma görevinin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, dövize dayalı alacak talep edilemeyeceği, davacının zararını ve sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat etmesi gerektiği ileri sürülerek davanın usulden ve esastan reddi talep edilmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, dosya kapsamında beyanları ile davanın reddini talep etmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiil sorumluluğu 49. (BK 41. mad.) ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 49. maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir. Haksız fiil, doktrinde ve uygulamada “hukuk düzeninin izin vermediği ve hoş görmediği zarar verici eylem ve davranış” olarak tanımlanmıştır.
Haksız fiil sorumluluğuna kusur sorumluluğu (akit dışı sorumluluk da) denilmektedir. Kusur sorumluluğu hukuka aykırı kusurlu bir davranışla bir kimseye verilen zararın giderilmesini (tazminini) düzenler. Burada sorumluluğun kurucu unsuru kusur olduğu için bu tür sorumluluğa kusur sorumluluğu denilmektedir.
Bir haksız fiilden bahsedilebilmesi için, zarara sebep olan fiilin öncelikle hukuka aykırı olması gerekir. Hukuka aykırı fiil maddi ya da manevi bir zarara neden olmalı, zarara sebep olan kişi fiilinden dolayı kusurlu olmalı ve zararla zarara uğratan fiil arasında neden sonuç ilişkisi olarak da ifade edilebilecek bir illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 Esas-2010/636 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere, hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerli olup, zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.
Türk Ticaret Kanunun 1472. Maddesinde, Sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarar zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği… düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiil sorumluluğunda zamanaşımı 72. maddede ” Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır…” şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 66. Maddesinde de, adam çalıştıranın sorumluluğu düzenlenmiştir. 66/1 maddesinde, adam çalıştıranın, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
Davalılar … Genel Müdürlüğü ve … ve İnş. A.Ş vekillerince davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği yönünde görev itirazında bulunulmuş ise de, eldeki davanın sigorta poliçesi kapsamında karşılanan hasar bedelinin haksız fiil sorumluluğu kapsamında TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca rücuen tazmini istemine ilişkin olduğundan, eldeki davada mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından, görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekilince, haksız fiile konu işi müvekkili idarenin bizzat yapmadığı, yüklenici müteahhit firma tarafından yapıldığı, müvekkili idare ile yüklenici taşeron firma arasındaki sözleşme göre işin görülmesi sırasında 3. Kişilere verilecek zararlardan yüklenici müteahhit firmanın sorumlu olduğu, bu kapsamda müvekkili idarelerine husumet yöneltilemeyeceği yönünde savunmada bulunulmuş ise de, davalı … Genel Müdürlüğü’nün işin gerçek sahibi olması, yüklenici müteahhit firma ile arasındaki sözleşme hükümlerinin iç ilişkide sözleşmenin taraflarını bağlayacağı ancak 3. kişilere ileri sürülemeyeceği değerlendirilerek bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalılar … Genel Müdürlüğü ve … ve İnş. A.Ş vekillerince, tazminatın döviz cinsinden talep edilemeyeceği ileri sürülmüş ise de, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı arasında düzenlenen sigorta poliçesinin USD üzerinden düzenlendiği, davacı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası kapsamında sigortalısına yapılan ödemenin USD üzerinden yapıldığı anlaşılmakla davalıların bu savunmasına da itibar edilmemiştir.
Somut olayda, dosya kapsamına göre hasarın davalı … tarafından davalı … ve İnş. A.Ş yaptırılan kazı çalışması sırasında meydana geldiği, alınan bilirkişi raporuna göre hasarın oluşumunda davalıların müştereken ve müteselsilen %100 oranında kusurlu oldukları anlaşılmıştır.
Davacı yanca, davaya konu hasar bedeline ilişkin olarak sunulan dayanak kayıtların incelenmesinde, Maddi Hasar Malzeme Bedeli: 14.72 TL, Personel Gideri:560,96 TL, Araç Gideri: 53,20 TL, Gaz Gideri:225,40 TL, Sayaç Açma-Kapama Bedeli:19.880,00 TL olmak üzere Toplam 20.734,28 TL hasar bedeli olarak tespit ve belirleme yapılmış olduğu, bu hasara ilişkin ödemenin 01.12.2016 tarihinde başka hasar dosyası ödemeleri ile ile birlikte toplu olarak yapıldığı anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda,
20,734,28 TL hasar tutarının riziko tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun olduğu, davalıların %100 kusurları kapsamında bu bedelden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu tespitleri yapılmıştır.
Yukarıda izah edildiği üzere, Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez.
TTK’nun 1472. Maddesine göre, davacı sigorta şirketi, sorumlulara, halefiyet ilkesi gereği, sigortalısının başvurabileceği, talep edebileceği miktarda başvurabilecektir.
Eldeki dava konusu somut olayda, davacı tarafça özel olarak adam tutulup çalıştırıldığına yönelik bir iddia ve ispat olmadığından davacı yanın, araç, personel ve işçilik giderlerini isteyemeyeceği, diğer gider kalemlerine ilişkin zararlarını ise alınan bilirkişi raporu ve yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve tespitler kapsamında davalılardan isteyebileceği değerlendirilmiştir.
Davacı yanca, davaya konu hasar bedeline ilişkin olarak sunulan dayanak kayıtlarına göre, Maddi Hasar Malzeme Bedeli: 14.72 TL, Personel Gideri:560,96 TL, Araç Gideri: 53,20 TL, Gaz Gideri:225,40 TL, Sayaç Açma-Kapama Bedeli:19.880,00 TL olmak üzere Toplam 20.734,28 TL zarar tespitinde bulunulduğu, bilirkişi raporuna göre zarar miktarının riziko tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun olduğu, ancak mahkememizce yukarıda yapılan tespit değerlendirmeye göre, davacı yanın, araç, personel ve işçilik giderlerini isteyemeyeceği, mahkememizce yapılan hesaplamaya göre istenemeyecek Personel Gideri:560,96 TL, Araç Gideri: 53,20 TL’nin toplam zarar miktarı olan 20.734,28 TL’den düşülmesi ile davacının talep edebileceği zarar miktarının 20.120,12 TL olduğu, bu bedelin olay tarihi olan 21.03.2016 tarihi itibarı ile Merkez Bankası USD döviz kuru olan 2,8790 üzerinden USD’ye çevrilmesi ile davacının davalılardan talep edebileceği rücu tazminat miktarının 6.988,58 USD olduğu, davalıların bu bedelden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının ise 7.261,43 USD talepte bulunduğu, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı, talep edilebilecek 6.988,58 USD tazminat yönüyle temerrütün 01.12.2016 ödeme tarihinde oluştuğu, bu bedele temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile, davanın kısmen kabulü ile, 6.988,58 USD ‘nin ödeme tarihi olan 01.12.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş ve bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 6.988,58 USD ‘nin ödeme tarihi olan 01.12.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 1.707,44 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin alınan 646,56 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 1.060,88 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 605,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.636,40 yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 6.387,04 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlasının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Ve İnş. Şti. tarafından yapılan 26,50 TL müzekkere ve davetiye posta masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 1,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalı … Ve İnş. Şti.’ne ödenmesine, fazlasının kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 100 TL müzekkere ve davetiye posta masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 3,76 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’ye ödenmesine, fazlasının kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 975,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini bir vekil ile temsil ettiren davallar … Ve İnş. Şti ve …’ye ödenmesine,
8-HMK 333. maddesi gereğinde taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı Yunusemre Bakar’ın yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır