Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/458 E. 2018/917 K. 08.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/458 Esas
KARAR NO : 2018/917
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2017
KARAR TARİHİ: 08/10/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin 15/05/2017 tarihinde sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; 132 sayılı … Kuruluş kanunu’nun Gelirler başlıklı 11. Mad; …Ensitüsünün çalışma konuları ile ilgili oldukları veya çalışmalarından doğrudan doğruya yahut dolayısıyla faydalandıkları ilgili bakanlıklarca …Enstitüsünün mütalaası alınarak tespit edilen 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi teşekkül, müessese ve ortaklıklarla, Bakanlıklarca teftiş ve denetlenmesi altındaki birlik kurum ve ofislerin her yıl bütçelerine koyacakları (5.000) lira maktu aidat ile bir evvelki yılın bilançosuna göre tahakkuk eden safi karlarının binde birine tekabül eden nispi aidatlar …Enstitüsünün gelirleri arasında sayıldığını, bu çerçevede aidata tabi kurumlardan, …A.Ş özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan aldığı görüşe dayanarak 2008,2009,2010 yılı aidatlarını müvekkil …Enstitüsüne ödemediğini, 2008/2009/2010 yılı aidat alacaklarının tespiti ve tahsili için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası ile alacak davası açılmış olup, yapılan tahkikat neticesinde davalının sadece 2009 yılında kar elde ettiği, bu nedenle sadece 2010 yılına esas olan prim alacağı olan 2009 yılı karının binde birine tekabül eden tutarın ödenmesi gerektiği anlaşılmış ve davacı tarafından Yargıtay bozmasından sonra dava değeri olan 1.000,00-TL 158.225,52 TL ıslan edilerek 159.225,52-TL talep edildiğini, bozmadan sonra ıslan yapılmasının mümkün olmaması gerekçesi ile ıslah talebinin kabul edilmemiş sayılmasına, davanın kabulü ile 1.000,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini ve karar Yargıtay tarafından onandığını, bu nedenlerden dolayı 2010 yılı aidatına esas teşkil eden 2009 yılı karın binde birine tekabül eden ve İstanbul … Asliye Ticaret Mah. … E. … K. Sayılı kararı ile hüküm altına alınmayan 158.225,52 TL’nin 30/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek y asal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; müvekkil şirket daha önce sermayesinin tamamı …’a ait bağlı ortaklık konumunda bir Devlet kuruluşu iken Özelleştirme Yüksek kurulunun 07/03/2013 tarih 2013/20 sayılı kararı ile müvekkil şirketin 100 oranındaki hissesinin … ortak girişim grubuna satılmasına karar verilmiş, daha sonra ike özelleştirme usulleri gereği bu ortak girişi grubun şirketi olan … a.Ş ile 28.05.2013 tarihli hisse satış sözleşmesi imzalanarak müvekkilin özelleştirme süreci tamamlandığını, bu nedenle davaya konu uyuşmazlığın muhatabı olmadığını davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, dava taleplerinin kabulü anlamına gelmemek üzere, Müvekkil şirket kayıtlarında yapılan incelemelerde, 2009 yılı Ticari bilanço karının 159.225.520,47 TL olduğu 2007 yılı zararının 175.571.350,94-TL 2008 yılı zararının ise 21.722.537,93-TL olduğu tespit edildiğini, bu durumda 2009 yılı karından geçmiş yıl zararları mahsup edildiğinden geriye hesaplama yapılacak bir kar da bulunmadığından davacı talepleri her haliyle hukuka aykırı olduğundan davanın reddinin gerektiğini, bu nedenlerden dolayı; müvekkil şirket aleyhine açılmış iş bu davanın öncelikle usul yönünden reddine, zamanaşımına uğrayan taleplerin ve davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
İstanbul … ATM … Esas, … Kararında “Mahkememizce ( İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nce ) yapılan yargılama sonucunda verilen … Esas … Karar sayılı davanın reddine dair kararın Yargıtay ..Hukuk Dairesi’nin 28/05/2014 tarih ve …Esas …Karar sayılı bozma ilamı ile “.. 132 sayılı …Enstitüsü Kuruluş Kanunu’nun “Gelirleri” başlıklı 11. maddesinin B) bendinde; “…Enstitüsünün çalışma konuları ile ilgili oldukları veya çalışmalarından doğrudan doğruya yahut dolayısıyla faydalandıkları ilgili Bakanlıklarca …Enstitüsünün mütalaası alınarak tespit edilen 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi teşekkül, müessese ve ortaklıklarla, Bakanlıkların teftiş ve denetlemesi altındaki birlik, kurum ve ofislerin her yıl bütçelerine koyacakları (5.000) lira maktu aidat ile bir evvelki yılın bilançosuna göre tahakkuk eden safi kârlarının binde birine tekabül eden nisbi aidatlar” denildiği, söz konusu düzenlemede bir önceki yılın bilançosuna göre tahakkuk eden safi kârın binde birine tekabül eden nisbi aidat ödeneceğinin belirtildiği, önceki yılların zararlarının kârdan mahsup edilerek safi kârın bulunması halinde nisbi aidat ödeneceği hususunun belirtilmediği açıklanarak davacının açıklanan yasal düzenleme uyarınca 2008 ve 2010 yıllarına ait aidat alacağının tahsilini istediği, davalı bir önceki yılın bilançosuna göre tahakkuk eden safi kârdan aidat ödemekle yükümlü bulunduğundan ve 2007 yılı bilançosuna göre zarar ettiğinden davacının 2008 yılına ait alacağının bulunmadığı, ancak davalının 2009 yılı bilançosuna göre kâr elde etmiş olup 2010 yılı aidat borcu için safi kârının binde birine tekabül eden nisbi aidat ödemekle yükümlü olduğu, şu halde davacının 2010 yılına ait nisbi aidat alacağının hesaplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği..” belirtilerek bozulması üzerine dosyanın yeniden esasa kaydı yapılarak usul ve yasaya uygun bozma ilamı uyarınca yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan 17/04/2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; davalının 2009 yılında 159.225.520,47 TL kar ettiği, elde edilen karın nisbi aidat tahakkukunun 2010 yılında gerçekleşeceği dikkate alındığında gerçekleşecek binde bir oranında nisbi aidatın 159.225,52 TL hesap edildiği, 2009 yılı nisbi aidatın tüm kurumlarda bir sonraki yılın 4. ayında tahakkuk ettirildiği, 30.06-31.10 dönem yasal süreye ayrılarak iki eşit taksitle ödemesinin yapılacağının kural olduğu, somut olayda davalının ödemesi gereken nisbi aidatın iki eşit taksite ayrılması durumunda temerrüt tarihlerinin 1. taksit 79.612,76 TL için 30/06/2010 ve 2. Taksit 79.612,76 TL için 31/10/2010 tarihi olduğu, bu yönde hesaplama yapıldığında davacının 159.225,52 TL nisbi aidat alacağına 29.550,51 TL işlemiş faiz hesaplandığı hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekilince UYAP sistemi üzerinden e-imzalı şekilde gönderilen 20/05/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 159.225,52 TL’ye arttırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Yargıtay bozma ilamında belirtildiği gibi davacı tarafça 132 sayılı …Enstitüsü Kuruluş Kanunu’ndaki yasal düzenleme uyarınca 2008 ve 2010 yıllarına ait aidat alacağının tahsili istenmekte olup davalının bir önceki yılın bilançosuna göre tahakkuk eden safi kârdan aidat ödemekle yükümlü bulunduğu ve 2007 bilançosuna göre zarar ettiğinden davacının 2008 yılına ait alacağının bulunmadığı ancak 2009 yılı bilançosuna göre kâr elde etmiş olan davalının 2010 yılı aidat borcu için safi karının binde birine tekabül eden nisbi aidat ödemekle yükümlü olduğu, Yargıtay bozma ilamı sonrası alınan dosya içerisinde mevcut 17/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davacının ödemekle yükümlü olduğu nisbi aidatın 159.225,52 TL olduğu ancak davacı tarafından dava dilekçesi ile 1.000,00 TL’lik aidat alacağı için dava açıldığı, bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün olmadığından davacının bozmadan sonra yaptığı ıslah sonucunda talep ettiği 158.225,52 TL’lik kısmın ayrı bir davanın konusu olabileceği, bu nedenle ıslah edilen kısmın eldeki davada hüküm altına alınmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile, 1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mezkur karar Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 13/03/2017 tarihli ilamı ile onanmış, Yargıtay …Hukuk Dairesi’ nin … Esas, … Karar sayılı ve 13/11/2017 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiş ve ilamın 13/11/2017 tarihinde kesinleştiği mahkememize bildirilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 1944/10 E., 1948/3 sayılı K. ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 06.05.2016 gün ve … E., … K. dikkate alındığında bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün bulunmamaktadır. Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No: …, Karar No:… ve 01.12.2008 tarihli kararında ” Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacılar vekilinin temyizine gelince;Dava konusu taşınmaza, ilk dava tarihi esas alınarak değer biçildiğine göre, hükmedilen bedelin tamamı için, kısmi olarak açılan ilk dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi” şeklinde görüş bulunmaktadır. Bu sebeple faize ilk dava tarihinden itibaren hükmetmek ve ek dava gereği davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
2-İstanbul … ATM kesinleşen … Esas, …Karar nolu ilamında tespit olunan 158.225,52 TL’nin davalıdan dava tarihinden ( asıl dava tarihi olan 18/11/20119) itibaren yasal faiziyle beraber alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 10.808,38-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davanın kabul edildiğinden hesaplanan 15.408,04 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacı tarafa VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı, posta gideri 94,00- TL ve 7,25- TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 101,25- TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …