Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/454 E. 2020/659 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/454 Esas
KARAR NO :2020/659

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:17/05/2017
KARAR TARİHİ:03/12/2020

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan Maddi- Manevi Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/03/2015 günü … sevk ve idaresinde bulunan … adına kayıtlı … plakalı aracın TEM yolunda seyir halinde iken zincirleme trafik kazası gerçekleştiğini, … idaresindeki aracın önündeki …’ in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarptığını, daha sonra ise … AŞ’ ne sigortalı bulunan davalı şirket adına kayıtlı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın hız sınırını ve takip mesafesini koruyamaması sebebiyle hızlı bir şekilde müvekkilinin içerisinde bulunduğu araca çarpmak suretiyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığı trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazaya ilişkin olarak …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının yürütüldüğünü, meydana gelen kazadan ötürü müvekkilinin maluliyet yaşadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; bakım- sağlık gideri için 75.000,00 TL, çalışamadığı günlere istinaden maluliyetten kaynaklı işgücü kaybı nedeniyle 75.000,00 TL olmak üzere toplam; 150.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan; 200.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricindeki davalılardan tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 30/12/2014- 30/12/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS ile sigortalandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili sigorta şirketinin poliçede yazılı hadler üzerinden sorumlu olabileceğini, dosyada kusur ve maluliyet tespitinin yapılması gerektiğini, mevzuata göre aktüeryal hesabın yapılması gerektiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak, ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas no’lu dosyasına ibraz edilmiş ve trafik kusur uzmanı tarafından düzenlnemiş bulunan, 27.04.2016 tarihli bilirkişi raporu metninde aynen: “Mahkemenin uygun görmesi halinde müştekilerin birinci kazada mı yoksa sanık sürücünün yapmış olduğu ikinci kazada mı yaralanıp yaralanmadıkları tespit edilmemiş olup, takdir mahkemeye bırakılmıştır.” şeklinde değerlendirme yer aldığını, davaya konu zincirleme trafik kazasına karışmış bulunan sürücülerden, … adındaki sürücünün de, yukarıda bahsi geçen bilirkişi raporunda, asli tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla, davacının yaralanmasına, davaya konu zincirleme trafik kazasına karışmış bulunan sürücülerden, … adındaki sürücü de sebebiyet vermiş olabileceğini, sonuç olarak, davacının yaralanmasına müvekkili …’ın sebebiyet verip vermediğinin tespit edilemediğini, tazminata hükmedilebilmesi için, tazminata konu haksız fiilin failinin kim olduğunun belli olması gerektiğini, davacının yaralanmasına, davalılardan …’ın sebebiyet vermiş olup olmadığı tespit edilememiş olduğundan, müvekkili davalılar aleyhine, tazminata hükmedilemeyeceğini, dava dosyasında, davacının gelir durumuna ilişkin resmî bordro yer almadığını, davacının ücreti ve geliri, sadece resmî bordro ile ispat edilebilecek bir husus olduğundan, davacının ücreti ve geliri hususunda, tanık dinletilmesine muvafakat etmediklerini, dava dosyasında, davacının, % 98 engelli durumuna girmiş olduğu iddia edildiğini ancak buna ilişkin bir rapor bulunmadığını, istenilen manevi tazminat meblağının fahiş olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, 25/03/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu oluşan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
İddia ve savunma kapsamında …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, davaya konu kazaya ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonu dosyası, poliçe ve hasar dosyası ile davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü yerlere ilişkin tedavi evrakları celbedilerek incelenmiştir. Celbedilen poliçeden … plakalı araç 30.12.2014-30.12.2015 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı görülmüştür.
Kaza nedeniyle davacının maluliyet durumu ve oranının tespiti noktasında ara karar oluşturulmuş, Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu’nun … Karar numaralı raporunda, … oğlu, … doğumlu …’nun 25/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı parapleji arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarasının Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(3a……….65) A % 100, E cetveline göre % 100(yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, aynı yönetmeliğin 4. bölüm 15-a maddesine göre başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğu mütalaa olunmuştur.
Kazaya karışanların kusur oranlarının ve davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması yönünde tanzim ettirilen bilirkişi raporunda özetle; sürücü …’nun, 2918 Sayılı KTK’nun, 46/b,c, 52/b,c, 56/c, 67/a maddelerine aykırı davranışlarla, aracının hızını yol, hava ve trafik durumuna ayarlamaması yani yüksek hızla sürmesi, öndeki araçla kendi aracı arasında yeterli takip mesafesi bırakmadan ve tedbirsiz sürmesi, zamanında hızını düşürmemesi, önlem almaması nedeniyle öndeki araca arkadan çarptığı sonra da sağa doğru savrularak akan trafik için tehlike oluşturması, sağ şeritten sürülmekte olan bir araca da arkadan çarpması, o şeritten gelmekte olan aracın şeridini kapatması nedeniyle kendisinin de arkadan çarpılmasına neden olduğu olayda KTK’nun 84/d,g maddeleri uyarınca bu olayda %100 oranında asli kusurlu bulunduğu, tek yönlü, üç şeritli TEM karayolunda gidişe ayrılmış sol şeritten hareket halinde olan … plaka sayılı araç sürücüsü … ile sağ şeritten hareket halinde olan … plakalı araç sürücüsü …’nin kural ihlalleri olmadığı gibi alabileceği bir önlem bulunmaması nedeniyle her iki sürücü de olayda kusursuz bulunduğu, tek yönlü, üç şeritli TEM karayolunda gidişe ayrılmış en sağ şeritten hareket halinde olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın da kurallara uygun olarak hareket etmekteyken ön ilerisindeki … plakalı araçla kendi aracı arasında güvenli takip mesafesi bırakarak ve trafiğin akış hızına uygun şekilde hareket etmekteyken sol şeritte bir araca çarparak önüne doğru savrulmuş olan … plaka sayılı aracın beklentisi dışında gidiş şeridini kapatması nedeniyle arkasından çarpmayı önlemeye yetecek yeterli intikal zamanı, fren zamanı ve duruş zamanı bulunmaması nedenleriyle teknik olarak olayı önleme şansı bulunmadığından kendisine kusur izafesi yapılamayacağı kanaati oluştuğundan, Adli Tıp ve … bilirkişi heyetlerinin kanaatindeki gibi sürücü …’ın olayda kusursuz bulunduğu, olayda yaralanan …adlı yolcunun olay sırasında emniyet kemeri takıp takmadığı konusunda dosyada bilgi bulunmaması ve yukarıda açıklanan olayın meydana gelmesinde yolcunun etkisinin bulunmaması nedeniyle olayda kusursuz bulunduğu, netice olarak; … plaka sayılı araç sürücüsü …’nun KTK’nun 46/b,c, 52/b,c, 56/c, 67/a 84/d,g maddelerini ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen olayda % 100 (Tam) kusurlu olduğu, olaya karışan diğer araç sürücüleri …, … ile …’ın olayda kusursuz oldukları, olayda yaralanan yolcu …adlı yolcunun olayda kusuruz olduğu,tazminat hesabına ilişkin değerlendirmede; sigortalı aracın ZMSS poliçesi 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardan akdedildiğinden işbu raporda maddi zarar, kaza tarihinde geçerli mevzuat ve içtihatlar dikkate alınarak PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemine göre hesaplama yapıldığında; 08.08…. doğumlu olan davacı … 25.03.2015 kaza tarihi itibariyle 32 yaşında olduğu, P.M.F-1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü 36 yıl ve muhtemelen 68 yaşına kadar yaşayacağı, dosyada mevcut SGK Hizmet Dökümünden davacının hizmet akdi ile çalıştığı, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak ve davacının aktif çalışmasını 60 yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, kaza tarihi itibariyle 32 yaşından itibaren 60 yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi 28 yıl olduğu, davacının 60-68 yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi 8 yıl olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı 935.141,60 TL; nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararı 1.210.723,25 TL hesaplanmış olmakla birlikte; davalı sigorta şirketince sigortalanmış olan … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ ın olayda kusursuz olması nedeniyle davalıların sorumluluğuna gidilemeyeceği görüşü bildirilmiştir.
…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi’nin 19/07/2017 tarihli raporunda ve … Trafik Kürsüsü’nden seçilen bilirkişi heyetinin 08/11/2017 tarihli raporlarında da … plakalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğunun tespit edilmiş olması karşısında davacı vekilinin rapora itirazları yerinde görülmemiş, oluşa ve bilimsel gerçekliklere uygun olarak tanzim edilen bilirkişi raporu hükme elverişli kabul edilmiştir.
Tazminat istemine ilişkin davaya yönelik yasal düzenlemeler irdelendiğinde; 6098 sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aynı Kanun’un 50. maddesine göre; zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. 2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre de; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı Kanun’un 91. maddesine göre ise; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
Davacı yanca, davacının 25/03/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında ağır yaralandığı, kazanın davalı şirket adına kayıtlı davalı … yönetiminde bulunan ve davalı sigorta şirketine kaza tarihini kapsar şekilde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün kusurundan kaynaklandığından bahisle davalılardan tazminat talebinde bulunulmuşsa da mahkememizce de benimsenen ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporunda ayrıntısına yer verildiği üzere 25/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsü olan dava dışı Hakan Kararkuru’nun asli ve tam kusurlu olduğunun, olaya karışan diğer araç sürücüleri dava dışı …, … ile davalı …’ın kusursuz olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle davalıların anılan yasal düzenlemeler kapsamında davacının maddi ve manevi zararlarından sorumlu tutulamayacağı sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Yukarıda izah edildiği üzere;
1-Maddi ve manevi tazminat istemlerine yönelik davanın yerinde görülmediğinden REDDİNE,
2-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 54,40 TL ile manevi tazminat istemi yönünden alınması gereken 54,40 TL olmak üzere toplamda; 108,80 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Adli yardım ödeneğinden karşılanan 315,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 562,00 TL adli tıp masrafı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.577,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürülükte bulunan AAÜT 13/4. maddesi uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
5-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürülükte bulunan AAÜT 10/3. maddesi uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03/12/2020

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza