Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/444 E. 2018/656 K. 02.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/444 Esas
KARAR NO : 2018/656
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; 28/07/2011 tarihi saat 22:00 sularında… köyü istikametinden kadirli yönüne seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet taşlara çarparak sağ kısmı üzerine devrilmesi sonucunda meydana gelen kazada sürücü …’ın hayatını kaybettiğini, Kazaya karışan…plakalı araç … A.ş’nin … no ile zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalandığını, sigortaya yapılan başvuru neticesinde müvekkile ödeme yapılmış ancak aktüer hesap raporunun davalı kurumca gönderilmemesi tarafça incelemeye alınmaması sonucunda müvekillere ödenmesi gereken tazminat miktarının tarafça belirlenemediği, yerel mahkemece yapılacak yargılama ve nihayetin de alınacak bilirkişi sonucunda tazminat miktarları belirlenebilir ve istenebilir olduğunu, zira ödenen tazminat miktarının çok düşük olduğunu, aradaki farkın fahiş olacağı bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenlerden dolayı …adına fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden aksi halde dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesini özetle; Davacılar vekilinin dava dilekçesinde 28/07/2011 tarihinde ölümlü trafik kazasına karıştığını belirttiğ… plakalı araç, 23/04/2011 başlangıç-23/04/2012 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere… nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile… Şti adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 200.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, işbu teminat miktarı kişiye ödenecek miktarı değil, davalı müvekkil sigorta şirketinin şahıs başına azami teminat miktarını teşkil ettiğini, Davacılar vekilinin müvekkil sigorta şirketine yönelttiği talebinin kabulü mümkün olmadığını, (destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri teminat dışıdır) Somut olayda da sigortalı araç sürücüsü kendi tam kusuru ile meydana gelen trafik kazası sebebiyle vefat ettiğini, trafik poliçesi genel şartlarında yapılan bu değişiklik sonrasında sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuruna tekabül eden tazminat talepleri poliçe teminatı sorumluluğunda olmadığını, bu nedenle müvekkil Sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Her ne kadar davacı dilekçesinde gösterdiği gerekçelerle dava açmış ise de davanın esasını teşkil eden “destekten yoksun kalınına tazminat miktarı” talebi bakımından mahkememizce istenebilecek miktarın tespiti aktüerya alanında uzmanlık gerektiren bir konu olması nedeniyle bilirkişi inceleme hususunda ara karar oluşturup, ara karada bilirkişi görevlendirilip bilirkişi için gerekli olan masraf bakımından kesin süre verilmesine karşın bu süre içinde giderin tamamlanmamasından dolayı inceleme yapılamamış ve verilen ihtarat gereği davacı taraf bu delille dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığından ve dava bu şekilde ispat olunamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Kesin süreye ilişkin ara kararının verilmesiyle karşı taraf lehine usulü kazanılmış hak doğmaktadır. Bu ilkenin doğal sonucu, yargısal kesin süreyle sadece tarafların değil, hakimin de bağlı olduğu, dolayısıyla hakimin bu tür bir ara kararından dönmesinin hukuken geçersiz bulunduğudur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 gün ve 2012/9-1199 E., 2012/1215 K. sayılı ilamında da bu ilkeler benimsenmiştir. Gider avansının yatırılmaması halinde açılan dava, dava şartı yokluğundan reddedilir (Yön. m. 45/3); delil avansının yatırılmaması halinde ise, o delilden vazgeçilmiş sayılır(Yön. m. 45/3). Bir davanın açılmasıyla başlayan yargılama faaliyetinde karara ulaşmak bakımından mahkeme ve taraflarca yapılması gereken belirli işlemler bulunmakta olup, her işlemin belli bir zaman aralığında yapılması gerekmektedir. Usul hükümleri ile normatif bir değer kazanan bu zaman aralıklarına süre denilmektedir. Böylece usul işlemlerinin yapılması zamansal olarak tarafların ya da mahkemenin arzularına, inisiyatifine bırakılmamış olmaktadır.
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/13658, Karar No: 2017/6153 ve 31/05/2017 tarihli kararında ” Mahkemece; bilirkişi ücreti yatırılması için davacı vekiline kesin süre verilerek verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş, ihtara rağmen davacı vekili tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, teknik inceleme yapılamadığı için dava konusu hasar, kusur ve kazanç kaybı talepleri ile ilgili herhangi bir sonuca varılamadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş… kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı ——– vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına” karar verilmiştir. Bu içtihatlar ve mahkememiz değerlendirmesi sonucu aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 -TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’den mahsubu ile eksik kalan 4,50-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 7,25 TL vekalet harc giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 100-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır