Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/373 E. 2018/704 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/373 Esas
KARAR NO : 2018/704
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; huzurdaki görülmekte olan dava davacı tarafından davalıya karşı açılan haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat taleplerine dair olup davacı taraf ile davalı sigorta şirketi arasında tükteici işlemi kabul edilebilecek bir ilişki bulunmadığı gibi davacı davalı sigorta şirketinin sigortalısı olmadığından davalı şirket yönünden de tüketici işlemi söz konusu olmadığını, davalı şirketine sigortalı … Şti. Nin malik ve işleteni olduğu … plakalı araç 07.12.2016 tarihinde … adresinde …’ e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsü kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, bu kusur durumu davalının da kabulünde olduğunu, kaza akabinde müvekkilinin kasko şirketince ekspertiz atanmış ve 08.12.2016 tarihinde …sayılı hasar dosyası açıldığını, davalı 21.12.2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle taraflar arasında ki değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebileceğimiz miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 sayılı HMK 107 Md. Uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabii olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 250,00-TL değer kaybı hasar bedelinin polie limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 21/12/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline her türlü başvuru, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; kaza tespit tutanağı ve diğer deliller tarafına tebliğ edilmediğini, öncekilke davacı iddialarına dayanak tüm delillerin HMK md.121-122 gereği tarafına tebliğini talep ettiğini, … plakalı araç müvekkili şirket tarafından 24.11.2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 529752816 nolu zorunlu karayolu mali mesuliyet sigorta poliçesi ilesigortalandığını, davacı yanan 27.01.2017 tarihinde EFT yolu ile 3.078,67-TL 25.01.2017 tarihinde … A.Ş. Ye rücuen 10.929,00-TL ödeme yapıldığını, iş bu ödeme ile müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğini ve davacının zararı karşılandığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Her ne kadar davacı dilekçesinde gösterdiği gerekçelerle dava açmış ise de davanın esasını teşkil eden “değer kaybı tazminat ” talebi bakımından mahkememizce istenebilecek miktarın tespiti kusur ve araç değerlemesi alanında uzmanlık gerektiren bir konu olması nedeniyle bilirkişi inceleme hususunda ara karar oluşturup, ara karada bilirkişi görevlendirilip bilirkişi için gerekli olan masraf bakımından kesin süre verilmesine karşın bu süre içinde giderin tamamlanmamasından dolayı inceleme yapılamamış ve verilen ihtarat gereği davacı taraf bu delille dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığından ve dava bu şekilde ispat olunamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Kesin süreye ilişkin ara kararının verilmesiyle karşı taraf lehine usulü kazanılmış hak doğmaktadır. Bu ilkenin doğal sonucu, yargısal kesin süreyle sadece tarafların değil, hakimin de bağlı olduğu, dolayısıyla hakimin bu tür bir ara kararından dönmesinin hukuken geçersiz bulunduğudur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 gün ve 2012/9-1199 E., 2012/1215 K. sayılı ilamında da bu ilkeler benimsenmiştir. Gider avansının yatırılmaması halinde açılan dava, dava şartı yokluğundan reddedilir (Yön. m. 45/3); delil avansının yatırılmaması halinde ise, o delilden vazgeçilmiş sayılır(Yön. m. 45/3). Bir davanın açılmasıyla başlayan yargılama faaliyetinde karara ulaşmak bakımından mahkeme ve taraflarca yapılması gereken belirli işlemler bulunmakta olup, her işlemin belli bir zaman aralığında yapılması gerekmektedir. Usul hükümleri ile normatif bir değer kazanan bu zaman aralıklarına süre denilmektedir. Böylece usul işlemlerinin yapılması zamansal olarak tarafların ya da mahkemenin arzularına, inisiyatifine bırakılmamış olmaktadır.
Nitekim Yargıtay …Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No: … ve 31/05/2017 tarihli kararında ” Mahkemece; bilirkişi ücreti yatırılması için davacı vekiline kesin süre verilerek verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş, ihtara rağmen davacı vekili tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, teknik inceleme yapılamadığı için dava konusu hasar, kusur ve kazanç kaybı talepleri ile ilgili herhangi bir sonuca varılamadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş… kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı ——– vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına” karar verilmiştir. Bu içtihatlar ve mahkememiz değerlendirmesi sonucu aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’den mahsubu ile eksik kalan 4,50-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 4,60-TL vekalet harcı giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 250,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır