Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/364 E. 2021/662 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/364 Esas
KARAR NO:2021/662 Karar

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/04/2017
KARAR TARİHİ:04/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 01.12.2014 tarihi itibarı ile imzalanan sözleşmenin mevcut ve hukuken “geçerli” bir sözleşme olduğunu, davalının geçerli sözleşmeden doğan tüm yükümlülük ve borçlarını ifa etmemesi, gerek davalının gerekse Grup Şirket Üst Yönetimi’nin sergilediği tutum ve tasarruflardan yola çıkılarak gelecekte de ihlalin artarak devam edeceğinin anlaşılması, ilgili sözleşme kapsamında müvekkiline taahhüt edilen edimlere benzer ve iltibasa yol açacak başkaca kaynak ve kurgular ile başkaları adına sözleşme konusu hizmetin yerine getirildiğinin tespiti ve ayrıca yerine getirilmeyen hizmetlerin müvekkilinin maddi ve manevi kaynak ve itibarının kaybına sebebiyet verecek şekilde kendisinin bağlı olduğu başkaca sözleşmelerde temerrüde ve zarara maruz kalması ve olası kar ve kazanç getirici sözleşme akdetme ihtimallerinin sona ermesi dolayısı ile meydana gelen tüm zararlarının tespit edilerek ödenmesine, sözleşmenin ihlalinden dolayı uğradıkları itibar kaybına ve vs. dolayısı ile maruz kaldıkları her türlü manevi zararlarının, olası tüm kazanç kayıplarının, masraflarının, denetim cezaları ile tüm ticari kayıp ve zararlarının tazmin edilmesine, ayrıntılı inceleme sonucu belirlenebileceğinden, şimdilik 100.000,- TL zarar miktarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında … Barındırma, Bakım, İşletim ve Destek Hizmeti, … Programı Satış, Pazarlama ve Lisanslama Hizmetine ilişkin sözleşmenin 01.12.2014 tarihinde imzalandığını, İş bu sözleşmenin 12 maddeden oluşmakta olup, 36 ay süre ile imzalandığını, sözleşmenin 11. maddesinde sözleşme süresinin bitiminden en az 4 ay önce herhangi bir tarafın yazılı fesih bildiriminde bulunmaması durumunda sözleşmenin 12 ay süreler ile uzayacağının hüküm altına alındığını, iş bu sebeple sözleşmenin halen yürürlükte olduğunu, özetlenecek olursa; Karbil yönünden 3 ayrı projenin bulunmakta olduğunu, bu projelerin internet sitesi, mobil uygulamalar ve sim menü olduğunu, Yine özetlenecek olursa; … yönünden ise bu projelerin hayata geçirilmesi için GSM operatörleri (Turkcel) de dâhil olmak üzere gerekli izinlerin alınması, yazışmaların yapılması, gerekli sözleşmelerin imzalanması, koordinasyonu sağlama ve tüm taleplerini tam doğru ve zamanında yerine getirmek vb. yükümlülüklerin getirildiğini, Dolayısıyla davacı tarafa yalmızca ücret ödeme yükümlülüğünün yüklenmediğini, bu yükümlülük yanında izin ve koordinasyon yükümlülüklerinin de getirildiğini, İş bu işbirliği uyanınca ilgili sözleşmenin 5. ve 6. maddesinde davacının yükümlülükleri, 7. maddesinde tarafların yükümlülükleri, 8. maddesinde ise müvekkili şirketin yükümlülüklerinin belirlendiğini, İşbirliği sözleşmesinin 5.6’ncı maddesinde “…, … platform ve programının yapılandırılıp, yürütülmesi ile ön şart olan … fisanslarının öncelikle koalisyon kurumları ve müteakiben ilişkili Kanal ve Kullanıcıların süreli/sinirli ve ücretli veya ücretsiz verilmesi için; işbu sözleşme ve/veya Kullanıcı koalisyon kontratlarını ait sayı, şart ve sürelerce geçerli kullanma” kullandırma haklarının temin ve tedariği ile yükümlüdür” hükmüne yer verildiğini, 5.5$’inci maddesinde “…, … sistemi ve servisleri üzerinden Koalisyon, Kanal ve Kullanıcılara iletilecek tüm merkezi veya işbirlikli … içerik, değer, duyuru ve kurgularına ait izin ve yetkileri sağlamak ve merkezi, ilgili ve/veya işbirlikli … personeline zamanında iletme yükümlü olduğu belirtildiğini, Yukarıda belirtilen sözleşme maddeleri uyarınca … GSM operatöründen sim menü sistemlerinin çalışmalarını sağlayacak ve yazılımın tamamlanması için elzem olan gerekli izinlerin davacı tarafından alınmadığını, iş bu izinler alınmadığından proje süresinin uzadığını ve uzamakta olduğunu, Nitekim elektronik posta yazışmalarında davacının beyanlarında … tarafının beklendiği ve testlerde ilerleme yapılamadığının açıkça ifade edildiğini, Müvekkili şirket tarafından şu an yayında olmayan … ve şu an yayında olan … sitesi, … Yönetim Portalının, bilgi güvenliği nedeni ile dış ortama açık olmamakla birlikte, Mobil … Uygulaması, Mobil … Uygulamasının, … İletişim Hizmetleri A.Ş.’den alınması gereken izinler dışında eksiz olarak teslim edildiğini, Müvekkili şirketin teslim edemediği kısımların ise davacının … İletişim Hizmetleri A.Ş.’den alacağı izinler neticesinde yazılabilecek uygulamalar olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, dava dilekçesinde yer alan 908,45 oranında projenin tamamlandığına dair itirazın maddi gerçek ile bağdaşmadığını, 22.07.2016 Tarihli elektronik posta yazışmasında görüleceği üzerine projenin tamamlarımak üzere olduğunu, yaklaşık 490 oranında projenin tamamlandığını, Yine 22.11.2016 tarihli elektronik posta yazışmasından anlaşılacağı üzere davacı şirket
yetkilisi … tarafından … A.Ş. den alacağı izin neticesinde gerçekleştirilecek hizmetler dışında projenin tamamlandığının açıkça ikrar edildiğini, Dava tarihi itibariyle sözleşmenin halen yürürlükte olduğunu, projelerin bitişi konusundaaraflarca kesin tarih belirlenmediğini, Projelerin tahmini bitirilme hedeflerinin taraflarca kararlaşlırıldığını ve uygulamaya
konulduğunu, bu hedefler doğrultusunda gerekli olan çalışmaların yapıldığını, Müvekkili şirketin üzerine aldığı işi layıkıyla yerine getirdiğini ve davacı şirketi proje onusunda sürekli olarak bilgilendirdiğini, Ancak bu bilgilendirmeler yapılırken davacı şirket nezdinde çalışanların işten ayrıldığını ve hu barı hakkında da müvekkilimin bilgilendirilmediğini, Nitekim davacının sunduğu elektironik posta yazışmalarında dâ yaşanan … şirketten de kaynaklandığı, …’in projeden ayrıldığı, ekibinin de azaltıldığının ikrar edildiğini, Yine müvekkili şirket tarafından yine haberleşme için elekişonik posta gönderildiğini, ancakbu elektronik postalara cevap verilmediğini, daha sonra bu kişilerin işten ayrıldığı bilgisine ulaşıldığını, dolayısıyla müvekkili şirketin muhatap dahi bulamadığını,Yine diğer bir gecikmenin sebebinin davacı arasındaki koordinasyon eksikliği olduğunu, davacı tarafından yapılan analizlerin davacı şirkelin CEO’su … tarafından yapılmakta, yine aynı kişi tarafından kodekler yazılmakta ve sürekli değiştirilmekte, kendisine davacı şirket çalışanları tarafından sorulan her sorulara süresinde yanıt alınamaması olduğunu, yine kodeksler incelendiğinde anlaşılmasının da zor olduğunun görüldüğünü, öle yandan davacı şirkette analiz ve test sürecinde yetkili personellerin işten çıkması veya çıkarılması sonucunda bu konuda yetkili personel bulunmamasının da süreci etkilediğini, Davacı tarafından 25.10.2015 tarihinde projenin tamamlanması gerekirken tamamlanmadığı, bu sebeple gelir kaybına uğradığının iddia edildiğini, bu hususun dahi davacının kötü niyetini ortaya koyar nitelikte olduğunu, zira müvekkili şirkete gerekli çalışmalarının yapılması için gerekli bilgilerin (…) Ocak 2016 tarihinde verildiğini,Yine davacının çeşitli şirketler ile yaptığı sözleşmelerin müvekkili şirketin tarafı olmadığını, … ve … grubuyla sözleşme yapılmış dahi olmadığını, müvekkili şirket tarafından tarafı olmadığı, bu sözleşmeye ilişkin taahhütte bulunmadığı bir husustan sorumlu lutulmasının açıkça kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava; taraflar arasında akdedilen sözleşmeden dolayı, davalının sözleşmeden doğan yükümlülük ve borçlarını ifa etmemesi iddiasına dayalı olarak, davacı yanca uğranıldığı iddia ve talep olunan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla tanıklar dinlenilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Mahkememizce dinlenilen davalı tanıklarından;
Tanık … yeminli beyanında; “… Ben davalı şirket nezdinde ve dava konusu projeyi sonradan devralan proje yöneticisi olarak görev yapmaktaydım, söz konusu proje bir arge projesedir ve bu hususta taraflar başlangıçtan itibaren sürekli görüşme ve toplantı halindeydi, arge projesi tamamlanıp hayata geçecek projenin kapsamıyla ilgili de Karbil Yazılım söz sahibi olacaktı, bu projenni bir süre limiti de yoktu, zira her iki taraf için de kazanç ve kazanç paylaşımı söz konusuydu, çalıştığım davalı şirket projenin web tasarımı ile ilgili bölümünü tamamladı v eayrıca mobil uygulama ile ilgili gerek android gerek ios eplicationlarını da tamamladı, ancak projenin iki problemi nedeniyle ve davacı yanın çalışanlarının değişmesi nedeniyle projeyi devam edemedik, sistemin probellemlerinden ilki bankacılık uygulaması ile dükümanların anlaşılabilir olmaktan uzak karmaşık olması idi, davacı yan bununla ilgili sürekli yeni gencellemeler ve ek dökümanlar sunuyordu ve bunun hayata geçirilmesi ve kolay anlaşılabilmesi mümkün değildi, bir diğer problemde dava dışı … firmasının sim menü altyapısını zamanında teslim edememesiydi, biz çalışma arkadaşlarımızı davacı yan işyerinde haftanın üç günü çalıştırırken daha önce muhatap oldukları elamanların işten ayrıldıklarını öğrenince artık bu işe devam edemeyeceklerini anlayıp, karşı tarafa bu konuda e mail gönderdik ve telefonla aradık, ancak biz bu konuda cevap alamadık ve bir ihtarname ile karşılıştık, tarafların son toplantısında davacı yan tarafımıza haber vermeden bir avukat dahil ettiği ve işlerin hangi yüzde ile tamamlamıp tamamlanmadığı ile ilgili toplantı tutanağının imzalanmasını talep etti, ancak biz toplantıya katılan vekilten haberdar olmadığımız ve ayrıca rutin bir toplantı olması nedeniyle bu taleplerini etik bulmadık ve kabul etmedik…”şeklinde;
Diğer davalı tanığı … da yeminli beyanında; “… Ben davalı şirkette çalışıyorum, dava konusu projeyle ilgili olarak görevlendirilmem üzerine davacı şirketin işyerinde haftanın en az üç günü o tarihlerde bu işle ilgilenenen davacı çalışanları … ve … isimli kişilerle koordineli olarak çalıştım, ancak daha sonra … işten ayrldı, bir süre … ile muhatap oldum, bir süre sonra … Hanım da işten ayrılınca davacı şirket nezdinde muhatap olacağım herhangi bir isim kalmadı, bunun üzerine kendi şirketime durumu haber verdiğimde çalışmaların durduğunu öğrendim, orada çalıştığım süre zarfında en büyük problem … dediğimiz dökümanın sürekli değişiyor olmasıydı, çünki bu durumda sabit bir döküman üzerinde sistem geliştirilmesi yapılamıyordu ve ayrıca teslim edilmeyen … sim menü nedeniyle de mobil uygulama üzerinden yapılması gereken testler yapılamıyordu, ayrıca davacı yan çalışanlarının sürekli işten atılma kaygısıyla hareket ettiklerini çalışmalarım esnasında sohbet ederek tanıklık ettim ve hatta bir defasında yine ben ordayken haciz uygulaması yapılıp, demirbaş sayıldığı duruma rastgeldim, bu esnada kendi özel bilgisayarımı dahi davacı şirkete ait olmadığı yönünde ilgili memura anlatmam gerekti…”şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Yine mahkememizce dinlenilen davacı tanıklarından;
Tanık … yeminli beyanında; “…Ben taraflar arasındaki iş ilişkisi sona erdikten sonra işin ne miktar tamamlandığı yönünde rapor düzenlemek için davacı şirket ile anlaştım davalı yanın vaad ettiği sürede işin tamamlanma imkanının olmadığını tespit ettim yaklaşık %8 bir işin tamamlandığını işin büyük bir bölümünün kaldığını gördüm öğrendiğim kadarıyla davalı şirketin yeterince bu iş için personel atamadığını bütçe ile herhangi bir bilgim yoktur, ben çalıştığım dönemde mayıs – eylül 2016 tarih aralığında türkcell sim menüsünün gönderildiğini ve türkcell sim menünün çalıştığını gördüm…”şeklinde;
Diğer davacı tanığı … de yeminli beyanında; “… Ben projenin başında davalı yan adına çalışıyor idim daha sonraki aşamalarda davacı yan adına çalıştım halen 3. Bir şirkette çalışmaktayım projenin başında davalı yan projenin hayata geçirilmesi ile ilgili olarak yeterli sayıda eleman görevlendiremedi 2 kişilik bir ekip ile yetinildi bu projenin geçikmesine ve ilerlememesine neden oldu şirket dışında … den kaynaklanan nedenlerlede geçikmeler yaşandı örnegin Sım menü teslim edilmekle birlikte … ayağında bunu test edebileceğimiz ortam ilgili şirketçe kaybedildi ve bu ortam hiç test edilemedi yapılacak iş birden fazla aşamalı ve değişik konuları bir arada barındıran bir oluştuğundan bana göre işin %60-65 nin tamamlandığını söylemek mümkün davacı yanca yer temini konusnuda herhangi bir eksiklik olmadığı gibi bütçe ile de bir sıkıntı olmadığını biliyorum ancak 9 ayda tamamlanması greken bir proje 2 yılda tamamlanamadığı için sözleşme feshedildi daha doğrusu iş devam etmedi…” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Taraf tanıkları dinlenmesine müteakiben, mahkememizin 14/11/2018 tarihli ara kararı ile; “Her iki tarafa borç yükleyen sözleşme incelenerek, taraf delilleri, tanık anlatımları ve dosyadaki tüm yazılı deliller kapsamında; tarafların edimini yerine getirip getirmediği, ne oranda yerine getirdikleri, yerine getirilmeyen edimler konusunda tarafların varsa kusurları ve kusur dağılımı yapılarak davacının zarara uğrayıp uğramadığı ve varsa miktarını tespiti ve bu zarardan davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı” hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler, Bilgisayar Mühendisi …, Elektrik Mühendisi … ve YMM … tarafından 10/01/2020 tarihli kök rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “…Davalının edimini büyük oranda yerine getirdiği ve ilgili fasılları tamamladığı, tamamlanan sistemlerin incelenerek taraflarca kabul edildiği, projenin Jira yazılımında %81, 22.07.2016 tarihli Proje Yöneticisi … tarafından hazırlanan projenin %90’nın tamamlanmış iş safhasına getirildiğinin anlaşıldığı, Projenin ilerleme safhasındaki sıkıntılarının projede yapılan revizyonlar ile … altyapısının (Akıllı yönetim servisleri) yeterli oranda bağdaşmaması ve test imkânının olmamasından kaynaklandığının düşünüldüğü, Davacının ise; edimini yerine getirdiği ve sözleşmeden doğan ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği, … ile ilgili başvuru ve yazışmaları yaptığı, ancak projenin mevcut içeriği ile … altyapısı altında yeterli oranda ilerleme kaydedilemediğinin anlaşıldığı, Proje konusunun geliştirilen yeni bir uygulama olması, sektörde test edilip denenmiş olmaması ve … gibi firmaların projeye ilk aşamada sıcak bakmaması, dolayısıyla buradan bir kar ve kazanç kaybı hesaplamasının yapılamayacağı kanaatine varıldığı, Dava konusu tazminat kalemleri ile ilgili olarak, davacı şirket ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya üzerinde yapılar mali incelemeler sonucunda; … İle Yapılan Sözleşmede Temerrüde Düşülmesi: Bu tazminat kalemi nedeniyle şimdilik 5.000,00-TL talep edildiği, davacının, … ile olan ticari ilişkisi nedeniyle Mayıs/2010-Nisan/2012 dönemleri arasındaki 24 ayda elde ettiği net gelirinin 12.430,22 TL, aylık 1.035,85 TL olarak hesaplandığı, davacı talebinin hangi tarihler arasındaki dönemi kapsadığı hususu açık olmadığından, toplam gelir kaybına yönelik hesaplamanın yapılamadığı, Yapılan Harcamalar: Bu tazminat kalemi nedeniyle şimdilik 70.000,00- TL talep edildiği, İşçi Ücret ve Giderlerinin, anılan alacak kalemi içinde yer alan Operasyonel Giderler kapsamına alınabilecek en önemli harcama kalemi olarak değerlendirildiği, davacı şirketin 2014-2015 ve 2016 yıllarındaki İşçi Ücret ve Giderleri kapsamında yapılan harcamaların toplam tutarının 2.079.473,12 TL olduğu, Tasarım Giderleri ile ilgili harcamalara dayanak belge ve bilginin sunulmadığı,… Projesi Teknik Denetim Giderine dayanak olarak gösterilen; Müşteri Denetim Şirketi olan … A.Ş. tarafından düzenlenmiş faturaların toplam tutarının KDV hariç 100.000,00 TL olduğu, … … Platform Geliştirme Hizmet Alım Giderlerine dayanak olarak; davalı şirketçe düzenlenmiş olan 30.12.2014 tarih, 375967 sayılı ve 210.000,00-EUR karşılığı 596.190,00-TL tutarındaki faturanın gösterildiği, fatura bedelinin davacı şirketçe tamamen ödendiği, Denetim Cezaları ve Diğer Masraflar olarak talep edilen harcamalara dayanak belge ve bilginin sunulmadığı, Yukarıda; Tasarım Giderleri, … Projesi Teknik Denetim Gideri ve … … Platform Geliştirme Hizmet Alım Giderleri başlığı altında yer alan harcama tutarlarının, Test Tanımlama ve Tetikleme hizmet bedeli 11.000,00-TL ile birlikte 17.04.2017 dava tarihinden sonra 01.11.2017 tarih, 992873 sayılı fatura ile şirket ortağı … Ltd.’ye KDV dahil 857.742,00-TL olarak fatura edildiği, bu fatura nedeniyle davacı şirketin 673.038,19 TL gelir elde etiği..” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce tarafların bilirkişi kök raporuna olan beyan ve itirazları kapsamında ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek mahkememize sunulan 22/10/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle de; “… Dava konusu yazılım açısından edimlerin ifası konusunda davalı ve davacının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, Davalı tarafından, projenin %81’lik bölümünün tamamlanmış olduğu, %19’luk kısmının tamamlanmadığı, kalan işlerin sözleşme tarafı olmayan operatör … tarafında gerçekleştirilmesi halinde sürece devam edilebileceği, projenin sürekli geliştir modeline dönüştüğü ve bu sebeple taraflara bir kusur atfedilemeyeceği, dolayısı ile davalının zarardan sorumlu tutulamayacağı …” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporlarının incelenmesinde de, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli oldukları anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden dolayı, davalının sözleşmeden doğan yükümlülük ve borçlarını ifa etmemesi iddiasına dayalı olarak, davacı yanca uğranıldığı iddia ve talep olunan zararların tazmini istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, celbi talep olunan tüm belge ve kayıtların getirtilerek dosyamız arasına katıldığı, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla tanıkların dinlenildiği ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alındığı, alınan raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduklarının anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, bu bağlamda davaya konu somut olay değerlendirildiğinde de, az yukarıda ayrıntıları yazılı olan ve tamamen teknik incelemeler sonucu tanzim olunan bilirkişi raporları ile de tespit edildiği üzere, dava konusu yazılım açısından edimlerin ifası konusunda davalı ve davacının üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiği, davalı tarafından, projenin %81’lik bölümünün tamamlanmış olduğu, %19’luk kısmının tamamlanmadığı, kalan işlerin ise sözleşme tarafı olmayan operatör … tarafından gerçekleştirilmesi halinde sürece devam edilebileceği, projenin sürekli geliştir modeline dönüştüğü ve bu sebeple taraflara bir kusur atfedilemeyeceği ve dolayısıyla da davalının zarardan sorumlu tutulamayacağı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu fazla yatırılan 1.648,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.450,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince varsa, taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04.10.2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır