Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/359 E. 2018/675 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/359
KARAR NO : 2018/675
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirkete hizmet sunduğu dönem boyunca 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası kamunun 81-1 maddesinde düzenlenen özel sektör işverenlerin ödemesi gereken malullük yaşlılık ve ölüm sigortaları priminden işveren hissesine düşen 5 puanlık kısmının hzinece karşılacağına dair hükmünün uygulanması için sağlanması gereken şartları sağldığını, bu duruma rağmen davalı tarafından müvekkilinin muvafakati olmaksızın davalı şirket tarafından hazinecekarşılanan bu 5 puanlık indirimin haksız şekilde müvekkilinin hakedişinden kesildiğini, bu kesintiye dayanak olarak KİK genel Tebliği ve Sgk Tarafından yapılan düzenlemelerin dayanak gösterildiğini davalıdan hakediş yapılan kesintilerin iadesinin talep edildiğini davalı idare 04/03/2014 tarih 11287 sayılı yazısı ile ile iade işleminin ancak mahkeme kararı olması halinde yapılacağını kendilerine bildirdiğini, kanunun öngördüğü indirimde özel sektör işverenlerinin indirimi hak etmeye dair koşullarının sağlandığı başka kamuda ihale alan almayan ayrımı yapılmadığınıyapılan kesintilerin dayanağının açıkladıkları nedenle hukuka aykırı olması sebebiyle iş bu davayı açtıklarını davalarının kabulü ile fazlaya dair haklarının saklı kalmak üzere müvekkili şirketin hakedilerinden haksız olarak kesilen bedelden şimdilik 10.000,00 TL’nin davalı idare tarafından taraflarına ödenmesini kesintilerin yapıldığı tarihten itibaren ticari faiz ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir,
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu miktar belirli ise kısmi dava açılamaycağını, davanın bu yönden reddi gerektiğni, dava konus taleplerle ilgili hak kaybı oluşmamaması bakımından zamanaşımı itirazında bulunduklarını ve bu yöndende reddine karar verilmesi gerektiğini,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının davalı yanca yapılan kesintileri davalıdan geri isteyip isteyemeyeceği ve miktarı noktasındadır.
Konuda uzman bilirkişi marifetiyle yaptırılan incelemede ;taraflar arasında ihtilafsız olan sözleşmenin bir hizmet alım sözleşmesi olduğu,davacının yüklenici, davalının idare olarak sözleşmede yer aldığı, davalı yanca hakedişlerden % 5 teşvik kesintisi uygulandığı, 5510 Sayılı Yasaya göre 81. Maddede işverenlerce ödenmesi gereken % 5 lik prim tutarının Hazinece karşılanması gerektiği ve hakedişlerden kesilmesinin bu nedenle doğru olmadığı, hakedişlerden toplamda yapılan 15.911,24 TL lik kesintinin yasal dayanağı olmayıp, yasada özellikle aksi öngörülmüş olmakla iadesi gerektiği yönünde bildirilen görüş gerek yasaya,gerekse bu tip davalarda Yargıtay’ın görüşüne de uygun bulunmakla ISLAH dilekçesi de nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı yana sözlü yargılama için ihtarlı davetiye tebliğ edilmiştir. Davalı yan vekili sağlık mazereti bildirmiş ancak raporu mahkememize göndermediği gibi, davalı yanın 20 civarında vekille temsil ediliyor olması karşısında sözlü yargılamaya yokluğunda geçilmesi ve mazeretinin reddedilmesi savunma hakkının ihlali olarak görülmemiştir. Zaten davalı yan esasa ilişkin yazılı beyanda da bulunmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABÜLÜ ile; 15.911,24 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, bu miktarın 10.915,75 TL kısmına (temerrüde düşürülen talep miktarı) kısmını 04/03/2014 talep ret tarihinden itibaren kalan kısmına da dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alınması gereken 1.052,39 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL ve ıslah ile alınan 101,00 TL olmak üzere toplam: 271,78 TL kısmın mahsabu ile bakiye 780,61 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden peşin ,başvuru harcı ve ıslah harcı toplamı: 300,98 TL, posta gideri 105,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 750,00 TL olmak üzere toplam: 1.155,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim