Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/343 E. 2020/81 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/343
KARAR NO : 2020/81

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla Bağcılar Meydanı ışıklarında ilerlerken, başka yönden gelen davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığını, kaza neticeside araçta maddi hasar meydana geldiğini, aracın tamir bedeli olan 2.681,00 TL’nin müvekkilinin sigortasından karşılandığını, müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkili tarafından kazaya karışan aracın sigortacısı konumunda olan davalı … şirketine değer kaybının tazmini bakımından başvurada bulunulduğunu, hasar dosyası açıldığını, ancak sigorta ettirenin kusurlu olmaması gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin aracında oluşan şimdilik 1.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının kaza tespit tutanağında kendisinin asli kusurlu olduğunu kabul ettiğini, ilgili sigorta şirketinin de kaza tespit tutanağını incelemesi neticesinde davacıyı % 100 kusurlu bulduğunu, bu nedenle kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı … şirketine tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde ; davalı yan duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.

G E R E K Ç E /
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev ve yetki açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşıldığından davanın esasına geçilmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının aracında oluşan değer kaybı bedelinin tazminine ilişkin bir Tazminat davasıdır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, tanıklar dinlenilmiş beyanları alınmış ve ayrıca iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve raporlar alınmıştır.
Mahkememizce dinlenilmesine karar verilen tanıklardan;
Tanık … duruşmadaki yeminli beyanında özetle; “ben olay esnasında davalı … ‘nun kullandığı araçtaydım, kazanın olduğu esnada oldukça yoğun bir trafik vardı bu nedenle araçlar yanan ışığa göre hareket edemiyorlardı, yol aldığımız sırada ışık kırmızıya döndü, ancak yolun yarısına gelmiştik, bu esnada sağ taraftan davacının aracını da gördük, yavaşladık, durduk ancak o bizi görmediği için aracımıza çarptı, kazadan sonra kusura bakmayın dalgındım, buraların yabancısıyım dedi.Olay bu şekilde meydana geldi, olay esnasında davacı cep telofonu ile oynuyordu veya başka bir şeyle uğraşıyordu, bunu kendisi de bizzat ifade etti” şeklinde,
Diğer tanık … yeminli beyanında özetle de; “olay günü ben davalı … nun kullandığı aracın sağ arka koltuğunda oturuyordum, metro çalışmasından kaynaklanan olağan dışı bir trafik akışı söz konusuydu ve hiçbir araç trafik ışıklarının elverdiği ölçüde hareket edemiyordu ve bu nedenle tüm sürücüler kontrollü bir şekilde yol alabilmekteydi, içinde bulunduğum araç sürücüsü de yolu kontrol ederek giriş yapacağı esnada sağ taraftan yolu kontrol etmeden çıktığını düşündüğüm davacı yan aracı, aracımıza sağ taraftan çarptı, olaydan sonra araçlarımızdan indik ve araçlara baktık bu esnada davacı buraların yabancı olduğunu ve haritalara baktığını ve bu nedenle göremediğini beyan etti.Bu beyanlara göre olayın nasıl olduğu yazılarak tutanaklar düzenlendi, olay esnasında trafiğin standart dışı yoğunluğundan dolayı hiçbir araç yeşilde geçemiyordu , kırmızıda da duramıyorlardı, zira yolun yarısında ışık değişiyordu.Bu nedenle araçların normal trafik kontrollü bölgedeki gibi bir trafik akışı yoktu, sürücüler kendi insiyatifleri ile ve kontrollü geçiyorlardı” şeklinde beyanlarda bulunmuşlardır.
Mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplandıktan sonra, tarafların kusur durumlarının tespiti bakımından, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle;”…davalı şirkete sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü, davalı …’nun hatalı sevk ve idaresinin, birinci derecede ve takdiren % 80 oranında etkili bulunduğu, … plakalı otomobilin sürücüsü, davacı …’in hatalı sevk ve idaresinin ikinci derecede ve takdiren % 20 oranında etkili olduğu…” tespitleri yapılmıştır.
Mahkememizce, bilirkişiden alınan kusur raporu, tanık anlatımları ve tarafların tuttuğu trafik kazası tespit tutanağı ile örtüşmediğinden ve incelenen CD kaydında olayın nasıl meydana geldiğine ilişkin aydınlatıcı hiçbir açıklama yer almadığından ve rapor oluşa uygun olmadığından, mahkememizce 08/07/2018 tarihinde verilen ara kararı gereği kusur yönünden dosyanın ATK Trafik İhtisas Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş ve rapor alınmıştır.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilerek mahkememize gönderilen, 28/01/2019 tarihli kusur raporunda özetle de; “davacı sürücü …’in kusursuz olduğu, davalı sürücü …’nun %100 oranında kusurlu olduğu” bildirilmiştir.
Mahkememizce, ATK dan alınan kusur raporunun yeterli olduğu anlaşıldığından, mahkememizin 02/04/2019 tarihli ara kararı gereği; davacı yanın aracında değer kaybı meydana gelip gelmediği ve varsa miktarının tespiti açısından konuda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi… tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “…dava konusu … plaka sayılı … marka/tip, … model aracın kaza tarihinde 12.646 km’de olduğu, dava konusu 30/09/2016 tarihli kazaya ait araçtaki hasar-onarım kalemlerinin; değer kaybına etkisi bulunmadığı tespiti ile, “”Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.S Sigortası Genel Şartları tebliği ekinde yer alan Teminat Dışında Kalan Haller Başlıklığı Altındaki Maddeye 2’ye göre; iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım / değişim ile giderilen hasarlar” teminat dışında olduğu belirtildiği, dava konusu aracın hasar sonrası yapılan onarımının değer kaybı teminatı dışında olduğu, davacının aracında değer kaybı meydana gelmediği …” tespitleri yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından her ne kadar bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre değer kaybının, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olduğu beyan edilmiş ise de, davaya konu somut olayda poliçe tarihinin 19/08/2016, kaza tarihinin ise 30/09/2016 tarihi olduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de somut uyuşmazlıkta, değer kaybı tazminat hesabında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Ek 1. deki formüle göre hesaplama yapılması gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın da genel şartlara uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin iş bu itirazına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı … vekili tarafından da HMK 329/1 ve 329/2. Maddeleri gereği bir takım talepler ileri sürülmüş ise de, somut olayda, HMK 329/1 ve 2’nin tatbikini gerektirecek bir olgunun mevcut olmadığı, davacı tarafın açmış olduğu davasındaki haksızlığın yapılan yargılama ve alınan raporlar sonucu ortaya çıktığı, böyle bir durumda davacının hiçbir hakkı olmadığından bahisle dava açan taraf olarak değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından, davalı … vekilinin bu yöndeki istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, mahkememizce, tüm delillerin toplandığı, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen ve yukarıda yazılı gerekçelerle dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olduğu anlaşılan bilirkişi raporunda, dava konusu … plaka sayılı … marka/tip, … model araçta herhangi bir değer kaybı meydana gelmediğinin tespit edildiği, bu haliyle yapılan değerlendirme de davacının herhangi bir değer kaybı zararının doğmadığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın reddine, yine davalı … Erkut vekilinin de HMK 329/1 ve 329/2. Maddeleri gereği ileri sürdüğü taleplerin de yukarıda yazılı gerekçelerle reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL ret harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 23,00 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; davacı ile davalı …vekilinin yüzüne karşı diğer davalın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …