Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/341 E. 2018/1048 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/341 Esas
KARAR NO : 2018/1048
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/04/2017
KARAR TARİHİ: 06/11/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu arasında 1 Kasım 2016 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin akdedilmesini takiben taraflar arasında uyuşmazlıklar yaşandığını ve yaşanan uyuşmazlıklar neticesinde müvekkilinin ortaklıktan ayrılmasına karar verildiğini, müvekkilinin alacağına ilişkin başlatılan icra takibine davalı tarafça mesnetsiz iddialar ile itiraz eedildiğini, davalı takipte borcun tamamının ödeme şekline vekalet ücreti ve masraflara itiraz etmekle birlikte itiraz dilekçesinin 4. Bendinde açıkça 58.000-TL borcumun olduğu doğrudur ifadesi ile borcunu ikrar ettiğini, davalı tarafın itiraz dilekçesinde borcun tasfiyesine ilişkin protokolden bahsederek, borcun taksitlendirildiğini ve tek seferde ödeme yapamayacağı iddiasında bulunmuş olduğunu, protokolde de görüleceği üzere müvekkili ile böyle bir anlaşması bulunmadığını, davalı borçlunun borcunu ikrar ettiğini, itiraz ettiği ödeme şekline ve borcun ferilerine ilişkin ise herhangi bir somut delil sunmadığının aşikar olduğunu, davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına kötü niyetli davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından Mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; Adi ortaklığın feshinde de geçtiği üzere davacının sunduğu tutanaktanda anlaşılacağı üzere söz konusu 70.000 TL ortaklık parası olmasına rağmen davacının 58.000-TL ödediğinin ortada olduğunu, davacının 12.000-TL ödemediği için ortaklığın sona ermesinin sebeplerinden birinin bu olduğu göz önüne alındığında kendisinin ayrılmak istemesi ile geri kalan parasını da geri almak üzere adi ortaklığın feshini gerçekleştirmek olduğunu, basiretli bir tacir olarak söz konusu borcunun olmadığını söylemediğini, borcunun olduğu noktasında da ödemelerini anlaştıkları protokol üzerine taksitle yapmakta olduğunu davacının bankadan kendisine göndermiş olduğu taksitleri itiraz etmeden kabul etmiş bulunduğunu, bunun aksinin ancak eşdeğer bir yazılı belge ile kanıtlanabileceğini, borca itiraz sebebi ile ödenen kısmın iptaline karar verilmesin i talep etmiştir.
KARŞI D A V A /
Davacı karşı davalı tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; Ticaret hayatında kişinin ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık onun kişisel değerleri içerisinde yer aldığını ve önemli bir yeri kapsadığını, ticari şeref ve haysiyetin çiğnenmesi, onun ekonomik yaşam içindeki yerini ve durumunu sarsabileceğinin tartışılmaz bir gerçek olduğunu, hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimsenin, hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebileceğini, kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusel yarar yada kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biiryle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına yapılan her saldırının hukuka aykırı olduğunu, kısaca manevi zararın kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilme olduğunu, 15.000-TL manevi tazarın ödenmesini ya da borçtan mahsup edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davacı Karşı Davalı vekili tarafından Mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; kişilik haklarının zedelendiğinden bahseden karşı davacının müvekkilinin hangi eylemi ile nasıl bir mağduriyet husule geldiğine, ticari adının nasıl zedelendiğine dair somut bir açıklama yapmamış olmakla, zaten olmayan bir durumun somutlaştırılması da mümkün olmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından öncelikle dava şartı yokluğundan nihayet esas yönünden haksız davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Asıl davada talep davalı tarafından ödenmeyen alacağın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine, karşı davada ise manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında 03/03/2017 tarihli Protokol Gereği Ortaklık Bedeli iade alacağı dayanak gösterilerek 58.0000,00-TL alacağa işletilecek değişen oranlarda yasal faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş ve davalı borçlunun süresinde yaptığı 23/03/2017 tarihli itiraz üzerine takip durmuş ve itirazın iptali istemli davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan ve uyuşmazlık dışı bulunan Adi Ortaklık Sözleşmesi ve ayrıca taraflar arasında imzalanan Adi Ortaklık Sözleşmesinin Feshi başlıklı sözleşme hükümleri değerlendirildiğinde ortaklık sözleşmesi ile taraflarca 20 yıl sürmesi planlanan ve 1 Kasım 2016 tarihinde başlatılan ortaklığın, alacaklının ortaklıktan çıkma talebi üzerine 31/12/2016 tarihinde karşılıklı onayla fesh edildiği, ortaklık sözleşmesinde…-… ünvanlı ortaklığın değerinin 210.000,00-TL olarak belirlendiği ve ortaklar …, … ve…’un 1/3’er hisse sahibi oldukları kar ve zarara ortakların hisseleri oranında iştirak edeceği, ortaklığın idaresinde eşit oya sahip oldukları ortaklığın başlangıcı olan 01/11/2016 tarihinden önce iş yerine ait bütün borç ve alacakların ortaklardan …e ait olduğu mevcut hisselerin başkalarına devredilemeyeceği ve önceliğin her zaman mevcut ortaklara ait olacağı hususları kararlaştırılmış ayrıca Adi Ortaklık Sözleşmesinin Feshi başlıklı belgede de 01/11/2016 tarihinde başlayan Adi Ortaklık Sözleşmesinin Fesih edildiği belirtilerek, ortaklardan …’in ödemesi gereken 70.000-TL nin tamamını taahhüt ettiği sürede ödememiş olmakla birlikte, sağlık sorunları sebebiyle sözleşmenin feshini talep ettiği, diğer ortaklar … ve İrfan Başaransoy’un da bu fesih talebini kabul ettikleri belirtilerek ortaklık süresince (01/11/2016-31/12/2016) ortaklığa konu edilen işyeri ile ilgili çıkabilecek borçlardan …’in sorumlu olmayacağı hüküm altına alınmıştır. Yine 04/10/2016 tarihli tutanak başlıklı belgede, 1/3 hisse karşılığı 70.000-TL olarak kararlaştırılıp, bu miktarın 58.000,00-TL sinin Halkbankasında bulunan … hesabına yatırıldığı ve bakiyenin de 20 Kasım 2016 tarihinde ödeneceğinin belirtildiği görülmektedir. Yine aslı kasaya alınan bila tarihli protokolde de fesih sözleşmesine atıf yapılmak suretiyle …’in ortaklık için ödediği 58.000-TL nin ekonomik koşullar sebebiyle 1 defa da ödenemeyeceği, işyerinin mevcut cirosuna göre aylık 1.500-TL taksitler şeklinde başlanacağı ve ciro artışlarında bu miktarın arttırılacağı, ayrıca aynı ortaklık şartlarında 2017 yılı içinde işyerine yeni bir ortak alınırsa veya işyeri bütünüyle 3. bir kişiye devredilirse bu ödemenin bir defada tamamen yapılacağı taraflarca hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda davalının 31/03/2017 ile 15/12/2017 tarihleri arasında davacıya toplam 15.000-TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davacı tarafça başlatılan icra takip tarihi 10/03/2017 olup, bu durumda takip tarihi ile 04/04/2017 dava tarihi arasında 31/03/2017 tarihinde 1.500-TL ödeme yapıldığı görülmekte, dava tarihinden sonra da toplam davalı ödemesi 13.500,00-TL miktara ulaşmaktadır. Keza yapılan ödemelerin davacı tarafından tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Ortaklığa konu işyerinin 31/10/2017 tarihinde işyerini tamamen devrettiği ve buna göre protokolün (işyeri bütünüyle 3 bir kişiye devredilirse ödemenin bir defada tamamen yapılacağı) yönündeki hükmünün de, davanın açılmasından sonra yürürlük kazandığı görülmektedir. Davanın açıldığı tarih dikkate alınarak bu tarihteki duruma göre sonuca bağlanması gerekmekle, takip sonrası ve davadan önce yapılan kısmi ödeme mahsup edilmek suretiyle ve ayrıca ödeme tarihine kadar bu miktara takip tarihinden itibaren faiz yürütülerek asıl davanın kısmen kabulü gerektiği, takip ve dava tarihinde henüz muaccel olmamış alacaklar bakımından talebin bu nedenle reddine, alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı yararına icra inkar tazminatı tayini ile yerinde görülmeyen karşı davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-a-)Asıl davanın (takip tarihine kadar muaccel olmuş alacak miktarı dikkate alınarak) kısmen kabulü ile; davalının İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının (takip sonrası ve davadan önce yapılan kısmi ödemenin de mahsubu ile ve ödeme tarihine kadar bu miktara yasal faiz de uygulanmak suretiyle), 3.000,00 TL asıl alacak ve takip ve ödeme tarihine kadar işlemiş 45,38 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 3.045,38 TL alacak üzerinden iptali ile, takibin asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi suretiyle devamına,
b-)Kalan alacak kısmına yönelik itirazın iptali talebinin, takip ve dava tarihinde henüz muaccel olmaması nedeniyle reddine,
c-)Hükmolunan miktarın %20’si oranında 609,07 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
d-)Alınması gereken 208,03 TL nisbi ilam harcından peşin alınan 990,50 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 782,47-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 208,03 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
e-)Davacının yaptığı ilk masraf 43,25 TL, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 161,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 954,25 TL’nin red ve kabul oranına göre 50,10 TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.045,38- TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
g-)Davalının yaptığı 11,85-TL (vekalet harcı+vekalet pulu) yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 11,22 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
h-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.395,01-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-)Karşı dava yönünden; yerinde görülmeyen karşı davanın reddine,
a-)Alınması gereken 35,90-TL harç peşin alınmadığından bu harcın davalı karşı davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-) Davalı karşı davacının yaptığı yargılama giderlerinin davalı karşı davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
c-)Davacı karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalı yana VERİLMESİNE,
3-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Başkan …