Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/3 E. 2022/11 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/3
KARAR NO : 2022/11

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 02/01/2017
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin Alman kanunlarına göre kurulmuş ve merkezi Almanya’da bulunan, farklı faaliyet alanlarının özel ihtiyaçları doğrultusunda görüntüleme sistemleri sunan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirketin,…’da bulunan … kapsamında toplamda 172 adet … model LCD ekranın, 6 adet …, 3 adet …, 5 adet … model satımı ve teslimi hususunda anlaştıklarını, anlaşmaya istinaden müvekkili şirketin, bahsi geçen ürünleri davalı şirkete teslim etmiş olmasına rağmen toplam 313.427,00-Eur olan fatura bedelini tahsil edemediğini, davalı şirketin, bu ürünlerden 11 adet … model LCD ekranın ayıplı olduğu iddiasında bulunduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin yerinde inceleme yapmak suretiyle bahsi geçen ürünlerle ilgili rapor tuttuğunu ve 11 adet yeni ürünü göndermeyi kabul ettiğini, ancak yeni ürünler gönderilmesine rağmen, davalı şirketin ayıplı olduğunu iddia ettiği 19.250,00-Euro değerindeki ürünleri iade etmediğini, toplamda 332.677,00-Euro olan alacağın tahsili için davalı şirket yetkilileri ile uzun süre görüşüldüğünü, davalı şirket yetkilisi … tarafından 04/12/2015 tarihinde, müvekkili şirket yetkililerinde gönderilen E-Mailde borcun ödeneceği belirtilmiş ise de, hiçbir zaman bunun gerçekleşmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından, söz konusu alacağın tahsili için … 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 12/05/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin iş bu takibe ve borca 24/05/2016 tarihinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, … 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki sözleşemeye istinaden ödenmeyen borcun tahsili talebiyle başlatılan … 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, … 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, taraflar arasındaki anlaşmaya ilişkin sipariş formları, faturalar, gümrük evrakları, gümrük özet beyanları ile konşimentoları, davalı şirket gümrük giriş beyannameleri, gümrük kıymet bildirimleri ile proforma faturalar, teslim evrakları, ilgili yazışmalar, ürünler ile ilgili şirket raporları, davacı şirket cari hesap dökümleri, kargo sevk evrakları, ithalat beyannameleri, nakliyat sigorta poliçesi ile transfer bildirim formları, serbest dolaşma giriş beyannameleri dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar temin edilmiştir.
… 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklı … tarafından, borçlu … aleyhine 183 ADET … satışından kaynaklı alacak talebiyle 12/05/2016 tarihinde 332.677,00-EUR asıl alacak ve 12.728,31-EUR işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 345.405,31-EUR alacağın tahsili amacıyla, ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 16/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu tarafından borca, ödeme emrine, takibe, borcun ferilerine, işlemiş faize, faiz oranlarına ve takibe eklenmiş olan belgelere itiraz edilmesi üzerine, 30/05/2016 tarihinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti 11/07/2018 tarihli raporlarında; davacı kayıtlarında yer alan fatura tutarları toplamı 313.427,00-EUR ile iade edilmeyen ürün bedeli 19.250,00-EUR olmak üzere toplam 332.677,00-EUR asıl alacak ile 12.728,31-EUR tutarındaki işlemiş faiz alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığı, yurt dışından geldiği gümrük idarelerine özet beyanlarının verildiği tespiti yapılan emtia-eşyaların fatura bedellerinin 254.990,00-EUR olduğu, davacının iddia ettiği toplam 77.687,00-EUR bedelli emtia-eşyaların Türk hudut bölgesine gelerek gümrük idaresine özet beyan/beyanların verildiği yönünde bir tespit yapılamadığı, gerek davalının temerrüde düşürüldüğü tarihe yönelik bir tespit yapılamadığından; gerek ise dosyada Euro cinsinden açılan bir yıl vadeli mevduata fiilen uygulanan faiz oranları ile ilgili veri bulunmadığından işlemiş faiz hesabı yapılamadığı tespit edilmiş olup, raporda tespit edilen eksik bilgi ve belgelerin temini hususunda ilgili yerlere müzekkereler yazılmış, akabinde sunulan beyan ve getirtilen bilgi ve belgelerin de değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor tanzimine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 09/09/2020 tarihli ek raporlarında; davacı şirketin, yurt dışından davalı şirkete gönderdiği emtia-eşyaların, davalı firma tarafından …(eski …) Gümrük Müdürlüklerinden olmak üzere toplam 274.153,00-EUR serbest dolaşıma giriş rejimi uyarınca GV. ÖTV. KDV. vd. vergileri ödenmek suretiyle fiili ithalat işlemlerinin ikmal edilerek eşyaların millileştirildiği, davalı şirket tarafından …(eski …) Gümrük Müdürlüğü nezdinde 2 ayrı …’nin fiili ithalat işlemleri yapılmasına karşın, Gümrük İdaresi tarafından gönderilen beyanname fotokopilerinin silik ve okunamaması sebebiyle, ne miktarda emtianın fiili ithalat işleminin yapıldığının tespit edilemediği, dolayısıyla nihai ithalat rakamının saptanamadığı, davalı yanın gümrük işlemleri aşamasında davacı yana gerçekleştirdiği 32.309,00-EUR peşin döviz transferleri ile ilgili işlemlerin, bedeli peşin ödenmiş ithalatlarla ilgili olduğu, bu nedenle davacı tarafça talebe konu edilemeyeceği tespit edilmiş, davacı tarafça, dava konusu ürünlerin sevkıyatının tedarik zincirinde son müşteri olan …’e müzekkere yazılarak, dava konusu ürünlerin envanter kayıtlarında mevcut olup olmadığının sorulması talep edilmiş, Rixos Hotel’e mahkememizce davacı tarafın talebi doğrultusunda müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı geldiğinde bilirkişi heyetinden ek rapor tanzimine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 18/08/2021 tarihli 2. ek raporlarında; davalı tedarikçi şirketin, …(… Hotel) firması ile 11/05/2015 tarihli sipariş teyit formu çerçevesinde, 132.715,20-EUR tutarında malzeme tedariki için anlaştığı, … Projesi kapsamında davalının, dava dışı …Firmasına; 27/07/2015 tarihli ve … nolu fatura ile …tanımlı 90.573,94-EUR bedelli ve 30/09/2015 tarihli ve … nolu fatura ile …tanımlı 1.200.000,00-TL bedelli malzeme tedariği sağlandığı, dolayısıyla 332.715,24-EUR tutarındaki ürünün davalı şirkete teslim edildiği, gerek davalının temerrüde düşürüldüğü tarihe yönelik bir tespit yapılamadığından; gerek ise dosyada Euro cinsinden açılan bir yıl vadeli mevduata fiilen uygulanan faiz oranları ile ilgili veri bulunmadığından işlemiş faiz hesabının yapılamadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı şirket ile davalı şirketin …’da bulunan …projesi kapsamında toplamda 172 adet … model LCD ekranın, 6 adet …, 3 adet …, 5 adet … model satımı ve teslimi hususunda anlaştıkları, anlaşmaya istinaden davacı şirketin, sözleşmede kararlaştırılan ürünleri davalı şirkete teslim etmiş olmasına rağmen toplam 313.427,00-Eur olan fatura bedelini tahsil edemediğini, davalı şirketin, bu ürünlerden 11 adet …model LCD ekranın ayıplı olduğu iddiasında bulunduğunu, bunun üzerine davacı şirketin yerinde inceleme yapmak suretiyle bahsi geçen ürünlerle ilgili rapor tuttuğu ve 11 adet yeni ürünü göndermeyi kabul ettiği, ancak yeni ürünler gönderilmesine rağmen, davalı şirketin ayıplı olduğunu iddia ettiği 19.250,00-Euro değerindeki ürünleri iade etmediği, gönderilen ürünlerin bedelinin ödenmemesi üzerine davacı tarafça alacağın tahsili için …nbul 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 12/05/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ancak davalı şirketin takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında temin edilen bilirkişi kök ve ek raporları ile de, davacı şirketin, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince kendi edimlerini yerine getirdiği, davalı tarafça satın alınan ürünleri davalıya teslim ettiği, ancak davalı şirket tarafından, kendisine teslim edilen ürünlerin bedelinin ödenmediği tespit edilmiş bulunmaktadır. Dosya kapsamı ve bilirkişi raporları dikkate alındığında davacı tarafın, davalıya göndermiş olduğu ürünlerin ücretini alamadığı açıktır. Davalı tarafça, icra takibine itiraz edilmişse de, borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmuş değildir. Bu itibarla davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı tarafça, icra takibinde 12.728,31-EURO işlemiş faiz de talep edilmiş ise de, davacı tarafça, davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafın işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki satım sözleşmesi ve faturalara dayalı alacak isteminde bulunulmuştur. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, … 31. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 332.677,00-EURO asıl alacak üzerinden, asıl alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince Euro cinsinden hesaplara Merkez Bankası tarafından uygulanan avans faizi işletilmek suretiyle takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-2004 sayılı İİK 67/2. maddesi gereğince, kabul edilen miktar üzerinden %20 oranında belirlenen 225.295,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3- Alınması gerekli 76.949,68-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 14.125,58-TL harcın mahsubu ile bakiye 62.824,10-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 14.125,58-TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan ve 31,40-TL başvurma harcı, 4.500,00-TL bilirkişi ücreti, 469,15-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 5.000,55-TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 4.816,27-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 72.226,72-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.13/01/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır