Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/286 E. 2018/914 K. 08.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/286 Esas
KARAR NO : 2018/914
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2017
KARAR TARİHİ: 08/10/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin 24/03/2017 tarihinde sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Davalı şirketin Müvekkil şirket aleyhine İstanbul … İcra müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyası üzerinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığını, icra takibine dayanakbelge olarak ise … Bankası A.Ş …r sitesi şubesinin 30/06/2016 vade tarihli 27.191.932-TL bedelli çekin gösterildiğini, Müvekkil şirketin davalı şirkete bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin borcuna karşılık, davalı şirkete vermiş olduğu çeklerin bedellerini ödemekte zorlanacağını ifade etmesi ve iyi niyetli olarak sulh yolu ile borcunu ödemeye çalışması neticesinde, tarafların mutabık kaldığı şartlarla ortak bir payda da buluşulmuş ve 16.06.2016 tarihli Sulh ve İbra Sözleşmesi imzalandığını, İşbu sözleşmenin 2. Mad. Karşılıklı yükümlülüklerin çerçevesi açıkça belirtildiği, Müvekkil şirket, borcuna istinaden işbu sözleşmede vasıf ve mahiyeti ayrıntılı şekilde belirtilen ve dökümü yapılan Makinelerin mülkiyetinin davalı şirkete devri ve teslimini sağlamayı taahhüt etmiş olup, davalı şirket de işbu Makinelerin kurulunun sağlanması ve sağlıklı birşeklide çalıştırılması ile birlikte yine işbu sözleşmede dökümü yapılan çekleri müvekkil şirkete teslim ve iade etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, işbu protokol kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, kurulumunu gerçekleştirdiği makineleri çalışır vaziyette teslim ettiğini, davalı şirket temsilcisinin de bulunduğu teslim anma ilişkin kamera görüntüsünü olarak dosyasına sunulduğunu, ancakdavalı şirket sözleşme kapsamında müvekkil şirketeteslim ve iade etmesi gereken çekleri iade etmediğini, Davalı şirket, şirket içinde yönetim ve imza yetkilerinde değişiklik oludğunu ve en kısa sürede çeklerin müvekkil şirkete iade edileceğini beyan ettiğini, beklenen süreçte olumsuz yanıt alan müvekkil şirket … Noterliği’nin … yevmiye nolu 26/07/2016 tarihli ihtarnamesini keşide ettiğini, yine olumlu sonuç alamadağını, davalı şirket Sulh ve İbra sözleşmesinde taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi aradan uzunca bir zaman geçmesinin akabinde; Sözleşmede dökümü yapılan çeklerden 1. Sıradaki ve 31/05/2016 vadeli çekide atlayıp keyfi bir şekilde: bu dökümünün 2. Sırasında yer alan, davaya konu takibe dayanak çeki takibe geçtiğini, dolayısıyla; İİK Mad. 72 kapsamında müvekkil şirketin davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespit edilerek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Davacı şirketin 02/01/2016 tarihinden itibaren 10 yılı aşkın bir süre müvekkil şirketten mal alımı yapmak suretiyle cari hesap üzerinden ticaret yaptığını, 2016 yılı itibariyle oluşan borcunun bir kısmı içinde de 31/05/2016 tarihinden başlamak üzere vadeli olarak keşide etmiş olduğu çekleri müvekkil şirkete vermiş, bakiye borc ise cari hesap borcu olarak kaldığını, davacı şirketin müvvekil şirkete vermiş olduğu bu çeklerden 31/05/2016 keşide tarihli ve 124.007,75 TL bedelli olan ilk çekin karşılıksız çıkması üzerine, davacı şirket yetkilisi müvekkil şirket yetkililerinden borcun tasfiyesi konusunu görüşmek üzere bir toplantı talep ettiğini, bu toplantıda keşide edilen çeklerden 31/05/2016 tarihli ve 124.007,75- TL bedelli ilk çeki ödeyemedikleri için arkasının yazıldığını, vadesi geldiinde diğer çeklerle birlikte cari hesap bakiye borcunu ödemede de güçlük yaşabileceklerini, haklarında hukuki işlemlere başlanması halinde bu durumun piyasada duyulmasıyla birlikte altından kalkılması imkansız derecede sıkıntıya girebileceklerini böyle bir durumda hem mevcut firma ile hem de grup şirketlerinden olan FMK basım dağıtım isimli şirket üzerinden ticarete devam edebilmelerinin mümkün olmayacağını, peşin olarak ödenecek olan 25.000,00 TL hariç olmak üzere vade farkı ile birlikte hesaplanacak olan toplam borcu 28 eşit bedelde tanzim edilecek olan senetlere istinaden taksitler halinde ödeyebileceklerini, ödeme süresinin uzun oması sebebiyle öngöremedikleri sebeplerden ötürü ödeme güçlüğü yaşamaları ihtimaline istinaden müvekkil şirketin endişe yaşamaması için atıl olarak duran 750-800 bin TL değerinde bir takım makinelerini teminat olarak verebileceklerini, ancak fazla KDV ödememek için net 300.000,00-TL üzerinden fatura tanzim edebileceklerini, borç ödendikten sonra makineleri geri alacaklarını, borcun ödenememesi gibi bir durum ortaya çıkması halinde makinelere müşteri bulup satışını sağlayarak borcu kapatabileceklerini, sair alacaklılarla sıkıntı yaşanması halinde, mal kaçırma iddiası ile makinelerin haczedilmesini önlemek dolayısıyla da alacaklı olan müvekkil şirketin mağduriyetinin önüne geçmek için bu işlemi sulh ve ibraz sözleşmesi adı altında yapmak istediklerini, ancak samimiyet ve iyi niyetlerini göstermek amacıyla gerçekte izlenecek yolu el yazısı ile kaleme alabilceklerini, borçlu şirketin riskini artırmamak için grup şirketi olan FMK basım dağıtım san. Üzerinden peşin ödemeler yapmak suretiyle müvekkil şirketle çalışmaya devam etmek istediklerini ve bu teklifin müvekkil şirket tarafından kabul edildiğini, KDV’ni daha az ödemek amacıyla makine değerini 100.000,00-TL olarak göstermek suretiyle toplam 118.000,00-TL değerinde fatura tanzim edebilceklerini belirtmiş olduklarından, makinenin fatura edileceği değer 100.000,00 TL yazılmak suretiyle 16/06/2016 tarihinde sulh ve ibraz sözleşmesi adı altında tanzim edilen protokol imzalandığını, bu süreçten sonra davacı şirketin tavrının değiştiğini, makineleri çalışır vaziyette teslim edemedeğinden dolayı müvekkil şirket yetkilileri teslim tutanağını imzalamadığını ve davacı şirketin imza yetkisi olmayan işçilere bu tutanağı imzalattığını, çekleri ısrarla çekleri istemeye başladıklarını, davacı şirket yetkililerinin bir de ihtarname keşide etmek suretiyle işi oldu-bitti ye getirmeye çalışmaları üzerine, müvekkil şirket yetkilileri makinenin gerçek 2.el değerini araştırdıklarında yaklaşık 120.000,00-TL olduğunu öğrenerek kandırılmaya çalışıldıklarını anlamış olduklarını, Öncelikle 04/05/2017 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, haksız hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın incelenen defterlerinin, kanuna göre eksiksiz ve usulüne nuygun olaraktutulmuş olduğu, davacının ibraz ettiği ticari defter kayıtlarında davalıdan 42.568,23- TL alacağı olduğu tespit edilmiş olup, davacının davalıya verdiği ve davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … dosyasına alacak konusu yaptığı … Bankası matbaacılar şubesine ait 30/06/2016 keşide tarihli 8009010 nolu ve 27.191,93-TL tutarındaki çekin 15/02/2016 tarihinde davacı tarafından davalıya verildiği ve davacının ibraz edilen ticari defter kayıtlarında çekin davalıya verilmiş olarak yer aldığı, Davdalı tarafın da ibraz ettmiş olduğu ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu görülmüş olup, ibraz ettiği ticari defterlerde icra takip tarihi itibariyle davacıya 42.468,23-TL cari hesap borcu olduğu ve davalıdan da 602.205,78- TL karşılıksız çıkan çeklerden dolayı alacağı olduğu ve dava konusu 30/06/2016 keşide tarihli 8009010 nolu ve 27.191,93-TL tutarındaki çekin davalının ticari defterlerinde davacıdan alınan karşılıksız çıkan çekler hesaplarında kayıtlı olduğu tepit edildiği, davalı bu hesapları 30/04/2017 tarihinde 120.08.2137 nolu takip hesabına nakil ederek bu hesapları kapattığı, taraflar arasında sulh ve ibra sözleşmesi olduğu, bu sözleşme hükümlerine göre; davacı 12/06/2016 tarih 640559 nolu ve 118.000,00-TL fatura tanzim ederek, makine parkurun ufaturasını davalıya tebliğ ettii mevcut fatura tarafların ticari defterlernide kayıtlı olduğu ve faturaya herhangi bir itiraz gelmediği, 22/06/2016 tarihli tutanakla sözleşmenin 3. Mad. Davacı …Şirketinin davalı… devrettiği protokolde yazan makine parkunun … adresinde bulunan … A.Ş ait olan tesise çalışır vaziyette üretime geçirmeden sadece teslim alındığı, davalı İstanbul … İcra Müdürlüğünün 2017/10460 dosyasını alacak konusu yaptığı … bankası matbaacılar şubesine ait 30/06/2016 keşide tarihli … nolu ve 27.191,93-TL tutarındaki çekten dolayı davacıdan alacağının olamayacağı yönünde bilirkişi görüşüne ulaşıldığı, ancak taraflar arasında imza edilmiş 16/06/2016 tarihli sulh ve ibraz sözleşmesi olmasa idi farklı bir görüşe ulaşılabileceği yönünde kanaat bildirmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, dosyada mevcut bilirkişi tarafından ticari deflerden üzerinde yapılan inceleme ve inceleme sonucunda tanzim edilen bilirkişi raporu ve mübrez belgeler hep birlikte incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan sulh ve ibraya dair sözleşme uyarınca davacının üzerine düşen edim olan makinelerin teslimi hususunu ifa ettiği her ne kadar davalı taraf bu makinelerin tam ve eksiksiz çalışır vaziyette teslim edilmediği savunmasında bulunulmuş ise de makinenin teslim alındığına dair ilgili tutanakta imzaların bulunuyor oluşu ile teslim anına ilişkin dosyadaki CD’de yer alan kamera görüntüleri, ticari defterlerin birbirleriyle uyumlu olup defter durumuna göre davacının davalıdan 42.568,23 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre de davalının davacıya 42.468,23 TL borcu olduğu, dava konusu 27.191,93 TL’lik çek bakımından davalının defterlerinde davacıdan alınan ve karşılıksız çıkan çekler hesabında kayıtlı olduğu ancak mübrez sözleşme gereği tarafların karşılıklı borç ve alacaklarını itfa sonucunu doğuracak şekilde edimlerin yüklendiği davacının makine teslimine dair 118.000,00 TL’lik faturanın da davalıya tebliğ edilip süresinde herhangi bir faturaya itirazın sunulmadığı, faturanın tebliği ile sözleşmenin davacı tarafça bu fatura bakımından ifa edildiğine yönelik bir karine oluşması ile bunun aksinin ispat yükü davalı üzerinde olup bu hususta delil dermeyanı olmadığından davalının aksini ispat edemediği, (Buna dair; “Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir.) tarafların tacir olması nedeniyle basiretli bir tacir gibi davranması gerekliliği sebepleriyle ispat olunan ve haklı görülen davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Tazminat talebi bakımından ise; Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No: … sayılı ilamında “Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İİK.nun 72/5inci maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir. Nitekim aynı ilkeler, H.G.K.’nun 17.03.2010 gün ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 7.12.2011 sayılı ve 2011/13-576 E. 2011/747 K ve 20.03.2013 gün ve E:2012/19-778, K: 2013/250 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.” içtihadına yer verilmiştir. Her ne kadar takip haksız olarak mahkememizce kabul görmüş ise de davalının ispat bakımından fatura için karinenin aksini ispat edememesi ve kendi defter durumunun aleyhine olmaması nedeniyle kötüniyetli olmadığı ve davacının davalının kötüniyetini ispat edemediği kanaatine varılarak şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davacının davalıya İstanbul …İcra Müdürlüğü … nolu takip bakımından borçlu olmadığının TESPİTİNE,ile takibin davacı bakımından İPTALİNE,
3- Şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.857,48-TL harçtan peşin alınan 464,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.423,10- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 464,38 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.263,03 TL TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacının yaptığı ilk masraf 41,25 TL, bilirkişi ücreti 700 TL, posta gideri 133,00- TL olmak üzere toplam 874,25-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
E-İMZALIDIR
Hakim …
E-İMZALIDIR