Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/280 E. 2019/797 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/280 Esas
KARAR NO : 2019/797

BİRLEŞEN İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
ESAS NO : 2017/467
KARAR NO : 2017/371

DAVA : MADDİ- MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan; “Maddi- Manevi Tazminat” davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Esas davada sunulan dava dilekçesinde özetle: Davalı … şirketinin işleteni, diğer davalının ise sürücüsü olduğu, davalı sürücününü müvekkillerinin bulunduğu araca çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği, müvekkillerinin kaza neticesinde ağır yaralandığını, maluliyete sebebiyet açılan kaza akabinde kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısından engel durumuna göre daimi olarak tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %10 olarak belirlenmek suretiyle 50.077,00 TL sigorta ödemesi tahsil edildiği, davalılardan … tarafından 27.000,00 TL harici ödeme yapıldıığı belirtilerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 1.000,00 TL sürekli işgücü kaybı, 400,00 TL sair maddi zararların tazmini bakımından 03/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, 200.000,00 TL … için 100.000,00 TL … için olmak üzere toplam; 300.000,00 TL manevi tazminatın 03/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Birleşen davada sunulan dava dilekçesinden özetle: Esas davada belirtilen hususlar kapsamında mezkur kazada kazaya sebebiyet veren aracın davalı … şirketi tarafından kiralandığından bahisle;fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 1.000,00 TL sürekli işgücü kaybı, 400,00 TL sair maddi zararların tazmini bakımından 03/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, 200.000,00 TL … için 100.000,00 TL … için olmak üzere toplam; 300.000,00 TL manevi tazminatın 03/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Mezkur kazaya ilişkin olarak müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacıların hatalı ve kurallara aykırı olarak sol şeritte seyir halinde olduğunu, kaza tutanakları ve kaza sonrasında verilen yazılı ifadeler kapsamında bu hususun açık olduğunu, aynı zamanda müvekkili ve davacılar tarafından aralarında imzalanan protokol çerçevesinde 27.000,00 TL karşılığında kaza neticesinde yaralanmalarındani işgücü kayıplarından, manevi tazminat istemlerinden feragat etmek şartı ile bu miktarın ödendiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin mezkur kazada herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, zira müvekkilinin aracı uzun dönem kiraya verdiğini, kazaya sebebiyet veren aracın kiracısının … AŞ olduğunu, aracın 28/06/2013 tarihinde teslim edildiğini savunmuş, davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davanın davalısı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin mezkur kazada herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının davasını ispata elverişli deliller sunmadığını, davacıların tazminat taleplerinden feragat ettiklerine ilişkin protokol imzaladıklarını, istenilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’ nun 54. ve 56. Maddeleri ile, 2918 Sayılı Yasa’ nın 85 ve takip eden maddeleri uyarınca açılmış ” maddi ve manevi tazminat ” davası niteliğindedir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dava dosyası tarafların kusur oranlarını ve maddi zarar hesaplarının yapılması hususunda bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Tanık olarak dinlenilen … duruşmadaki beyanında; “… ve … benim komşularım olur … bir trafik kazası geçirdi kazadan sonra … eve geldi ben kazayı bizzat görmedim kazadan sonra annesi bakım için geldi tam hatırlamıyorum ancak … 1-2 yıl süre boyunca yattı kocası …’a çok yardımcı oldu ve bu süreçte bakımına katkıda bulundu … hemşire olarak çalışır bildiğim kadarıyla kaza sonrasında Mustafa’nın anne ve babası maddi ve manevi onlara yardımcı oldular …’ın altı bezlendi ve arabada dolaştırılmak durumunda kaldı kazadan sonra …’ın psikolojisi tamamen bozuldu, … ve Mustafa kazadan sonra psikolojik yardım aldılar.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat mahkemesi vasıtasıyla dinlenilen Davacı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı …’ın annesiyim bu nedenle tarafları tanırım, dava konusu olay Mayıs 2015 yılında gerçekleşmiştir, kaza sonucunda kızım … yaralandı, kaza nedeniyle kızmın sol ayağında kırık, kafatasında çatlaklar vardı, yüzünde çok fazlaca dikişler vardı, tedavileri …hastanesnide ortopedi servisinde yapıldı, tedavileri hala devam etmektedir, kızım hemşireydi, kızım kaza nedeniyle 1,5 yıl kadar çalışamadı, bu dönemde tedavisiyle ben ve kız kardeşi ilgilendi, eşi … da kızıma baktı, ben ve kız kardeşi alçı nedeniyle kızım yürüyemediğinden onun altını almak dahil her türlü bakımıyla gece gündüz ilgilendik, davalılarda bizi hiç arayıp geçmiş olsun dahi demediler, hala kaza nedeniyle tedavi görmeye devam etmekte olup daha önce 3 kez ameliyet oldu, tanıklık ücreti talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat mahkemesi vasıtasıyla dinlenilen davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Davacılar benim kuzenim ve eniştem olur. 03/05/2015 tarihinde yaşanan kaza ile tarafların hayatı derinden etkilenmiştir. … yaşanan kazada yaralanmış ve en basit ihtiyaçları bile annem ve ben tarafından karşılanmıştır. Kuzenim altını annem ve ben aldık, taraflar yeni evlenmişti … ablamda hemşire olarak çalışmaktaydı. Yeni evli olduklarından bir çok borçları vardı, bu kazadan sonra kuzenim görevine başladığında döner sermayeden yararlanamadı, maddi sıkıntıları nedeniyle evlilikleri de tehlikeye düştü, evliliklerini uzmandan terapi alarak toparladılar, kaza nedeniyle çocuk sahibi olamadılar, karşı tarafın tüm bu süretçe herhangi bir katkısı bulunmamıştır. Hatta bir telefon dahi etmemiştir. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat mahkemesi vasıtasıyla dinlenilen Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben davacı…nın çalışma arkadaşıyım, kazadan önce aynı işyerinde beraber çalışıyorduk, … ise …nın eşidir onuda tanıyorum, kazadan sonra … işi bıraktı, kısa bir işe dönme durumu olmuştu ancak kazadan sonra ayağındaki kırık çalışmasına izin vermedi, işi bıraktı ben kaza anını görmedim, ancak kazadan sonra … ağır yaralandı, … ise hafif yaralanmıştı, … ayağında 3 yerinde kırık oluştu, 3 yılda toplamda 3 kere ameliyat oldu, ilk ameliyatından sonra ayağa kalkması 6 ayı buldu, halen aksayarak yürüyor, tam iyileşemedi, davalılar sadece motorsikletin bedeli ödediler, bunun dışında kazaya sebep olanların maddi ve manevi bir desteği olmadı, … Hemşire olarak Devlet Hastanesinde çalışıyordu, aylık 3.500,00TL geliri vardı, ancak raporlu olduğu dönemde döner sermayeden para alamadı, bu nedenle 800-900TL maaşı daha düşüktü, şu anda … Devlet Hastanesinde Hemşire olarak çalışıyor, bende … Hastanesinde çalışıyorum, kazanın olduğu sırada … ile birlikte …Hastanesinde çalışıyorduk, eşide Adliyede Katip olarak çalışıyor, tanıklık ücreti istemiyorum, görgüm ve bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 25/03/2019 tarihli ve…sayılı karar ile; davacı sürücü …’ nun mezkur kazada sevk ve idaresinde bulunan motosikleti ile bölünmüş yolda kavşak mahallini hava ve zemin durumunu dikkate alıp hızını tedbir alabilecek seviyeye sdüşürerek müteyakkız bir şekilde seyretmediği olayda alt düzeyde tali kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki otomobili ile yolun soluna yanaşarak gerekli ve yeterli kontrollerini yapıp tedbirli bir şekilde dönüşünü yapması gerekirken bu hususlara riayet etmediği orta şerit üzerinde kontrolsüz bir şekilde dönüşe geçerek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği, düz seyir halinde olan aracın seyir istikametini kapattığı ve ilk geçiş hakkını vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz orta şerit üzerinde dönüş yaptığı kazada asli kusurlu olduğu bu hususlar kapsamında davacı sürücünün mezkur kazada %10 oranında davalı sürücü …’ ın ise %90 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 02/05/2018 tarihli ve 8315 sayılı raporu ile; …’ nun 03/05/2015 tarihinde geçirmiş olduğu kaza neticesinde 11/10/2008 tarihi ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazancı Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde %20 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve işgöremezlik- iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 18 ay olarak kabul edildiği belirtilmiştir.
Davacıların … plakalı aracın sürücüsününü %90 oranında kusur ile sebebiyet verdiği mezkur kaza akabinde plakalı yazılı aracın sigortacısı dava dışı … AŞ’ den, sigorta ödemesine ilişkin olarak … Hastanesi’ nden tanzim ettirilen %10 maluliyet tespitini içerir rapor çerçevesinde 50.077,00 TL miktarlı ödeme aldığı, öte yandan kazaya asli kusurlu olarak sebebiyet veren davalı sürücü …’ ten 13/05/2015 tarihli protokol ile 27.000,00 TL ödeme aldığı noktasında herhangi bir ihtilaf yoktur.
Dosya kapsamı itibariyle davacıların huzura taşınan davadan önce almış olduğu ödemelerin tenzil edilmek suretiyle, mahkememizce aldırılan maluliyet raporunda tespit edilen %20 oranındaki maluliyet ile sigorta başvurusu kapsamında alınan … Hastanesi tarafından tanzim edilen %10 oranında tespit edilen maluliyet oranı kapsamında iki rapor arasında %10 oranında bir fark olduğu sabit olduğundan mahkememizce ve Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarına göre Adli Tıp Kurum raporunun kat’ i rapor mahiyetinde olduğu kanaatine varılarak belirtilen hususlar gözetilerek mahrum kalınan zararın tespiti hususun rapor tanzim ettirilmiştir. Bilirkişi …tarafından tanzim edilen 05/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda: 12/05/1990 doğum tarihli …’ nun 03/05/2015 kaza tarihinde 25 yaşında, PMF 1931 tablosuna göre kalan yaşam süresinin 41 yıl olduğu ve 66 yaşına kadar yaşayacağı, buna göre 25-60 yaş arası aktif döneminin 35 yıl, 60-66 yaş arası pasif döneminin 6 yıl olmak üzere toplam zarar süresinin 41 yıl olduğu, davacı …’ nun maddi zararının 200.311,37 TL olduğu bildirilmiştir. Tanzim edilen bilirkişi raporunda davalı sürücü tarafından davacılara ödenen 27.000,00 TL’ nin hangi kalemler için ödendiği açıkça belirtilmediğinden; 27.000,00 TL’ nin yarısının maddi yarısının manevi zarar ödemesi olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış olup, yapılan hesaplama mahkememizce yerinde görülmüştür. Mezkur kazada davalı sürücü …’ ın kazaya sebebiyet vererek %90 oranında kusurlu olduğu sabit olup, Kanun koyucu, davaya dayanak edilen 6098 Sayılı Borçlar Yasası madde 49′ da; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu belirtmiştir. Bu itibarla denetime ve hüküm kurmaya elverişli olan bilirkişi raporunda tespit edilen miktar itibariyle kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü ve 2918 sayılı KTK’ nun 3.maddesindeki tanıma göre: “İşleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği veya araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” hükmü uyarınca aracın kiracısı olan birleşen dava davalısı … şirketinin dosyada mübrez bulunan 28/06/2013 tarihinde kazaya sebebiyet veren aracı uzun dönem kiralama sözleşmesiyle teslim aldığı sabit olup bu bakımından meydana gelen zarardan sorumludur. Davalılardan … şirketi ise KTK 3. Maddesinde yapılan tanım kapsamında işleten sıfatının bulunmadığı kabul edilerek adı geçen davalı yönüyle açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde, ekonomik ve sosyal durum araştırması yönünde ve TBK 56.(eBK47.)maddesi hükmüne göre, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün niteliği ve bir ceza olmayıp, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiş olması, zarar görende zenginleşme ve zarar sorumlusunda fakirleşme sonucunu doğurmaması gerekleri, olayın oluş şekli, kusur durumu, zarar görenin konumu ve geçiçi ve sürekli işgöremezlik durumlarının birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Olayın gerçekleşme biçimine ve davacıların beklenmedik ani yaralanması, hayatında sekteler olması, geçici ve kalıcı iş göremezlik ve oranı, davalı sürücünün tam kusurlu olmasına göre ruhsal sağlıklarının zarar görmesi doğaldır.
Tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları yapılmış gelen cevabi kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Manevi tazminat, duyulan ve duyulacak elem ve acıya karşılık olarak takdir edilen bir para veya edimdir. Manevi tazminat namı altında ödetilecek paraya tazminat veya ceza olarak değil, zarara uğrayanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzeyen bir fonksiyon olarak bakılması gerekir.
Yukarda değinildiği üzere manevi tazminat adı altında verilecek (genel olarak) para; çekilen acıları yeterince dindirmek, bozulan ruhsal düzeni dengelemek, kırılan yaşama arzusunu tazelemek, yaşama yeniden bağlanmayı sağlamak şeklinde özetlenebilir.
O halde, davacı … lehine takdir edilecek 45.000,00 TL miktarlı manevi tazminatın ve davacı … lehine takdir edilecek 2.500,00 TL miktarlı manevi tazminatın hakka, hukuka ve hakkaniyete uygun düşeceği kanısıyla ve ayrıca aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilen davalı bakımından, davalının kayıt maliki olarak görünmesi sebebiyle davacılar tarafından dava açılmasında davacıya atfedilecek kusur bulunmadığından adı geçen davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine gerek görülmemiştir.
Netice olarak ve yukarda belirtilen tüm nedenlerle, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, aşağıdaki hüküm tesis edilerek yargılama sonuçlandırılmıştır.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-)Davalı … A.Ş. Yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
B-)Maddi tazminat talebi bakımından asıl ve birleşen davalarda davanın davalılar … ve … AŞ yönünden kabulü ile 200.311,37 TL maddi tazminatın 03.05.2015 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya VERİLMESİNE,
C-)Manevi tazminat talebi yönünden asıl ve birleşen davalarda aynı davalılar yönünden davaların kısmen kabulü ile; davacı … için taktiren 45.000,00 TL ve davacı … için taktiren 2.500,00 TL manevi tazminatın da olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
C/1-)Fazlaya ilişkin ve yerinde görülmeyen manevi tazminat taleplerinin taktiren REDDİNE,
D-)Alınması gereken 16.928,00 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.710,44 TL’ nin mahsubu ile bakiye 15.217,56 TL’ nin davalılar … ve … AŞ’ den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.710,44 TL’ nin davalılar … ve … AŞ’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
E-)Davalılar tarafından yapılan (esas ve birleşen davada: 31,40+ 31,40 olmak üzere) 62,80 TL başvurma harcı parası, 766,96 TL davetiye, müzekkere ve talimat posta masrafı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 885,00 TL Adli Tıp masrafı olmak üzere toplam; 2.464,76 TL yargılama masrafından davanın kabul edilen miktarına göre 1.220,83 TL’ sinin davalılar … ve … AŞ’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
F-)Maddi tazminat davası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 17.968,68 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … AŞ’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
G-)Manevi tazminat davasının kabul edilen miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.575,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … AŞ’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
H-)Manevi tazminat davasının reddedilen miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.575,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve … AŞ’ ye ÖDENMESİNE,
I-)HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ilgililere İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …